

sivrilmeye başlamıştı. Ondaki ge-
lişimiyse sadece kendi kulübünün
yetkilileri değil, başka kulüpler
tarafından görevlendirilen yete-
nek avcıları da takip etmekteydi.
Kendisine ilk deneme teklifinde
bulunan kulüp de BoltonWande-
rers olmuştu. Henüz 16 yaşında
olduğu için bu teklife hemen
cevap verecek cesareti göstere-
memişti. Ancak bu belki de hayırlı
olacaktı zira kısa bir süre sonra bu
kezWolverhamptonWanderers
tarafından kapısı çalınacaktı.
Cullis’in babası da aslenWolver-
hampton’lı olan ve çalışmak için
Ellesmere Port’ta bulunan bir iş-
çiydi. Tabiî aynı zamanda da bir
WolverhamptonWanderers taraf-
tarıydı. Oğlunun da kendi tuttuğu
takım tarafından istendiğini
görmek, Baba Cullis’i heyecanlan-
dırmıştı ve kendisi, oğlunu
Wovlerhampton’a gitmesi için de
var gücüyle teşvik edecekti.
Bu sayede Stan Cullis, 17 yaşında
WolverhamptonWanderers’ın
rezerv takımına giriyor ve futbol
tarihinin önemli buluşmalarından
biri de böylece gerçekleşmiş
oluyordu.
Wolverhampton ile
ilk buluşma
Cullis’i Wolverhampton’da hızlı bir
yükseliş hikâyesi beklemekteydi.
Bir sene içerisinde rezerv takımın
kaptanlığına yükselen genç
oyuncu, 19 yaşına geldiğinde de
A takımla ilk resmi maçına Hud-
dersfield karşısında çıkacaktı.
Cullis’in A takıma yükseldiği dö-
nemdeWolves kümede kalma
mücadelesi veren bir ekip görünü-
mündeydi. Ancak 1936-37 sezo-
nundan itibaren ligde yükselişe
geçen turuncu-siyahlılar o sezonu
beşinci sırada tamamlayacak,
sonraki iki sezondaysa önce Arse-
nal’in, ardından da Everton’ın geri-
sinde ligi ikinci sırada bitirecekti.
Wolves 1939’da ayrıca Federasyon
Kupası’nda da final oynamış
ancak Portsmouth’a 4-1 mağlup
olmuştu. Sezonun son haftalarına
kadar iki kupaya da göz kırpan
ekip böylece sezonu kupasız
kapatmak zorunda kalmıştı.
Öte yandan Cullis 21 yaşından
itibaren İngiltere Millî Takımı’nda
da forma giymeye başlamıştı ve
22’sine geldiğinde kaptanlık pa-
zubandını da koluna takarak o
ana kadar bu onuru yaşayan en
genç oyuncu olma unvanını da
eline geçirmişti. Ancakmillî for-
mayla çıkacağı 12 maç arasında
bir tanesi vardı ki çok değil birkaç
sene içerisinde kendisi ve o maçta
kendisi ile birlikte oynayan diğer
10 arkadaşı için büyük utanç vesi-
kası olacaktı. 14 Mayıs 1938’de
Berlin’de Almanya’ya karşı oyna-
nan ve Adolf Hitler’in de tribün-
den izlediği maçtan evvel, İngiliz
futbolculara, Almanya millî marşı
çalınırken Führer’in olduğu tri-
büne doğru Nazi selamı vermeleri
tembihlenmişti. Çok da tercih
yapma şansı olmayan futbolcular
da bu tembihe uymuştu. O futbol-
culardan biri de Cullis’ti.
Maça gelinecek olursa, Cullis ve
arkadaşları 90 dakika sonucunda
sahadan 6-3’lük galibiyetle ayrıl-
mış ve seremoni sırasındaki utan-
cın üstesinden bir nebze de olsa
gelmişti.
Cullis’in futbol kariyeri açısından
asıl talihsizlikse 1 Eylül 1939’da
Nazi Almanyası’nın Polonya’yı iş-
galiyle birlikte II. Dünya Savaşı’nın
patlak vermesiydi. Elbette savaşın
yakıp yıktığı hayatlar söz konu-
suyken futbolla ilgili bir durumun
‘talihsizlik’ olarak altını çizmek
pek de doğru olmaz aslında ama
savaşın böyle bir yönü de yok de-
ğildi sonuçta. İngiltere’de futbola
1939’dan 1946’ya kadar ara verile-
cekti. Ligler savaş nedeniyle tatil
edildiğinde parlak bir kariyerin ilk
yıllarını yaşamakta olan Cullis ise
ligler yeniden oynanmaya başla-
dığında 30 yaşına gelmişti ve
önünde fizik olarak daha fazla
futbol oynayabileceği doğru
dürüst bir süre de kalmamıştı.
Cullis’in futbolla yeniden buluşa-
bildiği 1946-47 sezonundaWolves
ligi üçüncü sırada tamamlamıştı.
