

ünya futbolunun gelmiş geçmiş
en büyük beş isminin sıralan-
ması mevzubahis olsa, çoğu kişi
listesine Alfredo Di Stefano,
Diego Maradona ve Lionel
Messi’yi yazar. Bu üç ismin
ortak noktasıysa Arjantinli
olmaları… Üstelik Arjantin,
topraklarından Di Stefano,
Maradona ve Messi’yi çıkar-
makla da yetinmiş değil.
Guillermo Stabile, Angel Lab-
runa, Omar Sivori, Silvio Marzo-
lini, Mario Kempes, Daniel Pas-
sarella, Osvaldo Ardiles, Gabriel
Batistuta, Hernan Crespo ve
daha nice yıldız, futbol dünya-
sına Arjantin tarafından arma-
ğan edildi. Bu yıldızların bir
kısmının katkılarıyla Arjantin iki
kez dünya şampiyonluğu sevin-
cini yaşarken, üç kere de bu
büyük turnuvada final oynama
başarısını gösterdi. Ayrıca 14
defa da Güney Amerika şampi-
yonluğu yaşadı.
Ne var ki son yıllarda Arjantin’in
futbolda yüzü bir türlü gülmü-
yor. Son altı Dünya Kupası’nda
sadece bir kez final oynayan
-ki o da Brezilya’daki son Dünya
Kupası’ydı- fakat onda da
Almanya’ya uzatmalarda boyun
eğen Tangocular, en son 1993’te
zafere ulaştığı son Copa Ameri-
ca’dan bu yana da dokuz turnu-
vadan eli boş döndü, üstelik
bunların tamdördünü finalde
kaybetti.
91
90
Arjantin Futbolu
Futbol dünyasının her daim en büyük güçlerinden biri olmasına karşın yıllardır uluslararası
turnuvalarda aradığını bulamayan Arjantin, 2018 Dünya Kupası elemelerinde de işini bir hayli
zora soktu. Tangocularınmakûs talihlerini ne zaman yeneceği büyükmerak konusu.
Onur Erdem
D
Messi bile henüz dertlere
deva olamadı
1995-2007 arasındaki yedi Dünya
Gençler Şampiyonası’ndan beşini
kazanan Arjantin, bu turnuvalarda
dünya futbolunun vitrinine çıkar-
dığı genç yıldızlarla gelecek adına
çok umutlanmıştı. Özellikle
2005’teki turnuvada o zaman henüz
18 yaşında olan Lionel Messi, adeta
bir Mesih gibi görülmüştü ve eşsiz
yetenekleriyle dünya futbol tarihi-
nin seyrini dahi değiştirebilecek bir
oyuncu olduğu izlenimini yarat-
mıştı. Gerçekten de Messi, o turnu-
vadan sonra gün geçtikçe büyüdü,
kırılabilecek rekorların belki de
çoğunu kırdı ve bugün artık tüm
zamanların en büyük oyuncusu
olup olmadığı tartışılacak hale geldi.
Ancak Messi bile Arjantin’in ulus-
lararası bir turnuvada zafer kaza-
nabilmesi için şu ana kadar yeterli
olmadı. Süper yıldızıyla şu ana dek
üç Dünya Kupası ve dört Copa
America’ya katılan Arjantin, bun-
larda toplamdört kez final oynama-
sına karşın bir sonuç alamadı. Daha
da kötüsü, takım son üç Copa Ame-
rica’ya penaltılarla veda etti ve
bunların son ikisi Şili’ye karşı oyna-
dıkları finallerdi. Hatta hatta geçen
yaz ABD’de düzenlenen, Copa Ame-
rica’nın yüzüncü yılına özel turnu-
vadan sonra Messi artıkmillî takımı
bırakmayı düşündüğünü açıklamış
ve kararından vazgeçmesi için
Arjantin futbol kamuoyunun bir
hayli ter dökmesi gerekmişti.
Son üç büyük turnuvanın finalde,
biri uzatmalarda ve ikisi de penaltı-
larla kaybedilmesinin, sadece Mes-
si’de değil, millî takımın genelinde
bir travmaya yol açtığı da aşikâr.
Zira Arjantin, şu an önündeki en
büyük hedef olan 2018 Dünya Ku-
pası’na, daha turnuva başlamadan
el sallama tehlikesiyle karşı kar-
şıya. Dünya Kupası Güney Amerika
elemelerinde bitime dört maç kala
beşinci sırada yer alan Tangocular,
eğer dört maç sonunda da bu nok-
tada kalırlarsa Okyanusya birinci-
siyle play-off oynayacaklar. Fakat
iki puan arkalarından Ekvador ve
dört puan arkalarından da Peru ile
Paraguay geliyor ki bu üç ekipten
birine bile geçilmeleri halinde
1970’ten beri ilk kez bir Dünya Ku-
pası’nın dışında kalmış olacaklar.
Arjantin’de futbolun
filizlenme süreci
Arjantin futbolunun dünden bu-
güne yaşadıklarını genel hatlarıyla
özetlemek gerekirse, ilk olarak
Arjantin topraklarının, Britanya dı-
şında futbolun dünyada ilk yayıldığı
bölgeler arasında yer aldığını vur-
gulamak gerekir. Futbolun Britanya
dışına yayılmasını çabuklaştırıcı bir
faktör olarak Britanya donanma-
sında görevli askerlerin, ihracatla
uğraşan Britanyalı tüccarların ve
yine yurtdışında Britanyalı bazı
firmaların yürüttüğü demiryolu in-
şaatı projelerinde çalışan Britanyalı
işçilerin, bu nedenle gittikleri
yabancı ülkelerde kendi aralarında
futbol oynaması gösterilmektedir.
Haliyle futbol, Lâtin Amerika’ya da
limanları aracılığıyla giriş yapmıştır.
1860’lardan itibaren Güney Ameri-
ka’nın birçok limanında yerli halk,
İngilizleri futbol oynarken görmeye
başlamış, hatta ilk zamanlarda ne
olup bittiğine pek anlamveremeyip
bu İngilizlere yaptıklarından ötürü
‘los ingleses locos’ yani ‘deli İngiliz-
ler’ demeyi uygun görmüşlerdi.
Zamanla bölgede futbol oynayan
İngilizler, sadece limanda vakit
geçirmeye çalışan denizcilerle de
sınırlı kalmamıştı. Maden işletme-
ciliğinden bankacılığa, kahve
üretiminden hayvansal ürünlerin
ithalatı ve ihracatına kadar sermaye
ve uzmanlık gerektiren hemen her
iş, Britanyalıların kontrolü altın-
daydı. Dolayısıyla 1880 yılına gelin-
diğinde sadece Arjantin’in başkenti
Buenos Aires’te 40 bin İngiliz ika-
met etmekteydi.
1867 yılında, bölgedeki günlük
İngilizce gazetelerden biri olanThe
Standard’da İngiliz Futbol Federas-
yonu’nun 1863’teki kuruluşunun
ardından belirlediği oyun kuralları-
nın yayınlanmasıysa Lâtin Amerika
futbol tarihinde çok önemli bir
dönümnoktasını teşkil etmekteydi.
Kuralların gazetede yayınlanması-
nın ardından Buenos Aires Cricket
Krizin
eşiğinde