Previous Page  96-97 / 150 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 96-97 / 150 Next Page
Page Background

tistuta ve Caniggia’ya Balbo’nun da

eşlik etmesi, orta sahada Redondo

ve Simeone gibi iki sert ve teknik

oyuncuya sahip olmaları, savun-

mada Serie A patentli Sensini ve

Chamot gibi isimlerin bulunması ve

Maradona’nın da ilerlemiş yaşına

rağmen cezasını tamamlayıp kad-

roya katılmasıyla birlikte Arjantin,

1994 Dünya Kupası için doğal

favorilerden biri haline gelmişti.

NitekimTangocular, turnuvaya

beklendiği gibi çok iyi başlıyor ve

Batistuta’nın hat-trick yaptığı ilk

maçında Yunanistan’ı 4-0 yener-

ken, ikinci maçında da Nijerya’yı

Caniggia’nın golleriyle 2-1’le geçi-

yordu. Ancak bumaç sonrasında

nefes açıcı Ephedrine maddesini

kullandığı tespit edilen Marado-

na’nın turnuvadanmen edilmesiyle

birlikte işler birden tersine dönecek

ve gruptaki sonmaçında Bulgaris-

tan’a yenilen Arjantin, ikinci turda

da Romanya’ya 3-2 kaybederek er-

kenden ülkesinin yolunu tutacaktı.

Maradona sonrası ve Messi öncesi

olarak adlandırılabilecek döneme

denk gelen 1998 ve 2002 Dünya

Kupalarında da Arjantin beklediğini

bulamadı. Kadrolarına Crespo,

Veron, Ortega, Zanetti gibi isimler

de eklenmişti belki ama 1998’de

çeyrek finalde Hollanda engeline

takılırlarken, 2002’deyse ilk tur

gruplarında İsveç ile İngiltere’nin

gerisinde kalmaktan kurtulama-

mışlardı. Messi’nin ilk kez boy

gösterdiği ve beklendiği kadar

şans bulamadığı 2006 Dünya Kupa-

sı’ndaysa Arjantin, çeyrek finalde

Almanya’ya penaltılarla elenecekti.

Yine Almanlara

kaybedilen bir final

2010’da artıkMessi dümene geç-

mişti. Onun haricinde Tevez,

Agüero, Milito, Higuain ve Di Maria

gibi hücumcularla birlikte Arjantin

belki de tarihinin en korkutucu

ofansif gücüne sahipti. Geride de

Mascherano, Demichelis, Heinze ve

Samuel gibi emniyet supapları ol-

duğu düşünüldüğünde, Tangocula-

rın dünya şampiyonu olması için

gerekli şartlar sağlanmışa benzi-

yordu. Fakat çeyrek finalde

Almanya karşısında yaşanan

4-0’lık bozgun, bir kez daha

hayallerin kâbusa dönüşmesine yol

açacaktı. Son olarak 2014’teyse

daha sağlambir takımgörüntüsü

veren Arjantin, ofansif anlamda iz-

leyenleri pek tatmin etmese de

kolay gol yemiyordu ve bu şekilde

finale kadar gitti. Ancak Almanya

ile oynanan ve uzatmalara giden

finalde bitime yedi dakika kala

Götze’den gelen tek gol, Arjantin’i

yine hüsranla baş başa bıraktı.

Arjantin, Messi gibi bir değere sahip

olduğu bir dönemi, Dünya Kupası

kazanmadan geride bırakmak iste-

miyor. Ancak önünde de bu uğurda

son fırsat, 2018 Dünya Kupası

olacağa benziyor. Bu kupaya

katılmayı da elemelerin bitimine

dört maç kala az da olsa zora

sokmaları, Tangocuların futbolda

hayli büyük bir krizle karşı karşıya

oldukları şeklinde yorumlanabilir.

Elemelere sahasında Ekvador’a 2-0

yenilerek başlayan Arjantin, sonra-

sında dışarıda Paraguay’la golsüz,

içeride de Brezilya ile 1-1 berabere

kalmıştı. Ardından Kolombiya, Şili,

Bolivya ve Uruguay’ı yenerek biraz

olsun rahatlayan Arjantin, sonraki

dört maçtaysa yine galibiyeti

unuttu ve deplasmanda Venezüella

ve Peru ile 2-2 berabere kaldıktan

sonra evinde Paraguay’a tek golle

kaybetti, ardından yine deplas-

manda Brezilya’ya 3-0’lık sonuçla

boyun eğdi. Devamında Kolombiya

ve Şili’yi bir kez daha mağlup eden

Tangocular, en son Bolivya deplas-

manında aldıkları 2-0’lık yenilgiyle

birlikte grupta beşinci sıraya indi.

Arjantin kalanmaçlarında önce

Uruguay deplasmanına çıkacak,

sonrasında evinde Venezüella ile

Peru’yu ağırlayacak ve son olarak

da Ekvador’a konuk olacak. Takım

bu cendereden çıkmayı başarabi-

lirse ne olursa olsun Rusya’daki

turnuvaya en büyük favorilerden

biri olarak gelecek fakat aksi bir

durumdaysa kimbilir, belki de

futbol tarihinin en büyük kırılma

noktalarından biri yaşanmış olacak.

96