TamSaha 138. Sayı

neleri ve ekmekleri ile ünlü olsa

da babası denizcidir ve sürekli

uzun yolculuklara çıkmak zorun-

dadır. Bu yüzden henüz çocuklu-

ğundan itibaren sorumluluk

almayı öğrenir küçük Cesare ve

doğal olarak liderlik becerileri de

o yaşta gelişmeye başlar. 1943 yı-

lında Alman ordusu şehrin kont-

rolünü ele geçirdiğinde henüz or-

tada güçlü bir İtalya devleti yok-

tur; olduğu kadarına da henüz

Trieste dâhil olmamıştır. İlerleyen

yıllarda ona ciddi katkı sağlayan

disiplin anlayışını o günlerde

keşfeder Maldini. Zira Alman or-

dusundaki düzene hayran olur ve

hatta çocuk aklıyla karargâhları-

nın kapısını çalarak askere yazıl-

mak ister! Elbette ki bu hamlesi,

kızgın annesinin çalımı sonucu

sekteye uğrar.

Anne tarafından pastaneci, baba

tarafından denizci olan çocuk bu

iki daldan hiçbirine konmaz ve diş

teknisyeni olarak eğitimalmaya

başlar. Fakat bir yandan futbolsuz

da yapamaz ve 20 yaşında şehrin

takımı Triestina’nın formasını gi-

yerek Serie A’daki ilkmaçına

çıkar. Ertesi sezon takımın başına

geçen Nereo Rocco iseMaldini’nin

kaderini değiştiren adamoluverir.

Genç oyuncusundaki liderlik ru-

hunu erkenden gören Rocco onu

sadece ilk 11’e koymakla kalmaz,

aynı zamanda kaptanlık pazu-

bandını Maldini’ye emanet eder.

BöyleceMaldini’nin dişçilik gün-

leri, beklediğinden çok daha kısa

sürede uzakta kalıverir. Sezon so-

nunda iseMilan, Triestina’nın ka-

pısını çalar ve kaptanına talip

olur. BöyleceMaldini’nin 12 yıllık

Milanomacerası başlar.

1950’lerin ve 60’ların Milan’ından

bahsedilirken genellikle Jose

Altafini ve Gianni Rivera gibi

isimlerin yanı sıra İsveçli Gren-

Nordahl-Liedholmüçlüsü ön

plana çıkar. Zira her zaman ol-

duğu gibi hücum oyuncuları, de-

fanstakilerden biraz daha ışıltılı

görünür. Ne var ki savunmanın

ve aynı zamanda takımın lideri

olan Maldini’nin etkisi kesinlikle

gözardı edilemez. Tıpkı Tries-

tina’da olduğu gibi Milano eki-

binde de bir sezon oynayıp

kaptanlığa yükselen Maldini, oto-

ritesi ve oyun zekâsı sayesinde

takımdaki popüler hücumcuların

işini kolaylaştırır adeta. Dönemi-

nin sıradanmevkidaşlarından bir

adımöne çıkmaktadır çünkü aynı

zamanda ayağı pas yapma yete-

neğine de sahiptir.

1961 yılında Maldini’nin yolu, ona

genç yaşında kaptanlık sorumlu-

luğu veren Nereo Rocco ile tekrar

kesişir. İki sezon sonra bu ikili,

Wembley’de Benfica’yı mağlup

ederek tarihte ilk kez bir İtalyan

ekibini Avrupa’nın zirvesine taşır.

Cesare Maldini

Mustafa Akkaya

BabaMaldini’ye veda

Bazı isimlerin efsane olabilmek adına kalabalık bir kupa

koleksiyonuna pek ihtiyacı yoktur. Cesare Maldini de

böyle biriydi. Hemoyunculuk hem teknik adamlık

kariyeri süresince çoğu kez ikinci planda kalan Maldini

için belli ki böylesi daha iyiydi. Nitekim geride

bıraktığımız 60 sene boyunca İtalyan futbolu adına

kazanılan neredeyse her başarının altında

onun imzasını bulmakmümkün.

8 Mayıs 1969 gecesi Santiago

Bernabeu Stadyumu, Milan ve

Ajax arasında oynanacak Av-

rupa Kupası finaline ev sahip-

liği yapmak üzereydi.

İtalyanların kulübesinde

Catenaccio’nunmucidi sayılan

Nereo Rocco varken hemen

yanında yardımcısı Cesare

Maldini oturuyordu. Rinus

Michels önderliğindeki Ajax

ise henüz total futbolu ile

Avrupa’yı fethedememiş,

22 yaşındaki genç forvet Johan

Cruyff’un adı da Hollanda

sınırları dışında anılır hale

gelmemişti.

O dönemin iki baskın akımının

çarpıştığı ortamda Rocco’nun

reaktif anlayışı, Michels’in

proaktif felsefesini kolayca

safdışı bırak-

mıştı. Fakat o gece,

aslında bundan çok

daha fazlasını doğur-

muştu. Zira omaçta

boynu bükülen Cruyff

ve muzaffer Milan’ın

ikinci adamı konumun-

daki Maldini, ilerleyen

yıllarda futbol dünyasını farklı

yönlere doğru da olsa değişti-

recekti. Yakın zamanda sadece

10 gün arayla dünyaya gözle-

rini yuman bu iki büyük ismin

attığı tohumlar bugünün fut-

boluna renk vermeye devam

ediyor. Cennete gittiğinde bile

total futbol anlayışını oradaki

herkese ezberletmesi kesin

olan Cruyff’un öyküsünü bil-

meyen varsa bile artık öğren-

miş olmalı. Futbola diğer açı-

dan bakan savunma ustası

Maldini ise onu tekrar durdu-

rabilmek adına Hollandalıyı

çok bekletmedi. Şimdi sıra Ce-

sare Maldini’nin hikâyesinde…

Bir futbol emekçisi

1932 Şubat’ında, İtalya’nın ku-

zeydoğusundaki Trieste’de

dünyaya gelir Maldini. Doğ-

duğu şehir her ne kadar pasta-

Milan 1961’de Şampiyon

Kulüpler Kupası’nı

kazandığında, kupa

kaptan Cesare’nin

ellerinde yükselmişti.