Avrupa’nın büyük liglerinin alt lig-
leri içerisinde sürprizden en uzak
geçeni herhalde İspanya İkinci
Ligi’ydi. Aslında sürprize imza at-
maya yakın bir takımvardı; Kata-
lonya Bölgesi’nden Girona… 1930
yılında kurulan ve aradan geçen 85
yıl içerisinde hiç ikinci ligden yuka-
rısını göremeyen kırmızı-beyazlı
takım, ligin ilk haftalarından itiba-
ren istikrarlı bir biçimde üst sıra-
larda kendisine yer buldu. Bu süre
zarfında üç hafta kadar liderlik kol-
tuğunda da oturan Girona, daha
sonrasında genellikle ikinci ve
üçüncü sıralar arasında inip çıktı.
42 haftalık yarışta en son 35. haf-
tada ikinci sıraya yerleşen Girona,
son haftaya da yine bu sırada gir-
mişti.
Sonmaçta kendi sahasında iddiasız
Lugo’yu konuk eden Katalan ekibi,
kazanması halinde La Liga hayalini
gerçekleştirecekti. Kendisine gali-
biyet için gereken golü de ilk yarı-
nın sonlarında bulan Girona, buna
karşınmaçın son dakikasında ye-
diği golle iki puan kaybetti ve aynı
esnada şampiyonluğunu iki hafta
önceden garantilemiş olan Betis’i
deplasmanda 3-0 yenmeyi başaran
Sporting Gijon’la puan puana geldi.
Bu durumda önce ikili averaja ba-
kıldı ama sezon içerisinde iki takım
arasında oynanan iki maç da bera-
bere bitmişti. Dolayısıyla genel ave-
raja bakıldı ve Sporting Gijon, sade-
ce iki gol fazlasıyla rakibini geride
bırakarak ikinci sırayı aldı, La Li-
ga’ya doğrudan yükselme hakkını
elde etti.
Girona’nın dramı bu kadarla da
kalmadı. Lig üçüncüsü olarak önle-
rinde bir de play-off şansı vardı ve
burada da Zaragoza ile eşleştiler.
Üstelik rakipleriyle deplasmanda
oynadıkları ilkmaçı da 3-0 kazan-
dılar. Ancak bir futbol mucizesi
daha yaşandı ve Zaragoza rövanşı
4-1 kazanarak tur atlayan taraf
oldu. Kendi sahasında üst üste çok
büyük iki fırsatı tepen Girona’nın bu
travmayı atlatıp gelecek sezon ye-
niden La Liga içinmücadele edebil-
mesiyse elbette hiç de kolay
olmayacak.
Girona’yı böylesine sıra dışı bir bi-
çimde eleyen Zaragoza ise play-off
finalinde aradığını bulamadı. Karşı-
larında, bir önceki turda Valladolid’i
1-1 ve 0-0’lık sonuçlarla eleyen Las
Palmas vardı. Bu kez kendi sahala-
rındaki ilkmaçı 3-1 kazandılar
fakat deplasmanda 2-0 kaybet-
mekten kurtulamadılar. Böylece La
Liga için son vizeyi alan taraf Las
Palmas oldu.
Son olarak sözü şampiyona, Real
Betis’e getirelim. Ligin en çokmaç
kazanan ve en çok gol atan takımı
olan Betis, haklı bir şampiyonluk
elde etti ve aşina olduğu La Liga’ya
nihayet geri döndü. Ligin başlarında
biraz bocalasa da Kasım sonundan
itibaren oynadığı 26maçın 19’unu
kazanan ve bu sürede sadece bir
kez yenilen yeşil-beyazlılar, ligin
son 14 haftasında liderlik koltuğunu
hiç bırakmadı ve bitime iki hafta
kala da şampiyonluğa ulaştı.
İspanya’da ikinci lige veda eden-
lerse Racing Santander, Recreativo
Huelva, Sabadell ve Barcelona B ta-
kımları oldu. Önümüzdeki sezon
onların yerini alacak takımlarınsa
şu ana kadar ikisi belirlendi; Gim-
nastic Tarragona ve Real Oviedo.
Segunda Division
Girona’nın dramı
Bir üst kademeye yeni yüzlerin ta-
şınmasıyla neticelenen bir başka
hikâye de 2. Bundesliga’da yaşandı.
