TamSaha 128. Sayı - page 92-93

utbol tarihimizin gezdikçe ço-
ğalan, içine doğru indikçe ça-
tallaşan ve zenginleşen sonu
gelmez dehlizlerini araştıran-
lar pek iyi bilirler ki; orada bir-
birinden kıymetli sîmâlar ve
onlara ait harikulâde müte-
lezziz hikâyeler saklıdır. Ben-
deniz de naçizane, her dâim
esrarengiz, meraklılarını sa-
bırla bekleyen naif hikâyeleri,
gizlendikleri hafif puslu ve
serin bir mağarayı hatırlatan o
sihirli muhitte senelerdir arar
dururum. Bazen şansımyaver
gider, senelerce dokunulma-
mış muazzam öyküleri ko-
layca ortaya çıkarır, bazen de
-işin daha da keyifli tarafı-
günlerce doğru bilgi ve bel-
geye vâsıl olmak için biçare
didinir dururum.
Yaptığımbu eşsiz seyahat-
lerde karşıma kimler çıkmaz
ki? İngiliz Levantenler, sonra
bizimkiler; azınlıklar, yerli
anasırlar, tebaaya dâhil olan-
lar velhâsıl futbolumuzun ön-
cüleri idmancı ruhlar...
Meselâ, hem İzmir hemde İs-
tanbul’da ilk lig teşkilâtını
kuran
James La Fontaine
, Ga-
latasaray’ın sarı-siyah parçalı
tip formalarını İngiltere’den
getiren
Yani Vassilliadi
,
Fenerbahçe’nin ilk kalecisi
Karnik Arslanyan
, Beşiktaş
futbol takımınınmüessisi ve
reisi cânım
Ahmed Şerafettin
Bey...
Memleket futbol tarihinin bir-
biri üzerine yığılmış katman-
ları bazen geçit vermez
surette inatçı olsa da eğer siz
kâfi derecede ve âzimli bir su-
rette aramaya ve tenezzühe
devam ederseniz her köşede
gizli bir servet, bir hazine
mutlaka görürsünüz...
Bir tarafta, bir zamanların en
meşhur futbolcusu, enmûzec
(örnek gösterilen) muavini
Hasan Basri
, diğer tarafta
fişek gibi şutları ile gönüllere
taht kurmuş, Çanakkale’de
şehadet şerbeti içmiş
Şehit
Hasnun Galib
, öte yanda ha-
yatı roman olabilecekmahi-
yette bir sergüzeşt ihtivâ eden
Bombacı Bekir Refet
, bir diğer
tarafta da oynadığı da yazdığı
da “şiir gibi” olan büyük fut-
bolist
Şiir Refik Osman
...
İşte daha ilk senelerinde bile
bu denli muazzam sîmâlara
sahne olan ayaktopu tarihi-
mizi ne kadar yazarsanız
yazın bitiremezsiniz.
Futbol âlemimizin şerefi, Şeref Bey’in hayatı, hâtıratı ve “ilk defa” idare ettiği beynelmilel
müsabakayı takdimimdir. Şimdiki zamandan geçmişe; bizlerden o güzel insana,
Şeref Bey’e bir fâik-i ihtirâmdır. Umarımkabul buyurur…
İlk Beynelmilel Hakemimiz Şeref Bey
F
Ayaktopu Hikayeleri (7)
92
93
Mehmet Yüce
Futbol Tarihinin Dehlizlerinde Tenezzüh
Şeref Bey’in de oynadığı Beşiktaş Terbiye-i Bedeniyye Mektebi
Futbol Takımı (1913). Sağdan birinci sıra; Fahri, Ali, Şerafettin (Reis),
Asım, Mehmed. İkinci (sıra); Sadi, Kâzım (Kaptan), Sabri.
Üçüncü (sıra); Rıdvan, Resul, Behzad.
(1)
Altı ay boyunca sizlerle altı hikâye
paylaştım. Bu okuduğunuz yedin-
cisi olacak. Yedinci hikâyeye konu
mahiyetinde, yukarıda bahsetti-
ğim azametli kıymetlerden yahut
henüz bahsetmediğim eşsiz mü-
cevherlerden hangisini yazayım
diye düşünürken, Sevgili Mazlum
yanıma geldi ve beni şimdiki za-
manın en kıymetli idmancı yü-
reklerinden olan
Cüneyt Çakır
Beyefendi
ile tanıştırdı.
Hepiniz gayet iyi biliyorsunuz ki;
beynelmilel hususiyette en
mühim iki organizasyondan biri
olan ve İspanyol Barcelona ile İtal-
yan Juventus kulüpleri arasında
icrâ edilen UEFA Avrupa Şampi-
yonlar Ligi final müsabakasını
Cüneyt Çakır ve onun kadar de-
ğerli yardımcıları idâre etti.
Beynelmilel hakemimiz Cüneyt
Çakır ile karşılaştığımda “Ayak-
topu Hikâyeleri”nin yedi numara-
sına ne yazacağımı da bulmuş
oldumve bu düşüncemi onunla da
paylaştım:
- Hocam siz banamüthiş bir fikir
verdiniz. Sizden aldığım ilhâmla
yurtdışında iki ecnebi takımara-
sında oynanan ilk beynelmilel
müsabakayı idâre etmiş olan ha-
kemimizi yazmak istiyorum. İzin
verirseniz yazıda sizden de bah-
sedeceğim. Ayrıca bir de fotoğra-
fınızı kullanmak istiyorum.
- Elbette, memnun olurum.
Cüneyt Çakır’ı görmek ve onunla
buluşmak bana çoktandır ak-
lımda olan, yazmaya bir türlü fır-
sat bulamadığımbir şahsiyeti
şimdiki zaman futbolseverlerine
tanıtmak imkânı verdi. Onu hem
Beşiktaşlılar hemde tüm futbol-
severlerin büyük bir sevgi ile yâd
ettiklerini biliyorum. Evet, Ahmed
Şerafettin yani Beşiktaşlı Şeref
Bey’den bahsediyorum…
Şeref Bey’in biyografisine ulaş-
mak kolay olmadı. Epeyce bir ga-
zete ve mecmûayı tetkik ettikten
sonra nihayet Beşiktaş Reisi Ab-
dülkadir Ziya Bey’in bir nutkuna
tesadüf ettim. 1933 senesi Haziran
ayının on dokuzuncu günü, yakla-
şık bir hafta önce vefat eden Mer-
humŞeref Bey’in hâtırasına T.İ.C.İ
İstanbul Mıntıkası tarafından ter-
tip edilen ihtifâlde (anma töre-
ninde) Ziya Bey anlatmış
hayatını...
“Şeref’i kaybettik. Şeref kendini
etrafa sevdiren büyük bir varlıktı.
Şeref 310 (1894-1895) tarihinde
Beşiktaş’ta Ribet Sokağı’nda 30
numaralı evde doğmuş, Kabataş
ve Mercan idâdîlerinde okumuş
Ahmed Şerafettin Bey’i Takdimimdir
Cüneyt Çakır Bey’den Aldığım İlhâm
1...,72-73,74-75,76-77,78-79,80-81,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91 94-95,96-97,98-99,100-101,102-103,104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,...136
Powered by FlippingBook