Previous Page  62-63 / 146 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 62-63 / 146 Next Page
Page Background

İkinci turdaki Roma-Real Madrid

eşleşmesinde, her iki takımın da,

sezon arasında gidişatlarından

memnun olmayarak çareyi teknik

adamdeğişikliğine gitmekte bul-

ması dikkatlerden kaçmıyordu.

Roma, Fransız çalıştırıcı Rudi Garcia

ile yollarını ayırdıktan sonra daha

evvel de kulüpte görev almış olan

Luciano Spalletti ile anlaşmıştı.

Real Madrid’deyse sezon başında

göreve gelen Rafa Benitez’in kulüp-

teki ömrü birkaç ay sürmüş, ondan

boşalan yereyse kulübün efsanele-

rinden Zinedine Zidane lâyık gö-

rülmüştü.

İki ekibin de liglerindeki şampiyon-

luk yarışında hayli geride kalması

ve ulusal kupalardan da elenmiş

olması, Şampiyonlar Ligi’ni önlerin-

deki tek hedef haline getiriyor, bu

da aralarındaki eşleşmenin öne-

mini bir kat daha arttırıyordu. Ro-

ma’daki ilkmaçın ilk devresinde ev

sahibi ekip, güçlü rakibine karşı di-

renip golsüz eşitliği muhafaza ede-

bildiyse de 57. dakikaya

gelindiğinde Cristiano Ronaldo bi-

reysel becerisini konuşturacak, on

sekize sokulduktan sonra uzak

doksana gönderdiği topla Real

Madrid’i öne geçirecekti. Real Mad-

rid, bitime dört dakika kala bir gol

de Jese ile bulunca iyice rahatlıyor

ve 2-0’lık galibiyetle turu büyük öl-

çüde garantiliyordu.

İkinci maç da skor olarak benzer bir

senaryoya sahne olacaktı. Her ne

kadar ilk yarıda Roma ani ataklarda

Dzeko ve Salah’la gole çok yaklaş-

tıysa da devrenin sonunda tabelada

0-0 yazmaktaydı. İkinci yarının

başlarında Salah ve Florenzi ile

yine önemli pozisyonlara giren

konuk ekip, bu fırsatları da değer-

lendiremeyince cezayı kesen, 64.

dakikada Ronaldo oldu ve Lucas

Vazquez’in getirdiği topta Portekizli

yıldızın yakınmesafeden yaptığı

vuruş, Real Madrid’i 1-0 öne geçirdi.

Bu golden sadece dört dakika sonra

bu kez Ronaldo topu getiriyor, pa-

sındaysa James Rodriguez, dar açı-

dan vurmasına rağmen ağları

havalandırmayı başarıyordu. Böy-

lece ikinci maçtan da 2-0’lık galibi-

yetle ayrılan Real Madrid, rakibini

saf dışı ederek çeyrek finale yük-

selmeyi biliyordu.

63

62

ortaya koyduğu performans tak-

dire şayandı belki ama 2-2’lik skor,

hâlâ Bayern’in tur için açık favori

olmasına yol açmaktaydı. Fakat

ikinci maç başladığında kazın aya-

ğının hiç de olmadığı çok kısa sü-

rede görülecekti. Henüz beşinci

dakikada Bayern savunmasının

kaleci Neuer ile arasındaki anlaş-

mazlıkta fırsatı çok iyi değerlendi-

ren Pogba, Juventus’u 1-0 öne

geçiren golü filelere gönderiyordu.

Golün ardından BayernMünih takım

olarak Juventus’un üzerine gitmeye

başladıysa da İtalyan ekibi tehlikeli

kontratak oyuncularına da sahip bir

takımdı ve bu durumun onların

eline ayrı bir koz verebileceği de

söylenebilirdi. Nitekim28. dakikaya

gelindiğindeMorata kendi yarı sa-

hasındanmüthiş bir süratle çıkıyor,

Bayern savunmasının arasından

Messivari bir slalomla sıyrılarak

rakip on sekiz önüne geliyor ve Cu-

adrado’nun önünemüthiş bir servis

yapıyordu. Cuadrado da topu düzel-

tip Lahm’dan sıyrıldıktan sonra

yakın köşeden ağları bularak skoru

2-0 Juventus lehine yapan golü

atıncamaçın öncesindeki hava bir

anda tersine dönmüş, Juventus çey-

rek finale göz kırpmaya başlamıştı.

Bayern elbette bu skorun altından

kalkabilmek için var gücüyle

Juventus’un üzerine gitmeye baş-

lamıştı. Lâkin Juventus da kontra-

taktan etkili olmayı sürdürüyordu.

Ne var ki Cuadrado, attığı gole

kıyasla çok daha kolay bir pozis-

yonda kalenin dibinden topu içeri

itecekken Neuer engeline takılıyor

ve Juve, farkı üçe çıkarma şansını

kaçırıyordu. Bu fırsat değerlendiri-

lebilse, muhtemelen Bayern’in bile

altından kalmasının imkânsız ol-

duğu bir durum ortaya çıkacaktı.

