Previous Page  36-37 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 36-37 / 156 Next Page
Page Background

takımla düzenlenmesi yoluna gi-

dilecekti. Genişlemenin neredeyse

tamamı, Avrupa dışından ülkeler

için yapılıyordu. Öyle ki, ABD 94’te

turnuvaya konfederasyonlardan

katılımUEFA’dan 13, CONME-

BOL’den dört, CONCACAF’tan iki,

CAF’tan üç ve AFC’den iki takım

şeklinde olurken Fransa 98’de

sekiz yeni kontenjandan sadece

ikisi UEFA’ya giderken CAF’ın ko-

tası üçten beşe, AFC’nin kotası da

ikiden dörde çıkıyordu. CONCA-

CAF ve CONMEBOL de fazladan

birer kontenjan kazanmıştı.

32 takım, ilk turda dörderli sekiz

grupta yer alırken burada grupla-

rında ilk ikide yer alan ekipler

ikinci tura yükselecek ve finale

kadar da tekmaç eleme usulüyle

karşılaşacaklardı. Dünya Kupa-

sı’nın bu statüsü, günümüze

kadar devam etti, hatta sonraki

iki turnuvada da uygulanacak.

Bu süreçte yaşanan tek ufak

değişiklik, UEFA’nın 15 olan

katılımcı kontenjanının 2006’dan

itibaren “13+ev sahibi” şeklinde

yeniden düzenlenmesiydi.

Buradan boşalan kontenjan da

diğer kıtalardan play-off ile

gelecek takımlara ayrıldı.

Çoğu kişi, bu uygulamaya geçildi-

ğinde Dünya Kupası katılımcı

kotasının artık doyma noktasına

geldiğini düşünüyordu. 32 takım-

dan 16 takıma geçiş için formül

basitti. Ancak sayının artması

halinde işler karışacaktı. İlerisi

için daha çok 40 takımlı bir format

üzerinde zaman zaman düşünül-

mekteydi. Ancak burada da

hesaplar biraz karışıktı. 40 takım

dörderli 10 gruba ayrılsa, sadece

grup liderleri doğrudan bir üst

tura çıkabilecek, 10 grup ikinci-

sinden dördünün de ya sadece

puantaja bakılarak ya da play-off

yoluyla elenmesi gerekecekti.

40 takımın sekiz gruba ayrılması

halindeyse grup başına beş takım

düşecekti ve bu da maçlar oyna-

nırken hembir takımın dışarıda

kalması hemde gruplarda maç

günü sayısının üçten beşe çık-

ması anlamına geliyordu ki bunla-

rın ikisi de pek istenen durumlar

sayılmazdı.

48 takımlı turnuva

nasıl olacak?

1998’den 2014’e kadar turnuvalar

bu şekilde düzenlenirken, sıra-

sıyla Rusya ve Katar’da düzenle-

neceği açıklanan 2018 ve 2022

Dünya Kupalarının da yine 32 ta-

kımla oynanması karara bağlan-

mıştı. 2026 içinse yeniden bir

genişletme senaryosu üzerinde

duruluyordu ki bu senaryo, geçen

aylarda, biraz da beklenmedik

bir finalle gerçekleşti. Turnuvada

sekiz değil tam 16 takımlık bir

genişlemeye gidildi. Böylece

katılımcı sayısı da 48’e çıktı.

48 takımın nasıl bir formatta yarı-

şacağıysa büyük tartışma konu-

suydu. Bir kesim, 32 takımın grup

maçları öncesinde tekmaçlık bir

play-off turunda karşılaşması ve

buradan gelecek 16 takımla da

play-off’a girmeyen diğer 16 takı-

mın bir araya gelmesiyle yine 32

takımlı formatta devam edilme-

sini önermekteydi. Fakat bu

durumda da 16 takım turnuvayı

sadece tek bir maç oynayarak

tamamlamış olacaktı.

Buna alternatif olaraksa 48 takı-

mın üçer takımlı 16 gruba ayrıl-

ması fikri ortaya atıldı. Bu noktada

sadece grup birincilerinin kalifiye

olup son 16’dan devam etmesinin

mi yoksa ilk ikinin kalifiye olup

son 32’den devam etmesininmi

daha iyi olacağı konuşulurken

sonuçta ikinci seçenekten yana

karar alındı. Böylece ilk turun

ardından eleğin üstünde 32 takım

kalacak ve bunlar finale kadar tek

maç eleme usulüyle karşılaşacak.

