

Özellikle Cristiano Ronaldo’nun
2009 yazında Real Madrid’e
transfer olmasının ardından, Real
Madrid ile Barcelona arasındaki
rekabet adeta Cristiano Ronaldo
ile Lionel Messi eksenine indir-
gendi. İki futbolcu da takımlarının
gol yükünün yaklaşık yarısını tek
başlarına sırtlarken aralarındaki
çekişmenin de itici etkisiyle, aklın
almakta zorlandığı rekorları da
peş peşe kırar hale geldiler.
2009-2010 sezonunun başından
bu yazının yazıldığı ana kadar
Cristiano Ronaldo, La Liga’da
265 maçta 285 gol kaydetmişti.
Messi’ninse aynı süre zarfında 272
lig maçında 295 golü bulunuyor.
1985 doğumlu olan Ronaldo, 1987’li
Messi’den iki yaş büyük olmasının
da avantajıyla, ikili arasında
“Dünyada Yılın Futbolcusu”
ödülüne lâyık görülen ilk oyuncu
olmuştu. Portekizli yıldız 2008
yılında bu ödülü aldığında Manc-
hester United forması giymek-
teydi. 2009’dan itibaren Messi söz
konusu ödülü dört sene üst üste
kazanarak Ronaldo’yu bu alanda
hayli geride bırakmıştı. Ancak
sonrasında Ronaldo yeniden atağa
kalkarak bu ödülü üç kez kazanır-
ken Messi bir kezle yetindi ve ara-
daki fark da bire indi. Ayrıca Real
Madrid’in son iki sezonda Av-
rupa’nın zirvesinden inmemesiyle
birlikte iki oyuncunun kazandığı
Şampiyonlar Ligi şampiyonlukla-
rında da 4-4’lük bir eşitlik sağ-
landı. Şampiyonlar Ligi’nde
Ronaldo’nun attığı 105 gole karşılık
Messi’nin 94 golü bulunuyor. İki
oyuncu arasında daha en az
birkaç yıl çok tatlı bir çekişmenin
yaşanacağı da aşikâr. Ancak bu
yazıda, ilerde bu rekabetin nereye
varabileceğinden ziyade, Messi-
Ronaldo rekabeti öncesinde,
1930’lardan 1990’lara kadar dünya
futboluna renk katan büyük yıldız
oyuncu rekabetlerine göz atacağız.
Unutulmaz rekabetler
Messi-Ronaldo
yokken onlar vardı
42
43
Messi ile Cristiano Ronaldo arasındaki çekişme her geçen gün futbola yeni bir
güzellik katarken istatistik bilimineyse yeni bir insafsızlık ediyor.
Ancak iki yıldızın giriştiği bu yarış futbol dünyasında elbette ilk değil. Geçmişte de
Di Stefano-Kubala rekabetinden Platini-Maradona kapışmasına kadar birçok yıldız
savaşı yaşanmıştı.
Onur Erdem
Alfredo Di Stefano - Laszlo Kubala
1950’li yıllarda İspanya futbo-
luna en çok renk katan iki
isimDi Stefano ve Kubala’ydı.
Macaristan’da Slovak kökenli
bir ailenin çocuğu olarak
dünyaya gelen Kubala 18-22
yaş aralığında orduya alınma-
mak için önce Macaris-
tan’dan Çekoslovakya’ya
transfer olmuş, sonra da aynı
güzergâhı aksi yönde kat
etmiş, bu da yetmeyince Batı
Avrupa’ya iltica etmeye kalk-
mıştı. 1950’de, 23 yaşınday-
ken Barcelona’ya transfer
olan Kubala’nın Katalan
ekibinde forma giymesiyse,
FIFA’dan aldığı iltica cezası
nedeniyle 1951’i bulacaktı.
Kubala’yı aynı dönemde Real
Madrid’in de transfer etmeye
çalışması fakat Franco rejimine
yakınlığıyla bilinen Barcelona
yöneticisi Josep Samitier’in deyim
yerindeyse forsunu kullanarak
yıldız oyuncuya bordo-mavili
formayı giydirmesiyse, iki kulüp
arasındaki rekabetin futbol
kamuoyuna yansıtılan algısı
düşünüldüğünde belki de futbol
âleminin en büyük ironisi olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Kubala’nın gelişiyle birlikte
hücumhattında muhteşembir
beyne sahip olan Barcelona
takımı bunu sahaya da yansıtmış
ve yıldız oyuncunun ilk iki sezo-
nunda iki La Liga şampiyonluğu
kazanmıştır. İşte tambu noktada
Real Madrid, Kubala’lı Barcelo-
na’yı durdurabilmek için belki de
yapılabilecek en etkili
hamleyi yapmış ve Kolom-
biya’nın Millonarios kulü-
bünden, Güney Amerika’nın
en etkili golcüsü olarak
parlayan Arjantinli Alfredo
Di Stefano’yu renklerine
bağlamıştır.
