Previous Page  112-113 / 150 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 112-113 / 150 Next Page
Page Background

rine bağlayacaktı.

Gascoigne’in Tottenham’daki ilk se-

zonu da parlak geçmişti. Yeni takı-

mında direkt ilk 11’de görev yapan

Gazza, ligde altı kez fileleri havalan-

dırarak Tottenham’ın sezonu altıncı

sırada bitirmesine katkıda bulun-

muştu. Bu performansı sayesinde

14 Eylül 1988’de ilk kez Amillî takım

formasını da sırtına geçiren Gasco-

igne, İngiltere adına ilk golünü ise

26 Nisan 1989’da, Dünya Kupası

elemelerinde Arnavutluk’a karşı

atacaktı.

Ertesi sezon da Gascoigne, İngiltere

Ligi’nde mevkiinin en etkili oyun-

cularından biri olmayı sürdürüyor,

Tottenhamda ligi üçüncü sırada

bitiriyordu. Zaten sonrasında, biraz

önce değindiğimiz Dünya Kupası

gelecek ve Gazza’nın adını artık

dünya ezberleyecekti. Özellikle o

dönem futbolun NBA’i konumunda

olan Serie A’dan da birçok kulüp,

Gascoigne’i İngiltere’den İtalya’ya

getirebilmek için kolları sıvamıştı.

1990-91 sezonu, Gascoigne’in kari-

yerindeki belki de en etkili olduğu

birkaç sezondan biriydi. Ligde ve

kupalarda takımı adına 19 gol atan

Gazza, Tottenham’ın Federasyon

Kupası’nda finale çıkmasında da

Gary Lineker ile başrolü paylaş-

maktaydı. Sezonun sonu yaklaşır-

ken ise uzun süredir beklenmekte

olan transfer nihayet resmiyet ka-

zanıyor ve Lazio kulübü, Gazza’yı

8.5 milyon sterlin karşılığında

transfer ettiğini ve yıldız oyuncu-

nun, 1991-92 sezonundan itibaren

formalarını giyeceğini açıklıyordu.

Sakatlık sorunları başlıyor

Ne var ki bu açıklamadan kısa bir

süre sonra Tottenham ile Notting-

hamForest arasında oynanan Fe-

derasyon Kupası finali, bu planların

altüst olmasına yol açacaktı. Gazza,

maçın başlarında çok ağır bir sa-

katlık geçirerek sahayı sedyeyle

terk etmek zorunda kalıyordu.

Hastanede yapılan kontrollerde

dizindeki çapraz bağların koptuğu

ortaya çıkacaktı ki bu, bir futbolcu-

nun yaşayabileceği en zor sakatlık-

lardandı. Bu sakatlık sonrası Lazio

cephesi de transferi dondurmuştu.

Talihsizlikler bununla da bitmi-

yordu. Yıl sonuna doğru antren-

manda dizinden bir sakatlık daha

geçiren Gascoigne, böylece tüm

1991-92 sezonunu tek bir maç

yapmadan kapatmış oluyordu.

Tabiî millî takım ile birlikte 1992

Avrupa Şampiyonası’nda yer alma

şansını da kaçırmıştı.

1992 yazında Gazza, futbol oynaya-

cak duruma gelmişti. Bunun üze-

rine de Lazio kulübü tekrar

kendisinin transferi için düğmeye

basıyordu. Ancak bu kez teklifle-

rinde üç milyonluk bir indirim söz

konusuydu. Yine de Tottenham

kulübü risk almak istemeyerek bu

teklifi kabul edecek ve Gascoigne

nihayet İtalya yolunu tutacaktı.

Fakat bir önceki sezonu hiç maç

yapmadan geçirmiş olması ve yeni

bir ülkeye gelmesi, sorunlu yapısı-

nın da etkisiyle bir araya gelince,

Gazza Serie A’ya adapte olmakta

zorlanacak ve istikrarsız bir gö-

rüntü çizecekti. İlk sezonunda altı

çizilecek en önemli anısı, bir derbi

maçında AS Roma ağlarına gönder-

diği son dakika golüydü ve bu sa-

yede Laziomaçtan beraberlikle

ayrılmıştı. Bunun haricinde takımı

ligi beşinci sırada tamamlamış ve 16

yıl aradan sonra Avrupa kupalarına

katılma hakkını elde etmişti.

Bir sonraki sezon, Lazio taraftarı

artık lige çok daha alışmış ve diz

sakatlığının etkisinden de iyice

kurtulmuş bir Gascoigne görmeyi

umut ediyordu. Ancak Nisan ayında

antrenmanda Alessandro Nesta ile

girdiği bir mücadele sonrası bacağı-

nın kırılması, Gascoigne’in ‘bir türlü

istenilen seviyeye gelemeyip en

sonunda yitip giden’ yıldız adayla-

rından biri olarak tarihe geçeceğine

dair ürkünç bir işaret olarak da

görülebilirdi. Sezon sonundaki

Dünya Kupası için de şansı zaten

yoktu zira kendisinin bir süredir

pek formasını giyip katkı vereme-

diği İngiltere, elemelerde Norveç ile

Hollanda’nın gerisinde kalarak

ABD’deki turnuvaya katılma

şansını tepmişti.

