TamSaha Dergisi - 136 - page 38-39

39
38
ugh’ya giderken neler dü-
şünmüş, neden böyle bir
tercihte bulunmuştun?
Kolayı seçtiğiniz zaman
kolay olur. Bir şeyleri hayal
edersiniz, hedef koyarsınız.
Olur veya olmaz. Bana,
“Neden zoru seçtin?” de-
dikleri zaman geriye dönüp
baktığımda İngiltere’de ya-
şadıklarımla her anlamda
kendimi değiştirdim.
Bunu sadece futbol olarak
düşünmeyin. Yaşam anla-
mında da kendimi değiştir-
dim. Hayata bakış açınız
değişiyor. Sokaktaki hay-
vana bile bakışınız değişi-
yor. Buradaki psikoloji ise
çok başka. Hep başarılı ola-
caksınız. Böyle bir dünya
yok. Öyle bir futbol da yok
zaten… O yüzden kolay
zaten kolay. Onu zaten ya-
pabiliyorsunuz. Önemli olan
zoru başarabilmek. Zoru
yaparken de çokmücadele
olacak, çok kavga olacak,
çok uğraş olacak… Zaten
pasaporttan geçtiğiniz
zaman 2-0mağlupsunuz.
Beraberliği sağlayacaksınız;
bir de galip geleceksiniz.
Ama bunu başardık. Daha
önce Nihat başarmadı mı?
Tugay abi 11 yıl kaldı. Emre
başardı, Okan abi başardı.
Önceden daha çok vardı.
Şimdi sayabiliyor muyuz?
Genç oyuncuların Avru-
pa’da oynamasını teşvik
etmek için neler yapılabilir
sence?
Enes mesela; babası benim
kaptanımdı, beraber oyna-
dık. Çok yetenekli ve kendi-
sini geliştirebilir. Ben genç
oyuncular için hep şunu
söylüyorum; Türkiye’de
oyna ama Avrupa’ya gitme
fırsatın varsa da değerlen-
dir. Tabiî ki kendi ülkene,
takımına hizmet et. Gidip
gitmemek de sorun değil.
Tabiî ki mücadele olacak.
Tabiî ki oynamak istiyor
herkes. Ama yeterlilik duy-
gusu var bir… İkincisi bizde
gidecek oyuncu ya Barcelo-
na’ya, Real Madrid’e ya
Manchester United’a, Chel-
sea’ye gidecek. Tamam,
böyle hayal et; güzel olsun.
Ama onu hayal edebilmek
için önce basamakları çık-
man lâzım. Zaten seni gelip
almak istese gelir alır
kulüp… Arda direkt Barce-
lona’ya mı gitti? Hayır…
Orada bir süreç geçirdi.
Kendini çok fazla geliştirdi.
Gençlerin Avrupa’ya gitme-
lerini özendirmek için nasıl
bir formül bulunabilir?
Çocukları özendirmek için
eğitim şart. Şu an kursta-
yım. O kadar güzel şeyler
görüyorumki… Sağ olsun-
lar Mustafa Özer Hocam,
NedimKaradeniz Hocamve
diğer çalışanlar çok güzel
şeyler anlatıyorlar. Çok bil-
gililer. Mustafa Özer Ho-
cama, “Neden buradaki
eğitim sistemi ülkemizdeki
kulüplere anlatılmıyor?”
dedim. En alt gruptan en
üst gruba anlatılması gere-
kir. Dedi ki, “Fatih Hoca da
biz de bunu istiyoruz ama
kulüpler tercih etmiyor…”
Bazen aramızda da konuşu-
yoruz, “Nasıl başarabiliriz”
dedik ya… Sen altyapıdaki
oyuncuları o günlük başarı
içinmi kullanıyorsun yoksa
yetiştirmeye mi çalışıyor-
sun? Bizde maalesef öyle.
Altyapı hep birinci olacak
ve galip gelecek. Ama ora-
dan oyuncu gelmiyor. Senin
orada aldığın başarı beni
ilgilendirmez ki… Ben A ta-
kımın hocası olsamya da
yönetici olsambeni ilgilen-
dirmez.
Yeniden Millî Takım’a dö-
necek olursak. Millî for-
mayla attığın 22 gol içinde
senin için en değerlisi hangi-
siydi?
