TamSaha Dergisi - 136 - page 36-37

ve yeniler gelecek. O yüzden kı-
yaslama yapmak yerine, şu anda
da yetenekli oyunculara sahip ol-
duğumuzu ve bunu da finallere
katılarak gösterdiğimizi düşünü-
yorum.
EURO 2008’den sonra üç büyük
turnuvaya katılamamamızı belki
de bu geçiş sürecine de bağlaya-
biliriz. Ama öyle görünüyor ki
artık değişimini tamamlamış ve
olgunlaşmış bir kadromuz var.
Tabiî ki bu kadro olgunlaşmıştır.
Baktığınızda Arda’nın şu anki du-
rumu, Avrupa’dan gelenler ve
Türkiye’de oynayanların perfor-
mansı ortada. Tabiî ki bir tecrübe
olacak. Ama dediğimgibi, Millî
Takımheyecanını kaybetmeden,
Millî Takım formasını giydiğinizde
onu hissettiğiniz zaman bu geçiş-
lerde kimin geldiği önemli değil.
Önemli olan şu; Millî Takım’a
geldiğinizde o formayı, o armayı
hissetmek gerekiyor.
EURO 2016 elemelerinde ilk dört
maçın sonunda futbol kamuoyu
büyük ölçüde havlu atmışken
hoca ve oyuncular büyük bir
direnç gösterip finallere gitmeyi
başardı. Sen EURO 2016 elemele-
rindeki performansımızı hangi
duygu ve düşüncelerle izledin?
O dört maçın ardından hocanın ve
oyuncuların açıklamalarına iyi
bakmak lâzım. Evet, belki hoca da
dört maçın ardından “Galiba bitti”
diye içinden geçirmiş olabilir. Ama
basına, halka ve oyuncusuna ko-
nuşurken, inancının ne kadar
yüksek olduğunu karşı tarafa his-
settirdi. O inancı herkese geçirdi.
Sonrasında oyuncuların konuş-
malarında da aynı inancı gördük.
Bu süreçte tabiî ben de dışarıdan
izleyen biri olarak “Galiba gide-
meyeceğiz” diye düşündüm. Ama
son üç-dört maça bakın, o inancı,
gözdeki o ışıltıyı net biçimde gö-
rüyorsunuz. Hoca da oyuncular
da üzerine basa basa “Biz her şeyi
yapacağız. Sonra ne olacağını hep
birlikte göreceğiz” mesajını net bir
biçimde verdiler.
Millî Takımımızın en karakteris-
tik özelliği nedir sana göre?
Millî Takım’a geldiğimde Hakan
abiden Bülent abiye, Tugay abiden
Arif abiye bize hep Millî Takım’ı
yaşamak ve o duyguyla sahada
olmayı öğrettiler. Yetenekli olabi-
lirsiniz, buna bir itirazımyok. Ama
omücadele, istek ve hırs olmadığı
sürece olmaz. Bir de Fatih Hoca
“Bunların hepsi olsun, ayrıca oy-
nadığınız oyundan da keyif alın”
der. Bütün bunların birleşmesi
önemli. Ama en önemlisi müca-
deleyi ve hırsı hiç bırakmamak.
Çünkü Türk insanında, bir başarı
geldiği zaman, “Tamamben artık
oldum. Bu bana yeter” düşüncesi
vardır. Yeterli gördüğümüz an
kaybederiz.
EURO 2008’deki rakiplerimizden
Çek Cumhuriyeti ve Hırvatis-
tan’la EURO 2016’da da bir kez
daha eşleştik. Grubumuzda
ayrıca son iki Avrupa Şampiyo-
nası’nın şampiyonu ve bir önceki
Dünya Kupası’nı kaldıran İspanya
var. Bu gruptaki takımları ve
şansımızı nasıl değerlendiriyor-
sun?
Bence yine şans çünkü 2008’den
bir karışımvar. Ama “Daha önce
başardık yine yaparız” diye dü-
şünmek yerine oraya gidip yine
bir renk katacağımızı düşünme-
miz gerekir. Zaten daha eleme-
lerde bile turnuvaya renk kattık,
şimdi finallerde de bunu yapabili-
riz. Ben Türkiye’nin dünya futbo-
lunda önemli bir renk olduğunu,
her turnuvada bulunması gerek-
tiğini düşünüyorum. Biz orada
olduğumuz sürece turnuva daha
renkli olacak ve inanıyorumki
insanlara başka şeyler gösterece-
ğiz.
Takımın yıldızı ve kaptanı Arda
Turan, kariyerinde zor bir yolu
tercih ederek İspanya’ya gitti ve
Atletico Madrid’in ardından şimdi
de Barcelona formasını giyiyor.
Arda’nın Millî Takım’daki rolünü
nasıl değerlendiriyorsun? Üstelik
elemelerin ikinci bölümünde lig
maçı oynamadanmillî maçlara
çıktı.
Arda’nın takımında oynamadan
gelipmaçların son dakikalarında
yerlerde sürünecek halde müca-
dele etmesi her şeyin en güzel
özeti aslında. Arda kişilik olarak
çok düzgün, çok karakterli, ener-
jisi çok yüksek, herkesin sevebi-
leceği niteliklere sahip bir insan.
Futbol kalitesi zaten tartışılmaz.
Ama gelirken o heyecanla geliyor.
Kondisyonunun ve fizik gücünün
zayıf olduğu düşüncesiyle gelmi-
yor. “Ben Millî Takım’a geliyorum
ve her şeyimi vereceğim” düşün-
cesiyle geldiği için de onun orda
olması bile diğer arkadaşlarına
güç veriyor. Zaten kalitesiyle, du-
ruşuyla, karakteriyle bir liderlik
vasfı var. Bunu da her ortamda
yansıtıyor. Enerjisi yüksek, gü-
lümsemeyi, insanları sevmeyi
biliyor. Arda’nın orada olması çok
önemli. Onu izlerken hemkeyif
hemde gurur duyuyorum. Ülke-
min oyuncusu Barcelona’da oy-
narsa bu benim için büyük bir
gururdur.
Arda Turan’ın zor yolu seçip İs-
panya’ya gitmesinden söz etmiş-
ken aslında sen de daha önce
benzer bir yolda yürümeyi başar-
mıştın. Fakat oyuncularımız Av-
rupa’da futbol oynamak yerine
genelde Süper Lig’de kalmayı ter-
cih ediyor. Burada daha fazla para
kazanıyor olmanın da bu tercihte
payı büyük sanırım. Sen Fener-
bahçe’den ayrılıp Middlesbro-
37
36
Bizde oyuncu ya Barcelona’ya, Real Madrid’e ya
Manchester United’a, Chelsea’ye gidecek. Tamam,
böyle hayal et ama önce basamakları çıkman
lâzım. Zaten seni gelip almak istese gelir alır
kulüp… Arda direkt Barcelona’ya mı gitti?
Hayır… Orada bir süreç geçirdi.
Kendini çok fazla geliştirdi.
Bir gün teknik direktör olmak istiyorum. Bu bilgi
birikimini bir şekilde birilerine vermek isterim.
Doğru bir şekilde ulaştırmak isterim.
TV’de konuşmak da olur ama öğreticiysen.
Maalesef bunun da reytingi yok.
1...,16-17,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35 38-39,40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,...128
Powered by FlippingBook