

düştüğümaçları son anlarda çevir-
meyi başaran Türkiye bu sefer Al-
manya karşısında bu senaryonun
aleyhine işleyişine tanıklık ede-
cekti. 22’nci dakikada Uğur Boral,
Türkiye’yi 1-0 öne geçirirken dört
dakika sonra Schweinsteiger Al-
manya’nın beraberlik sayısını kay-
dediyordu. İlk yarı 1-1 sona erdikten
sonra 79’uncu dakikaya gelindi-
ğinde Klose, Almanya’yı öne geçi-
ren isimoluyordu. Türkiye her ne
kadar bu gole 86’ncı dakikada
Semih Şentürk’le cevap verdiyse de
son dakikada Lahm, Almanya adına
üçüncü kez fileleri havalandırıyor
ve böylece maçı 3-2 kazanan Al-
manya, 12 yıl aradan sonra Avrupa
Şampiyonası’nda finale çıkıyordu.
Rusya ile İspanya, D Grubu’ndaki ilk
maçta da birbirleriyle karşılaşmış
ve mücadeleden İspanyollar 4-1’lik
net bir galibiyetle ayrılmıştı. 26 Ha-
ziran’da, Viyana’da oynanan yarı
final mücadelesinde de buna yakın
bir senaryo yaşanıyordu. Her ne
kadar maçın ilk yarısı golsüz sona
erse de ikinci yarının başlarında
Xavi ile kilidi açan İspanyollar, daha
sonrasında da 73’te Güiza ve 82’de
de David Silva ile birer gol daha bu-
luyor ve maçı 3-0 kazanıyordu.
Böylece turnuvada finalin adı da Al-
manya-İspanya olarak konuyordu.
Şeytanın bacağını
Torres kırdı
İspanya’nın final öncesindeki en
büyük problemi, takımın en golcü
ismi olan David Villa’nın, yarı final-
deki Rusyamücadelesinde yaşadığı
sakatlık nedeniyle finalde forma gi-
yemeyecek olmasıydı. Almanya
cephesindeyse herhangi bir sakat
veya cezalı bulunmuyordu. 29 Hazi-
ran’da Viyana’nın Ernst Happel
Stadı’nın ev sahipliği yaptığı karşı-
laş-mada İspanya Teknik Direktörü
Luis Aragones, Villa’nın yokluğunda
Fernando Torres’i ileride tek forvet
olarak bırakmayı tercih etmiş ve
bununmeyvesini de almıştı. 33. da-
kikada Xavi’nin ara pasında Lahm’ı
çok iyi ekarte eden ve kaleci Leh-
mann ile karşı karşıya kalan Torres,
Alman file bekçisinin sağına plase-
sini yapıyor ve İspanya’yı 1-0 öne
geçiriyordu. İspanya, ilk yarıyı 1-0’lık
üstünlükle geride bırakmasının ar-
dından ikinci devrede, rakibinin de
skoru eşitleyebilmek için daha açık
oynaması sayesinde daha fazla fır-
sat bulsa da farkı açacak bitiriciliği
gösteremiyordu. Özellikle son daki-
kalarda Almanya’nın gösterdiği
çabaysa İspanya ceza sahasında
sonuçsuz kalan karamboller yarat-
maktan öteye gidemeyincemaç 1-0
sona eriyordu. Böylece İspanya,
nihayet üzerindeki 44 yıllık lâneti
kaldırıyor ve tarihinde ikinci kez
Avrupa şampiyonluğuna ulaşıyordu.
Rusya’dan kimin ikinci olacağıysa
bu
ekiplerin aralarındaki maç sonunda
belli olacaktı ve İsveç’in beraberlik
avantajı da bulunuyordu. Ancak
Rusya rakibinin beraberliğe yatma-
sına müsaade etmeyecek ve Pavl-
yuchenko ile Arshavin’den gelen
gollerle maçı 2-0 kazanarak çeyrek
finalde Hollanda’nın rakibi olacaktı.
Grup lideri İspanya ise Yunanistan
karşısında Charisteas’ın golüyle
geri düşmesine karşın de la Red ve
Güiza ile 2-1’lik galibiyete uzanmış
ve yarı final yolunda İtalya ile eşleş-
mişti.
Türkiye’den bir mucizevi
geri dönüş daha
İki ekip son olarak 2006 Dünya Ku-
pası üçüncülükmaçında karşı kar-
şıya gelmiş ve Almanya, Portekiz’i
3-1 mağlup etmişti. Aradan geçen
iki yıl içerisinde de görünüşe göre
pek bir değişiklik olmamıştı.
