Previous Page  72-73 / 120 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 72-73 / 120 Next Page
Page Background

Real Madrid ligde başarılı sayılamayacağı bir sezonda Şampiyonlar Ligi’ni 11’inci kez

müzesine götürmeyi başardı. Göreve geldiği gün Zinedine Zidane’dan bu başarıyı

bekleyenlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu belki. Yine de Fransız efsane,

Avrupa’nın 1 numaralı kupasını hemoyuncu hem teknik direktör olarak kazanan yedinci

isimolarak tarihe ufak bir not daha bıraktı. Peki ya diğerleri?

Zidane’ınselefleri

Şampiyonlar Ligi

Mustafa Akkaya

Miguel Munoz

eride bıraktığımız sezonu Real

Madrid için tek kelimeyle özetle-

mek gerekirse “fırtınalı” diyebili-

riz. Rafael Benitez yönetiminde

şampiyonluk yarışından erken

kopmak ve Kral Kupası’ndan

olaylı biçimde elenmek yeterli

değilmiş gibi bir de Bernabeu’da

Barcelona’dan 4 gol yemişti eflâ-

tun-beyazlılar. Zaten o günden

sonra Benitez’in hayatı, Zidane’ın

nefesini ensesinde hissederek

geçti. Yeni yılın ilk günlerinde ni-

hayet beklenen oldu. O güne dek

fırtına içinde sağa-sola savrulan

Real Madrid, Zidane yönetiminde

kısa sürede bahar meltemleri

hissetmeye başladı. Zidane yöne-

timinde ligde çıktığı 20maçta 17

galibiyet alan Real, Barcelona’nın

umulmadık kayıpları sonucu son

haftaya dek şampiyonluk bile ko-

valadı. Nitekimböylesine dalgalı

bir sezonda olabilecek en büyük

başarı Şampiyonlar Ligi’ni kazan-

maktı ve Zidane’ın oyuncuları

Milano’daki o akşamkazanma

karakterini masaya koydu. Birço-

ğuna göre favori Atletico olsa da

Real’e bu yetti belki de.

Böylece teknik adam olarak görev

yapmaya başladıktan sadece 4.5 ay

sonra Şampiyonlar Ligi’nde zafere

yürüdü Zidane. Ne var ki futbolcu-

luk döneminde o büyük kulaklı ku-

payı havaya kaldırabilmek için 30

yaşına kadar beklemesi gerekmişti.

1996 yazında Bordeaux’dan ayrılır-

ken tercih ettiği kulüp, son Avrupa

şampiyonu Juventus’tu. Hatta bura-

daki ilk iki sezonunda yine final oy-

nasa bile başarılı olamamıştı Zidane

ve arkadaşları. 2001 yazında rekor

kırarak transfer olduğu Galacticos

görünümlü Real Madrid’le ise daha

ilk sezonunda zafere ulaşmıştı. Üs-

telik kupa finalleri tarihinde görülen

enmuhteşemgol vuruşu onun aya-

ğından çıkmıştı. Böylece madalya

koleksiyonunda eksik kalan son

parçayı da tamamlamış oluyordu.

NitekimAvrupa’nın 1 numarası

olma yoluna hem sahada hemde

kulübede çıkan yedinci isimoldu

Zidane. Ondan önce bu başarıyı

yakalamış 6 futbol adamını hatırla-

makta fayda var.

G

Munoz 1948 yılında Real Madrid’e

transfer olduğunda 26 yaşındaydı.

Dönemkoşulları itibariyle o yaş-

taki bir oyuncunun futbol haya-

tına en fazla birkaç yıl daha

devam etmesi beklenirdi. Ne var

ki 10 yıl boyunca beyazlı formayı

başarıyla taşıdı Munoz. İlk La Liga

şampiyonluğunu kazandığında 32

yaşındaydı. 36’sına merdiven da-

yadığında ise bu sayı dörde yük-

selmiş, üstelik yanına üç tane de

Avrupa Kupası eklenmişti. Kıta-

nın en büyüğünü belirlemek

adına başlatılan bu organizas-

yonda Real Madrid kimseye şans

tanımıyor, kaptan Munoz art arda

ilk üç kupayı kaldırarak emekli

oluyordu.

Real Madrid’in o dönemki başarı-

sında bugüne dek diktatör

Franco’ya dair bir leke aranıp du-

ruldu. Somut kanıtlara dayandırı-

lamayan bu iddialar, belki Real’in

İspanya sınırları içindeki zaferle-

rini gölgelemek adına kimileri ta-

rafından sürekli ısıtılabilir bir

malzemeydi. Ne var ki Avru-

pa’daki başarılar düşünüldü-

ğünde Munoz ve arkadaşlarının

fazlasıyla iyi bir ekip olduğu orta-

daydı. Munoz futbolu bıraktıktan

sonra kulüp dördüncü Avrupa Ku-

pası’nı da evine götürmeyi bildi.

1960 yılında eski kaptan takımın

başına geçtiğinde kazanan yine

değişmedi. O da tıpkı Zidane gibi

teknik adamolduktan kısa süre

sonra kupayı kazandı. Üstelik

rakip Eintracht Frankfurt’u 7-3

gibi bir skorla geçerek… 14 yıl ke-

sintisiz sürecek olanmaceranın

ilk kupasıydı bu aynı zamanda.

1962 ve 1964 yıllarında finale yük-

selse de sırasıyla Bela Gutt-

mann’ın Benfica’sı ve Helenio

Herrera’nın Inter’ine boyun eğdi

Munoz. 1966’da yine finaldeydi ve

bu kez rakibi Partizan’ı 2-1’le geç-

mişti. Böylece toplamda beş Av-

rupa Kupası ile tekrarlanması zor

bir başarı elde etmişti.

72

73