Previous Page  50-51 / 124 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 50-51 / 124 Next Page
Page Background

dıkça fazla gündeme gelmediğini

görüyoruz. Türk basınını nasıl

buluyorsunuz?

Benimakrabalarımbile hakem! Çok

uzakta aramaya gerek yok. Maçı iz-

lerken en iyi arkadaşımda hakem,

akrabalarımda hakem, kardeşimde

hakem, babamda hakem! Ara sıra

annembile hakemolmaya kalkıyor.

O yüzden açıkçası basına çok fazla

bahane bulamıyorum. BizimTürk

insanın yapısından dolayı, her maçı

final olarak görmemizden dolayı

süregelen bir durumolarak görüyo-

rumbunu. Aslında futbolu konuş-

mayı herkes seviyor. Yorum

yapmayı seviyor. Ama futbol oyun

kuralları diye çok ince bir kitap var.

İçerisinde 17 tane kural var. İnsanla-

rın hiçbirisinin alıp bunu okuduğunu

görmedim. Futbolda kaç kural var;

bunu bildiğini sanmıyorum insanla-

rın. Ben de hakemolana kadar bu

kitabın varlığından habersizdim.

Türkiye’de futbol izleyerek öğrenili-

yor. Genelde insanlar babasından,

çevresinden ne görüyorsa öyle öğ-

reniyor futbolu. O şekilde de devam

ediyor. Kimse “Bu işin bir kitabı var;

açayım, okuyayım” demiyor.

Geçen ay yardımcı hakemlerimiz-

den KeremErsoy ile röportaj yap-

tım. Kendisi hakemlik sebebiyle

iş hayatında ayrımnoktasına

geldiğini ve daha rahat bir işi

seçtiğini; bu sayede hakemliğe

odaklandığını söyledi. Siz de

konuşmamızın başında işinizi

hafiflettiğinizi söylemiştiniz.

Bu konuyu biraz açar mısınız?

Kerem’le akrabayız bu arada…

Babalarımız kuzen. Her iki baba da

futbolun içinde olduğu için çok iç

içeyiz. Mühendislik konusuna

gelirsek, alanı çok geniş. Daha önce

5 yıl özel bir şirkette çalıştım.

Sabah 7.30’da işbaşı yapıyor, akşam

17.30’da çıkıyordum. Ancak hakem-

lik bu tempoyu kaldırmıyor.

Kaldırmayınca da inşaat sektörüne

geçtim. Nispeten daha rahat.

Patronlarım futbolu çok seviyor ve

beni destekliyor. İşe gitmeyince de

kimse “Neredesin?” demiyor. Onlar

benden daha hevesli çünkü. Maçla-

rımı benden daha fazla takip ediyor-

lar. Bu da benim için büyük bir

avantaj. Bu şekilde devametmeyi

düşünüyorum.

Mühendisliğin hakemliğinize bir

katkısı oldumu?

Analitik bakış açısı, sürekli öğrenme

içgüdüsü gibi konularda yardımcı

oldu. Farklı bakış açıları konusunda

kesinlikle yardımcı oldu.

Bazı hakemler sorumluluk paylaşı-

mında yardımcılarına daha az görev

yükler, bazıları ise daha paylaşım-

cıdır. Sizin tarzınız nasıl?

Stil olarak her şeyi ben yapayım

devrinin değiştiğini düşünüyorum.

Sahaya dört hakemçıkıyor ve takım

olarak çıkıyor. Bugün Cüneyt Hoca-

mız da bir sunumyaptı. Omaç dör-

dümüzünmaçı. Dördümüzün omaçı

sağ salimyönetmemiz gerekiyor.

Birbirimize en iyi şekilde yardımcı

olmamız lâzım. Ben yöneteceğim,

siz konuşmayacaksınız gibi bir şey

yok. Herkes görevini en iyi şekilde

yapıp, bir bütünü ortaya çıkarmamız

gerekiyor. Takımolmayı kesinlikle

tercih ediyorum.

Her hakeminmutlaka bir hedefi

vardır. Sizin hedefiniz nedir?

Kendinizi hangi maçı yönetirken

görmek isterdiniz?

Ben bu işe sadece, “Hakemlik nasıl

bir şey?” diyerek başladım. Amatör

kümede bir-iki maç yönettimve

bırakmayı düşünüyordum. Çünkü

hakemolmak gibi bir hayalim

yoktu. Ama hep daha fazla keyif

almak, daha güzelini yönetmek

düşüncelerinin sonucunda bugün-

lere kadar geldim. Cüneyt Hoca da

bayrağı çok yukarı dikince ben de

neden finaller görmeyelimdiye

düşündümhep. Bu yönde çalışmaya

başladım. Cüneyt Hocanın bizi teş-

vik edici yönde etkilediği çok aşikâr.

Daha çok çalışmamızı, özverili ol-

mamızı sağlıyor. Bize birçok konuda

yardımcı oluyor, yol gösteriyor,

tecrübelerini aktarıyor. Bizim için

hembir ağabey hemyaşayan

efsane. Onunla aynı ekipte bulun-

mak çok güzel. Çok büyük bir şans.

Her futbolcunun olduğu gibi her ha-

kemin demutlaka bir rol modeli

vardır. Sizin en çok örnek aldığınız

hakemya da hakemler kimler?

Kimseyi örnek almadımdersem

umarımayıp olmaz. Çünkü birçok

hakemin farklı özelliklerini örnek

aldım. Fiziğimden dolayı, fizik yapısı

olarak örnek aldığımhakemler

vardı; maç kontrolü olarak, yönetim

tarzı, jest vemimikler olarak örnek

aldığımhakemler vardı. Stil olarak

örnek aldığımhakemler vardı.

