

38
39
Kamerun 1990’a geri
dönemiyor
Grubun bir diğer üyesi Kamerun ise
1990 Dünya Kupası’nda elde ettiği
flaş sonuçlar sonrasında yıllardır bir
daha o seviyeye yaklaşamamış
olmanın sıkıntısını yaşıyordu. Hatır-
lanacağı gibi Kamerun, 27 yıl önce
İtalya’da düzenlenmiş olan söz
konusu turnuvada, önce açılış
maçında son şampiyon Arjantin’i
mağlup etmiş, ardından ilk tur gru-
bunu lider bitirmiş, devamında da
Kolombiya’yı eleyerek çeyrek finale
yükselme başarısını göstermişti.
Afrika temsilcisi, çeyrek finaldeyse
İngiltere karşısında 2-1 öne geçme-
sine karşın rakibine uzatmalara
gidenmaçta 3-2 teslimolmaktan
kurtulamamıştı.
Bu sayede Dünya Kupalarında çey-
rek final oynayan ilk Afrika ekibi
olan Kamerun, sonrasındaysa beş
defa daha Dünya Kupası’nda müca-
dele etmesine karşın bunların
hepsinde ilk turda turnuvaya veda
edecek ve oynadığı 15 maçtan
sadece birini kazanabilecekti. Aynı
dönemde üç kez Afrika şampiyonu
olan Kamerun’un buna karşın
Dünya Kupası’na gelince bir türlü
yüzü gülmüyordu. Üstelik 2000’li
yıllarda ellerinde sadece kendi ül-
kelerinin değil, Afrika’nın gelmiş
geçmiş en büyük futbolcusu olarak
kabul edilebilecek Samuel Eto’o gibi
bir yıldız da bulunmasına rağmen...
Avustralya ise futbolun arka planda
kaldığı ülkelerden biri olmasının da
büyük etkisiyle yıllarca uluslararası
futbol turnuvalarında adından söz
ettiren bir ülke haline gelememişti.
Ülkede rugby league, rugby union
ve Avustralya futbolu gibi oval topla
oynanan futbol türleri makbuldü.
Dahası en az bunlar kadar popüler
olan bir de kriket vardı. Haliyle fut-
bol, en iyi ihtimalle beşinci sırada
gelen bir takım sporu niteliğindeydi.
Netice itibarıyla Avustralya, dört
kez katıldığı Dünya Kupası’nda
sadece bir kez ikinci tura
yükselebilmişti.
Aslında Avustralya’da futbolun
yeterince gelişememesi adına uzun
yıllar karşı karşıya olunan bir diğer
önemli sorun da geri kalan bütün
ülkelerin neredeyse tamamının
amatörlerden oluştuğu bir konfede-
rasyon olan Okyanusya’ya sıkışıp
kalmalarıydı. Bu sorunu 2006
yazında Asya Konfederasyonu’na
geçerek kısmen çözen Avustralya
yine de 2006’da kadrosunda bulun-
durduğu Viduka ve Kewell gibi
oyunculara yaklaşan kalitede isim-
lere sonraki yıllarda sahip olamadı.
Almanya her şartta zirvede
B Grubu’nda mücadele, Kamerun-
Şili karşılaşmasıyla başlarken,
maçta Afrika ekibi güçlü rakibine
karşı uzun süre direnmesine karşın
81. dakikada Vidal ve 90+1’de Var-
gas’tan gelen goller, Şili’ye 2-0’lık
galibiyeti ve üç puanı getiriyordu.
Aynı gün oynanan Avustralya-Al-
manya maçıysa, Almanların
turnuvaya getirdiği kadroyla ilgili
zihinlerde yer alan soru işaretleri-
nin haklılığını bir bakıma gösterir
nitelikteydi. Almanya maçın hemen
başlarında Stindl ile 1-0 öne geçme-
sine karşın ilk yarının sonlarında
Avustralya, Rogic ile skora dengeyi
getirmişti. Ancak devre bitmek
üzereyken Draxler’in penaltıdan
attığı golle Almanlar soyunma
odasına 2-1 önde gitmişti. Almanya
ikinci yarıya da golle başlarken
farkı ikiye çıkaran isimGoretzka
oluyordu. Fakat 56. dakikada Avus-
tralya Juric ile farkı bire indirdi ve
Almanya’ya maçın sonlarına kadar
bir hayli ter döktürdü. Yine de kalan
süre başka gole sahne olmayınca
Almanya bu ilkmaçı 3-2’lik skorla
kayıpsız atlatmayı bildi.
