Previous Page  70-71 / 140 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 70-71 / 140 Next Page
Page Background

Buna ek olarak, Brezilya ve Arjan-

tin’in ikişer ikinciliği, Brezilya’nın

iki üçüncülüğü ve Brezilya ile

Uruguay’ın da ikişer dördüncülüğü

mevcuttu. Ayrıca Dünya Kupaların-

daki 17 finalden 11’inde Güney

Amerika takımları boy göstermişti.

Güney Amerikalıların son dörde

kalamadığı turnuva sayısıysa üçle

sınırlıydı.

2006’da yarı final

dahi görülemedi

2006 Dünya Kupası’naysa Güney

Amerika’dan Brezilya, Arjantin,

Paraguay ve Ekvador katılırken,

CONCACAF’ın Lâtin coğrafyasından

Kosta Rika ve Meksika da turnu-

vaya iştirak etmişti. Bu altı takım-

dan Paraguay ve Kosta Rika ilk

turda turnuvaya veda ederken,

Meksika ile Ekvador da ikinci turun

sonunda evlerine dönmek zorunda

kaldı. Çeyrek finaldeyse Arjantin, ev

sahibi Almanya ile eşleşirken, Bre-

zilya da Fransa karşısına çıkıyordu.

Arjantin, Almanya karşısında

maçta 1-0’lık üstünlüğü yakalama-

sına karşın karşılaşmanın son

bölümünde Klose’den gelen gole

engel olamayınca önce uzatmalara,

ardından da penaltılara geçilmiş

ve 11 metreden yapılan atışlar

neticesinde de gülen taraf Almanlar

olmuştu. Brezilya-Fransa maçında

da Fransızlar, rakiplerini Henry’nin

tek golüyle kupanın dışına itmişti.

Böylece 24 yıl sonra ilk kez bir

Dünya Kupası yarı finali dört

Avrupa takımından oluşmuştu.

Dört yıl sonra Güney Afrika’nın

ev sahipliğinde düzenlenen turnu-

vadaysa CONMEBOL’den Arjantin,

Brezilya, Şili, Paraguay ve Uruguay,

CONCACAF’tan da Meksika ve

Honduras olmak üzere Lâtin

Amerika’nın yedi temsilcisi bulunu-

yordu. Aslında turnuva, bu ekipler

için hayli umut verici başlamıştı.

İlk tur sonundaki tek fire, zaten

kendisinden hiçbir şey beklenme-

yen Honduras’tı. Diğer altı takım ise

ikinci turdaki yerlerini almıştı.

Başarılı gidişat ikinci turda da

devam edecekti. Bu turdaki fireler

Şili ile Meksika olmuştu belki ama

onlar da sırasıyla Brezilya ve Arjan-

tin’e elenmişti. Öte yandan Uruguay

Güney Kore’yi, Paraguay da Japon-

ya’yı saf dışı bırakmıştı. Çeyrek

finale gelindiğinde de ağırlık Güney

Amerikalılardaydı. Dört Güney

Amerikalı haricinde kalan

takımlardan üçü Avrupa’dan

(İspanya, Hollanda, Almanya) biri de

Afrika’dandı (Gana).

Ne var ki bu noktadan itibaren

Güney Amerikalılar adeta bir

felâket senaryosuyla karşı karşıya

kaldı. Brezilya, Hollanda önünde 1-0

öne geçtiği maçtan 2-1 mağlup

ayrılırken, Arjantin ise Almanya

karşısında 4-0’lık bir hezimete uğ-

ruyordu. Paraguay ise favorilerden

İspanya karşısında büyük bir direnç

ortaya koysa da skor 0-0’ken bir de

penaltı kaçırdığı maçta rakibine

bitime yedi dakika kala Villa’dan

gelen golle teslim olmuştu. Tek te-

selli, Uruguay’ın Gana’yı penaltılarla

geçerek yarı finale yükselmesiydi.

Ancak Uruguay da bundan sonra-

sını getiremeyecekti. Önce yarı final

mücadelesinde Hollanda’ya, ardın-

dan da üçüncülükmaçında Alman-

ya’ya 3-2’lik skorlarla kaybettiler

ve kürsünün dışında kaldılar. Böy-

lece son sekize üç takımla girebilen

Avrupa, bu takımların hepsini şeref

kürsüsüne çıkarmış oluyordu.

Ayrıca Dünya Kupaları tarihinde ilk

kez, üst üste iki turnuvada da şeref

kürsünün tamamını Avrupalılar

işgal ediyordu.

2014’te Dünya Kupası, 36 yıl aradan

sonra Güney Amerika’daydı. Brezil-

ya’nın üstlendiği organizasyonda

ev sahibinin haricinde CONME-

BOL’den Arjantin, Uruguay, Kolom-

biya, Şili ve Ekvador, CONCACAF’tan

da Meksika, Kosta Rika ve Hondu-

ras olmak üzere 32 takımın doku-

zunu Lâtin Amerikalılar teşkil

etmekteydi. Turnuvanın düzenlen-

diği coğrafyanın da etkisiyle artık

çoğu kişi, son iki turnuvada tanıklık

edilen Avrupa hegemonyasının son

bulacağını düşünmekteydi. Hatta

büyük bir kesimin gönlünden de bir

Brezilya-Arjantin finali geçmek-

teydi (Güney Amerika’nın bu en

büyük klasiği daha önce hiçbir

Dünya Kupası finalinde sahnelen-

memişti).

