

teknik adam, ülkedeki hâkim
2-3-5 taktiğinden bir hücumcuyu
defansa çekeren bugünkü tüm
taktiklerin atası olanWM’yi icat
etti ve direkt bir uzun top anlayışı
yerleştirdi. Bu dönemde Londra
ekibinin kazandığı beş şampiyon-
luktan ikisinin başında Chapman
vardı fakat üçüncüsünü kazan-
mak üzereyken zatürreeden vefat
ediverdi. Yine de formaların yerini
bir kez daha hâki üniformalar
alana kadar kazanılan şampiyon-
lukların tamamı onun hesabına
yazıldı. Londra’nın 5 kupasına
Liverpool aynı şekilde cevap
verirken Manchester sadece tek
bir zafer elde edebildi. Yine de
İngiltere futbolunda saflar
yavaşça netleşmeye başlamıştı.
Hitler’den sonra
Tıpkı ilk büyük savaş öncesinde
olduğu gibi ikincisinde de lig şam-
piyonluğunu Liverpool şehrine
Everton getirmişti. Bu sefer yara-
lar daha derindi ve futbola 7 yıl
ara verilmişti. Siperler artık kalıcı
olarak kapatıldığında aynı şehrin
bu kez kırmızı tarafı zirveye yü-
rüdü. Ne var ki kısa süre içinde
devir değişecekti. Zira Manches-
ter United savaş biter bitmez takı-
mın başına Matt Busby’yi
getirmişti.
Savaş sonrasındaki ciddi yıpran-
manın futbol dünyasına yansıdığı
bir gerçekti. Hiçbir takımveya
şehir, lige net bir hâkimiyet kura-
mıyordu. Fakat “Busby’nin Be-
bekleri” yaş olarak çok genç olsa
bile oyunlarını yavaş yavaş ol-
gunlaştırıyordu. Maçlar başladık-
tan sonra geçen ilk 11 sezonda üç
kez şampiyonluk kupasını Manc-
hester’a getirdiler ancak Chap-
man’ın organizasyonel dehasının
kırıntılarıyla geçinen Arsenal’in
yanı sıra Chelsea ve Tottenham’ın
hamleleri, bu süreçte Londra’ya
dört şampiyonluk kazandırmıştı.
Busby’nin tamda bu yarışta öne
geçebileceği bir dönemde, o talih-
siz uçak kazası meydana geldi.
Manchester şehri, tarihi boyunca
Londra veya Liverpool’dan aldığı
darbelerin çok daha büyüğünü
Belgrad’dan kalkıp yakıt ikmali
yaptığı Münih’ten yiyordu.
8 futbolcusunu kaybettiği o kara
günden sonra Busby yepyeni
gençleri takıma aldı. Kuruyan
ağaçların yerine taze tohumlar
atmış ve işe sıfırdan başlamıştı.
Meyvesini de alacaktı ama hiç
kolay değildi. United, kazadan
sonra gördüğü 12 tane Mayıs’ın
sadece ikisinde zirvede yer ala-
bildi. 1969 yazında Busby görevi
bıraktığında Manchester şehrinin
toplamda 9 şampiyonluğu bulu-
nuyordu ve bunun ikisi komşu
City’ninken sadece Busby’nin bile
zorluklara rağmen 5 zaferi vardı.
Üstelik tarihte ilk kez bir İngiliz
takımını Avrupa’nın da zirvesine
taşımayı bilmişti İskoç teknik
adam. Yine de halen alınacak
yol vardı zira Arsenal’in öncülük
ettiği Londra’nın 10 kupası varken
liderlik 13 zaferle Liverpool
şehrindeydi.
70’ler ve 80’ler
İlk dünya savaşından sonra
Chapman, ikincisinden sonra ise
Busby İngiliz futboluna damga
vurmuştu. Busby’nin görevdeki
son yıllarında bir başka İskoç
teknik adam, hâlihazırda gençlik
ve özgürlük rüzgârını arkasına
alan ve Beatles ile coşan Liverpool
şehrini adeta uçuşa hazırlıyordu.
Bill Shankly’nin Liverpool’a
kattıkları başka bir yazıya dahi
değil, kitaplara konu olacak bir
başarı hikâyesi. NitekimBusby
United’dan ayrıldıktan sonra ipleri
tamamen eline alan Shankly,
kendi ekibinden yetişip yerine
geçen Bob Paisley ile Joe Fagan ve
sonrasında Kenny Dalglish
sayesinde neredeyse Premier
Lig’in kuruluşuna dek uzanan bir
felsefeyi kulübe aşıladı.
Aslında 1970’li ve 1980’li yıllar
hem İngiltere’de hemde Avru-
pa’da rekabetin ve taktiksel
çeşitliliğin alev aldığı yıllardı. Hele
ki 70’lerde Brian Clough’ın şahlan-
dırdığı Derby County ile Notting-
hamForest’ın yanı sıra Don
Revie’nin yönettiği Leeds United
başlı başına İngiliz futbolunda yer
etmiş figürlerdi. Kıta genelinde ise
Ajax’ın “Total Futbol” ile yoğur-
duğu Hollanda akımına Bayern
Münih öncülüğünde Almanlar
karşılık vermeye çalışıyordu.