Neticede ilk yarı 2-0 konuk ekibin

üstünlüğüyle sona erdi.

İkinci yarıda Bayern’in baskısı 73.

dakikada ilk meyvesini veriyor ve

Douglas Costa’nın arka direğe kes-

tiği topta Lewandowski kafayı vu-

rarak farkı bire indiriyordu.

Juventus buna rağmen hâlâ avan-

tajlı olan taraftı belki ama durak-

lama dakikalarında bu kez

Coman’ın arka direğe yaptığı or-

tadaThomas Müller kafayı vurarak

maçı uzatmalara taşıyordu.

Tam turu geçecekken maçın uzat-

malara gitmesinin moral bozuklu-

ğunu yaşayan Juventus, ilâve yarım

saat içinde Bayern karşısında

yavaş yavaş teslim bayrağını

çekecekti. 108. dakikada verkaç-

larla ceza sahasına girenThiago

Alcantara, Bayern’i 3-2 öne geçirir-

ken hemen iki dakika sonrasında

bu kez kontratak silahını kullanan

ev sahibi ekip oluyor ve Coman’ın

ceza sahasına yaptığı müthiş ko-

şuyu çok güzel bir plaseyle süsle-

mesi sonrasında skoru 4-2’ye

getirerek çeyrek finale kaldığını

ilân ediyordu.

Son yıllarda yabancı sermayesi sa-

yesinde en fazla gelişme kaydeden

takımlardan olan Paris St. Germain

ile Chelsea’nin eşleşmesinden baş-

langıçta ibre Fransız ekibinden ya-

naydı. Zira Chelsea, Premier Lig’de

son 20 yılın en kötü sezonunu ge-

çirmekteydi. JoseMourinho ile yol-

lar ayrılmış ve göreve geçici olarak

Guus Hiddink getirilmişti. Başta

Hazard olmak üzere takımın birçok

yıldızı da kariyerlerinin en formsuz

dönemini yaşamaktaydı. PSG ise

Fransa Ligi’nde puan rekoruna

koşmaktaydı ve şampiyonluğu da

haftalar öncesinden garantilemek

üzereydi.

Paris’teki ilkmaçta da PSG, raki-

bine göre daha baskılı bir futbol

oynuyordu. Karşılaşmanın 39. da-

kikasına gelindiğinde de İbrahimo-

vic’in yarımyuvarlak üzerinden

kullandığı serbest vuruş, baraja da

çarparak ağlarla buluşunca ev sa-

hibi ekip 1-0’lık üstünlüğe ulaş-

mıştı. Ancak ilk yarının duraklama

dakikalarındaWillian’ın kullandığı

kornerde topu önünde bulan Obi

Mikel, altı pas üzerinden topu ağ-

lara göndermekte zorlanmayınca

maçın devre arasına 1-1’lik eşitlikle

girilecekti. PSG ikinci yarıda baskı-

sını artırıp bitime 12 dakika kala

Cavani ile tekrar öne geçecek ve

maç da bu skorla sona erecekti

belki ama 2-1’lik galibiyetin Fran-

sız temsilcisi için ne denli avantaj

olduğumuammaydı. Sonuçta

Stamford Bridge’de alacağı tek

gollü bir galibiyet, Chelsea için

yeterli olacaktı.

Rövanş karşılaşmasında Chelsea

ilk dakikalarda PSG kalesini Diego

Costa ile yokladıysa da kaleci

Trapp gole izin vermiyordu. Ardın-

dan konuk ekip Di Maria ile gole

yaklaşıyor, bu kez de Chelsea sa-

vunması topu kale önünden çıka-

rıyordu. Ancak dakikalar 16’yı gös-

terirken sağdan ceza sahasına

giren Ibrahimoviç’in yerden arka

direğe çıkardığı topu Rabiot ağlara

gönderiyor ve PSG kendi sahasında

yediği golün dezavantajını da orta-

dan kaldırarak büyük ölçüde ra-

hatlıyordu.

Buna karşın Chelsea’nin de çabuk

pes etmeye niyeti yoktu. 27. daki-

kada PSG ceza alanına giren Diego

Costa, savunmadan sıyrılıp yerden

düzgün bir vuruş yaparak skoru

1-1’e getirecekti. Maviler ikinci ya-

rıda da atak bir oyun ortaya koyar-

ken özellikle bir pozisyondaWillian

ve Hazard’la gole çok yaklaşıyor

fakat PSG kalecisi Trapp kalesinde

devleşiyordu. Derken, dakikalar

67’yi gösterdiğinde Ibrahimoviç

sahneye çıkacak ve Di Maria’nın

pasında topu ağlara göndererek

Chelsea’nin umutlarını tükete-

cekti. Kalan 23 dakikada yemeden

üç gol bulması gereken Chelsea de

sonrasında kendisini fazla zorla-

mayıncamaç 2-1 PSG lehine sona

eriyor ve Fransız temsilcisi son

sekiz takımarasına adını yazdırı-

yordu.

Paris St. Germain - Chelsea: 4-2 (2-1, 2-1)

Roma - Real Madrid: 0-4 (0-2, 0-2)