TamSaha Dergisi - 136 - page 94-95

94
gösterilen Dasayev’inmüthiş
oyunu, Hollanda’nın ileri uç ele-
manları için çok büyük bir engel
teşkil ediyordu. Buna bir de 52. da-
kikada gelişen bir kontratakta
Rats’ın attığı gol eklenince SSCB
maçtan 1-0’lık galibiyetle ayrılmayı
başaracaktı.
15 Haziran’daki İngiltere-Hollanda
maçı, iki ekibin de turnuvaya mağ-
lubiyetle başlamaları neticesinde
adeta bir ölüm-kalımmücadelesine
dönüşmüştü çünkü bumaçı kaybe-
decek taraf, turnuvaya yüzde 99
veda edecekti. Karşılaşmanın baş-
larında İngilizlerin iki topu direkten
dönüyor, 23. dakikaya gelindiğin-
deyse Hollanda, rakibinin kaçırdığı
bu gollerin cezasını van Basten ile
kesip ilk yarıyı da 1-0 önde kapı-
yordu. İkinci yarıda İngilizler baskıyı
arttırırken sekiz dakika içinde de
Bryan Robson skora dengeyi geti-
recekti. Ancak sonrasında, sadece
bumaçın değil, turnuvanın da yıl-
dızı olacak olan van Basten, 72. ve
76. dakikalarda iki kez daha sahne
alacak ve hat-trick yaparak İngilte-
re’nin ipini çekecekti: 3-1.
Bumaçın ardından başlayan İr-
landa-SSCB karşılaşmasıysa daha
düşük tempoda geçerken, ilk yarı-
nın sonlarındaWhelan’ın golüyle
öne geçen İrlanda bu üstünlüğünü
74. dakikaya kadar koruyabiliyor ve
o esnada Protasov’dan gelen golle
de maç 1-1 sona eriyordu. Böylece
ikinci maçlar sonunda, İrlanda ile
SSCB üçer puanla grubun zirvesini
paylaşırlarken, iki puanı bulunan
Hollanda da bu iki takımı takibini
sürdürüyordu.
18 Haziran’daki sonmaçlar gelip
çattığında, iddiası kalmayan İngil-
tere, SSCB önünde de teslimbayra-
ğını erken çekiyor ve üçüncü
dakikada Aleinikov’un kaydettiği
golle yenik duruma düşüyordu. Her
ne kadar İngilizler 16. dakikada Tony
Adams ile 1-1’i bulsalar da maçta ilk
yarım saat dolmak üzereyken Mik-
hailichenko Sovyetleri yeniden üs-
tünlüğe taşıyacaktı. Son çeyrek
saate girilmek üzereyken de Pa-
sulko durumu 3-1’e getirmişti. Böy-
lece Sovyet takımı grupta liderliği
hemen hemen garantiliyordu. Öte
yandan aynı saatteki Hollanda-İr-
landa maçı da golsüz devam edi-
yordu ve İrlanda’nın 20 dakikadan
bile az bir süre göstereceği direnç,
grup ikincisi olarak yarı finale kala-
bilmeleri adına yeterli olacaktı.
Ancakmaçta 82. dakikada Kieft’ten
gelen gol, İrlanda’nın hayallerini
yıkacak ve Hollanda, yarı finalde
ev sahibi Federal Almanya’nın
rakibi olmaya hak kazanacaktı.
Yarı finaldeki Federal Almanya-
Hollanda maçı, Hollandalılar açısın-
dan 1974 Dünya Kupası finalinin
rövanşını almak adına büyük bir
fırsattı. Söz konusu final Münih’te
oynanmış ve Federal Almanya maçı
2-1 kazanmıştı. Bu seferki büyük
randevuysa 21 Haziran’da, Ham-
burg’daydı. Karşılaşma öncesindeki
büyük beklentilere karşınmaçın ilk
yarısı kısır bir görüntüde geçiyor
ve golsüz sona eriyordu. İkinci yarı-
daysa taraflar daha atak bir görüntü
sergilerken Almanlar 54. dakikada
Matthaeus ile Hollandalılar da 74.
dakikada Ronald Koeman ile birer
penaltı golü bulacaktı.
Skorun 1-1’e gelmesinin ardından
maçın son bölümünde daha baskın
olan tarafsa Hollanda’ydı. Nitekim
karşılaşmanın uzatmaya gitmesine
yalnızca üç dakika kalmışkenWou-
ters’ın ara pasına van Basten çok iyi
hareketleniyor ve yerde kayarak
yaptığı vuruşla topu uzak köşeden
ağlarla buluşturuyordu. Bu gol, Hol-
landa’yı sadece Federal Almanya
kâbusundan uyandırmakla kalmı-
yor, aynı zamanda tarihinde ilk kez
Avrupa Şampiyonası finaline de ta-
şıyordu.