Brezilya’nın 7-1 faciası

Dört yıl önce olduğu gibi, bu turnu-

vada da başlangıç, Lâtin Amerikalı-

lar adına hayli pozitifti. Söz konusu

dokuz takımdan yedisi tur atlamayı

başarırken sadece Ekvador ve Hon-

duras devre dışı kalmıştı. İkinci

turda Brezilya ile Şili, Kolombiya ile

de Uruguay eşleşince iki Lâtin

Amerikalının daha saf dışı kalması

kesinleşmişti belki ama bu eşleş-

meler sonrasında turnuva defterini

kapatacak olan Şili ve Uruguay

hâricinde Lâtinlerin tek firesi, Hol-

landa’ya elenen Meksika olmuştu.

Kosta Rika Yunanistan’ı, Arjantin de

İsviçre’yi elemeyi başarmıştı.

Böylece çeyrek finalde dört

Avrupalı olduğu gibi dört de

Lâtin Amerikalı yer alacaktı.

İki cephe arasındaki eşleşmelerden

ilkinde Hollanda, Kosta Rika’ya

penaltılarla üstünlük sağlarken

Arjantin de Belçika’yı tek golle

geçmişti. Brezilya ile Kolombiya

arasındaki Güney Amerika çekiş-

mesinden üstün ayrılan tarafsa,

2-1’lik skorla Brezilya olmuştu.

Böylece yarı finalde de iki Avrupalı

(Almanya ve Hollanda) ile birlikte

iki de Güney Amerikalı yer alacaktı.

Brezilya’nın Almanya, Arjantin’in de

Hollanda ile eşleştiği düşünüldü-

ğünde o çok beklenen Brezilya-Ar-

jantin finaline de sadece birer adım

kalmıştı.

Gelgelelim söz konusumaçların ilki,

Güney Amerika futbolunun tari-

hinde, Avrupa karşısında alınan

belki de en ağır yenilgiye sahne

olacaktı. Brezilya, henüz 29. dakika-

sında 5-0 geriye düştüğü karşılaş-

mada Almanya’ya 7-1’lik akıl almaz

bir skorla mağlup oluyordu. Arjantin

ise Hollanda’yı golsüz biten 120

dakikanın ardından penaltılarla

eleyerek, kupanın Güney Ameri-

ka’da kalması yönündeki umutları

canlı tutuyordu.

Ev sahibi Brezilya, yaşadığı hezime-

tin şoku altında çıktığı üçüncülük

maçında Hollanda önünde de varlık

gösteremeyip sahadan 3-0’lık ye-

nilgiyle ayrılırken Arjantin ise fi-

nalde Almanya’ya karşı 113 dakika

boyunca başa baş mücadele etme-

sine karşın bu dakikada Götze’den

gelen gole engel olamayınca ikinci-

likle yetinmek zorunda kalıyordu.

Böylece Dünya Kupaları tarihinde

ilk kez Avrupalılar üst üste üçüncü

şampiyonluklarını da elde ediyordu.

Rusya son şans mı

olacak?

Güney Amerika’nın rekabette Av-

rupa’nın bu denli gerisine düşmesi,

hiç şüphesiz gelecek yıl Rusya’da

düzenlenecek olan Dünya Kupası’nı

Güney Amerikalılar adına son de-

rece kritik bir dönemeç haline geti-

riyor. Üstelik Rusya’daki turnuva,

o esnada 31 yaşını doldurmuş

olacak Messi, Suarez ve Cavani gibi

yıldızların da boy gösterdiği muhte-

melen son Dünya Kupası olacak.

Bu kritik sınav öncesinde geçen ay

düzenlenen Konfederasyonlar Ku-

pası’ysa, Lâtin Amerikalıları biraz

daha karamsarlığa itecek cinstendi.

Bu turnuvada Brezilya, Arjantin ve

Uruguay gibi eski dünya şampiyon-

ları yoktu belki ama Güney Ameri-

ka’yı temsilen, son iki yıldır o

takımları geride bırakarak kıtanın

şampiyonu olan Şili vardı. CONCA-

CAF’tan da Meksika… Ancak Şili,

her ne kadar yarı finalde son Av-

rupa şampiyonu Portekiz’i penaltı-

larla saf dışı bırakmayı başardıysa

da finalde, turnuvaya neredeyse

hiçbir as oyuncusunu getirmeyip

deneysel bir kadroyla mücadele

eden Almanya’ya 1-0 kaybetmek-

ten kurtulamadı. Üstelik istatistik-

lerde, Almanya’ya karşı çok daha

üstün bir oyun oynamış gözükme-

sine karşın… Bu da haliyle Güney

Amerikalıların Avrupalılar karşı-

sında basiretlerinin bağlanmasına

bir örnek olarak yorumlandı.

Gelecek yaz Rusya’da Güney Ame-

rikalılar makûs talihlerini yenebile-

cekmi? Doğrusu bu sorunun

cevabını sadece onlar değil, tüm

futbolseverler merakla bekliyor.

Messi’li Arjantin, 2010’da Güney Afrika’da düzenlenen

Dünya Kupası’nda Almanya karşısında 4-0’la hezimete uğramıştı...

Brezilya’da düzenlenen sonDünyaKupası, Lâtinler için tambir hüsran

olmuş, ev sahibi Brezilya, Almanya önünde 7-1’lik bir hezimete uğramıştı

70

71