Previous Page  42-43 / 156 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 42-43 / 156 Next Page
Page Background

Seninle birlikte futbola başlayan

birçok arkadaşın bugün sahaların

dışında kaldı. Sen onlardan farklı

neler yapıyor ve oyunun içinde

kalabiliyorsun?

Çoğu genç oyuncu “Futbol oynu-

yorsam okulu kesinlikle bırakmalı-

yım” tarzında bir düşünceye sahip

oluyor. Ama ben ortaokuldayken,

altyapıda oynarken okuluma gere-

ken önemi veriyordum. Okuldan

çıktıktan sonra düzenli bir progra-

mımvardı. Hemen eve gidip yemek

yiyor ve altyapı tesislerine geçiyor-

dum. Altyapı tesisleri evimize

uzaktı. Bu sebeple annemyanıma

yemek veriyordu. İdmandan sonra

vücudumgüçsüz kalmasın diye

annemin verdiği yemeği yiyordum.

Futbolcu olmak için beslenme ve

düzenli yaşam çok önemli. Sen de

bu durumu o yaşlardan itibaren öğ-

rendiğin için sanıyorum arkadaşla-

rından farklı adımlar attın.

Yaşımgenç olmasına rağmen fut-

bolla hayat arasında bir çizgi kur-

dum. Bu ailesel anlamda bana çok

şey kattı. Ailemde bana çok önem

verdi. Çocukken bile bana olgun bir

insan gibi yaklaştılar. O yüzden

futbola daha fazla önemverdim.

Burada anneni ayrıca sormak

istiyorum. Beş erkekle ilgilenen

annenle nasıl bir ilişkin var?

Anneler melektir tabiî ki… Her şeyi-

mizle uğraşıyorlar. Çocukluktan

evlenene kadar sizinle ilgileniyorlar.

Evlenseniz dahi gözü her zaman

sizin üzerinizde. Annemin çok

önemli bir katkısı var. Anneler

çocuklarıyla uğraşır evet ama biz

özellikle dört erkek kardeş olduğu-

muz için hepimizle ayrı ayrı çok

uğraştı. Annembenimle bazen

Trabzon’a geldi. Babamhalı sahada

çalışıyordu. Annem sabah 05.00’te

kalkar, benimle Trabzon’a idmana

gelirdi. Beni orada beklerdi. Bu fark-

lar sayesinde de diğer arkadaşla-

rımdan sıyrıldımdiyebilirim.

U17 Millî Takımı ile Avrupa Şampi-

yonası elemelerinde oynadın.

Ardından U19 Millî Takımı’na yaşın

küçük olmasına rağmen seçildin ve

yine Avrupa Şampiyonası elemele-

rinde oynadın. Bugün U18 Millî

Takımı’ndasın. Tecrübelerini bize

aktarır mısın?

Mart ayında U19 Millî Takımı ile Por-

tekiz’de düzenlenen Avrupa Şampi-

yonası Elit Turu’na gittik. İlk eleme

grubunda lider çıkmış ama Elit Tur

için zor bir kura çekmiştik. Yaşım

küçük olmasına rağmen çok büyük

tecrübeler edindim. Oradaki havayı

yakaladım. İdman sahasındaki per-

formansla oradaki performans çok

farklı. Heyecan oluyor. Orada yeni-

lecek veya atılacak bir golün çok

büyük önemi var. Keza çok büyük

takımlarınmenajerleri, scoutları

maçları izliyor. Çok büyük vitrin

alanları. İki defa gittim. Elimden gel-

diği kadar TürkMillî Takımı forma-

sını yükseğe çıkarmaya çalıştım.

İki defa Elit Tur’a kaldık. Güzel

tecrübeler oluyor. Erken yaşta bu

noktaya ulaştığım için hocalarımın

bana güvendiğini hissediyorum.

Bu da özgüvenimi artırıyor.

Her şey daha iyiye gidiyor.

Henüz 18 yaşında Genç Millî Takım-

larımızın formasını 44 kez giymeyi

başardın. Ay-yıldızlı formayı

terletmek sana neler hissettiriyor?

Bu harika bir duygu. Ben Genç Millî

Takımlara seçildiğimde 13 yaşın-

daydım. O tarihte ilk kez U14 Millî

Takımı oluşturulmuş ve ben de se-

çilmiştim. Kademe kademe yukarı

çıkmak istiyorum. Her Türk futbol-

cunun hedefi AMillî Takım forma-

sını giymektir. Ben de buradan ümit

millîye, oradan da Amillîye gitmek

istiyorum. Her Türk oyuncu bunun

hayalini kuruyordur zaten. Allah

nasip ederse AMillî Takım’a kadar

düzenli bir şekilde gitmek için çaba

harcayacağım.

Kendini AMillî Takım için hangi

mesafede görüyorsun?

