Previous Page  102-103 / 162 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 102-103 / 162 Next Page
Page Background

teknik adam, ülkedeki hâkim

2-3-5 taktiğinden bir hücumcuyu

defansa çekeren bugünkü tüm

taktiklerin atası olanWM’yi icat

etti ve direkt bir uzun top anlayışı

yerleştirdi. Bu dönemde Londra

ekibinin kazandığı beş şampiyon-

luktan ikisinin başında Chapman

vardı fakat üçüncüsünü kazan-

mak üzereyken zatürreeden vefat

ediverdi. Yine de formaların yerini

bir kez daha hâki üniformalar

alana kadar kazanılan şampiyon-

lukların tamamı onun hesabına

yazıldı. Londra’nın 5 kupasına

Liverpool aynı şekilde cevap

verirken Manchester sadece tek

bir zafer elde edebildi. Yine de

İngiltere futbolunda saflar

yavaşça netleşmeye başlamıştı.

Hitler’den sonra

Tıpkı ilk büyük savaş öncesinde

olduğu gibi ikincisinde de lig şam-

piyonluğunu Liverpool şehrine

Everton getirmişti. Bu sefer yara-

lar daha derindi ve futbola 7 yıl

ara verilmişti. Siperler artık kalıcı

olarak kapatıldığında aynı şehrin

bu kez kırmızı tarafı zirveye yü-

rüdü. Ne var ki kısa süre içinde

devir değişecekti. Zira Manches-

ter United savaş biter bitmez takı-

mın başına Matt Busby’yi

getirmişti.

Savaş sonrasındaki ciddi yıpran-

manın futbol dünyasına yansıdığı

bir gerçekti. Hiçbir takımveya

şehir, lige net bir hâkimiyet kura-

mıyordu. Fakat “Busby’nin Be-

bekleri” yaş olarak çok genç olsa

bile oyunlarını yavaş yavaş ol-

gunlaştırıyordu. Maçlar başladık-

tan sonra geçen ilk 11 sezonda üç

kez şampiyonluk kupasını Manc-

hester’a getirdiler ancak Chap-

man’ın organizasyonel dehasının

kırıntılarıyla geçinen Arsenal’in

yanı sıra Chelsea ve Tottenham’ın

hamleleri, bu süreçte Londra’ya

dört şampiyonluk kazandırmıştı.

Busby’nin tamda bu yarışta öne

geçebileceği bir dönemde, o talih-

siz uçak kazası meydana geldi.

Manchester şehri, tarihi boyunca

Londra veya Liverpool’dan aldığı

darbelerin çok daha büyüğünü

Belgrad’dan kalkıp yakıt ikmali

yaptığı Münih’ten yiyordu.

8 futbolcusunu kaybettiği o kara

günden sonra Busby yepyeni

gençleri takıma aldı. Kuruyan

ağaçların yerine taze tohumlar

atmış ve işe sıfırdan başlamıştı.

Meyvesini de alacaktı ama hiç

kolay değildi. United, kazadan

sonra gördüğü 12 tane Mayıs’ın

sadece ikisinde zirvede yer ala-

bildi. 1969 yazında Busby görevi

bıraktığında Manchester şehrinin

toplamda 9 şampiyonluğu bulu-

nuyordu ve bunun ikisi komşu

City’ninken sadece Busby’nin bile

zorluklara rağmen 5 zaferi vardı.

Üstelik tarihte ilk kez bir İngiliz

takımını Avrupa’nın da zirvesine

taşımayı bilmişti İskoç teknik

adam. Yine de halen alınacak

yol vardı zira Arsenal’in öncülük

ettiği Londra’nın 10 kupası varken

liderlik 13 zaferle Liverpool

şehrindeydi.

70’ler ve 80’ler

İlk dünya savaşından sonra

Chapman, ikincisinden sonra ise

Busby İngiliz futboluna damga

vurmuştu. Busby’nin görevdeki

son yıllarında bir başka İskoç

teknik adam, hâlihazırda gençlik

ve özgürlük rüzgârını arkasına

alan ve Beatles ile coşan Liverpool

şehrini adeta uçuşa hazırlıyordu.

Bill Shankly’nin Liverpool’a

kattıkları başka bir yazıya dahi

değil, kitaplara konu olacak bir

başarı hikâyesi. NitekimBusby

United’dan ayrıldıktan sonra ipleri

tamamen eline alan Shankly,

kendi ekibinden yetişip yerine

geçen Bob Paisley ile Joe Fagan ve

sonrasında Kenny Dalglish

sayesinde neredeyse Premier

Lig’in kuruluşuna dek uzanan bir

felsefeyi kulübe aşıladı.

Aslında 1970’li ve 1980’li yıllar

hem İngiltere’de hemde Avru-

pa’da rekabetin ve taktiksel

çeşitliliğin alev aldığı yıllardı. Hele

ki 70’lerde Brian Clough’ın şahlan-

dırdığı Derby County ile Notting-

hamForest’ın yanı sıra Don

Revie’nin yönettiği Leeds United

başlı başına İngiliz futbolunda yer

etmiş figürlerdi. Kıta genelinde ise

Ajax’ın “Total Futbol” ile yoğur-

duğu Hollanda akımına Bayern

Münih öncülüğünde Almanlar

karşılık vermeye çalışıyordu.

