Previous Page  126-127 / 168 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 126-127 / 168 Next Page
Page Background

Son olarak Klinsmann’dan topu,

onunla birlikte 1980’lerin sonu,

1990’ların başındaki en önemli gol-

cülerden olanMarco van Basten’e

aktaralım. Hollandalı yıldız Ajax’ta

parlamış, Milan’da efsanemertebe-

sine yükselmişti. Öyle ki onun golle-

rinin de büyük katkısıyla 1989 ve

1990’da peş peşe Avrupa şampiyonu

olan kırmızı-siyahlı ekip, tüm

zamanların en iyi takımları arasına

adını yazdırmıştı. Ha keza yine van

Basten’in golleri sayesinde Hollanda

Millî Takımı da 1988’de tarihinin ilk

ve şu ana kadarki tekAvrupa

şampiyonluğunu yaşamıştı.

Yıldız oyuncunun kariyeri, bundan

sonrasındaysa sakatlıklarla

örselenmiş ve 1995’te, henüz 31

yaşındayken son bulmuştu.

Van Basten, teknik adamlık üzerine

ilk deneyiminiyse 2003-2004

sezonunda, Ajax’ın genç takımını

çalıştırarak edindi. 2004 yazına

gelindiğindeyse Hollanda Futbol

Federasyonu onumillî takım teknik

direktörlüğüne getirdi. Genç teknik

adamın bu deneyimiyse biraz sancılı

başlayacaktı. Yeni bir kadro oluş-

turma çabaları sırasında Seedorf,

Davids, Kluivert, van Bommel,

Makaay ve van Nistelrooy gibi

tecrübeli oyuncularla bir hayli

sürtüşme yaşamaktaydı. Yine de

van Basten’in kurduğu yeni takım;

Çek Cumhuriyeti, Romanya, Finlan-

diya, Makedonya, Ermenistan ve

Andorra ilemücadele ettiği 2006

Dünya Kupası eleme grubunu,

12maçta 32 puan toplayıp namağlup

lider tamamlamış ve bu esnada

kalesinde sadece üç gol görmüştü.

Buna karşın Hollanda, o alışılageldik

göze hoş gelen futbol karakterinden

bir hayli uzaklaşmıştı ve van Bas-

ten’e de eleştiriler bu yönde gelmek-

teydi. Dünya Kupası’nda ilk turda

Sırbistan-Karadağ ile Fildişi Sahili’ni

mağlup eden, Arjantin’le de berabere

kalan Hollanda, grubundan çıktık-

tan sonra ikinci turda Portekiz ile

hayli sevimsiz birmaç oynamış ve

iki takımın da ikişer kırmızı kart

gördüğümücadelede rakibine tek

golle boyun eğerek turnuva defterini

kapatmıştı.

EURO 2008’e gelindiğindeyse sanki

eleştirilerden nasibini almış bir Hol-

landa vardı sahada. Çok daha ofansif

bir yapıda oynayan takım, ilk turda

etkileyici sonuçlar da alıyor ve

İtalya’yı 3-0, Fransa’yı da 4-1 mağlup

etmesi sonrasında bir anda turnu-

vanın 1 numaralı favorisi haline

geliyordu. Gelgelelimçeyrek finalde

Hiddink’in çalıştırdığı Rusya karşı-

sında uzatmalarda alınan 3-1’lik

mağlubiyet, van Basten’inmillî

takımkariyerinin sonu olacaktı.

EURO 2008 sonrasında bu kez

Ajax’ın başına geçen van Basten,

burada da beklediğini bulamaya-

caktı. AZ Alkmaar ve Twente’nin

gerisinde kalanAjax sezonu üçüncü

sırada tamamladı. Van Basten de

bunun üzerine görevinden istifa etti.

Üç yıllık bir ara sonrasında Heeren-

veen ile saha kenarına yeniden

dönen van Basten, bu kulüpteki iki

yıllık görev süresindeyse bir seki-

zincilik, bir de beşincilik elde etti.

Sonrasında AZ’in teknik direktörlü-

ğüne getirildiyse de kendisi kısa

süre sonra stresten kaynaklanan

sağlık sorunları

nedeniyle birmüddet teknik

direktörlük yapmayı bırakacağını

ve bu dönemde teknik adam

yardımcılığına sıcak bakacağını

açıkladı. Bu öz-tenzil-i rütbe

sonrasında sezon bitimine kadar

John van den Brom’un yardımcılığını

yapan van Basten, ertesi sezon da

HollandaMillî Takımı’nda Danny

Blind’ın asistanlığı görevini üstlendi.

Marco van Basten

126