

Buna ek olarak, Brezilya ve Arjan-
tin’in ikişer ikinciliği, Brezilya’nın
iki üçüncülüğü ve Brezilya ile
Uruguay’ın da ikişer dördüncülüğü
mevcuttu. Ayrıca Dünya Kupaların-
daki 17 finalden 11’inde Güney
Amerika takımları boy göstermişti.
Güney Amerikalıların son dörde
kalamadığı turnuva sayısıysa üçle
sınırlıydı.
2006’da yarı final
dahi görülemedi
2006 Dünya Kupası’naysa Güney
Amerika’dan Brezilya, Arjantin,
Paraguay ve Ekvador katılırken,
CONCACAF’ın Lâtin coğrafyasından
Kosta Rika ve Meksika da turnu-
vaya iştirak etmişti. Bu altı takım-
dan Paraguay ve Kosta Rika ilk
turda turnuvaya veda ederken,
Meksika ile Ekvador da ikinci turun
sonunda evlerine dönmek zorunda
kaldı. Çeyrek finaldeyse Arjantin, ev
sahibi Almanya ile eşleşirken, Bre-
zilya da Fransa karşısına çıkıyordu.
Arjantin, Almanya karşısında
maçta 1-0’lık üstünlüğü yakalama-
sına karşın karşılaşmanın son
bölümünde Klose’den gelen gole
engel olamayınca önce uzatmalara,
ardından da penaltılara geçilmiş
ve 11 metreden yapılan atışlar
neticesinde de gülen taraf Almanlar
olmuştu. Brezilya-Fransa maçında
da Fransızlar, rakiplerini Henry’nin
tek golüyle kupanın dışına itmişti.
Böylece 24 yıl sonra ilk kez bir
Dünya Kupası yarı finali dört
Avrupa takımından oluşmuştu.
Dört yıl sonra Güney Afrika’nın
ev sahipliğinde düzenlenen turnu-
vadaysa CONMEBOL’den Arjantin,
Brezilya, Şili, Paraguay ve Uruguay,
CONCACAF’tan da Meksika ve
Honduras olmak üzere Lâtin
Amerika’nın yedi temsilcisi bulunu-
yordu. Aslında turnuva, bu ekipler
için hayli umut verici başlamıştı.
İlk tur sonundaki tek fire, zaten
kendisinden hiçbir şey beklenme-
yen Honduras’tı. Diğer altı takım ise
ikinci turdaki yerlerini almıştı.
Başarılı gidişat ikinci turda da
devam edecekti. Bu turdaki fireler
Şili ile Meksika olmuştu belki ama
onlar da sırasıyla Brezilya ve Arjan-
tin’e elenmişti. Öte yandan Uruguay
Güney Kore’yi, Paraguay da Japon-
ya’yı saf dışı bırakmıştı. Çeyrek
finale gelindiğinde de ağırlık Güney
Amerikalılardaydı. Dört Güney
Amerikalı haricinde kalan
takımlardan üçü Avrupa’dan
(İspanya, Hollanda, Almanya) biri de
Afrika’dandı (Gana).
Ne var ki bu noktadan itibaren
Güney Amerikalılar adeta bir
felâket senaryosuyla karşı karşıya
kaldı. Brezilya, Hollanda önünde 1-0
öne geçtiği maçtan 2-1 mağlup
ayrılırken, Arjantin ise Almanya
karşısında 4-0’lık bir hezimete uğ-
ruyordu. Paraguay ise favorilerden
İspanya karşısında büyük bir direnç
ortaya koysa da skor 0-0’ken bir de
penaltı kaçırdığı maçta rakibine
bitime yedi dakika kala Villa’dan
gelen golle teslim olmuştu. Tek te-
selli, Uruguay’ın Gana’yı penaltılarla
geçerek yarı finale yükselmesiydi.
Ancak Uruguay da bundan sonra-
sını getiremeyecekti. Önce yarı final
mücadelesinde Hollanda’ya, ardın-
dan da üçüncülükmaçında Alman-
ya’ya 3-2’lik skorlarla kaybettiler
ve kürsünün dışında kaldılar. Böy-
lece son sekize üç takımla girebilen
Avrupa, bu takımların hepsini şeref
kürsüsüne çıkarmış oluyordu.
Ayrıca Dünya Kupaları tarihinde ilk
kez, üst üste iki turnuvada da şeref
kürsünün tamamını Avrupalılar
işgal ediyordu.
2014’te Dünya Kupası, 36 yıl aradan
sonra Güney Amerika’daydı. Brezil-
ya’nın üstlendiği organizasyonda
ev sahibinin haricinde CONME-
BOL’den Arjantin, Uruguay, Kolom-
biya, Şili ve Ekvador, CONCACAF’tan
da Meksika, Kosta Rika ve Hondu-
ras olmak üzere 32 takımın doku-
zunu Lâtin Amerikalılar teşkil
etmekteydi. Turnuvanın düzenlen-
diği coğrafyanın da etkisiyle artık
çoğu kişi, son iki turnuvada tanıklık
edilen Avrupa hegemonyasının son
bulacağını düşünmekteydi. Hatta
büyük bir kesimin gönlünden de bir
Brezilya-Arjantin finali geçmek-
teydi (Güney Amerika’nın bu en
büyük klasiği daha önce hiçbir
Dünya Kupası finalinde sahnelen-
memişti).