Almanlar maçta yakaladıkları ilk
fırsatları gole çevirecek ve karşılaş-
manın henüz üçte biri bile geride
kalmamışken büyük bir avantaj ya-
kalayacaktı. 20. dakikada Schwe-
insteiger, 26’da da Klose ile gelen
gollere Portekiz ilk tepkiyi 40. daki-
kada Nuno Gomes ile verebilirken
maçın ilk yarısı da 2-1 Almanya le-
hine sonuçlanmıştı. İkinci yarıda da
maçın gidişatını değiştirecek bir
gelişme yaşanmayacaktı. Almanlar
61’de Ballack ile tekrar farkı ikiye
çıkartıp iyice rahatlamış, 87’de Hel-
der Postiga’nın attığı golse skoru
belirlemişti. Böylece sahadan 3-2
galip ayrılan Almanya, turnuvadaki
ilk yarı finalist oluyordu.
Hırvatistan ile Türkiye arasındaki
maçsa daha çok bir orta alanmüca-
delesi şeklinde geçerken normal
sürede tek ciddi fırsatı Hırvatlar ya-
kalamış fakat Olic’in şutunda top
direkten dönmüştü. Uzatmalarda
da golsüz eşitlik bozulmayacak gi-
biyken 119. dakikada Klasnic, Hırva-
tistan adına yarı final kapısını
sonuna kadar aralayan golü kay-
detmişti. Fakat maçtaki son atakta
Türkiye Semih Şentürk’le skoru
eşitlemeyi başarıyor, ardından da
penaltı vuruşlarına geçiliyordu. Hır-
vatlar, kullandıkları dört atıştan bi-
rini gole çevirebilince de yarı finale
çıkan taraf, yeni bir geri dönüş des-
tanına daha imza atan ay-yıldızlılar
oluyor ve final öncesindeki bu son
turda da Almanya ile eşleşiyordu.
Rusya’dan şok baskın
Grupmaçları sonrasında turnuva-
nın bir numaralı favorisi haline
gelen Hollanda, Rusya’ya karşı oy-
nadığı çeyrek final maçında kendi
silahıyla vurulacaktı. Orta sahada
iyi pres yapıp topu kapar kapmaz
çok hızlı hücuma çıkan Ruslar,
56’ncı dakikada Pavlyuchenko ile
öne geçmeyi de bilmişti. Her ne
kadar Hollanda, bitime dört dakika
kala van Nistelrooy ile skora den-
geyi getiripmaçı uzatmalara taşı-
dıysa da bu bölümde de daha diri
olup sonuca giden taraf Rusya’ydı.
112’de Torbinski ile yeniden öne
geçen Rusya, 116’da da Arshavin’le
maça noktayı koyuyor ve çoğu kişi-
nin gözünde önemli bir sürprizi ger-
çekleştirerek turnuvada son dört
takım arasına kalıyordu.
Son dünya şampiyonu İtalya, turnu-
vaya kötü bir giriş yaptıysa da son
maçında Fransa’yı mağlup ederek
çeyrek finale çıkmayı bilmişti. İtal-
ya’nın İspanya maçı öncesindeki en
büyük dezavantajıysa, Pirlo ve Gat-
tuso gibi orta sahanın iki vazgeçil-
mez isminin sarı kart cezaları
nedeniyle karşılaşmada forma gi-
yemeyecek olmasıydı. Hem takımın
durumunun çok iyi olmaması hem
de söz konusu eksiklikler, İtalya’nın
öncelikle kaybetmemeye odaklan-
masına yol açarken İspanyolların
da fazla risk almak istememesi, 120
dakika boyunca gol sesi çıkmasını
engelliyor ve iş penaltılara kalı-
yordu. Penaltılardaysa De Rossi ve
Di Natale’nin kaçırdığı vuruşlar İtal-
ya’ya pahalıya patlıyor ve İspanya,
yarı finalde Rusya’nın rakibi olu-
yordu.
Türkiye bu kez
son dakikada pes etti
Yarı finale gelene kadar üç kez geri
88
89
Kupayı
İspanya’ya
getiren
golün sahibi
Fernando
Torres
Son şampiyon Yunanistan’ı
yenen İspanya, turnuvanın
sonunda apoleti takacaktı