Previous Page  86-87 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 86-87 / 162 Next Page
Page Background

utbolda transfer harcamaları

özellikle son 15-20 yıl içerisinde

akıl almaz boyutlara ulaştı. Son

olarak Paris St. Germain’in, Bar-

celona’nın Brezilyalı yıldızı Ney-

mar’ı kadrosuna katabilmek için

222 milyon euroyu gözden çıkar-

ması, futbol dünyasında yaşan-

makta olan transfer çılgınlığı için

bir üst sınır olmadığını gösterir

nitelikteydi. Zira bir sene önce

Paul Pogba, Juventus’tan Manc-

hester United’a transfer oldu-

ğunda 105 milyon euro ile bu

alandaki rekoru kırmıştı ve 12 ay

gibi bir süre içerisinde yeni rekor,

yüzde 100’ün üzerinde bir artışla

kırıldı.

Bu astronomik harcamalar daha

ne kadar abartılı bir hal alır, kes-

tirmek güç. Ancak bu noktada

insanlar bu harcamaların, kulüp-

lere aynı ölçüde fayda sağlayıp

sağlamadığını da merak etmiyor

değil. Geçmişten günümüze

kadar olan örnekler incelendi-

ğinde, elbette büyük paralar

harcanarak kadroların güçlendi-

rilmesinin takımlara büyük sevi-

yeler atlattığı görülüyor fakat bu

formülün tek başına başarıyı

garanti ettiğini söylemek de bir o

kadar güç.

1950’lerden 2000’li yılların başına

kadar, futbol dünyasında transfer

rekorlarınınmerkez üssü İtal-

ya’ydı. Öyle ki 1952’den 2000’e

kadar 24 transfer rekorunun 18’i

İtalyan kulüpleri tarafından kırıl-

mıştı. Bu rekorların dörder tanesi

Juventus, Milan ve Inter’e, üçü de

Napoli’ye aitti. Roma, Lazio ve

Vicenza da birer kez listeye

girmişti.

İtalyan kulüplerinin ilk transfer

rekoru, 1952’de, İsveçli forvet

Hasse Jeppson’un Atalanta’dan

Napoli’ye, o günün parasıyla yak-

laşık 52 bin sterlin tutan transfe-

riyle gerçekleşmişti. Önceki

sezonu altıncı sırada tamamlayan

Napoli, bu transfer sonrasındaysa

ilk sezonunu dördüncü olarak bi-

tirmişti. Jeppson’un forma giydiği

diğer üç sezondaysa sırasıyla be-

şinci, altıncı ve 14. olmuşlardı ki

söz konusu rekor transfer sonra-

sında elde edilen dereceler sanki

tek bir çiçekle baharın gelmeye-

ceğini gösterir nitelikteydi.

İtalya’nın

üç büyüklerinden

sırayla ‘tam isabet’

Bir sonraki rekor, 1954’te Urugu-

ay’ı dört yıl önce dünya şampi-

yonluğuna taşıyan yıldız Juan

Schiaffino’nun Penarol’den

Milan’a transfer olmasıydı. Bunun

için ödenen bedel de 52 milyon

liret yani 72 bin sterlin civarındaydı.

Schiaffino’lu Milan, altı sezonda üç

kez Serie A’yı zirvede tamamlarken

(Serie A’nın kurulduğu 1929’dan

1954’e dek tek bir şampiyonlukları

vardı) bir kez de Şampiyon Kulüpler

Kupası’nda final oynamış ancak

Real Madrid’e kaybetmişti. Schiaf-

fino haricinde Milan’ın kadrosunda

Nordahl ve Liedholm gibi İsveçli iki

yıldızın daha bulunması, yıldız

yabancı oyuncularla başarı elde

edilebileceğine dair önemli bir

örnek ortaya koymuştu.

1957’de Juventus’un River Plate’ten

Omar Sivori’yi yaklaşık 92 bin ster-

line renklerine bağlamasıyla bir-

likte bu alanda kuvvetli bir örnek

daha ortaya çıkacaktı. Zira Juven-

tus, John Charles ve Gianpiero

Boniperti’nin yanına eklediği Sivori

ile birlikte dünya futbol tarihinin en

muhteşemüçlülerinden birinin

oluşmasını sağlamış ve böylece

müteakip dört sezonda üç kez ligi

zirvede tamamlamıştı.

