

duğu için futbol da neredeyse sa-
dece fiziğe ve dripling becerisine
dayalı bir oyun görünümündeydi.
Sınıf başkanı İngiltere’de bile vazi-
yet “taktikmaktik yok!..” seviye-
sindeydi. Nitekimbu esneklik
ve inovasyon eksikliği, lige de
dağınıklık olarak yansıyordu.
İlk dünya savaşına kadar oyna-
nan 27 sezonda tam 10 farklı şam-
piyon türedi. Bunların sadece ikisi
Endüstriyel Devrim rüzgârını ve
dolayısıyla kendini şehre ait
hissetmeye çabalayan göçmen
işçi taraftar desteğini ardına alan
Manchester şehrine giderken,
başkent Londra bir kez bile zirveyi
göremedi. Merseyside ise mavi ve
kırmızı yakalarına paylaştırdığı
dört şampiyonluk elde edebilir-
ken Sheffield, Aston Villa, Black-
burn, Newcastle, Preston ve
Sunderland gibi bölgeler sırasıyla
zafer sevinçleri yaşadı. Londra
halkının zirveyi görebilmek adına
her şeyden önce atlatması
gereken bir dünya savaşı vardı.
İki savaş arası
1915 yazında ilk perdenin kapanı-
şını Liverpool şehri yaptıktan
sonra farklı renkteki formalar ve
kramponlar çıkarıldı. Onların
yerine herkes hâki renk ünifor-
masını ve siyah postallarını
giyerek tüfeğini eline aldı. Stad-
yumlar boşalmış ve kalabalıklar
bu kez siperleri doldurmuştu.
Lige verilen 4 yıllık aranın
ardından futbol yeniden hayata
döndüğünde ortambiraz olsun
renklenmişti. Hava tekrar kara-
rana dek oynanacak 20 sezon
vardı İngiliz halkının önünde.
Savaş sonrası besin kıtlığı ve
maddî zorluklar, çoğunlukla fiziğe
dayalı futbolu derinden etkiledi.
Maç başına gol ortalaması 2.6’nın
bile altına düşerek o dönem için
kriz yaratır hale geldi. Daha düz-
gün beslenebilmek adına takımı
sezon öncesinde ABD’ye götüren
Liverpool başkanı, bu trajikomik
hamlenin karşılığını da aldı! Fakat
gol kısırlığı oyunu sıkıcı hale ge-
tirdi ve ofsayt kuralına müdahale
edildi. Artık topu alan hücumcu-
nun önünde kaleci dâhil 3 rakip
yerine 2 oyuncu durabilecekti.
Kural 1925 yılında değişmeden
önce bile Huddersfield ile fark ya-
ratan Herbert Chapman, aynı yıl
Arsenal’e geçerek hemkulübün
hemde şehrin kaderiyle oynadı.
Pragmatizmiyle bilinen efsane
101
Blackburn Rovers ve Leicester City, İngiltere topraklarında
iz bırakıp tümdünyayı şaşkına çeviren sürpriz
şampiyonlardan son ikisi. Şahit olanların torunlarına
anlatabilecekleri bu iki olay arasında geçen 20 yılda ise
tüm şampiyonluk kupaları Londra veya Manchester
şehirlerine gitti. Ülkenin en başarılı şehri halen Liverpool
olsa da onun sessiz kaldığı süre boyunca başkente kafa
tutma görevini Manchester üstleniyor. Yine de iki şehrin
hikâyesi aslında çok daha eskilere dayanıyor.
Londra-Manchester Rekabeti
100
Mustafa Akkaya
F
utbolunmucidi olan İngiliz-
ler bu oyunu 150 yılı aşkın
süredir oynuyor ve 118 resmî
sezon içerisinde tam 24
farklı lig şampiyonu çıkardı-
lar. Bu rakamAvrupa’nın
diğer büyük ülkelerine göre
oldukça fazla. Kimi eski
şampiyonların adını pek
hatırlamayanlar veya onları
bugün Football Manager
oynarken alt liglerden alıp
Avrupa’nın zirvesine taşıma
hedefi koyarak öğrenenler
olabilir! Bu süreç boyunca
İngiltere’de ibre çok kez
yön değiştirdi. Kimi zaman
dünya savaşları, kimi zaman
taktik akımlar veya dâhi
teknik adamlar, bazen de lig
formatının değişmesi etki-
ledi rüzgârın yönünü. Liver-
pool günümüzde de geçerli
olmak üzere çoğu dönemde
lig tarihinin en başarılı şehri
olurken, onu kovalayan
Londra ve Manchester her
daimkıyasıya bir yarışın
içinde yer aldı.
Karanlık çağlar
İngiltere’de ilk resmî lig
1888-89 sezonu ile başladı
ve 1. Dünya Savaşı’na dek 27
yıl boyunca aralıksız devam
etti. Futbolun Avrupa kıtası
ve denizaşırı ülkelerle yeni
yeni tanıştığı dönemlerdi ve
mahallede topun sahibi mi-
sali İngiltere, oyunun da tek
hâkimiydi. Rugby’den yaka-
sını yeni kurtarabilmiş ol-
Başkentine başkaldıran şehir
Premier Lig dönemine Londra şehri Arsenal ve Chelsea, Manchester şehri ise United ve City ile damgalarını vurdu