Ancak bu dönemde bir de ağır sa-
katlık yaşaması, talihsiz oyuncu-
nun 31 yaşında futbol hayatını
noktalamasına sebep olacaktı.
Wolves’un teknik direktörü
Ted Vizard ise Cullis ile bu kadar
erken vedalaşmayı kabullenme-
yecek, kendisinin kulübe daha
çok hizmet vereceğini düşünerek
ona asistanlık teklif edecekti.
Böylece bir sonraki sezon Cullis,
Wolves kulübesinde ikinci adam
olarak yepyeni bir kariyere ‘mer-
haba’ diyecekti ki kendisine asıl
şöhreti ve başarıyı getiren de bu
yeni kariyeri olacaktı.
Teknik direktörlüğe
‘merhaba’
1947-48 sezonundaWolves ligi
beşinci sırada bitirirken, sezon
sonu geldiğinde artık 60 yaşına
merdiven dayamış olan Ted Vizard
emekli olduğunu ve bayrağı Cul-
lis’e devredeceğini açıklıyordu.
32 yaşında teknik patronluğa
yükselecek olan Cullis, böylesine
bir görev için çok genç ve tecrü-
besizdi belki ama kulüp yönetimi
de kendisine güvenecek, bu ba-
kımdan da belki de yönetimola-
rak kulüp tarihinin enmüspet
kararına imza atacaktı.
Cullis’in teknik direktörlükteki ilk
sezonundaWolves ligi altıncı sı-
rada tamamlıyordu belki ama asıl
büyük başarı, Federasyon Ku-
pası’nda gelmişti. Wolves; Liver-
pool, West Bromwich Albion ve
Manchester United gibi takımları
eleyerek finale kadar yükselmiş
veWembley’de oynanan finalde,
ikinci ligden gelen sürpriz ekip
Leicester City’ye şans tanımaya-
rak sahadan 3-1 galip ayrılmış,
böylece bu kupayı 41 yıllık bir
aranın ardından üçüncü kez mü-
zesine götürmeninmutluluğunu
yaşamıştı. Stan Cullis de Federas-
yon Kupası’nı kazanan en genç
teknik adam olarak tarih kitapla-
rındaki yerini almıştı.
WolverhamtonWanderers, 1949-
50 sezonundaysa son haftalara
kadar şampiyonluk yarışının
içinde yer alıyordu. Sezon tamam-
landığında da puan tablosunda,
önceki yılın şampiyonu Portsmo-
uth ileWolves’un 53’er puanı
vardı. Ancak averaj hesabına ba-
kıldığında ibre Portsmouth’tan
yana dönüyordu ve böylelikle
Güney ekibi üst üste ikinci kez ligi
zirvede tamamlarken Cullis fut-
bolculuğu dönemindeki hüzünlü
ikinciliklerin yanına bir de teknik
adamlığında gelen ikinciliği ekle-
mek zorunda kalıyordu.
Bir Federasyon Kupası zaferi ve
bir de lig ikinciliğiyle geride bıra-
kılan iki sezonun sonrasındaysa
WolverhamptonWanderers ufak
çaplı bir krizin içine girecekti.
Takım, iki sezonda da 42’şer
maçta 38’er puan toplayabilmişti
(iki puanlı sistemde) ve bu sezon-
ların ilkinde kendisine 14’üncü,
ikincisinde de 16’ncı sırada yer
bulabilmişti. Bu noktadaWolves
yönetimi bir kritik karara daha
imzasına atıyor ve yaşanan bu
düşüşe rağmen Cullis ile yola
devam etme kararı alıyordu.
İlk şampiyonluk sevinci
Cullis, yönetimin kendisine duy-
duğu bu güveni boşa çıkartmaya-
caktı. 1952-53 sezonuyla birlikte
Wolves yeniden rayına oturuyor
ve ligde üçüncülüğü elde edi-
yordu. 1953-54 sezonuysa, hem
kulüp tarihindeki, hemde Cullis’in
teknik adamlık kariyerindeki en
önemli sezonlardan birisi olacaktı.
Takım lige Burnley deplasma-
nında 4-1’lik ağır bir yenilgi alarak
başladıysa da sadece üç gün
sonra Manchester City ile yine
deplasmanda oynadığı karşılaş-
madan 4-0’lık galibiyetle ayrılmış
ve bumaç belki de onlar için
dönümnoktası olmuştu. Ağustos
sonundan Aralık ortasına kadar
18 maçlık bir yenilmezlik serisi
yakaladıklarında da bu serinin
sonunda ligin zirvesini ele geçir-
mişlerdi.
Wolves bundan sonra biraz iki ileri
bir geri gidercesine sonuçlar al-
dıysa da şampiyonluk yolunda çe-
kiştiği ezeli rakibi West Bromwich
Albion (her iki kulüp deWest Mid-
lands bölgesinden) da çok istik-
rarlı sonuçlar almayınca ilk iki sıra
genellikle bu iki ekip arasında de-
72
73
Kaptan Cullis
Cullis’in kupa şampiyonu kadrosu en üstte, lig şampiyonu kadrosu üstte