Tabiî bu genişlemeden aslan

payını, yine UEFA haricindeki

konfederasyonlar aldı. 9 Mayıs’ta

Bahreyn’de yapılan FIFA Konseyi

toplantısında alınan karara göre

UEFA’nın kotası 16’ya çıkarken,

CONMEBOL ve CONCACAF’a altı-

şar, CAF’a dokuz, AFC’ye sekiz ve

OFC’ye de bir kontenjan hakkı

tanındı. Geriye kalan iki kontenjan

ise kıtalararası play-off netice-

sinde doldurulacak.

Bu noktada, söz konusu yenilikle-

rin neler getirip götürebileceğini,

geçmişteki örneklerden de hare-

ketle değerlendirecek olursak,

öncelikle turnuvanın tadını kaçı-

rabilecek en büyük hususun, üçer

takımlı gruplardanmeydana gelen

ilk tur olması kuvvetle muhtemel.

Yazıda da değinildiği gibi üç ta-

kımlı gruplar, 1982 Dünya Kupa-

sı’nın ikinci turunda denenmiş ve

neredeyse kimse bu uygulamadan

hoşnut kalmadığı için de bir son-

raki turnuvada bu uygulama rafa

kaldırılmıştı. 44 yıl aradan sonra

üç takımlı grupların yeniden

tedavüle girecek olması “hafıza-i

beşer nisyan ile malûldür” sözüyle

mi açıklanır yoksa başka bir

şeyle mi bilinmez ama bunun

birçok sorun yaratacağını tahmin

etmek içinmüneccim olmaya da

gerek yok.

Yeni statünün

dezavantajları

Daha önce de belirtildiği gibi iki

takımmaç yaparken bir takımın

kenarda bekliyor olması bir sorun,

hele ki sonmaçta. Üstelik 1982

Dünya Kupası’nda üç takımlı

gruplardan yalnız grup lideri

çıkıyordu ve bu, sonmaçların, en

azından oynayanlar arasında bir

çekişme içinde geçmesini sağlı-

yordu. 2026’daysa üçlü gruplardan

iki takım çıkacağı için sonmaçla-

rın büyük bir bölümü, iki tarafın da

beraberliğe razı bir oyun ortaya

koymasına yol açacağa benziyor.

Bir başka sorun, asıl güçlü

takımların yer aldığı UEFA ve

CONMEBOL haricindeki konfede-

rasyonlardan çok fazla katılımcı-

nın gelmesiyle birlikte bu

gruplarda büyük bir güç dengesiz-

liğinin ortaya çıkması ve böylece

gruptaki tablonun daha en başın-

dan belli olması olasılığı.

Bunu daha iyi açıklamak için 2014

Dünya Kupası eğer 48 takımla

düzenlenmiş olsaydı fazladan ka-

tılacak 16 takımın kimler olacağını

örnekleyerek başlayalım. Bu son

turnuvanın elemelerinde kıl pa-

yıyla Brezilya’ya gidememiş olan

takımlar göz önüne alınırsa,

48 takımlı bir formatta fazladan

vize alacak 16 muhtemel takım

şunlardı: İsveç, Ukrayna, İzlanda,

Venezüella, Panama, Jamaika,

Tunus, Mısır, Burkina Faso, Sene-

gal, Özbekistan, Ürdün, Umman,

Katar, Irak ve Yeni Zelanda.

Dört-beşi haricinde bu takımların

ilk tur gruplarında son sıraya

demir atması kuvvetle muhte-

mel… Biraz daha açıklayıcı olmak

adına yeni formattaki olası iki

grubu ele alalım. Bunların birinde

varsayalımki Brezilya, İsviçre ve

Ürdün, diğerinde de Almanya,

Meksika ve Burkina Faso yer

alıyor. Gruplardaki sıralamanın

neredeyse en başından belli

olduğunu söylemek herhalde

abartı sayılmaz. Bir değişiklik

olacaksa da bu öncelikle birinci ve

ikinci arasında olabilir ki, bu iki

takımın da kalifiye olacağı düşü-

nüldüğünde bu da çok önemli bir

ayrıntı olmaktan çıkıyor. Bir başka

deyişle, grup sonuncuları, nere-

deyse en başından belli oluyor.

37

36