![Show Menu](styles/mobile-menu.png)
![Page Background](./../common/page-substrates/page0044.jpg)
altyapı antrenörleri çok tecrübeli.
Oyuncuların üzerinde baskı
oluşturmuyorlar. Bize her zaman,
“Yeteneklerinizi sergileyin ve oyna-
dığınız futboldan keyif alın. Mutlaka
futbolcu olacağınızı düşünerek
kendinizi strese sokmayın” der-
lerdi. Bunun faydalı olduğunu
düşünüyorum. Gerçekten de oradan
çok iyi oyuncular yetişti. İlk aklıma
gelen isimler Galatasaray’daki Feg-
houli, Arsenal’deki Oliver Giroud,
Marsilya’daki FlorianThauvin.
Doğrusunu söylemek gerekirse
oradaki tesisleri bizimRiva’daki
tesislerimizle karşılaştırmamızın
imkânı yok. Hatta şunu söyleyebili-
rim; ben bu tesis gibisi Fransa’nın
hiçbir yerinde görmedim. Ama Gre-
noble’deki anlayış oyuncunun
futboldan zevk alması üzerineydi
ve bu konuda da çok başarılıydılar.
Okul eğitimini nereye kadar sürdü-
rebildin?
Grenoble’nin futbol okuluna girdi-
ğim zaman sabahları okula gidiyor-
duk, öğleden sonra 3-4 gibi de
antrenman oluyordu. Bu arada ben
bir mağazada tezgâhtarlık yapıyor-
dum. Öğretmenimokulla pek işim
olmadığını anladı ve bana “Okul-
daki herkes senden bıktı. Biraz
uslu ol” ikazında bulundu.
Okulda yaramazlıkmı yapıyordun?
Hayır, hayır. Etrafıma zarar veren
bir tavrımkesinlikle yoktu. Ama
gülmeyi çok seviyorumve okulda
da sürekli gülüyordum. Hocalarım
babamı arayıp, “Ünal Bey, çocuğu-
nuz okula biraz daha konsantre
olsun” demişler. Babamda “Ben
4 saat uzaktayım, siz bir şeyler
yapın” cevabını vermiş. Sonuçta bir
şey yapamadılar ve ben de güle
güle okuldan ayrılmak zorunda
kaldım (gülüyor).
Kendine rol model olarak seçtiğin
oyuncular, idollerin var mıydı?
Futbola başladığımdönemde Ro-
berto Carlos’u çok beğeniyordum.
Sonra Barcelonalı Jordi Alba ve Real
Madridli Marcelo var. Bu oyuncuları
sürekli izliyorumve neler yaptıkla-
iyi olmadığını söylemiştin ama
gayet iyi konuşuyorsun. Kaç dil
biliyorsun?
Fransızca ve Türkçe’nin dışında
Portekizce biliyorum. İngilizceyi
anlıyorum ama çok iyi konuşamı-
yorum. Portekizce bildiğim için
yakın bir dil olan İspanyolcayı da
biraz olsun konuşabiliyorum. Bildi-
ğimdiller futbol hayatımda da işime
yarıyor doğrusu. Bu sezon Kayse-
rispor’da ana dili İspanyolca, Porte-
kizce ve Fransızca olan oyuncular
var. Onlarla anlaşmam çok kolay
oluyor. Bildiğimyabancı dillerin
ilerleyen yıllarda futbolu bıraktık-
tan sonra da işime yarayacağını
düşünüyorum.
Futbola nasıl başladın? Ailen o
dönemde futbolcu olma kararını
desteklemiş miydi?
Futbola başladığımda 6 yaşınday-
dım. Kendimi bildimbileli topla
oynardım. Babamda amatör takım-
larda antrenörlük yapıyordu. Bir
gün bana, “Haydi antrenmana bera-
ber gidelim” dedi. Her çocuk gibi
ben de babamgibi olmak istiyor-
dumve onun futbol sevgisi bana da
geçmişti. Babamın teklifini seve
seve kabul edip birlikte antren-
mana gittim. Babamın antrenörlük
yaptığı Migennes kulübünde eğitim
almaya başladım. İlk antrenörüm
babamdı. 15 yaşında ise Grenob-
le’nin futbol akademisine geçtim.
18 yaşında ise Portekiz’e gittim.
Burada biraz duralım. Fransızların
sadece A takımdeğil genç takımlar
düzeyinde de önemli başarılar elde
ettiğini ve çok sayıda yıldız oyun-
cuyu dünya futboluna kazandırdı-
ğını biliyoruz. Fransa’daki altyapı
eğitiminden söz eder misin?
Benimgördüğüm şu; Fransa’daki
86
87
Fransa’da yetiştiğim
ve bana ilk teklifi de
Fransızlar yaptığı için
genç millî takımlar
düzeyinde Fransa
adına oynadım.
Portekiz’e gittikten
sonra Fransa Genç
Millî Takımlarına
çağrılmamaya
başladım. Türkiye’ye
geldikten sonra davet
alınca ben de seve
seve Türkiye için
oynamayı tercih ettim.
“
Fransızca ve
Türkçe’nin dışında
Portekizce biliyorum.
İngilizceyi anlıyorum
ama çok iyi
konuşamıyorum.
Portekizce bildiğim
için yakın bir dil
olan İspanyolcayı da
biraz olsun
konuşabiliyorum.
Kayserispor’daki
yabancı oyuncularla
anlaşmam çok kolay
oluyor.
“
Fransa’daki altyapı antrenörleri oyuncuların üzerinde
baskı oluşturmuyor. Bize her zaman, “Yeteneklerinizi
sergileyin ve oynadığınız futboldan keyif alın”
derlerdi. Oradaki tesisleri Riva’yla karşılaştırmamızın
imkânı yok. Ben bu tesis gibisi Fransa’nın hiçbir
yerinde görmedim.
“