Kuruluşunun üzerinden henüz 11
sene geçmiş olan FC Ingolstadt, se-
zonu şampiyonlukla tamamladı ve
tarihinde ilk kez Bundesliga’da boy
göstermeye hak kazandı. Aslında
Ingolstadt’ın geçmişi, 2004’ten çok
öncelere dayanıyor. Şehirde 1919’da
FC Viktoria adıyla kurulan, 1921’de
ise VfR Ingolstadt adını alan, son
olarak da 1953’te ESV Ingolstadt
adında karar kılan bir kulüp bulun-
maktaydı. Ayrıca 1881’de MTV In-
golstadt adı altında faaliyete geçen
ve 1905’ten beri bünyesinde futbol
şubesini de barındırmaya başlayan
bir spor kulübü de mevcuttu.
2004’te ESV Ingolstadt iflâs edip
kapanınca yerine yeni bir kulüp
kurulması kararlaştırıldı ve eski
ESV ile MTV’nin futbol şubeleri
arasında gidilen ittifak sonrasında
da ortaya FC Ingolstadt çıkmış oldu.
2. Bundesliga’ya ilk kez 2008’de
çıkan fakat çıktığı gibi düşen In-
golstadt, bir sezon sonra geri dön-
müş ve bu kez ligin orta sıralarına
tutunmayı başarmıştı. Bu şekilde
dört sezon geçmesinin ardındansa
bu sezon ortaya bambaşka bir
Ingolstadt çıktı. Ligin ilk çeyreğinin
geride kalmasının ardından rakip-
leriyle arasını bir hayli açan ve zir-
vede yalnız kalan kırmızı-siyahlılar,
sezonu da en yakın takipçisi
Darmstadt’ın beş puan önünde ta-
mamlayarak şampiyonluğa ulaştı.
Hazır adı anılmışken, Darmstadt’ın
da Ingolstadt’ınkine benzer bir
yükseliş hikâyesinin olduğunu be-
lirtmeden geçmemek lâzım. Henüz
geçen sezon üçüncü ligden ikinci
lige yükselenmavi-beyazlı ekip, bu
kademede yalnızca bir sezonmisa-
fir oldu ve sezonu ikinci sırada ta-
mamlayarak Bundesliga vizesini
aldı. Darmstadt daha önceleri iki
kez (1978-79 ve 1981-82) bu sevi-
yede oynamış ancak ikisinde de
çıktığı gibi düşmüştü. 1990’ların or-
tasına doğru ikinci ligde de tutuna-
mayan Darmstadt, 20 yılı aşkın bir
süre boyunca alt liglerde yer aldık-
tan sonra birden iki senede Bun-
desliga’ya çıkarak Alman futbolun-
daki etkileyici öykülerden birinin
kahramanı olmayı başardı.
Ingolstadt ve Darmstadt’tan sonra
Bundesliga’ya yükselme şansı aya-
ğına gelen son takım, 2. Bundes-
liga’yı üçüncü sırada tamamlayan
Karlsruhe idi. İngiltere ve İspan-
ya’nın aksine Almanya’da üçüncü
ve altıncı sıralar arasında kalan ta-
kımlara play-off oynatmak yerine
Bundesliga’yı sondan üçüncü biti-
ren takımla 2. Bundesliga’nın üçün-
cüsü karşı karşıya geliyor. Bu
sayede de Karlsruhe, Hamburg ile
kozlarını paylaştı ve bu eşleşme
hayli dramatik bir sona sahne oldu.
Hamburg’daki ilkmaç 1-1 sona er-
dikten sonra Karlsruhe’deki rö-
vanşta ev sahibi ekip 78. dakikada
Yabo’nun golüyle 1-0 öne geçmişti.
Ancak 90+1’de Hamburg, Marcelo
Diaz ile maçı uzatmalara götüren
golü attı, 115. dakikadaysa Nicolai
Müller ile son sözü söyledi ve Bun-
desliga’da kalan taraf oldu.
Öte yandan 2. Bundesliga’ya Erzge-
birde Aue ve Aalen takımları veda
ederken, Arminia Bielefeld ve Duis-
burg ise önümüzdeki sezon bu lige
yükselen ekipler oldu. 1860 Münih
ise Holstein Kiel’i play-off’ta mağ-
lup ederek 2. Bundesliga’daki yerini
zor da olsa korudu.
2. Bundesliga
FC Ingolstadt ilki başardı
88
89
Girona
ayağına
gelen
fırsatları
tepince
La Liga
şansını da
kaybetti.
Real Betis