Akdeniz ülkeleri bize yakın olduğu

için örnek aldığımhakemler vardı.

Hepsinden kendime bir pay çıkar-

dımve örnek bir rol model oluştura-

rak kendime uygulamaya

çalışıyorumaçıkçası.

Hakemlerden kimisi sahada çok

otoriterdir, kimisi oyuncularla daha

sıcak diyaloglar kurar. Sizin nasıl

bir tarzınız var?

Bunu futbolculara sormak lâzım

aslında. TV’den izledikten sonra

kendimi ne çok sert ne çok yumu-

şak ne çok konuşan ne de oyuncuya

karşı kapalı kutu bir yapıda görüyo-

rum. En doğrusunu futbolcular bilir.

Hocamhata yaptığınız oluyor

malum… TV’de hatanızı gördükten

sonra ne hissediyorsunuz?

Hata yapınca çok üzülüyorum

çünkü babamda futbolcuydu, kar-

deşimde futbolcu. Bu işten ekmek

yiyorlar, bu işten para kazanıyorlar.

Doğmamı, büyümemi, ailemizin ge-

çimini hep futboldan kazandıkları-

mıza borçluyuz. Futbolun içinde

hatalar var ama bu hataları ne kadar

aza indirgersek o kadar mutlu

oluyoruz. Yaptığımız her hatadan

sonra biliyoruz ki birilerinin canı

yanmış oluyor. Futbolun içinde

bunlar var ama can yanmalar ne

kadar az olursa o kadar iyi… Çok da

takılı kalmamak lâzımhatalara.

O akşamüzülüyoruz. Bir daha aynı

hatayı tekrarlamamak için ders

almamız gerekiyor.

Kasımayında dünya evine girdiniz.

Bir kez daha tebrik ederiz. Kısa bir

dönemolmasına karşın evlilik

hayatı, hakemhayatınıza nasıl

bir etki yaptı?

Eşimle uzun zamandır tanışıyorum.

Kendisi de futbola oldukça ilgili.

Maç izlemeyi seviyor. Köstek

olmuyor bana. Düzenli bir hayat,

profesyonel yaşamak zorunda olan

bir insan için daha güzel. Kısa bir

süre oldu ama ilk izlenimlerim

çok olumlu. Bana çok katkı

sağlayacağını düşünüyorum.

Nadir yakaladığınız boş zamanları-

nızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

İşe gidiyorum (gülüyor). Mühendisli-

ğime vakit ayırmaya çalışıyorum.

Hobilerimle ilgilenmeye çalışıyo-

rum. Çok kitap okuyorum.

Kardeşiminmaçlarını izlemeyi

çok seviyorum.

Kardeşinizinmaçını yönettinizmi?

O pekmümkün değil. Kardeşimin

sahada bulunduğumaçı yönetmem

etik olmaz. Zaten bunuMHK ile

görüşüpmutabık kalıyoruz.

Onunmaçlarını izlerken ne

hissediyorsunuz?

Mutlu oluyorum. Özellikle kaleci

olduğu için bazen stres yaşıyorum.

Gol yiyince üzülüyorum. İyi oyna-

yınca seviniyorumama zamanla

alıştımdiyebilirim. Kendisini izler-

ken keyif alıyorum.

Hakemlerle olan diyaloğuyla ilgili

uyarılarda bulunuyor musunuz?

Bulunmuyorum. Çünkü şu ana

kadar olumsuz bir diyaloğu olmadı.

Belki olursa bir gün kulağını çek-

memgerekebilir ağabeyi olarak

(Gülüyor).

Röportaja başlamadan önce Süper

Lig hakemlerimizden Halil Umut

Meler, aranızdaki Play-Station

maçlarından bahsetti. Bu konuya

değinelim…

Alper Ulusoy’la röportaj yapmıştınız.

Kendisi o röportajda söylemiş. Play-

Station konusunda iyi bir ekibimiz

var. Ümit Öztürk, Halil Umut Meler

ve Alper ağabey kamplarda Play-

Station oynuyoruz. Halil Umut Meler

ile Alper ağabey bir takım, ben Ümit

Öztürk’le bir takımım… Biz daha

iyiyiz… Genelde biz kazanıyoruz ama

onların ikisi de FIFA hakemi olduğu

için onlar kazanmadan oyun

bitmiyor! Bunu lütfen yazalım…

Cüneyt Çakır’la yaptığım röportajda

“Biz Süper Lig’deki 19. takımız.

Hakemler de bir takım” demişti.

Hakem takımındaki ortamnasıl?

Ben en küçükleriyim… Benim için

çok keyifli. Bundan belli bir zaman

önce ağabeylerimi TV’de izliyordum.

Şu an onlarla aynı ortamdayım.

Bu benim için büyük gurur. Çok

keyif alıyorum. Arkadaşlarımda

var. Çok kaliteli insanlardan

kurulu… Birlikte olmaktan son

derecemutluyuz. Aile olduk hatta.

Takımdan da öte aileyiz…

Yardımcı hakemler de yaş olarak

sizden büyük değil mi hocam?

Evet, yardımcı hakemkadrosunda

da benden küçüğü yok. Her dalda en

küçük benim.

Bunun dezavantajları ya da avantaj-

ları nelerdir?

Avantajları büyük. Herkes beni

kardeşi olarak görüyor. Bu çok güzel

bir şey. Daha çok sahip çıkma

durumu oluyor. Beni seviyorlar.

Ben de saygıda kusur etmiyorum

kendilerine. Tadını çıkartıyorum

en küçük olmanın. Çünkü birkaç yıl

içinde bu unvan elimden gidecek.

50

51