İkinci maçlara gelindiğinde ilk ola-
rak Kamerun ile Avustralya karşı
karşıya geldi. Afrikalılar, ilk yarıyı
Anguissa’nın golüyle 1-0 önde ka-
pasalar da Avustralya ikinci yarıda
Milligan’ın penaltısıyla skora den-
geyi getiriyor ve taraflar birer puana
razı oluyordu. İlkmaçlarından
puansız ayrılan bu iki ekibin kendi
aralarındaki ikinci maçlarında da
yenişememeleri, bir anlamda
turnuvaya birlikte havlu attıkları
anlamına da gelmekteydi.
Aynı akşam oynanan Almanya-Şili
maçınaysa Şili etkili başlıyor ve
daha altıncı dakikada Alexis Sanc-
hez ‘le 1-0’lık üstünlüğe de ulaşı-
yordu. Yine de Almanya, sadece
adının bile hafife alınmaması için
yeterli bir sebep olduğunu
göstermekte çok gecikmeyecek ve
ilk yarının sonlarında Stindl ile
beraberliği yakalayacaktı. Bu aynı
zamanda maçın da skoru oldu ve iki
takımda dörder puana yükseldi.
Böylece sonmaçlarda Almanya’ya
Kamerun, Şili’ye de Avustralya
karşısında bir puan yetecek hale
gelmişti.
Almanya, gruptaki sonmaçta belki
de turnuvada o ana kadar oynadığı
en rahat oyunu ortaya koyuyordu.
Karşılaşmanın ilk yarısı golsüz sona
erdiyse de ikinci yarının başlarında
KeremDemirbay, Almanların
beklediği golü atıyordu. Devrenin
ortalarındaWerner’den gelen golse
Kamerun’un gardını hepten
düşürüyordu. Maçın sonlarında
Aboubakar, Kamerun adına farkı
bire indirdiyse de kısa süre içinde
Almanya yineWerner ile golü
bularak işi bitiriyor ve sahadan
3-1’lik galibiyetle ayrılıyordu.
Şili-Avustralya maçındaysa Güney
Amerika şampiyonu, beklenenin
aksine hayli tutuk bir günündeydi.
Hatta Avustralya, ilk yarının sonla-
rında bulduğu golle üstünlüğü de
ele geçirmişti. Ancak Avustral-
ya’nın grupta Şili’yi ekarte edebil-
mesi için, bir gol daha bulması
gerekiyordu fakat bu yöndeki çaba-
ları sonuç vermedi. 67. dakikada da
Rodriguez’den gelen gol, Şili’ye
1-1’lik beraberliği ve grup ikincili-
ğini getirmek için yeterli oldu.
Bravo ve Goretzka
finalin adını koydu
Grupmaçlarının tamamlanmasıyla
birlikte yarı final eşleşmeleri de
netleşmişti. Buna göre A Grubu’nun
birincisi Portekiz, B Grubu ikincisi
Şili ile eşleşirken, B Grubu lideri
Almanya da A Grubu ikincisi Mek-
sika’ya rakip olmuştu. Söz konusu
eşleşmelerin ilkinde Portekiz ile Şili,
Kazan’da kozlarını paylaşıyordu. İki
rakibin de birbirine karşı son derece
tedbirli ve temkinli yaklaştığı mü-
cadelede ‘gol’ sesi çıkması için 90
değil, 120 dakika dahi yeterli olmaz-
ken, mecburen finalisti belirlemek
için penaltı vuruşlarını geçiliyordu.
Bu noktada maçın kahramanı
olmak da Şili’nin kalecisi Bravo’ya
düştü. Tecrübeli eldiven, ismiyle
müsemma bir performans netice-
sinde Portekiz’in kullandığı üç
penaltıda sırasıyla Quaresma,
Moutinho ve Nani’nin vuruşlarını
kurtarıyordu. Şili adına beyaz nok-
Şili kalecisi Bravo, Portekiz’le oynanan ve penaltılara giden
yarı finalde üç atışı kurtararak takımını finale taşıyan isim oldu
Finalde de karşı karşıya gelen
Almanya ile Şili’nin gruptaki
mücadelesinden beraberlik çıktı