

takımvardı. Sonuçta Fransızlar,
Yunanların ördüğü bu savunma
duvarını bir türlü aşamadı ve
Yunanistan karşılaşmadan 1-0
galip ayrılarak futbol kamuoyunu
bir kez daha şaşkına çevirdi.
Öte yandan İsveç-Hollanda karşı-
laşmasıysa bumaçtakinden bile
daha kısır geçmişti. 120 dakika
boyunca gol olmayanmaçta
penaltılarda gülen tarafsa Hollanda
olmuş ve Portakallar yarı finalde
Portekiz ile eşleşmişti.
Turnuvanın o ana kadarki en flaş
ekibi olan Çek Cumhuriyeti, 27 Ha-
ziran’da Danimarka karşısında
özellikle ilk 45 dakikasında hayli
zorlandığı bir maç oynuyordu.
Danimarka’nın topa çok fazla sahip
olması, Çeklere kontratak futbolu
dışında fazla bir seçenek bırakma-
mıştı. Ancak ikinci yarıyla birlikte
bu anlayış Çeklere sonucu getire-
cekti. 48’inci dakikada Koller ile öne
geçen Çekler, 62’de Baros ile farkı
ikiye çıkarıyor, iki dakika sonra da
Baros, maçın sonucunu belirleyen
gole imzasını atıyordu. Böylece
sahadan 3-0 galip ayrılan Çek
Cumhuriyeti de yarı finaldeki yerini
alarak Yunanistan’a rakip oluyordu.
Yunanlar Çekleri de şoka
sokuyor
Tarihinde ilk kez bir Avrupa Şampi-
yonası finalinde yer almak isteyen
ve bu doğrultuda seyircisinin de
desteğini ardına alan Portekiz,
Hollanda önünde de maça etkili
başlıyor ve 25’inci dakikada Cris-
tiano Ronaldo ile 1-0’lık üstünlüğü
yakalıyordu. İlk yarı bu skorla ta-
mamlandıktan sonra 53’üncü daki-
kada Maniche, Portekiz adına farkı
ikiye çıkartırken Hollanda’nınmaç-
taki tek golü, Jorge Andrade’nin
63’üncü dakikada ters bir vuruşla
kendi ağlarını havalandırması neti-
cesinde geliyordu. Kalan yaklaşık
yarım saatlik süre içerisinde Porte-
kiz 2-1’lik üstünlüğünü korumayı
başaracak ve maçı da bu şekilde
kazanınca finaldeki yerini alacaktı.
Yunanistan, yarı finale kadar gelmiş
olmasına karşın hâlâ futbol kamuo-
yunu bu başarısı hususunda pek
ikna edememişti. Çekler ise o ana
kadar oynadıkları dört maçta dört
galibiyet alıp 10 gol atarak turnuva-
nın en flaş takımı haline gelmişti.
Ancak iki ekip arasında 1 Tem-
muz’da oynanan yarı final maçında
Çekler o güne kadar girdikleri gol
pozisyonlarını bulmakta zorlanıyor
ve Yunanistan’ın katı savunma
planı görünüşe göre bir kez daha
işliyordu. 90 dakika böylece golsüz
sona erince uzatma bölümüne
geçilmişti. Uzatmaların ilk yarısının
sonundaysa Yunanistan’ın kazan-
dığı köşe atışında Tsartas’ın yaptığı
ortaya Dellas’ın vurduğu kafada top
ağlarla buluşuyor ve bu turnuvada
uygulanan ‘gümüş gol’ kuralına
göre de Yunanistanmaçı 1-0 kaza-
narak bir mucize daha yaratıyor ve
finale yükseliyordu.
Yunanistan’ın
masalsı zaferi
Portekiz de Yunanistan da tarihle-
rinde ilk kez bir Avrupa Şampiyo-
nası finalinde sahadaydı ve bu da
maçın sonunda yeni bir Avrupa
şampiyonunun ortaya çıkacağını
işaret etmekteydi. Portekiz ev sa-
hibi olduğu içinmaç öncesinde fa-
voriydi belki ama iki ekip
turnuvanın açılış karşılaşmasında
da kozlarını paylaşmış ve gülen
taraf 2-1’lik skorla Yunanlar
olmuştu. Kaldı ki Yunanistan son-
raki turlarda da hep rakibine oranla
daha az şans tanınan taraf olmuş
fakat buna rağmen o rakiplerini ge-
çerek finale gelmişti.
4 Temmuz’da Lizbon’da oynanan
finalde de manzara, Yunanistan’ın
geride bıraktığı maçlardakinden
farklı değildi. Savunmada çok iyi
kapanarak rakibine boş alan bırak-
mayan Yunanlar önce ilk yarıyı
0-0’a bağlıyor, ardından da 51’inci
dakikada kazandıkları köşe atı-
şında Tsartas’ın ortasına Chariste-
as’ın kafayı vurmasıyla rakipleri
karşısında 1-0’lık üstünlüğe ulaşı-
yorlardı. Golden sonraki bölümde
Portekiz, rakip yarı sahada bir baskı
kursa da bu baskıyı skora yansıt-
mayı başaramıyor ve böylece maç
da 1-0 Yunanistan lehine sonuçla-
nınca Yunanlar Avrupa Şampiyo-
nası tarihinin belki de en büyük
mucizesine imza atarak Avrupa
şampiyonluğuna ulaşıyordu.
ristan karşısında atılan goller de
değerlendirme dışında kalacaktı.
