Previous Page  48-49 / 146 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 48-49 / 146 Next Page
Page Background

49

48

yen İrlandalılar, 13 Kasım 1999’da

kendi sahalarındaki ilkmaça

gayet agresif ve saldırgan bir

oyunla başlamıştı. Millî Takımımız

maçın ilk bölümlerinde özellikle

kalecisi Rüştü Reçber’in kritik

kurtarışlarıyla rakibine direnir-

ken, ay-yıldızlıların ilk yarının

sonlarına doğru bu baskıyı azaltıp

oyunda dengeyi kurmasının ar-

dındansa ortaya mücadelenin

çok, gol pozisyonununsa az ol-

duğu bir maç çıktı.

Uzun süre 0-0 devam edenmaçta

denge anca bitime 11 dakika kala

bozuldu ve İrlanda futbolunun

yeni yıldızı olarak gösterilen 19

yaşındaki Robbie Keane, takımını

1-0 öne geçiren golü atmayı ba-

şardı. Ancak İrlandalıların gol se-

vinci fazla sürmeyecekti. 83’üncü

dakikaya gelindiğinde Lee Carsley

kendi ceza sahası içerisinde topa

önce yatarak bir müdahalede bu-

lunmaya çalıştı, daha sonra da üs-

tünden geçmekte olan topa eliyle

de dokununca İsveçli hakem

Anders Frisk penaltı noktasını

gösterdi. Atışı kullanan Tayfur

Havutçu’nun topu köşeden ağlara

göndermesiyle de Millî Takımımız

beraberliği yakaladı ve maçın da

böyle bitmesiyle, dört gün sonra

kendi evimizde oynayacağımız

rövanş maçı öncesinde avantajı

eline geçirdi.

Bursa’da oynanan ikinci maçta

İrlandalılar 0-0’ın kendilerine yet-

mediğini biliyordu ama deplas-

manda olduklarından bir türlü

istedikleri baskıyı kuramıyordu.

Millîlerimizse tedbiri elden bırak-

madan rakip kaleye gitmeye çalı-

şıyor ve bu ataklarda, İrlandalılara

kıyasla çok daha tehlikeli gol po-

zisyonları da üretiyordu. Hatta ilk

yarının sonlarında Hakan Şü-

kür’ün, ikinci yarının ortalarında

da Arif Erdem’in birer kafa şutu

direkten dönüyordu.

İlkmaçın kahramanlarından

Rüştü Reçber’in 37’nci dakikada

sakatlanıp yerini Engin İpekoğ-

lu’na bırakması da İrlanda için bir

avantaj teşkil etmedi zira bu sefer

de Engin kalesinde çok başarılı bir

maç çıkarıyor ve İrlandalılara gol

şansı tanımıyordu. Maçın son

anlarında tamamen ileri çıkan İr-

landa savunmasının zaafını de-

ğerlendiren Sergen Yalçınmüthiş

bir depara kalkarak tek başına bir

kontratak geliştiriyor ama yakla-

şık 50metre top sürmenin getir-

diği yorgunluğun da etkisiyle son

anda İrlanda kalecisi Dean Ki-

ely’ye takılıyordu. Maçtaki son

ciddi tehlike de buydu. Kısa süre

sonra Fransız hakemGilles Veis-

siere’nin çalan son düdüğü, maçın

0-0 sona erdiğini ve şampiyonaya

katılma hakkını kazanan tarafın

Türkiye olduğunu ilân ediyordu.

İrlanda da bir büyük turnuvaya

katılma şansını üst üste üçüncü

kez son düzlükte kaçırmanın

hüznüyle baş başa kalıyordu.

Inzaghi’nin numarasına

kaybettik

Millî Takımımız turnuvada B Gru-

bu’na düşmüş ve rakipleri İtalya,

Belçika, İsveç üçlüsü olmuştu.

İtalya’nın her zaman Avrupa fut-

bolunun en iddialı ekiplerinden

biri olması, Belçika’nın da turnu-

vaya Hollanda ile birlikte ev sa-

hipliği yapması, doğrusunu

söylemek gerekirse işimizi zor-

laştıran bir faktördü. İlkmaçımız

11 Haziran’da Arnhem’de İtalya’ya

karşıydı. İlk yarıda rakibimizle

başa baş oynuyorduk ve devre

bittiğinde de tabelada golsüz eşit-

lik vardı. Ancak ikinci yarı başla-

dıktan yedi dakika sonra gelişen

bir İtalya atağında Filippo In-

zaghi’nin sağ taraftan ceza saha-

sına girdikten sonra kaleye

paralel çevirdiği topa Alpay Öza-

lan ayak koyuyor, havalanan to-

puysa Antonio Conte röveşatayla

ağlarımıza göndererek İtalya’yı

1-0 öne geçiriyordu.

