Previous Page  98-99 / 126 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 98-99 / 126 Next Page
Page Background

dize getiriyor ve Puşkaş bu kez de

iki golle yıldızlaşıyordu.

Puşkaş’lı Real Madrid, 1961-1965

aralığında La Liga’da da beş yıl üst

üste şampiyon olacaktı. Ancak

aynı dönemde Şampiyon Kulüpler

Kupası’nda bir kez 1962’de finale

gidebilmişler, onda da Eusebio’lu

Benfica’ya 5-3 mağlup olmuşlardı.

Kaybettikleri bumaçtaki tümgol-

lerini Puşkaş atmıştı ve böylelikle

Puşkaş, iki farklı Şampiyon Ku-

lüpler Kupası finalinde hat-trick

yapan tek oyuncu olarak da tarih

sayfalarındaki yerini almıştı.

1962’de İspanya Futbol Federas-

yonu, Puşkaş’a millî takım forma-

sını giydirebilmek adına da gerekli

işlemleri tamamlamıştı ve Puş-

kaş, Şili’deki Dünya Kupası’nda bu

kez İspanya formasıyla boy gös-

terdi. Ancak ne kendisi gol atabi-

lecek ne de İspanya turnuvada

ilk turdan ötesini görebilecekti.

Puşkaş’ın aktif futbolculuk kari-

yerindeki son sezonu, 1965-66

sezonu oldu. Fakat bu sezon sa-

katlıkların da etkisiyle fazla forma

şansı bulamadı. Üç maç oynadığı

Şampiyon Kulüpler Kupası’nda

beş gol atma başarısını göster-

diyse de finalde forma giyemeye-

cekti. Yine de Real Madrid söz

konusu finalde Partizan’ı 2-1

mağlup etmeyi başardı. Efsane

oyuncu futbolu o sezonun so-

nunda bıraktığında ardında üç

Şampiyon Kulüpler Kupası, 1 Kıta-

lararası Kupa, beşer İspanya ve

Macaristan şampiyonluğu, bir İs-

panya Kupası, bir olimpiyat şam-

piyonluğu, dört La Liga gol krallığı

ve üç Macar Ligi gol krallığı gibi

başarılar bırakmış, oynadığı 704

resmi maçta da rakip fileleri 689

kez havalandırmıştı.

Teknik adamlık yılları

ve sonrası

Sonrasında teknik adamlık için

kollarını sıvayan Puşkaş’ın bu

dönemdeki en kayda değer başa-

rılarıysa, Yunanistan’ın Panathi-

naikos ekibinde geldi. 1970-74

periyodunda çalıştırdığı yeşil-be-

yazlı takımı 1971’e Şampiyon

Kulüpler Kupası’nda finale taşıyan

Puşkaş, bu yolda çeyrek finalde

Everton, yarı finalde de Kızılyıldız

gibi ekipleri saf dışı bırakmayı

başarmıştı. Ancak takımı finalde,

Cruyff’lu Ajax karşısında çaresiz

kalacak ve sahadan 2-0 yenik

ayrılacaktı.

Puşkaş, 1993’te teknik adamlığı

bırakması sonrasındaysa Maca-

ristan’da emeklilik hayatını sür-

meye başlamıştı ki çok geçmeden

eşi Erszebet, kocasının birtakım

hafıza sorunları yaşadığını fark

etti. Yapılan tetkikler sonrasında

Puşkaş’a alzheimer hastalığı

teşhisi konulacaktı. 2000 yılından

itibaren zamanının çoğunu doktor

kontrolünde geçirmek zorunda

kalan Puşkaş, 17 Kasım 2006

tarihine gelindiğindeyse son

nefesini verdi.

Puşkaş’ın futbolculuğunu en iyi

anlatan sözlerden birini, takım

arkadaşı Jeno Buzanszky söyle-

mişti:

“İyi bir futbolcunun topa

sahip olduğunda üç farklı seçenek

üzerinde düşünebilecek oyun

görüşüne sahip olması gerekir.

Puşkaş ise her zaman en az beş

farklı seçeneği düşünebilirdi.”

Sadece bu söz bile, Puşkaş’ın

hücumda ne denli eşsiz bir oyun

zekâsına sahip olduğunu anlaya-

bilmek için yeterli olsa gerek.

Ancak onu diğerlerinden farklı

kılan sadece bu yönü de değildi.

Kendisi futbol dünyasının gör-

düğü büyük yıldızlar içerisinde

egolarından belki de en çok arın-

mış olandı. The Guardian yazarla-

rından JonathanWilson da

kendisinin bu yönüne özellikle

vurgu yaparak hakkında şunları

yazmıştı:

“Real Madrid’deki ilk se-

zonunda kendisi ve zor birisi ol-

masıyla bilinen Alfredo di Stefano

sezonun sonmaçına gol krallığı

yarışında kafa kafaya girmişlerdi.

Puşkaş maçta golle burun buruna

gelmişti fakat di Stefano’nun gol

kralı olamamasının, Arjantinli

oyuncununmoralini ne denli bo-

zabileceğini düşünerek di Ste-

fano’yu beklemiş ve golü ona

attırmıştı.”

Futbolculuk nitelikleri olarak

Puşkaş’ın en çok eleştirildiği nok-

talarsa sol ayağına nazaran sağını

neredeyse hiç kullanmaması ve

fazla koşmamasıydı. Bunların il-

kini

“Aynı anda sadece bir ayağı-

nızla topa vurabilirsiniz yoksa

kıçınızın üstüne oturursunuz”

diye esprili bir dille kendince açık-

layan Puşkaş, ikincisini ise müthiş

oyun zekâsı sayesinde her zaman

en doğru yerde bulunarak kapat-

mayı başarmıştı.

Puşkaş’ın Panathinaikos’u

kos’u

98