İsveç ile Danimarka, 21 Haziran’da,
tümbu spekülasyonların gölgesi
altında karşı karşıya geldi. Dani-
marka’nın Tomasson’un golleriyle
iki kez öne geçtiği maçta İsveç,
Henrik Larsson ve Mattias Jons-
son’la iki kez beraberliği yakalıyor
ve maç da öncesinde speküle edil-
diği gibi 2-2 sona eriyordu. İtalya ise
Martin Petrov’un golüyle yenik du-
ruma düştüğümaçta Bulgaristan’ı
Perrotta ve Cassano’dan gelen gol-
lerle 2-1 yenmişti ama diğer maç-
taki sonuç nedeniyle bu skorun
herhangi bir kıymet-i harbiyesi
kalmamış, çeyrek finale yükselen
takımlar İsveç ve Danimarka ol-
muştu.
Almanlardan
yine erken veda
Almanya, Hollanda ve Çek Cumhu-
riyeti gibi iddialı takımların yanında
bir de turnuvanın sürpriz ekibi Le-
tonya’nın bulunduğu D Grubu’nda
maçlar 15 Haziran’da başlıyor ve ilk
olarak da Çek Cumhuriyeti ile Le-
tonya karşı karşıya geliyordu.
Letonya, maçın ilk yarısının sonla-
rında Verpakovskis ile öne geçip iz-
leyenleri şaşırtmayı sürdürürken,
Çekler son 20 dakikada Baros ve
Heinz’ın golleriyle skoru lehine
çevirip 2-1’lik galibiyetle üç puana
uzanmayı biliyordu. Aynı akşam
Hollanda ile Almanya arasındaki
randevudaysa kazanan çıkmıyor
ve Frings ile van Nistelrooy’un
karşılıklı golleri sonrasında maç 1-1
sona eriyordu.
Dört gün sonraysa Almanlar büyük
bir şok yaşıyor ve Letonya ile golsüz
berabere kalarak gruptan çıkma
şansını bir hayli zora sokuyordu.
Hollanda-Çek Cumhuriyeti maçıysa
belki de turnuvanın en heyecanlı
mücadelesine sahne olmuş ve
Hollanda’nın Bouma ile van Nistel-
rooy’dan gelen gollerle 2-0 öne geç-
tiği karşılaşmada Çekler müthiş bir
geri dönüşe imza atarak 3-2 galip
gelmeyi başarmıştı. Çeklere zaferi
getiren golleri Koller, Baros ve Smi-
cer kaydetmişti. Çek Cumhuriyeti,
bu galibiyetle birlikte sadece grup-
tan çıkmayı değil, grup liderliğini de
garantilemişti.
23 Haziran’daki son grupmaçların-
daysa Hollanda, Letonya’yı 3-0’la
geçerken Almanya, Çek Cumhuri-
yeti önünde 1-0 öne geçmesine
karşın 2-1 mağlup oluyor ve
2000’den sonra bir kez daha turnu-
vaya ilk turda mendil sallıyordu.
Böylece lider Çekler, çeyrek finalde
Danimarka, ikinci Hollanda ise İs-
veç’le eşleşmişti.
Çekler doludizgin
devam ediyor
Portekiz her ne kadar turnuvanın
ev sahibi olma avantajına sahip olsa
da 24 Haziran’daki maça hızlı başla-
yan taraf İngiltere’ydi ve İngilizler
üçüncü dakikada Owen’ın golüyle
de 1-0’lık üstünlüğü yakalamıştı.
Maç boyunca bu skor dezavantajı-
nın altından kalkmaya çalışan Por-
tekiz, amacına anca bitime yedi
dakika kala Postiga’nın kafa vuru-
şunda ulaşmış ve maçı uzatmalara
taşımıştı. Uzatmalarda yüzüncü
dakikaya gelindiğinde de Rui
Costa’nın golü Portekiz’i 2-1 öne
geçiriyordu. Ancak bu golden
sadece beş dakika sonra Lampard
maça 2-2’lik beraberliği getiriyor
ve 120 dakika da bu şekilde
tamamlanınca penaltılara geçili-
yordu. Penaltılarda İngiltere
Beckhamve Vassell ile isabet
kaydedemeyince de yarı finale
yükselen taraf Portekiz oluyordu.
25 Haziran’da Fransa ile Yunanis-
tan’ı karşı karşıya getirenmücade-
lede Fransızlar, Yunanların çok iyi
alan daraltan oyununa bir türlü çare
bulamayınca, dakikalar boyunca
gole yaklaşamıyordu. İlk yarı golsüz
sona ererken, ikinci yarıda da ta-
kımların oyununda pek bir değişik-
lik göze çarpmıyordu. 64’üncü
dakikaya gelindiğindeyse Yunanis-
tan, Zagorakis’in ortasında Charis-
teas’ın attığı kafa golüyle 1-0 öne
geçiyordu.
Yunanistan’ın golüne kadar sahada
uyurgezer gibi dolaşan Fransız fut-
bolcular, golden sonra biraz silkinir
gibi olsa da karşılarında savunmaya
konsantre olduğu zaman rakiple-
rine kolay kolay göz açtırmayan bir
84
85
Zorlu D Grubu’nda Almanya
erken veda yaşarken
Hollanda yoluna devam
etmişti.
Charisteas’ın finaldeki bu
golü Yunanistan’ı Avrupa
Şampiyonu yapmıştı.
’
’
.