İskoçya’da yeniden doğuş

Gascoigne, 1994-95 sezonunda da

bir elin parmaklarıyla gösterilebile-

cek kadar az maça çıkabilecek,

en sonunda da Lazio ile yollarını

ayırmak durumunda kalacaktı. Bu

noktada kendisine yeniden doğma

fırsatını sunacak tarafsa İskoç-

ya’nın Rangers kulübü oldu. Kısa

süre içerisinde takımın Brian Laud-

rup ile birlikte en önemli iki yıldı-

zından birine dönüşen Gazza,

deli dolu kişiliğiyle de yeniden

spor-magazin dünyasının en

önemli ilgi odaklarından biri haline

gelmişti. 30 Aralık 1995’te Hibernian

ile oynanan bir ligmaçında hakem

Dougie Smith’in yere düşürdüğü

kartını alıp şakalaşma amacıyla ha-

keme sertçe göstermesi ve bunun

sonrasında da hakemden gerçekten

sarı kart görmesiyse bir bakıma

Gazza’nın kariyerini özetleyen

nitelikte bir ironik enstantaneydi.

Gascoigne’in İskoçya’daki ilk sezo-

nunda Rangers lig ve kupa şampi-

yonluğuna ulaşırken, ligdeki zaferin

ilân edildiği maçta yıldız oyuncu

hat-trick yapmış, toplamda da tüm

kupalarda 19 gol atarak İskoç futbo-

luna damgasını vurmuştu. Burada

gösterdiği performansla kendisine

yenidenmillî takımkapılarını da

açan Gazza, böylece kariyerinin

sonbaharına yaklaşmaktayken ni-

hayet bir Avrupa Şampiyonası’nda

oynama fırsatını da yakalıyordu.

Üstelik turnuvaya, İngiltere ev

sahipliği yapmaktaydı.

Söz konusu 1996 Avrupa Şampiyo-

nası’nda ilk turda İngiltere’nin

rakipleri İsviçre, İskoçya ve Hollan-

da’ydı. İngilizler, Gazza’nın ilk on

birde sahaya çıktığı ilkmaçlarında

İsviçre karşısında uzun süre 1-0

önde oynamalarına karşın son

dakikada yedikleri golle 1-1’lik be-

raberliğe razı olmuşlardı. Ezeli rakip

İskoçya’yla oynanan bir sonraki

maçta da Gazza yine ilk 11’de sa-

haya çıkıyordu. İngiltere ikinci yarı-

nın başlarında Shearer ile 1-0 öne

geçerken, bitime 11 dakika kala

sahneye çıkan Gascoigne, Ander-

ton’ın kendisine attığı pasta İskoçya

ceza sahasına girerken topu

Hendry’nin üzerinden sol ayağıyla

aşırtacak ve top yere düşmeden sağ

ayağıyla çok düzgün vurup kaleyi

bularak turnuvanın belki de en

güzel golüne imzasını atacaktı. Bu

galibiyet sonrasında ritmini arttıran

İngiltere, sonmaçında da Hollan-

da’yı 4-1 yenerek grubunu lider

tamamlıyor ve çeyrek finalde

İspanya’ya rakip oluyordu.

İspanya ile oynanan çeyrek final

mücadelesinde futbol adına pek

fazla bir şey ortaya konmayınca 120

dakika boyunca ‘gol’ sesi çıkmamış

ve iş penaltılara kalmıştı. Neticede

İngiltere rakibine burada 4-2’lik

üstünlük sağlayarak 28 yıl sonra bir

Avrupa Şampiyonası’nda son dörde

kalma başarısını gösterecekti. İngi-

lizlerin attığı son penaltıyı da Gas-

coigne gole çevirmişti. Ancak yarı

finalde, tıpkı altı yıl evvel İtalya’daki

Dünya Kupası’nda olduğu gibi yine

karşılarına Almanya çıkmıştı ve

kaderin cilvesine bakın ki, zorlu

rakiplerine normal süresi 1-1 biten

maçın ardından altı sene önceki gibi

yine penaltılarda boyun eğecek-

lerdi. Gascoigne 11 metreden

üzerine düşeni yapmıştı fakat

Southgate’in kaçırdığı atış, İngil-

tere’nin finale seyirci kalmasına

neden olmuştu. EURO 96’da sergi-

lediği üstün performans sonrası

Gascoigne kulüp kariyerinde de iyi

bir sezon geçirecekti. Rangers

1996-97 sezonunda ligi yine kaza-

nıp şampiyonluk serisini dokuza

çıkartıyor ve ezeli rakibi Celtic’in bu

alandaki rekorunu egale ediyordu.

Ayrıca Lig Kupası’nı da müzelerine

götürmüşlerdi. Sezonu toplam 17

golle kapatan Gazza da yine takımı-

nın kahramanlarındandı.

Skandallar ve tükeniş

Ne var ki, bundan sonrasında Gas-

coigne futbolundan çok çıkarttığı

olaylarla gündeme gelecekti.

112

113