Bumaçtan bir gün sonra, SSCB ile
İtalya ikinci finalist olabilmek için
Stuttgart’ta karşı karşıya geldi.
Golsüz geçen ilk yarının ardından
ikinci yarıda SSCB’nin inisiyatifi
biraz daha eline alması, skora da
yansıyacaktı. Dakikalar 58’i göste-
rirken İtalya ceza sahası önünde
topla buluşan Litovchenko, kaleci
Zenga’nın soluna doğru bitirici vu-
ruşu yaparak SSCB’yi 1-0’lık üstün-
lüğe taşıyordu. Bu golün üstünden
henüz iki dakika geçmişti ki, sol ka-
nattan Zavarov’un ortasına Prota-
sov’un yaptığı vuruşla skor 2-0’a
geldi. Maç da bu skorla sonuçla-
nınca finalin adı da “Hollanda-SSCB”
diye konmuş oldu.
25 Haziran’da Münih’te oynanan fi-
nalde SSCB’nin liberosu Oleg Kuz-
netsov sarı kart cezalısıydı ve onun
yerine aslen bir orta saha oyuncusu
olan Sergei Aleinikov’un çekilmesi,
takımın adeta makine düzeninde
işleyen sisteminde aksaklıklara
neden olmuştu. Maçta ilk yarım
saat içerisinde taraflar birbirlerine
ne skor ne de oyun açısından
üstünlük sağlayabiliyordu.
Ancak 32. dakikaya gelindiğinde
Hollanda’da sağ kanattan Erwin
Koeman’ın arka direğe kestiği or-
tada, iyi yükselen Marco van Basten
topu ön direğe çeviriyor ve o nok-
tada Ruud Gullit’e de altıpas üzerin-
den kafayla dokunmak kalıyordu.
Portakallar 1-0 öndeydi.
İlk yarının bu skorla tamamlanma-
sının ardından ikinci yarının başla-
rında futbolseverler, şampiyona
tarihinin en unutulmaz anlarından
birine tanıklık edecekti. Dakikalar
54’ü gösterirken sol kanatta topla
buluşan Arnold Mühren bekletme-
den topu arka direkteki van Bas-
ten’e doğru ortalıyordu. Aslında bu
çok da iyi bir orta sayılmazdı ve top
hayli yüksekten geliyordu. Ancak
van Basten, açısı da dar olmasına
karşın bu ortaya gelişine öyle bir
vole vuruyordu ki top acayip bir ka-
visle SSCB kalecisi Rinat Dasayev’in
üzerinden aşarak uzak doksana
takılıyordu. Hollanda şampiyonluk
yolunda dev bir adım atmışken
tribünlerdeki 60 bini aşkın futbol-
sever de Avrupa Şampiyonası tari-
hinin belki de en güzel golüne
tanıklık etmişti.
Bu unutulmaz golün üzerinden altı
dakika geçmemişti ki kaleci Van
Breukelen’ın yaptırdığı penaltı, az
kalsın Hollanda’nın avantajının ça-
bucak heba olmasına yol açacaktı.
Gelgelelimpenaltıyı kullanan Bela-
nov’un çok kötü bir vuruş yapması,
Van Breukelen’ın topu çelmesini ve
hatasını telafi etmesini sağlıyordu.
Bu büyük fırsatın değerlendirile-
memesi, Sovyet futbolcuların bir
anda oyundan düşmelerine ve
kalan yarım saat içinde maça eskisi
gibi asılamamalarına da neden oldu.
Portakalların işi artık çok daha ko-
laydı ve yarım saat daha skoru ko-
rumaları hiç de zor olmadı. Son
düdüğün çalmasıyla birlikte de Hol-
landa, tarihindeki ilk Avrupa şam-
piyonluğunu elde ediyordu. SSCB ise
bu turnuvada oynadığı dördüncü
finalinde üçüncü kez kaybetmenin
üzüntüsünü yaşıyor ve bumaçla
Avrupa Şampiyonası defterini de
kapatıyordu. Zira bir sonraki
Avrupa Şampiyonası gelene kadar
Sovyetler Birliği çoktan parçalan-
mış olacaktı.
95
Hollanda, grupta yenildiği SSCB’yi finalde
mağlup ederek tarihinin ilk ve tek Avrupa
Şampiyonluğunu kazanmıştı.
1974’ün rövanşı gibi oynanan yarı finalde, Hollanda, Almanya’yı
alt ederek finale çıkmıştı. Galibiyet golünün altında ise Kohler’in
tutmaya çalıştığı Marco van Basten’in imzası vardı
EURO 88’in gol kralı ve
yıldızı Marco van Basten
1...,74-75,76-77,78-79,80-81,82-83,84-85,86-87,88-89,90-91,92-93 96-97,98-99,100-101,102-103,104-105,106-107,108-109,110-111,112-113,114-115,...128
Powered by FlippingBook