82
olmasına izin vermemeleri büyük
dikkat çekti. Özellikle orta sahada
Casemiro, Modric, Kroos üçlüsü
şu an dünya futbolunun perfor-
mans ve yetenek olarak birlikte
oynayan en iyi orta saha üçlüsü
olarak dikkat çekiyor. Real Mad-
rid’in sahadaki güçlü oyununun
temelini de bu üç futbolcu oluştu-
ruyor. La Liga’da Neymar’ın gidi-
şiyle büyük kan kaybı yaşayan
Barcelona, bu satırların yazıldığı
tarihe kadar daha Brezilyalı yıldı-
zın boşluğunu dolduramamıştı.
Borrussia Dortmund’lu Dembele
söylentisi gerçeğe dönüşecekmi
göreceğiz ancak, her ne kadar
potansiyel ve yetenek olarak
muhteşembir oyuncu olsa da
Dembele’nin, Neymar’ın boşlu-
ğunu doldurabileceğini ya da
Barcelona’ya neler katacağını
şimdiden kestirmek güç. Bir de
göreve yeni başlayan teknik
direktör Ernesto Valverde’nin bu
yarışı kaldırıp kaldıramayacağı da
soru işareti. O yüzden Real Madrid
bu sezon da La Liga’nın 1 numaralı
favorisi olarak sezona başladı.
Şampiyonlar Ligi’nde ise önle-
rinde yine zorlu bir yolculuk ola-
cak. Ancak Süper Kupa finali bize
gösterdi ki, bu sezon da tıpkı
geçtiğimiz sezon olduğu gibi Real
Madrid finale kadar ulaşma
potansiyeline sonuna kadar sahip.
Mourinho’nun
gerçekçiliği
Portekizli teknik adamMou-
rinho’nun son dönemlerde aldığı
en büyük eleştiri gerçekçiliği ve
huysuzluğu üzerine. Real Madrid
ve son Chelsea macerasında
kulüplerden gönderilmesine
neden olan takım içi huzursuz-
lukları henüz United’da yaşamadı.
Ancak sahadaki oyun kimseyi
mutlu edebilmiş değil. İstediği
takımı kurma fırsatı da sonuna
kadar verilen Portekizlinin bu
yönde de neredeyse hiçbir baha-
nesi yok. Geçtiğimiz sezon trans-
fer rekoru kırılarak transfer
edilen Paul Pogba ve bu sezon
75 milyon sterlin karşılığında
kadroya katılan Romelu Lukaku,
takıma seviye atlatabilecek isim-
ler. Bunların yanı sıra son Chelsea
macerasındaki gözdesi Nemanja
Matic’e de bu yaz kavuşan Mou-
rinho, geçtiğimiz sezon ön libero
pozisyonunda yaşadığı eksikliği
de çok sevdiği bir futbolcuyla dol-
durmuş oldu. Ancak tümbunlara
rağmen Süper Kupa’da sahadaki
oyun büyük hayal kırıklığı yaşattı.
Mourinho’nun gerçekçi futbol
anlayışı herkesinmalûmu. Ancak
topu rakibe bırakarak ortaya
konan silik oyun hiç kimseyi
tatmin etmedi. Ki bu oyunla değil
Avrupa arenasında, Premier
Lig’de de hayal kırıklığıyla dolu bir
sezon daha yaşanacağını öngör-
mek çok da kötümserlik olmaz.
Ancak bu oyun tarzını özellikle de
Düşler Tiyatrosu olarak adlandırı-
lan Old Trafford’da izlemeye alışık
olmayan Manchester United ta-
raftarı ne kadar daha sabredecek
göreceğiz. Ya da Portekizli teknik
adam inadından vazgeçecekmi?
Amerika kampında farklı sistem-
ler deneyen ve son dönemde
dünya futbolunda tekrar popüler
olan üçlü sistemle takımını sa-
haya süren Mourinho, eğer işler
yolunda gitmezse inadını kıracak
bir görüntü sergiledi. Fakat dizi-
lişten daha da önemlisi oyuncula-
rına aşılamaya çalıştığı oyun
anlayışı. Bu anlayış da onun takı-
mını başarıya götürmek için en
gerçekçi anlayış olarak gördüğü
ancak izleyenleri sıkan gerçekçi-
liği. Geçtiğimiz sezon UEFA Av-
rupa Ligi’ni kazanmayı başararak
tekrar ait olduğu elit seviyeye ula-
şan Kırmızılılar, ligi altıncı sırada
bitirmiş olmalarına rağmen
Şampiyonlar Lig’inde mücadele
edecek. Ancak Real Madrid karşı-
sında sergiledikleri oyun, daha bu
seviyenin çok gerisinde oldukla-
rını bize gösterdi. Kadro kalitesi
olarak büyüklerle aynı seviyede
olmalarına rağmen, sahadaki
oyunun seviyesinin daha da
artması ve geliştirilmesi şart.
Bu konuda Portekizlinin yapacağı
çok şey var gibi gözüküyor.
Ancak onun neyi seçeceği çok
önemli. Taraftara seyir zevki ver-
mekmi, yoksa tümgerçekçiliğiyle
sadece başarıya odaklı futbol
oynatmakmı? Bunu sezon ilerler-
ken göreceğiz.