Dünya kupaları da hiç olmadığı

kadar renkli geçiyordu ve her

kalburüstü takımın en az bir

yıldız 10 numarası vardı. Kısacası

futbol dünyasında enerji birikti-

ren birçok fay hattı vardı ancak

hem Londra hemde Manchester

şehirleri sessizdi.

Busby’nin istifası ve Premier

Lig’in kuruluşu arasında geçen 23

sezonda Manchester’ın iki takımı

bir kere bile ligi zirvede bitiremedi!

Bu süreçte Londra’nın şeref sayı-

larını 3 kez Arsenal kazanırken,

Liverpool şehri tam 14 kez İngil-

tere ve 4 kez de Avrupa şampi-

yonluğu kazandı. Hele ki 1982’den

1988’e kadar uzanan 7 sezonda lig

şampiyonluğu aralıksız Liverpool

şehrinde kaldı. Ayrıca 1977’den

1982’ye dek kesintisiz olarak

Avrupa’nın zirvesinde bir İngiliz

takımı yer aldı. O koltukta Not-

tinghamForest ve Aston Villa bile

oturmayı bildi ancak Londra ve

Manchester ölü toprağını üzerin-

den bir türlü atamadı.

Premier Lig ve

sermaye akışı

Yıllar evvel Manchester’ın enerji-

sini bir uçak kazası düşürmüştü.

Liverpool ise sırasıyla Heysel ve

Hillsborough faciaları ile büyük

yara alacak, Shankly’nin bayra-

ğını dalgalandıran ve kulübe lig

şampiyonluğu kazandıran son

teknik adamKenny Dalglish de bu

yükü daha fazla taşıyamayacaktı.

Öte yandan İngiltere futbolunu

şekillendiren büyük İskoç teknik

adamlar listesine Alex Ferguson

dâhil olacak, lig yapılanması da

ciddi değişimler geçirerek parıltılı

bir Premier Lig elbisesi giyecekti.

1992 yazından sonra hiçbir şey

eskisi gibi olmayacaktı.

Premier Lig formatına geçildiği

dönem, Alex Ferguson’ın 6 yıldan

beri üstüne titrediği genç oyun-

cularla yenilediği ve Eric Can-

tona’yı onların lideri olarak

belirlediği zamanlara rastladı.

1992 yazına denk gelen o ana dek

İngiltere futbolunun tartışmasız

lokomotifi, 27 şampiyonluk gören

Liverpool şehriydi. 13 kupalı

Londra ve 9 zafer elde eden

Manchester’ın toplamı bile

Merseyside’a yaklaşamıyordu.

Ne var ki 2003 yılına dek geçen

11 sezonda Alex Ferguson’ın ekibi

tam 8 kez zirveyi kimselere

bırakmadı. Londra’yı temsilen

Wenger’in Arsenal’i 2 kez şampi-

yon olsa da ibre artık yön değiş-

tirmişti. Manchester, Londra’nın

önündeydi.

Ancak 2003 yazında Ferguson’ın

başkent ile aradaki farkı açmasını

engelleyen bir şey oldu. Roman

Abramovich, Chelsea’yi satın

alarak futbol dünyasında yepyeni

bir sayfa açtı. Rus milyarderin ilk

sezonunda Arsenal yenilgisiz

şampiyon olurken, onu takiben

Jose Mourinho öncülüğündeki

Chelsea iki yıl üst üste ligi zirvede

bitirdi. Londra tekrar Manches-

ter’ın önündeydi.

Ne var ki inatçılığyla meşhur

Ferguson’ın pes etmeye hiç niyeti

yoktu. İskoç efsane, takımını

yeniden yapılandırdı ve görevi

bırakana kadar geçen 7 sezonda

5 kez Premier Lig’i kazanmanın

yanı sıra bir kez Şampiyonlar

Ligi’nde zafere yürüdü ve iki kez

da finalde Guardiola’nın Barcelo-

na’sına çarpıldı. Manchester

Londra’yı tekrar geçmekle

kalmadı, Ferguson sayesinde

farkı da açmış oldu. Şehrin bir

diğer takımı Manchester City de

Arap sermayesinin kontrolüne

geçtikten sonra Premier Lig’in

zirvesi Manchester’ın iki ekibi ve

Londra’dan Chelsea arasında

gidip gelmeye başladı.

Kartların tekrar dağıtılmasına yol

açan savaşlar, takımlarının kade-

rini değiştiren dâhi teknik adam-

lar, taktiksel evrimler ve yapısal

değişiklikler... İngiliz futbolunda

1990’dan beri sessiz kalmasına

rağmen 27 şampiyonlukla zirvede

yer alan Liverpool’un ardından

Manchester (24) ve Londra (21)

şehirleri ciddi bir rekabet içinde.

Manchester’ın Londra’ya geçil-

mesi kısa vadede kolay görün-

mese de Leicester City’nin yakın

zamandaki mucizevî zaferi bize

Premier Lig’de her şeyinmümkün

olabileceğini hatırlatıyor.

103

102

1970 ve 80’lere damga vuran Liverpool

1979 ve 80’de Brian Clough yönetiminde

kupaları toplayan NottinghamForest