Gole rağmen Millî Takımımız mü-

cadeleyi bırakmamıştı. 10 dakika

sonra, İtalya ceza alanının sağ ta-

rafından kazanılan serbest vu-

ruşta Sergen içeriye çok güzel bir

orta kesiyor ve Okan Buruk’un

kafa vuruşu da ağlarla buluşunca

skora denge geliyordu. Ne var ki

70’inci dakikaya gelindiğinde,

ceza sahası içerisindeki numara-

larıyla meşhur Filippo Inzaghi,

Ogün Temizkanoğlu ile on sekizi-

miz içinde girdiği bir ikili müca-

dele sonrasında kendisini yere

bırakacak, maçın İskoç hakemi

Hugh Dallas ise bu numaraya al-

danarak penaltı noktasını işaret

edecekti. Atışı yine Inzaghi kulla-

nıyor ve kalecimiz Rüştü Reçber’i

mağlup ederek skoru 2-1’e getiri-

yordu. Kalan 20 dakikalık süre-

deki çabamız da bu durumu de-

ğiştirmeye yetmeyince Avrupa

Şampiyonalarındaki dördüncü

maçımızda da puanla tanışama-

mış oluyorduk.

İkinci maçımızda rakibimiz İs-

veç’ti. İskandinav temsilcisi, ilk

karşılaşmasını Belçika’ya karşı

oynamış ve sahadan 2-1 mağlup

ayrılmıştı. Biz de İtalya’ya kaybet-

tiğimiz için iki taraf da puansız

durumdaydı ve bumaçı kaybede-

cek olan taraf şansını tamamen

yitirecekti. Bu durumun yarattığı

tedirginlik, iki takımın da önce-

likle gol yememeyi düşünmesine

yol açıyor ve ortaya turnuvanın

belki de en sıkıcı karşılaşması çı-

kıyordu. 90 dakika boyunca gole

en çok yaklaşılan an, Mustafa İz-

zet’in ceza sahası üzerinden çek-

tiği ve direğin az farkla yanından

auta giden şuttu. Böylece maç 0-0

sona eriyordu. Diğer karşılaşma-

daysa İtalya, Belçika’yı 2-0mağ-

lup etmişti.

Uçtu uçtu

Hakan Şükür uçtu

Bu durumda, sonmaçlar önce-

sinde İtalya altı puanla lider, Bel-

çika da üç puanla ikinci sıradaydı.

Türkiye ve İsveç’in ise birer puanı

bulunuyordu. Sonmaçlarda millî-

lerimizin Belçika’yı yenmek dı-

şında bir seçeneği yoktu.

Belçika’yı yenmemiz halindeyse,

İtalya-İsveç maçında İsveç’in,

bizim elde ettiğimizden daha

farklı bir galibiyet almamasını

beklememiz gerekecekti. İsveç’in

bizimle aynı skorlu bir galibiyet

alması halindeyse grup ikincisini

kura çekimiyle belirlemek gere-

kecekti.

Belçika-Türkiye maçının başında

ev sahibi ekip Luc Nilis’le gole

yaklaştıysa da Nilis’in sağ çapraz-

dan çektiği şutu Rüştü Reçber

bloke etmeyi başarıyordu. Millî

Takımımız bundan sonra oyunda

dengeyi sağlarken yavaş yavaş

Belçika kalesini yoklamaya da

başlamıştı. Özellikle Hakan Şükür

ve Arif Erdem, Belçika file bekçisi

Filip DeWilde’le karşı karşıya kal-

dıkları fırsatları yakalamışlar ama

topu DeWilde’e nişanlamışlardı.

Ev sahibi Belçika’yı 2-0

yenen Millî Takımımız

tarihinde ilk kez çeyrek

finale yükselmişti.

EURO 2000’in

golsüz biten tek

maçı Türkiye ile

İsveç arasında

oynanmıştı.

İrlanda ile iki maçta da berabere kalanmillîlerimiz avarjla finallere gitti.