cusu olarak seni nasıl tanımlıyor?
Kendinde beğendiğin ya da eksik
gördüğün yönler neler?
Adam eksiltebilme özelliğimi beğe-
niyorlar. Topla adamgeçebilmek
günümüz futbolunda çok ekstra bir
durumhaline geldi. Baktığınız
zaman bizim ligimizde topla adam
geçebilen çok oyuncu yok. Aslında
sadece bizim ligimizde değil dün-
yada da bu tip oyuncu sayısı fazla
değil. Dolayısıyla topla adamgeçe-
bilme özelliği benim açımdan ekstra
bir avantaj oluşturuyor. En büyük
eksiğim ise defansa yardım etme
konusu. Aslında kendimde tek
eksik olarak bunu görüyorum.
Bunu niye yapamıyorsun? Savun-
maya yardım ettiğinde fiziksel
olarak zayıf kalabileceğini mi
düşünüyorsun?
Bence fiziksel açıdan bir problemim
yok. Nedenini tamolarak bilemiyo-
rum. Bu konuda çalışmam, antren-
man yapmamve kendimi mental
açıdan geliştirmem lâzım. Zamana
ihtiyacımvar. Doğrusunu isterseniz
profesyonel olarak 1 senedir futbol
oynuyorum. Henüz çok yeniyimve
1 yıl içinde bu eksiğimi de kapatabi-
leceğimi düşünüyorum. Zaten
hocalarımda benimle konuşuyor,
“Oğlum savunma yapacaksın,
geriye geleceksin” diyorlar.
Sakatlıktan sonra şimdi yeniden
oynamaya başladımve bu eksiğimi
de gidereceğimi düşünüyorum.
İnsanın eksiklerini bilmesi ve
bunların üzerine gitmesi de
kendisini geliştirebilmesi
açısından güzel bir şey.
Evet. Ben eksiklerimi merak eden
bir oyuncuyum. Bunun içinmaç
kasetlerimi ister ve mutlaka izle-
rim. Eksiklerimi görmeye çalışırım.
Benimgördüğüm şey şu; her zaman
topun arkasına geliyorum ama topu
kazanmak için daha agresif olmam
gerekiyor. Fiziksel olarak da
kendimi buna hazır hissediyorum.
Takımdaki en kuvvetli oyuncular-
dan biri olduğumu düşünüyorum.
Elyasa ağabey hariç tabiî (gülüyor).
Bir idolün var mı?
Hiçbir zaman birisi gibi olmak iste-
medim ama sevdiğim, beğendiğim
futbolcular elbette vardı. Messi mi
Ronaldo mu diye soracak olursanız,
Ronaldo derimmesela. Messi bana
çok antipatik gelir. Ama şu an en
sevdiğim oyuncu Neymar. Ona
hayranım. Bir de Arda ağabeymillî
gururumuz ve U21 Millî Takımımız-
daki her oyuncunun idolüdür.
Messi’yi antipatik buluyorsun
ama aslında senin zaman zaman
yaptığın driplingler Messi’ye
benzetiliyor…
Messi’ye benzemek imkânsız bir
şey zaten. Ben sadece ondan elek-
trik alamıyorum. Neymar’ı izleyip
ondan bir şeyler öğrenmeye çalışı-
yorum. Hatta öğrendiğimi de söyle-
yebilirim. Mesela çalımlarını ne
zaman yaptığını öğrendim. Defans
oyuncusu ters ayaktayken çalımı-
nızı atarsanız fazla hızlı olmasanız
da rahatlıkla geçebiliyorsunuz.
Bunu Neymar’dan öğrendim. Eski-
den çalım atacağımdiye bir sürü
boş hareket yapardım. Artık bunları
yapmıyorum, sadece adamı geç-
meye yönelik oynuyorum.
En başından beri Türk Millî
Takımı’nı seçtin. Wolfsburg’da
oynarken U16 Millî Takımımıza
geldin. O dönemde Almanya’dan
teklif almış mıydın?