Dünya kupaları da hiç olmadığı
kadar renkli geçiyordu ve her
kalburüstü takımın en az bir
yıldız 10 numarası vardı. Kısacası
futbol dünyasında enerji birikti-
ren birçok fay hattı vardı ancak
hem Londra hemde Manchester
şehirleri sessizdi.
Busby’nin istifası ve Premier
Lig’in kuruluşu arasında geçen 23
sezonda Manchester’ın iki takımı
bir kere bile ligi zirvede bitiremedi!
Bu süreçte Londra’nın şeref sayı-
larını 3 kez Arsenal kazanırken,
Liverpool şehri tam 14 kez İngil-
tere ve 4 kez de Avrupa şampi-
yonluğu kazandı. Hele ki 1982’den
1988’e kadar uzanan 7 sezonda lig
şampiyonluğu aralıksız Liverpool
şehrinde kaldı. Ayrıca 1977’den
1982’ye dek kesintisiz olarak
Avrupa’nın zirvesinde bir İngiliz
takımı yer aldı. O koltukta Not-
tinghamForest ve Aston Villa bile
oturmayı bildi ancak Londra ve
Manchester ölü toprağını üzerin-
den bir türlü atamadı.
Premier Lig ve
sermaye akışı
Yıllar evvel Manchester’ın enerji-
sini bir uçak kazası düşürmüştü.
Liverpool ise sırasıyla Heysel ve
Hillsborough faciaları ile büyük
yara alacak, Shankly’nin bayra-
ğını dalgalandıran ve kulübe lig
şampiyonluğu kazandıran son
teknik adamKenny Dalglish de bu
yükü daha fazla taşıyamayacaktı.
Öte yandan İngiltere futbolunu
şekillendiren büyük İskoç teknik
adamlar listesine Alex Ferguson
dâhil olacak, lig yapılanması da
ciddi değişimler geçirerek parıltılı
bir Premier Lig elbisesi giyecekti.
1992 yazından sonra hiçbir şey
eskisi gibi olmayacaktı.
Premier Lig formatına geçildiği
dönem, Alex Ferguson’ın 6 yıldan
beri üstüne titrediği genç oyun-
cularla yenilediği ve Eric Can-
tona’yı onların lideri olarak
belirlediği zamanlara rastladı.
1992 yazına denk gelen o ana dek
İngiltere futbolunun tartışmasız
lokomotifi, 27 şampiyonluk gören
Liverpool şehriydi. 13 kupalı
Londra ve 9 zafer elde eden
Manchester’ın toplamı bile
Merseyside’a yaklaşamıyordu.
Ne var ki 2003 yılına dek geçen
11 sezonda Alex Ferguson’ın ekibi
tam 8 kez zirveyi kimselere
bırakmadı. Londra’yı temsilen
Wenger’in Arsenal’i 2 kez şampi-
yon olsa da ibre artık yön değiş-
tirmişti. Manchester, Londra’nın
önündeydi.
Ancak 2003 yazında Ferguson’ın
başkent ile aradaki farkı açmasını
engelleyen bir şey oldu. Roman
Abramovich, Chelsea’yi satın
alarak futbol dünyasında yepyeni
bir sayfa açtı. Rus milyarderin ilk
sezonunda Arsenal yenilgisiz
şampiyon olurken, onu takiben
Jose Mourinho öncülüğündeki
Chelsea iki yıl üst üste ligi zirvede
bitirdi. Londra tekrar Manches-
ter’ın önündeydi.
Ne var ki inatçılığyla meşhur
Ferguson’ın pes etmeye hiç niyeti
yoktu. İskoç efsane, takımını
yeniden yapılandırdı ve görevi
bırakana kadar geçen 7 sezonda
5 kez Premier Lig’i kazanmanın
yanı sıra bir kez Şampiyonlar
Ligi’nde zafere yürüdü ve iki kez
da finalde Guardiola’nın Barcelo-
na’sına çarpıldı. Manchester
Londra’yı tekrar geçmekle
kalmadı, Ferguson sayesinde
farkı da açmış oldu. Şehrin bir
diğer takımı Manchester City de
Arap sermayesinin kontrolüne
geçtikten sonra Premier Lig’in
zirvesi Manchester’ın iki ekibi ve
Londra’dan Chelsea arasında
gidip gelmeye başladı.
Kartların tekrar dağıtılmasına yol
açan savaşlar, takımlarının kade-
rini değiştiren dâhi teknik adam-
lar, taktiksel evrimler ve yapısal
değişiklikler... İngiliz futbolunda
1990’dan beri sessiz kalmasına
rağmen 27 şampiyonlukla zirvede
yer alan Liverpool’un ardından
Manchester (24) ve Londra (21)
şehirleri ciddi bir rekabet içinde.
Manchester’ın Londra’ya geçil-
mesi kısa vadede kolay görün-
mese de Leicester City’nin yakın
zamandaki mucizevî zaferi bize
Premier Lig’de her şeyinmümkün
olabileceğini hatırlatıyor.
103
102
1970 ve 80’lere damga vuran Liverpool
1979 ve 80’de Brian Clough yönetiminde
kupaları toplayan NottinghamForest