Previous Page  92-93 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 92-93 / 162 Next Page
Page Background

cularla donatamaması ve onu yal-

nız bırakmasından kaynaklandığı

iddia edilebilir.

Bu açıdan değerlendirildiğinde

aslında Neymar transferinin,

ödenen paralar ne kadar uçuk

olursa olsun, Paris St. Germain’i

hayalini kurduğu başarıya

ulaştırabilecek nitelikte olduğu da

öne sürülebilir zira Fransız ekibinin

kadrosunda Neymar haricinde

Edinson Cavani, Angel di Maria,

Kylian Mbappe ve Julian Draxler

gibi birçok büyük yetenekmevcut.

Ancak Paris St. Germain, futbol

dünyasında anormal paralar

harcayarak bir yerlere gelmeye

çalışan tek takım da değil ve

böylesine girişimlerde bulunan

takımların hayal ettikleriyle elde

ettiklerinin pek bir biriyle uyuştu-

ğunu söylemek de kolay değil.

Zira PSG’ye benzer nitelikte futbol

dünyasında Chelsea ve Manchester

City örnekleri var ki bu iki kulüpten

şu ana kadar sadece Chelsea, o da

bir kereye mahsus olmak üzere,

Şampiyonlar Ligi’ni kazanabildi.

Şampiyonlar Ligi’nde

sadece Chelsea güldü

Biraz daha detaya inmek gerekirse,

Chelsea, 2003 yılında Rus milyarder

Roman Abramovich tarafından

satın alındığı esnada, Ada’nın en

önemli futbol güçlerinden biri

konumunda değildi. Ancak yeni

sahibinin yönetimindeki ilk iki

sezonda Chelsea’nin net transfer

harcaması, yani transferdeki

gelir-gider farkı, 330milyon euroya

yaklaşmıştı. Bu sayede 2005 ve

2006’da Premier Lig’de şampiyon-

luğa da ulaştılar ki kulübün bunun

öncesinde sadece 1955 yılında bir

şampiyonluğu bulunuyordu. Fakat

Şampiyonlar Ligi’nde arzulanan

seviyeye bu kadar çabuk gelinmedi.

Kulüp ilk finalini 2008’de oynarken

Manchester United’a penaltılarda

kaybetti. Dört yıl sonraysa bu kez

Bayern Münih’i penaltılarla geçen

Maviler, nihayet hayalini kurdukları

Avrupa şampiyonluğumertebesine

erişmişlerdi. Ancak bir sonraki

sezon Şampiyonlar Ligi’nde

beklenmedik bir şekilde ilk turda

elendiler, teselliyi ise Avrupa Ligi’ni

kazanmakta buldular. Chelsea

Premier Lig’deyse daha sonra 2010,

2015 ve 2017 şampiyonluklarını elde

etti. Abramovich yönetiminde

15 yıldaki net harcama ise

800milyon euroya yaklaşıyor.

Manchester City ise 2008’de Birle-

şik Arap Emirlikleri’nden Abu Dhabi

Group tarafından satın alındı ve

transfer piyasasının Chelsea’den

sonraki yeni büyük bonkörü oldu.

Onların 10 senedeki net harcaması

ise 1 milyar 200milyon euroyu

bulmuş durumda… Bunun karşılı-

ğındaysa 2012 ve 2014’te Premier

Lig şampiyonlukları yaşadılar fakat

Şampiyonlar Ligi’nde sadece bir kez

yarı finale çıkabildiler. Bu açıdan

bakıldığında Manchester City’nin

Chelsea’ye göre çok daha şuur-

suzca para harcadığı veya Chel-

sea’nin aslında zannedildiği kadar

kontrolsüzce masraf yapmadığı

görüşleri de öne sürülebilir.

Paris St. Germain ise Ekim 2011’de

Qatar Sports Investments firması

tarafından satın alındı ve 2012 ya-

zından itibaren onlar da futbolda

transfer piyasasının en önemli ak-

törlerinden biri haline geldi. Fransız

ekibi altı sezonda 720milyon euro-

luk net masraf yaptı ki buna, bu

sezon Monaco’dan gelecek yıl satın

alma şartıyla kiraladıkları Kylian

Mbappe için yapacakları masraf da

dâhil değil. PSG, yaptığı bu yatırım-

ların karşılığını yurt içinde büyük

ölçüde aldı ve 2013’ten 2016’ya

kadar üst üste dört sezon şampiyon

oldu. Kulübün bunun öncesinde iki

Fransa şampiyonluğu olduğu düşü-

nüldüğünde kat edilenmesafenin

önemi daha iyi anlaşılıyordu. Fakat

onlar da tıpkı Manchester City gibi,

henüz Şampiyonlar Ligi’nde bekle-

diklerini bulamadı ve üç kere

çeyrek final oynamakla yetindi.

Neymar transferi, PSG’nin bu nok-

tada makûs talihini yenmesine ne

denli yardımcı olacak? Manchester

City de yaptığı yatırımların karşılı-

ğını alabilecekmi? Yoksa Chelsea

bir müddet daha büyük sermaye

desteğiyle bir anda yükselen ku-

lüpler içerisinde tek Şampiyonlar

Ligi şampiyonu olmayı sürdürecek

mi? Bu soruların cevabını, olumlu

veya olumsuz, yakın gelecekte

alacağız. Ancak futboldaki transfer

çılgınlıkları nereye kadar gidecek,

işte o sorunun cevabını, geçmişten

günümüze kadar olan örnekler

düşünüldüğünde, herhalde hiçbir

zaman öğrenemeyeceğiz.

92