İmkânsız değil çünkü Türkiye’nin

başında Fatih Terimgibi bir hoca

var. Gençlerin şans bulabileceği bir

hoca… Eskişehir’de oynanan Mol-

dova maçında 8-9 genç ağabeyimiz

oynadı. Geçen yıl U19 takımından

4-5 kişi oynadı. Yani imkânsız diye

bir şey yok. Onları orada görmek,

bizimde cesaretimizi ve ümidimizi

artırıyor. Fatih Hoca burada, Vedat

Hoca burada…Millî Takımlardaki

tümhocalar, “Siz çalışın. Fatih Hoca

sizi görür, yaşınıza bakmaz” diyor.

Ağabeylerimiz kadroya girebiliyor;

biz neden girmeyelim? Bu hedefle

ilerliyoruz. İnşallah bu forma şansı

bize de gelecek.

17 Aralık 2016 tarihi kariyerin açı-

sından önemli. O tarihte Trabzon-

futbol oynuyorduk. Sabah

8’den akşam8’e kadar

futbol oynuyorduk. Böyle

bir yapımız vardı.

Kardeşlerin de futbol

oynuyor mu?

AğabeyimÇarşıbaşıspor’da

oynadı. Üniversiteye

gidince bırakmak zorunda

kaldı. Şimdi İlahiyat Fakül-

tesi’nde okuyor.

Okul hayatını anlatır

mısın?

Lise son sınıftayım. Orta-

okul son sınıfa kadar hiçbir

problemyoktu. Her şey çok

iyi gidiyordu. Derslerimde

çok iyiydi. Ama sonra

maçlar için İstanbul’a,

Ankara’ya, başka şehirlere

gitmeye başladım. Bu

sebeple de mecburen

okuldan yavaş yavaş uzak-

laştım. Lise ikinci sınıfta

Trabzonspor A takımına

yükseldimve okuldan da

tamamen koptum sayılabi-

lir. Sadece sınavlar için

okula gidebiliyorum. Ama

BESYO’da okumak istiyo-

rum. Şu an Çarşıbaşı Ana-

dolu Lisesi’ndeyim. Seneye

Allah nasip ederse üniver-

siteye girmek istiyorum.

Futbolla profesyonel an-

lamda tanışman nasıl oldu

ve seni ilk kimkeşfetti?

Trabzonspor’un hocaları

Trabzon’daki tümokullara

seçmelere geliyordu. Yakla-

şık 100 kişinin içinden 3-4

kişi seçildik. Böyle nasip

oldu. O hocalar sayesinde

beni Trabzonspor’a çağırdı-

lar ve altyapıda oynamaya

başladım.

Trabzonspor’da nasıl bir

altyapı eğitimi aldın?

Trabzonspor’un kapısından

içeri girdiğimde 9 yaşınday-

dım. Hocalarımbana çok

şey öğretti. Çok küçük

yaşta olmama rağmen

gelecekle ilgili planlamala-

rımda futbolun kavramla-

rını bana çok güzel öğret-

tiler. Onlar sayesinde kitap

okuma alışkanlığı edindim.

Zaten çok seviyordum ama

alışkanlık haline getirdiler.

Kendimi mental anlamda

geliştirmeye çalıştım.

42

43

Trabzonspor’un kapısından

girdiğimde 9 yaşındaydım. Çok küçük

yaşta olmama rağmen

hocalarımgelecekle ilgili

planlamalarımda futbolun

kavramlarını bana çok güzel öğretti.

Onlar sayesinde kitap okuma

alışkanlığı edindim. Kendimi mental

anlamda geliştirmeye çalıştım.

Yaşımgenç olmasına rağmen

futbolla hayat arasında bir çizgi

kurdum. Bu, ailesel anlamda bana çok

şey kattı. Ailemde bana çok önem

verdi. Çocukken bile bana olgun bir

insan gibi yaklaştılar. O yüzden

futbola daha fazla önemverdim.

Dört erkek kardeş olduğumuz için

annemhepimizle ayrı ayrı çok

uğraştı. Babamhalı sahada

çalışıyordu. Annem sabah 05.00’te

kalkar, benimle Trabzon’a idmana

gelirdi. Beni orada beklerdi.

Bu farklar sayesinde de diğer

arkadaşlarımdan sıyrıldım

diyebilirim.

AMillî Takım imkânsız değil çünkü

Türkiye’nin başında Fatih Terimgibi

bir hoca var. Gençlerin şans

bulabileceği bir hoca… Eskişehir’de

oynanan Moldova maçında 8-9 genç

ağabeyimiz oynadı. Onları orada

görmek, bizimde cesaretimizi ve

ümidimizi artırıyor.

Başakşehir maçında oyuna girmek

inanılmaz bir histi. İlk önce

ayaklarım titredi. Ağabeyler,

“İdmandaki gibi rahat ol. Kupa

maçlarındaki gibi rahat hareket et”

diye bana güven verdi. Mehmet

ağabeye topu indirmiştim. O vurdu,

direkten döndü. Gol olsa ilkmaçımda

asist yapmış olacaktım.