Brezilya’nın 7-1 faciası
Dört yıl önce olduğu gibi, bu turnu-
vada da başlangıç, Lâtin Amerikalı-
lar adına hayli pozitifti. Söz konusu
dokuz takımdan yedisi tur atlamayı
başarırken sadece Ekvador ve Hon-
duras devre dışı kalmıştı. İkinci
turda Brezilya ile Şili, Kolombiya ile
de Uruguay eşleşince iki Lâtin
Amerikalının daha saf dışı kalması
kesinleşmişti belki ama bu eşleş-
meler sonrasında turnuva defterini
kapatacak olan Şili ve Uruguay
hâricinde Lâtinlerin tek firesi, Hol-
landa’ya elenen Meksika olmuştu.
Kosta Rika Yunanistan’ı, Arjantin de
İsviçre’yi elemeyi başarmıştı.
Böylece çeyrek finalde dört
Avrupalı olduğu gibi dört de
Lâtin Amerikalı yer alacaktı.
İki cephe arasındaki eşleşmelerden
ilkinde Hollanda, Kosta Rika’ya
penaltılarla üstünlük sağlarken
Arjantin de Belçika’yı tek golle
geçmişti. Brezilya ile Kolombiya
arasındaki Güney Amerika çekiş-
mesinden üstün ayrılan tarafsa,
2-1’lik skorla Brezilya olmuştu.
Böylece yarı finalde de iki Avrupalı
(Almanya ve Hollanda) ile birlikte
iki de Güney Amerikalı yer alacaktı.
Brezilya’nın Almanya, Arjantin’in de
Hollanda ile eşleştiği düşünüldü-
ğünde o çok beklenen Brezilya-Ar-
jantin finaline de sadece birer adım
kalmıştı.
Gelgelelim söz konusumaçların ilki,
Güney Amerika futbolunun tari-
hinde, Avrupa karşısında alınan
belki de en ağır yenilgiye sahne
olacaktı. Brezilya, henüz 29. dakika-
sında 5-0 geriye düştüğü karşılaş-
mada Almanya’ya 7-1’lik akıl almaz
bir skorla mağlup oluyordu. Arjantin
ise Hollanda’yı golsüz biten 120
dakikanın ardından penaltılarla
eleyerek, kupanın Güney Ameri-
ka’da kalması yönündeki umutları
canlı tutuyordu.
Ev sahibi Brezilya, yaşadığı hezime-
tin şoku altında çıktığı üçüncülük
maçında Hollanda önünde de varlık
gösteremeyip sahadan 3-0’lık ye-
nilgiyle ayrılırken Arjantin ise fi-
nalde Almanya’ya karşı 113 dakika
boyunca başa baş mücadele etme-
sine karşın bu dakikada Götze’den
gelen gole engel olamayınca ikinci-
likle yetinmek zorunda kalıyordu.
Böylece Dünya Kupaları tarihinde
ilk kez Avrupalılar üst üste üçüncü
şampiyonluklarını da elde ediyordu.
Rusya son şans mı
olacak?
Güney Amerika’nın rekabette Av-
rupa’nın bu denli gerisine düşmesi,
hiç şüphesiz gelecek yıl Rusya’da
düzenlenecek olan Dünya Kupası’nı
Güney Amerikalılar adına son de-
rece kritik bir dönemeç haline geti-
riyor. Üstelik Rusya’daki turnuva,
o esnada 31 yaşını doldurmuş
olacak Messi, Suarez ve Cavani gibi
yıldızların da boy gösterdiği muhte-
melen son Dünya Kupası olacak.
Bu kritik sınav öncesinde geçen ay
düzenlenen Konfederasyonlar Ku-
pası’ysa, Lâtin Amerikalıları biraz
daha karamsarlığa itecek cinstendi.
Bu turnuvada Brezilya, Arjantin ve
Uruguay gibi eski dünya şampiyon-
ları yoktu belki ama Güney Ameri-
ka’yı temsilen, son iki yıldır o
takımları geride bırakarak kıtanın
şampiyonu olan Şili vardı. CONCA-
CAF’tan da Meksika… Ancak Şili,
her ne kadar yarı finalde son Av-
rupa şampiyonu Portekiz’i penaltı-
larla saf dışı bırakmayı başardıysa
da finalde, turnuvaya neredeyse
hiçbir as oyuncusunu getirmeyip
deneysel bir kadroyla mücadele
eden Almanya’ya 1-0 kaybetmek-
ten kurtulamadı. Üstelik istatistik-
lerde, Almanya’ya karşı çok daha
üstün bir oyun oynamış gözükme-
sine karşın… Bu da haliyle Güney
Amerikalıların Avrupalılar karşı-
sında basiretlerinin bağlanmasına
bir örnek olarak yorumlandı.
Gelecek yaz Rusya’da Güney Ame-
rikalılar makûs talihlerini yenebile-
cekmi? Doğrusu bu sorunun
cevabını sadece onlar değil, tüm
futbolseverler merakla bekliyor.
Messi’li Arjantin, 2010’da Güney Afrika’da düzenlenen
Dünya Kupası’nda Almanya karşısında 4-0’la hezimete uğramıştı...
Brezilya’da düzenlenen sonDünyaKupası, Lâtinler için tambir hüsran
olmuş, ev sahibi Brezilya, Almanya önünde 7-1’lik bir hezimete uğramıştı
70
71