Previous Page  76-77 / 154 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 76-77 / 154 Next Page
Page Background

gıcında yaşlandığı iddialarının dil-

lendirildiği sezonda belki de kariye-

rinin en verimli günlerini geçirmişti.

2011 yazında Türkiye’nin günde-

mine bomba gibi düşen şike davası

neticesinde önemli oyuncuların

kadrodan ayrılması ve spekülas-

yonlarla dolu bir süreçten geçilmesi,

doğal olarak takımın performansı-

nın da düşmesine yol açmıştı;

haliyle Alex de bir önceki sezonki

müthiş etkinliğinden uzaktı.

Kaptan buna rağmen 14 golle

takımın yine en golcü ismiydi ve

sonmaçta Kadıköy’de Galatasa-

ray’ınmağlup edilmesi halinde

şampiyonluğa ulaşılabilecekti.

Fakat o maçta Alex sakat olduğu

gerekçesiyle 75 dakika kenarda

tutuldu. Karşılaşmanın golsüz sona

ermesiyle birlikte de sarı-kırmızılı

ekip, ezeli rakibinin sahasında

şampiyonluk kupasını kaldırmanın

sevincini yaşadı. Üç gün sonra Bur-

saspor ile oynanan kupa finalinde

Alex’in sahada olması ve 4-0 kaza-

nılanmaçta bir gol atıp üç de asist

yapmasıysa Galatasaraymaçındaki

yedekliğinin ciddi biçimde sorgu-

lanmasına yol açtı.

Yine de Aykut Kocaman belli ki

Alex’le daha fazla çalışmayı düşün-

müyordu ve 2012-13 sezonu başla-

madan önce hazırlık kampında

artık Alex’siz oynamaya alışmaları

gerektiğini bir kez daha açıkça ifade

etti. Ardından Şampiyonlar Ligi ön

elemesinde Spartak Moskova dep-

lasmanında Alex’in 90 dakika kulü-

bede oturması gerilimi arttırdı ve

Brezilyalının daha sonra Twitter’dan

hocasını “kıskançlıkla” suçlaması

ve bunun neticesinde ilk ligma-

çında kadroya alınmaması üzerine

de ipler kopma noktasına geldi.

Yürekleri burkan ayrılık

Aslında bu noktadan sonra yaşa-

nanlar, Alex’siz oynamanın yine

çok kolay olmayacağını gösteri-

yordu zira Spartak ile oynanan

rövanş maçına da onsuz başlanmış

ve rakibin 60 dakikayı 1-0 önde

geçmesinden sonra Alex’in oyuna

girmesiyle takım canlanmış, maçsa

1-1 sona ermişti. Avrupa Ligi’nde

Marsilya’yla oynananmaçtaysa

Alex sahadayken 2-0 önde olan

Fenerbahçe, Alex’in çıktığı son

yarım saatte kalesinde goller göre-

rek 2-2’lik beraberliğe razı olmuştu.

Bir bakıma takımAvrupa’da Alex’le

oynadığı son 90 dakikalık sürede

3-0 galipken, Alex’siz oynadığı son

90 dakikalık süredeyse 3-0mağ-

luptu. Fakat ligde oynanan Trab-

zonspor ve Kasımpaşa maçlarında

istenen sonuçların alınamaması

sonrasında önce Alex’in kadro dışı

bırakıldığı haberi geldi, kısa süre

sonra da Alex’in sözleşmesini

feshettiği öğrenildi.

Gerek Alex’in taraftarlar tarafından

yaptırılan heykelinin açılışından

sadece iki hafta sonra kulüple

ilişiğinin kesilmesi, gerekse bunun

sonrasında yaşananlar her futbol-

sever için acı verici gelişmelerdi.

Geri dönüşü olmayan nokta çoktan

geçilmişti ve Alex için de istikamet

artık doğduğu topraklardı. Efsane

isim futbola başladığı Coritiba’ya

dönerken ardında milyonlarca kırık

kalp bırakacaktı.

Alex, 2013 yılına girilmesiyle birlikte

Coritiba formasını sırtına geçiri-

yordu. Baba ocağında ayağının to-

zuyla Parana Eyalet Ligi’ni kazanma

başarısını gösteren yıldız oyuncu,

burada oynadığı 17 maçta 15 kez

fileleri havalandırarak kariyerinin

bu son bölümüne hayli etkileyici bir

başlangıç da yapmıştı. Ardından

başlayan Brezilya Serie A ise, el-

bette Parana Ligi’ne göre çok daha

zorluydu. Yine de Alex 38maçın

29’unda oynuyor ve 12 gol atarak

Coritiba’nın en skorer ismi oluyordu.

Fakat Alex haricinde sıradan isim-

lerdenmüteşekkil bir kadrosu olan

Coritiba ligi 11. sırada tamamlayabil-

mişti. Alex, kariyerinin son

sezonundaysa artan sakatlık

sorunlarının da etkisiyle fazla oy-

nama şansı bulamayacaktı. Böylece

2014’ün Ekim ayına gelindiğinde,

sene sonunda futbolu bırakacağını

resmen açıklayan Alex, yeşil saha-

lardaki sonmaçınaysa 7 Aralık’ta,

Coritiba’nın Bahia ile yaptığı ve 3-2

kazandığı karşılaşmada çıktı.

Şampiyonlar Ligi’nde de

asist kralı

Alex’in bundan sonraki en önemli

sınavıysa Avrupa kupalarıydı. Zira

Fenerbahçe yıllardır Avrupa kupa-

larında başarıya hasretti (en önemli

başarı, Lefter’in de son sezonu olan

1963-64’te Kupa Galipleri Kupa-

sı’nda oynanan çeyrek finaldi).