Milan ve Juventus’un yaptıkları bu

rekor transferlerden sonra ezeli ra-

kipleri Inter de

boş durmaya-

caktı. Onlar da

1961 yılında,

dönemin en iyi

orta saha

oyuncularından

biri olan İspan-

yol Luis Suarez

Miramontes’i

Barcelona’dan

250milyon liret

yani 152 bin

sterlin civarı bir ücret karşılığında

renklerine bağlayacaklardı. Sua-

rez’in, İtalyan yıldız Sandro Mazzola

ile yan yana gelmesi Inter’in dünya-

nın en iyi hücuma dönük orta saha

ikililerinden birine sahip olmasını

sağlarken, savunmada da Facc-

hetti, Burghnich ve Picchi gibi

oyuncuların yer alıyor olmasıyla

Milano ekibi, kulüp tarihinin en ba-

şarılı kadrosunu oluşturmuş ve

1964 ile 1965’te peş peşe Şampiyon

Kulüpler Kupası ve Kıtalararası

Kupa şampiyonlukları yaşamıştı.

Öte yandan, Inter’in rekorunu iki

sene sonra Roma, Mantova’dan for-

vet Angelo Sormani’yi 500milyon

liretin yanı sıra üç de futbolcunun

yer aldığı bir alışveriş sonrasında

kadrosuna kattığında kıracaktı

belki ama Sormani, Roma’da bekle-

neni veremeyecek ve burada tek

sezon geçirmesinin ardından da

Sampdoria’nın yolunu tutacaktı.

1967’deyse Inter, Bologna’nın Dani-

markalı golcüsü Harald Nielsen’i

kadrosuna katabilmek için 300 bin

sterlin civarında bir meblağı gözden

çıkartıyor ve dünya transfer reko-

runu biraz daha geliştiriyordu. Ne

var ki Bologna forması altında iki

kez Serie A gol kralı olan ve bir de

şampiyonluk yaşayan Nielsen,

Inter’de sakatlıkların da etkisiyle

sadece iki kez fileleri havalandıra-

bilecek ve bir sezonun ardından

Napoli’ye gön-

derilecekti. Bir

sonraki yıl Va-

rese’den Juven-

tus’a 500 bin

sterline transfer

olan golcü Pi-

etro Anastasi

ise bu olumsuz

örneklerden

sonra yine takı-

mına pozitif

etki yapan bir

isim olarak kayıtlara geçecekti. Zira

kendisi siyah-beyazlı forma altında

geçireceği sekiz sezonun üçünde lig

şampiyonluğu yaşayacaktı.

Barcelona’nın kaderini

Cruyff değiştirdi

İtalyan kulüplerinin transfer rekoru

hegemonyasını, 1973 yılında Barce-

lona bozacaktı. Ajax ile üst üste üç

Şampiyon Kulüpler Kupası yaşayan

ve Pele sonrasında çoğu kişiye göre

dünyanın en iyi futbolcusu unvanı-

nın yeni sahibi olan Johan Cruyff’un

Camp Nou’ya getirilmesi için 920

bin sterlin civarında bir bonservis

bedeli ödenmişti. Cruyff’u kadro-

suna kattığı esnada 13 yıldır şampi-

yonluk hasreti içerisinde olan

Barcelona, Hollandalı yıldız ile ilk

87

Futbol dünyasında yaz döneminin belki de en çok konuşulan konusu Neymar’ın 222 milyon

euro karşılığında Barcelona’dan Paris St. Germain’e transfer olmasıydı. Peki, geçmişten

günümüze transfer rekorları nasıl gelişti ve yapılanmasrafların karşılıkları ne derece alındı?

Transfer

86

Onur Erdem

F

Rekorlasaadet olur mu?

Hasse Jeppson

J. Schiaffino

Omar Sivori

Harald Nielsen

Anastasi

Miramontes