

mek gerek: MLS yıllardır yurtdışın-
dan sadece yıldız futbolcu transfer
ederken, Çin hemyıldız futbolcu
hemde yıldız teknik direktör
transfer etti. Luis Felipe Scolari,
Manuel Pellegrini, Fabio Cannavaro
ve Mano Meneses gibi önemli
teknik adamlar Çin’den gelen cazip
tekliflere hayır demedi. Bu trans-
ferler yapılırken, Çinli yetkililerden
sürekli duyduğumuz bir açıklama
vardı: “Biz bu ülkede futbolda
başarılı bir nesil yetiştirmek
istiyoruz. Bu teknik direktörlere de
sadece günlük başarılar için değil,
geleceği inşa etmek için ihtiyacı-
mız var.”
Başta Scolari olmak üzere böyle-
sine önemli teknik adamlara
hedefinizin geleceği inşa etmek
olduğunu söylediğinizde, size en
azından ilk etapta yabancı kısıtla-
masının çok da kötü bir fikir olma-
yacağını söylemiş olabilirler.
Yine de bunun bir spekülasyondan
fazlası olmadığını not düşelim.
Zira yeni kuralı birkaç kez basının
önünde eleştiren Andre Villas-
Boas haricinde yabancı teknik di-
rektörlerden en azından yurtdışı
basınına yansıyan olumlu ya da
olumsuz bir yorumduyabilmiş
değiliz.
Öte yandan, yeni kuralın sadece
yabancı futbolcu sayısını düzenle-
diğini, transfer harcamalarıyla ilgili
bir kısıtlamaya gidilmediğini de
unutmamak gerek. Zaten bu kısıt-
lamaya rağmen, Oscar transferinin
de büyük katkısıyla, CSL son
transfer döneminde yine kesenin
ağzını en fazla açan lig oldu. (Gerçi
bu dönemin Avrupa için ara trans-
fer anlamına geldiğini ve genelde
Yaşlı Kıta’da bu dönemde fazla para
harcanmadığını not düşelim.)
MLS’in yanıtı ne olacak?
Çin’deki son değişiklikle birlikte,
aynı futbolcu için çekişen bir MLS
ve bir CSL kulübü arasında ibrenin
yönü değişmiş olmuyor. Çinli ku-
lüpler hâlâ MLS’teki rakiplerinden
daha fazla para harcama lüksüne
sahip. Ancak, CSL’nin MLS ile
paylaştığı yabancı oyuncu havu-
zundan kapabileceği yıldız sayısı
düşecek. Bu da MLS için daha fazla
yıldız transferi yapabilme, bir an-
lamda eski günlere dönebilme im-
kânı demek. Peki, bunu yapacaklar
mı? Çin’in son düzenlemesi açık-
landığından beri, ABD’de bu ko-
nuda farklı sesler yükseliyor. Ağır
basan görüş, MLS’in iki yıldır biraz
da mecburiyetten uyguladığı dış
transfer politikasını değiştirme-
mesi ve artan altyapı yatırımlarına
devam etmesi yönünde.
MLS 1996’da kurulduğunda, o
zamanmücadele eden 10 takımın
hiçbirinin kendi stadyumu yoktu.
Bugün tümMLS takımlarının
-bırakın stadyumu- kendilerine ait
altyapı okulları var. Wall Street
Journal’ın 2015’teki bir raporuna
göre, MLS’in altyapı harcamaları
40milyon doları buluyor. Michael
Bradley, Clint Dempsey ve Jozy
Altidore gibi yıldızlar yurtdışı tec-
rübelerinden sonra ABD’ye döndü
ve taraftarların “yıldız transfer”
alışkanlıklarını bir şekilde tatmin
etti. Obafemi Martins’in transferini
bir mağlubiyet değil bir “değer üre-
tebilme” potansiyeli kabul edenler
de var mesela. Bu kişiler, bir son-
raki adımolarak altyapılardan yeni
Landon Donovan’lar yetiştirmeyi
ve daha çok ismi Avrupa’ya hatta
Çin’e gönderebilmeyi hedeflemek
gerektiğini düşünüyor. Yani Çin’in
oyunun kurallarını değiştirdiği
dönemde MLS’in girdiği yolun
doğru olduğunu ve bu şekilde
devam edilmesi gerektiğini dile
getiren bir çoğunluk var.
Zaten böyle düşünmeyenler, yani
MLS’in dünya yıldızlarına yeniden
kancayı takmasını isteyenler de
Carlos Tevez’in emeklilik yaşına
gelmesine rağmen Çin’e giderek
Cristiano Ronaldo’nunmaaşını
ikiye katlayabildiğini ya da Ocak
ayında CSL’nin yeni düzenlemeye
rağmen MLS’in harcadığının nere-
deyse 10 katını harcayabildiğini
görünce, fikirlerinde ısrarcı
olamıyor olsalar gerek.
MLS Başkanı Mark Abbott da
ESPN’den kendisine konuyla ilgili
yöneltilen soru üzerine mealen,
Çin’in transfer politikasını
yakından takip ettiklerini ancak
MLS’in kalitesini yükseltmek için
tek yolun yabancı transferi olma-
dığını söyleyip, altyapıdan yetişen
oyuncuların kalitesini artırmaya,
seyirci ortalamalarını yükseltmeye
ve bir taraftar kültürü yaratmaya
vurgu yaptı.
Sonuç olarak, MLS-CSL rekabe-
tinde yeni bir perde açılacakmı,
MLS her şeye rağmen Çin’deki yeni
yabancı sınırlamasından faydala-
nıp daha agresif olacakmı, zaman
gösterecek. Ancak şu ana kadar
gördüklerimiz ve Abbott’ın açıkla-
maları, MLS’in biraz da zorunluluk-
tan girdiği doğru yoldan sapmak
istemeyeceğini düşündürüyor.
82