Hepsi çok anlamlı. Çünkü
Millî Takım formasıyla gol
atıyorsunuz. Tarihe baktığı-
nızda en fazla gol atan
oyuncu Hakan ağabey.
Açık ara o… İkinci sırada ben
varım ama ben zaten çok
golcü bir oyuncu değilim.
Dediğimgibi, gollerimin hepsi
çok anlamlı ama Konfede-
rasyon Kupası’nda Fransa’ya
attığımgolü biraz ayrı tutabi-
lirim. Güzel ve keyifli bir
goldü.
Peki ya unutulmaz maçın?
Avrupa Şampiyonası’ndaki
maçların hiçbiri unutulmaz.
Çekmaçı, Hırvat maçı unu-
tulmazdı. Almanya ile oyna-
dığımız yarı final maçını hâlâ
an be an hatırlarım. Bizim
açımızdan çok keyifli ve renk
veren bir ortamvardı.
Birlikte oynadığın en iyi
oyuncu kimdi?
İsimvermeyi çok sevmiyo-
rum. O kadar iyi futbolcularla
oynayınca siz de keyif alıyor-
sunuz. Bu yabancı da olur,
Türk de olur. İyi oyuncularla
oynamak çok daha keyifli
oluyor. Bugüne kadar oyna-
dığımherkesten bir şeyler
öğrenmişimdir.
Millî Takım sahnesinden
erken çekildiğini düşünüyo-
rum. Son kez Amillî oldu-
ğunda henüz 28 yaşındaydın.
Bu konuda neler söylersin?
O süreç içinde gelen hocalara
bakmak lâzım. O süreci farklı
konuşabiliriz. Çok uzun
sürer. Ama ben hizmet etti-
ğimmüddetçe her zaman
elimden geleni yapmaya ça-
lıştım. Çok fazla keyif aldım.
Üzüldüğümüz noktalar da
oldu. Ama o sürece girersek
birilerini suçlamak veya biri-
lerini ön plana atmak; “Be-
nim suçumdeğildi, onların
suçuydu” demek yanlış olur.
Karşılıklı hatalar vardır.
Benimde hatalarım olmuş-
tur. En azından yaşadığım
süreçte o kadroda olduğum
için bile gurur duyuyorum.
Önce Katar, ardından da Hin-
distan Liglerini tercih etme-
nin sebebi neydi? Bu durumu
kariyerinin devamı mı yoksa
uzun vadeli bir emekli ikra-
miyesi olarakmı değerlendi-
riyorsun?
Türkiye’ye dönmeyi düşün-
müyordum. Bir Bursa döne-
mimvar. Gelmeyi düşünmü-
yordum ama farklı bir süreç
oldu. Sağ olsun rahmetli baş-
kanımız kapısını açtı bana.
Çok güzel dostluklarımız
oldu. Türkiye’de oynamak is-
temiyordumnormalde. Yurt-
dışında devam etmek isti-
yordum. Çünkü kafa yapınız
değişince burada işler zor
oluyor. Bunu görüyorsunuz.
Zoru severiz, savaşırız, keyif
alırız ama başka sorunlardan
dolayı yurtdışında kalmak
istiyordum. Katar bir anda
oldu. Sağ olsun Bülent Uygun
Hocam çok istedi. Çok da ke-
yifli geçti. İkinci sezon yine
Bülent Hocam çok istedi ama
şartlar, imkânlar uymadı.
Kariyer planlaması değil bu.
Şimdi size, “Hadi Hindistan’a
gidiyoruz” deseler gelmezsi-
niz. Bana ilk “Hindistan” de-
diklerinde Katar’a gitmiştim.
“Hindistan ne alâka?” diye
sormuştum. Ondan sonra
baktımAnelka, Zico, Mate-
razzi herkes oraya gidiyor.
Sonra tekrar Katar olmayınca
böyle bir teklif geldi. Kampın
Antalya’da olması bana daha
da cazip göründü. Bir ay An-
talya’daydı takım. Uyum sü-
recini orada geçirdim. O da
güzel oldu. Hindistan’a gi-
dince de çok farklı bir ortam
gördüm. Çok farklı bir kültür,
farklı bir yaşamvar. Bütün
1...,18-19,20-21,22-23,24-25,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37 40-41,42-43,44-45,46-47,48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,...128
Powered by FlippingBook