

cularla donatamaması ve onu yal-
nız bırakmasından kaynaklandığı
iddia edilebilir.
Bu açıdan değerlendirildiğinde
aslında Neymar transferinin,
ödenen paralar ne kadar uçuk
olursa olsun, Paris St. Germain’i
hayalini kurduğu başarıya
ulaştırabilecek nitelikte olduğu da
öne sürülebilir zira Fransız ekibinin
kadrosunda Neymar haricinde
Edinson Cavani, Angel di Maria,
Kylian Mbappe ve Julian Draxler
gibi birçok büyük yetenekmevcut.
Ancak Paris St. Germain, futbol
dünyasında anormal paralar
harcayarak bir yerlere gelmeye
çalışan tek takım da değil ve
böylesine girişimlerde bulunan
takımların hayal ettikleriyle elde
ettiklerinin pek bir biriyle uyuştu-
ğunu söylemek de kolay değil.
Zira PSG’ye benzer nitelikte futbol
dünyasında Chelsea ve Manchester
City örnekleri var ki bu iki kulüpten
şu ana kadar sadece Chelsea, o da
bir kereye mahsus olmak üzere,
Şampiyonlar Ligi’ni kazanabildi.
Şampiyonlar Ligi’nde
sadece Chelsea güldü
Biraz daha detaya inmek gerekirse,
Chelsea, 2003 yılında Rus milyarder
Roman Abramovich tarafından
satın alındığı esnada, Ada’nın en
önemli futbol güçlerinden biri
konumunda değildi. Ancak yeni
sahibinin yönetimindeki ilk iki
sezonda Chelsea’nin net transfer
harcaması, yani transferdeki
gelir-gider farkı, 330milyon euroya
yaklaşmıştı. Bu sayede 2005 ve
2006’da Premier Lig’de şampiyon-
luğa da ulaştılar ki kulübün bunun
öncesinde sadece 1955 yılında bir
şampiyonluğu bulunuyordu. Fakat
Şampiyonlar Ligi’nde arzulanan
seviyeye bu kadar çabuk gelinmedi.
Kulüp ilk finalini 2008’de oynarken
Manchester United’a penaltılarda
kaybetti. Dört yıl sonraysa bu kez
Bayern Münih’i penaltılarla geçen
Maviler, nihayet hayalini kurdukları
Avrupa şampiyonluğumertebesine
erişmişlerdi. Ancak bir sonraki
sezon Şampiyonlar Ligi’nde
beklenmedik bir şekilde ilk turda
elendiler, teselliyi ise Avrupa Ligi’ni
kazanmakta buldular. Chelsea
Premier Lig’deyse daha sonra 2010,
2015 ve 2017 şampiyonluklarını elde
etti. Abramovich yönetiminde
15 yıldaki net harcama ise
800milyon euroya yaklaşıyor.
Manchester City ise 2008’de Birle-
şik Arap Emirlikleri’nden Abu Dhabi
Group tarafından satın alındı ve
transfer piyasasının Chelsea’den
sonraki yeni büyük bonkörü oldu.
Onların 10 senedeki net harcaması
ise 1 milyar 200milyon euroyu
bulmuş durumda… Bunun karşılı-
ğındaysa 2012 ve 2014’te Premier
Lig şampiyonlukları yaşadılar fakat
Şampiyonlar Ligi’nde sadece bir kez
yarı finale çıkabildiler. Bu açıdan
bakıldığında Manchester City’nin
Chelsea’ye göre çok daha şuur-
suzca para harcadığı veya Chel-
sea’nin aslında zannedildiği kadar
kontrolsüzce masraf yapmadığı
görüşleri de öne sürülebilir.
Paris St. Germain ise Ekim 2011’de
Qatar Sports Investments firması
tarafından satın alındı ve 2012 ya-
zından itibaren onlar da futbolda
transfer piyasasının en önemli ak-
törlerinden biri haline geldi. Fransız
ekibi altı sezonda 720milyon euro-
luk net masraf yaptı ki buna, bu
sezon Monaco’dan gelecek yıl satın
alma şartıyla kiraladıkları Kylian
Mbappe için yapacakları masraf da
dâhil değil. PSG, yaptığı bu yatırım-
ların karşılığını yurt içinde büyük
ölçüde aldı ve 2013’ten 2016’ya
kadar üst üste dört sezon şampiyon
oldu. Kulübün bunun öncesinde iki
Fransa şampiyonluğu olduğu düşü-
nüldüğünde kat edilenmesafenin
önemi daha iyi anlaşılıyordu. Fakat
onlar da tıpkı Manchester City gibi,
henüz Şampiyonlar Ligi’nde bekle-
diklerini bulamadı ve üç kere
çeyrek final oynamakla yetindi.
Neymar transferi, PSG’nin bu nok-
tada makûs talihini yenmesine ne
denli yardımcı olacak? Manchester
City de yaptığı yatırımların karşılı-
ğını alabilecekmi? Yoksa Chelsea
bir müddet daha büyük sermaye
desteğiyle bir anda yükselen ku-
lüpler içerisinde tek Şampiyonlar
Ligi şampiyonu olmayı sürdürecek
mi? Bu soruların cevabını, olumlu
veya olumsuz, yakın gelecekte
alacağız. Ancak futboldaki transfer
çılgınlıkları nereye kadar gidecek,
işte o sorunun cevabını, geçmişten
günümüze kadar olan örnekler
düşünüldüğünde, herhalde hiçbir
zaman öğrenemeyeceğiz.
92