Futbola River Plate’te başla-
yan ancak daha sonrasında
Arjantin futbolundaki grev
nedeniyle Kolombiya yolla-
rına düşen “Sarı Ok” lâkaplı
golcünün transferinde de
Real Madrid ile Barcelona
karşı karşıya gelmiş, oyun-
cunun iki kulüple de birkaç
hafta arayla sözleşme imza-
laması üzerine İspanya Fut-
bol Federasyonu, Di Stefano’nun
iki yıl Real Madrid’de, iki yıl da
Barcelona’da oynaması kararını
almış, Barça’nın bu karara tepki
gösterip geri çekilmesi üzerine de
Arjantinlinin bütün hakları Real’e
devrolmuş ama iki kulüp arasın-
daki rekabetin ateşine de adeta
benzin dökülmüştü.
Hayli sansasyonel transfer mace-
rasının ardından Di Stefano’nun
Real Madrid kadrosuna
dâhil olması, Beyazlar
adına tarihin akışının baş-
tan aşağı değişmesine yol
açacaktır. 11 sezon oyna-
dığı Real Madrid’de sekiz
La Liga, beş de Şampiyon
Kulüpler Kupası şampi-
yonluğu gören Di Stefano,
400’e yakınmaçta giydiği
beyaz formayla rakip
fileleri 300 küsur kez de
sarsmış ve çoğu kişi
tarafından 1950’li yıllarda
dünyanın en iyi oyuncusu
olarak anılmıştır.
Kubala ise bu dönemde
Barcelona’nın Real Mad-
rid’e direnmesini sağlayan
isim olmuş, takımına 1959
ve 1960 yıllarında iki lig
şampiyonluğu daha ka-
zandırmış, ayrıca 1958 ve
1960 yıllarında düzenle-
nen ilk iki Fuar Şehirleri
Kupası’nın Barcelona’ya
gelmesinde de başrol oy-
namıştır. 256 resmi maçta
Barcelona forması giyen
Kubala bumaçlarda rakip
kalecileri 194 kez mağlup
etmiştir.
GiuseppeMeazza - Silvio Piola
1930’larda İtalyan futbolu-
nun en önemli iki yıldızı
olan Giuseppe Meazza ile
Silvio Piola, oynadıkları
dönemin üzerinden üç
çeyrek asır geçmesine
karşın Serie A tarihinin
en golcü isimleri arasında...
Hatta Silvio Piola, 1929-
1954 yılları arasında 537
Serie Amaçında attığı 237
golle bu alanda halen zir-
vede… 367 maçta 216 golü
bulunan Meazza ise sırala-
mada dördüncü…
Gollerde Piola önde olsa da
efsane golcünün bir türlü
zirveye oynayan takımla-
rın formasını giymemesi
nedeniyle hiç lig şampi-
yonluğu yaşamamış
olmasıysa atılan goller dı-
şındaki başarılarda Meaz-
za’yı ön plana çıkarıyor.
Meazza 1930’larda Inter’le
üç lig şampiyonluğu kaza-
nırken, Piola o dönemde
genelde orta sıralarda mü-
cadele eden Pro Vercelli ve
Lazio formaları giymiş ve
sadece Lazio ile bir lig ikin-
ciliği görebilmişti. Kazanı-
lan gol krallıklarında da
Meazza (1930, 1936, 1938)
Piola’nın (1937, 1943) bir
farkla önündeydi.
1934 Dünya Kupası kadro-
suna Piola’nın alınmaması
ve Meazza’nın turnuvada
attığı iki golle şampiyon-
luğu getiren isimlerden biri
olması, o gün itibarıyla
Meazza’yı İtalyan futbolu-
nun 1 numaralı yıldızı
konumuna getirse de iki
oyuncunun birlikte oyna-
dığı 1938 Dünya Kupa-
sı’ndaysa Meazza tek
golde kalırken Piola ikisi
finalde olmak üzere beş
gol kaydetmiş ve adından
çok daha fazla söz ettir-
miştir ama bu tatlı reka-
betten asıl kazançlı çıkan,
üst üste ikinci kez dünya-
nın en büyüğü unvanını
alan İtalya Millî Takımı
olmuştur.
Kubala
Meazza
Piola
Di Stefano