ması gecikmedi. Kısacası yeni baş-
layan bumücadelede ilk raundu ta-
raftarın kazandığını söyleyebiliriz
fakat yine de fiyatlar halen aşırı
yüksek. Bunun ardından Premier
Lig yönetimi deplasman fiyatlarının
üç sezon boyunca 30 sterlin seviye-
sinde sabitlenmesini kararlaştırdı.
Bu da protestoların diğer kulüplere
yayılmasını engellemeyi amaçlayan
küçük bir adımolarak görülebilir.
Ancak eğer taraftarlar gerçekten
köklü değişimler istiyorsa, Alman-
ya örneğine biraz olsun yaklaşabil-
mek adına daha radikal tepkiler
koymaları gerek.
2008 yılında yapılan bir araştır-
maya göre Premier Lig tribünleri-
nin yüzde 75’ini orta sınıf
mensupları oluşturuyor. Yani bilet
fiyatlarında yaşanan artış yüzdesi
seviyesinde maaş zammı alama-
yan bir grup… İşte tam bu noktada
futbol, diğer ticaret alanlarından
ayrılıyor çünkü size artık pahalı
gelen bir ürünü değiştirme şansı-
nız yok. Takımından sıkılan veya
artık ona para yetiştiremeyen bir
Chelsea taraftarının komşu Arse-
nal’e gönül kaydırdığını hiçbir
zaman göremeyeceğiz. Fakat bu
taraftarın yine de bir şeyleri değiş-
tirme lüksü var. Arkadaşlarıyla
birer bira içerek, atmosferi güzel,
son model dev ekran televizyona
sahip bir barda pekâlâ Chelsea
maçlarını takip edebilir. Bugünün
dünyasında başka hiçbir ortam,
maçı stadyumda izlemenin yerini
tutmayacakmış gibi geliyor ama
yarın ne olacağını bilemeyiz.
Aynı araştırmaya göre Premier Lig
tribünlerinin yüzde 12’sini çocuk iz-
leyiciler oluşturuyor. Bugün Arse-
nal’i destekleyen herhangi bir
çocuğun cebine 1.100 sterlin koysa-
nız ve ona sınırsız harcama özgür-
lüğü tanısanız ne yapar?
Muhtemelen gidip de takımının se-
zonluk biletini almak ilk anda ak-
lına gelmez. Çünkü o parayla birer
adet sonmodel iPhone ve iPad’i bir
arada satın alabilir! Sosyolojik sınıfı
ne olursa olsun teknoloji zenginliği-
nin içinde dünyaya gelen, her iste-
diği bilgiye ve videoya anında
erişebilen bir nesil söz konusu artık.
Ve bu nesil futbol kulüplerinin
hedef müşteri kitlesi olacak yaşa
geldiğinde çok ciddi bir değişime
şahit olabiliriz. Zira büyük ihtimalle
o çocuk, tribündeki yerini almaya
babası kadar hevesli olmayacak.
Premier Lig’in öncülük ettiği futbol
balonu elbette bir gün bir noktada
patlayacak. Bu devrimin başını da
bilet fiyatlarına dair isyankâr hay-
kırışın çekmesini bekleyebiliriz.
Nitekim işler kabul edilmesi güç
noktalara ulaşmaya başladı ve
futbolu sevmenin bedeli neredeyse
çılgınlık seviyesine geldi.
102
Bugün futbol
topunun
peşinden
keyifle koşan
çocuklar
bakalımyarın
statlara hangi
oranda gidecek?
Premier Lig’le kıyaslandığında
Bayern’i ya da Dortmund’u
izlemek sudan ucuz.