2007-08 sezonuyla birlikte bu

hasret de nihayet son bulacaktı.

Şampiyonlar Ligi ön elemesinde

Anderlecht’i her iki maçta da

mağlup eden Fenerbahçe, Devler

Ligi’nin ilk turunda da Inter, CSKA

Moskova ve PSV Eindhoven gibi

güçlü rakiplerle aynı gruba düş-

müştü. İlkmaçta Inter’i Kadıköy’de

tek golle geçen Kanarya, kendi sa-

hasında diğer iki rakibiyle oynadığı

maçları da kazanacak, deplasman-

larda da sadece Milano’dan eli boş

dönecekti. Böylece grupta Inter’in

ardından ikinci sırayı alan sarı-laci-

vertliler, tarihlerinde ilk kez Şampi-

yonlar Ligi’nde gruplardan çıkma

başarısını gösteriyordu.

Fenerbahçe’nin ikinci turdaki raki-

biyse son iki sezonda üst üste UEFA

Kupası şampiyonlukları yaşayan

Sevilla’ydı. Kadıköy’deki ilkmaçı

3-2 kazanan Fenerbahçe, rövanşı

aynı skorla kaybetse de penaltılar

sonucunda gülüyor ve çeyrek finale

yükselerek tarihinin en önemli Av-

rupa başarısını yaşıyordu. Sarı-laci-

vertliler çeyrek finalin ilk ayağında

İstanbul’da Chelsea’yi 2-1 yenseler

de Londra’daki rövanşı 2-0 kaybe-

dince turnuvada daha fazla ilerle-

yemedi belki ama o sezonun

Avrupa’da en çok takdir edilen

ekiplerinden biri olmayı da başardı.

Alex’inse bu başarı içerisinde ayrı

bir başarı hikâyesi vardı. Zira Brezil-

yalı yıldız, yaptığı altı asistle Şampi-

yonlar Ligi’nde sezonu “asist kralı”

olarak tamamlamıştı.

Ne var ki kısıtlı bir kadroya sahip ol-

masına karşın Fenerbahçe’ye tari-

hinin en büyük Avrupa başarısını

yaşatan, ligdeyse şampiyonluğu son

haftalarda ezeli rakibi Galatasaray’a

kaptıran Zico ile yollar, o söz ko-

nusu kısıtlı kadronun “yürüye yü-

rüye şampiyon olması gerektiği”

savına dayanılarak ayrılmıştı.

Bunun ardından, İspanyol teknik

direktör Luis Aragones ile girilen

2008-09 sezonunda bir türlü isteni-

len sonuçlar alınamadı ve takım altı

yıl sonra ilk kez ilk ikinin dışında

kalarak sezonu dördüncülükle ta-

mamladı. Sonraki sezonsa II. Daum

dönemi başladı. Lâkin son haftaya

lider giren takım, kaderin garip bir

cilvesi sonucunda o sezon belki de

en iyi oyununu oynadığı maçta

Trabzonspor ile 1-1 berabere kalınca

şampiyonluk kupası son kavşakta

yol değiştirerek Bursa istikametine

saptı. Alex, bu iki sezonda 11’er gol

ve bir o kadar asistle her şeye rağ-

men yine iki alanda da takımın lider

oyuncusu konumunda bulunduysa

da onun istatistiklerindeki sayısal

gerilemeyi görenler, 33 yaşını dol-

durmak üzere olan oyuncunun ku-

lüpteki miadını yavaş yavaş doldur-

duğunu düşünmeye başlamışlardı.

Kocaman ile

yıldızı barışmadı

Bu düşünceye, o esnada sportif

direktörlük sıfatının yanına teknik

direktörlük sıfatını da eklemiş olan

Aykut Kocaman da muhtemelen

dâhildi. Zira genç teknik adamyeni

görevine başladıktan sonraki ilk

basın toplantılarından birinde

nedense Alex ile son beş sezonda

bir kez şampiyon olunduğunun

altını çizme ihtiyacı hissetmişti.

Alex ile Kocaman arasındaki

gerginliğin su üstünde görülen ilk

noktası da buydu.

Kocaman’ın Alex’siz oyun deneme-

leriyse o dönemde bir türlü pozitif

sonuç vermemekteydi. Şampiyon-

lar Ligi ön elemesinde Young Boys

ile deplasmanda oynanan ilkmaçta

takım 2-1 öndeyken Alex oyundan

alınmış ve maç 2-2 sona ermiş,

rövanştaysa Young Boys’un 1-0

önde kapattığı ilk yarının ardından

Alex çıkmış, yerine Selçuk girmiş

ve maç da bu skorla tamamlan-

mıştı. Ligde de ilk önemli maç olan

Trabzon deplasmanında Alexmaça

yedek başlamış ve Fenerbahçe 3-2

geri düştükten sonra son 15 daki-

kada oyuna alınmış ancak skor

değişmemiş, bir diğer önemli derbi

olan Beşiktaş maçında da Fener-

bahçe maçı 1-0 önde götürürken

Alex oyundan alınmış ve karşı-

laşma 1-1 sona ermişti.

Alınan bu olumsuz sonuçlardan

sonra “Alex’siz takımdenemeleri-

nin” bir süreliğine rafa kalkması

kaçınılmazdı. Ne tesadüftür ki

Alex’e dokunulduğu dönemde ligde

kör topal giden ve lider Trabzon-

spor’un dokuz puan gerisine düşen

Fenerbahçe, söz konusu “iade-i

dokunulmazlığın” ardından son

18 maçın 17’sini kazanıyor ve şam-

piyonluğa ulaşıyordu. Ligde 28 golle

gol krallığına ulaşan Alex ayrıca 14

golle asist kralı da olmuş ve başlan-

76

77