Almanya’dan teklif almıştım ama
Türkiye’yi tercih ettim. Ben aşırı
milliyetçi bir insan değilim, açık
görüşlü biriyim. Ama adı üstünde
Millî Takımbu. İnsan hangi millete
aitse omilletin takımında oynar.
Benimyerimburası. Ben Türküm
ve TürkMillî Takımı’nda oynamam
zaten normal olanı. O yüzden bu
tercihin büyütülmemesi gerekir.
Seni Türkiye adına ilk davet eden
kimdi?
Hakan Tecimer Hocamdı. 2012 yı-
lında ilk kez Kazakistan’a karşı U16
Millî Takımımızın formasını giymiş-
tim. Ondan sonra zaten her Millî
Takım’a geldim. İlkmaçımı çok iyi
hatırlıyorum çünkü iki gol atmış-
tım. Ama millî oyuncu olmayı, millî
maça çıkmayı çok da anlayama-
mıştım. Millî formayı giymenin ne
demek olduğunu şimdi daha iyi an-
yorum” dedimve Gaziantep-
spor’da kaldım.
6 ay oynamamana rağmen
Gaziantepspor’un seni elinde
tutması da ilginç.
Sağ olsun başkanımız İbrahim
Kızıl bende bir şeyler gördü
demek ki… Aslında Okan
Buruk Hoca da beni beğeni-
yordu ama “Daha zamanın
var” diyordu. Bence oynama-
mak da hayrıma olmuş diye
düşünüyorum. Çünkü oyuncu
her tecrübeyi yaşamalı. Ben de
o dönemde kadroya girememe
tecrübesini yaşadımve sabırlı
olmayı öğrendim. Futbolda
sabır en önemli şeydir.
Her şeye kızarak futbolcu
olamazsınız.
Peki, şimdiki aklın olsaydı
Wolfsburg’da kalır mıydın?
Kalırdımve çok da iyi olurdu.
Çok daha farklı yerlere gelmiş
olabilirdim. Orada bir pişmanlı-
ğımvar. Ama ben her şeyin
hayırlısına vardığını düşünü-
yorumve şu anki durumum-
dan da çokmutluyum.
Antrenörlerin bir forvet oyun-
“
“
“
“
“
70
71
Topla adamgeçebilmek
günümüz futbolunda çok ekstra
bir durumhaline geldi. Sadece
bizim ligimizde değil dünyada
da bu tip oyuncu sayısı fazla
değil. Dolayısıyla topla adam
geçebilme özelliği benim
açımdan ekstra bir avantaj
oluşturuyor. En büyük eksiğim
ise defansa yardım etme
konusu.
Almanya’dan teklif almıştım
ama Türkiye’yi tercih ettim.
Aşırı milliyetçi değilim, açık
görüşlü biriyim. Ama adı
üstünde Millî Takımbu. İnsan
hangi millete aitse omilletin
takımında oynar. Türkümve
Türk Millî Takımı’nda oynamam
zaten normal olanı. O yüzden
bu tercihin büyütülmemesi
gerekir.
Türkiye’deki futbol çok daha
sert, fiziksel güç burada aşırı
derecede önemli. Fiziksel olarak
zayıf oyuncunun burada
başarılı olabilmesi mümkün
değil. Almanya’da atlayıp
zıplayan oyuncu bulamazsınız.
Biz burada taktik ve stratejik
eksiklerimizi fizik gücümüzle
kapatmaya çalışıyoruz.
Türkiye’deki kardeşlerim için
çok üzüldüğüm şey, kulüplerin
altyapıya hiç önemvermemesi.
Bu oyuncular ne kuvvet ne
koordinasyon çalışıyor. “Kuvvet
çalışmasını sonra yaparsınız”
diyorlar. Almanya’da
10 yaşındayken koordinasyon
çalışması yapıyorduk. Bugün
rahat adamgeçmemi ona
bağlıyorum.