TamSaha Dergisi - 141 - page 46-47

şarısından birine imza atmıştı
belki ama bu başarıya sevinen,
hatta bunu başarı olarak gören
Portekizli bulmak çok zordu.
Büyük turnuvalarda
istikrar yakalanıyor
2006 Dünya Kupası’nda Portekiz
bir kez daha büyük bir ilerleme
kaydediyor ve EURO 2004’te ol-
duğu gibi bir kez daha Hollanda ile
İngiltere’yi saf dışı bırakmasının
ardından yarı finale geliyordu.
Ancak bu noktadan sonra önce
Fransa’ya elendiler, ardından da
üçüncülükmaçında Almanya’ya
yenilerek dördüncü sırada kaldı-
lar. Yine de bu sonuç, ülke futbolu
tarihininmillî takımlar düzeyin-
deki en önemli üçüncü derece-
siydi.
EURO 2008’e gelinirkenmillî takı-
mın bünyesinde artık altın jene-
rasyonmensubu hiçbir futbolcu
kalmamıştı. Diğer yandan Cris-
tiano Ronaldo ise çoğu kişinin
gözünde dünyanın en iyi futbolcu-
suna dönüşmekteydi ve birkaç
hafta öncesinde Manchester Uni-
ted’ın kazandığı Şampiyonlar Ligi
şampiyonluğunda belki de en
büyük pay ona aitti.
Portekiz, turnuvaya, grubundaki
ilk iki maçı kazanıp erkenden çey-
rek finali garantileyerek başla-
mıştı. Ancak favorilerden
Almanya’nın diğer grupta bekle-
nenin aksine lider değil de ikinci
olması, Portekiz’in çeyrek finalde
hayli zorlu bir sınavla karşı kar-
şıya kalmasına yol açtı.
Sonuçta da Portekiz zorlu rakibine
3-2’lik skorla teslimoldu ve tur-
nuvaya veda etti.
2010 Dünya Kupası’nda, daha son-
radan kupayı da kazanacak olan
İspanya’ya ikinci turda tek golle
boyun eğen Portekiz, EURO
2012’de de komşusuyla bu kez yarı
finalde karşı karşıya geliyor ve bu
defa da penaltılarla saf dışı kalı-
yordu. Yine de Portekiz’in EURO
2004’ten itibaren büyük turnuva-
larda belli bir standart yakaladığı
söylenebilirdi. Bir kez final, iki kez
de yarı final görmüşler ve üst üste
beş turnuvada da ilk tur grupla-
rından çıkmayı başarmışlardı.
Bir dönemin sonu
gelmek üzere
Ne var ki 2014 Dünya Kupası, bu
devrin de kapandığını işaret ede-
cekti. İlk turda Almanya, ABD ve
Gana ile birlikte aynı grupta yer
alan Portekiz, sadece Afrikalı ra-
kibini yenebiliyor ve üçüncü sı-
rada kalarak turnuvaya erkenden
veda ediyordu. Bu fiyaskoyla bir-
likte, Portekiz’in artık uzunca bir
süre büyük turnuvalarda başarılı
olamayacağı düşüncesi de şekil-
lenmeye başlamıştı zira takımın
en önemli oyuncusu konumun-
daki Cristiano Ronaldo, bir sonraki
büyük turnuvada 31 yaşına gelmiş
olacaktı ve Ronaldo ne kadar
muhteşembir oyuncu olursa
olsun, 20’li yaşlarda elde edeme-
diği başarıları 30’lu yaşlarında ya-
kalaması da bir o kadar imkânsız
görünüyordu.
Üstüne üstlük, Portekiz’in, Por-
to’nun Şampiyonlar Ligi şampi-
yonluğunu yaşayan jenerasyonu
da tükenme noktasındaydı
(o kadrodan hâlâ forma şansı
bulan bir tek Ricardo Carvalho
kalmıştı). Altın jenerasyon zaten
tükeneli çok olmuştu. Daha sonra
yetişen ve yurtdışında önemli ka-
riyerler edinen Luis Nani, Ricardo
Quaresma ve Raul Meireles gibi
oyuncuların da kariyerleri düşüş
içerisindeydi. Takımda forma
giyen daha genç oyuncular ara-
sındaysa, büyük bir yıldız olarak
tanımlanabilecek bir isimbulun-
mamaktaydı.
Portekiz’in EURO 2016 macerası
başlarken işte ortada böylesine
olumsuz bir tablo vardı. Öte yan-
dan elemelerde Danimarka, Sır-
bistan, Arnavutluk ve Ermenistan
ile birlikte aynı grupta yer alan
Portekiz’in ne olursa olsun bu
grupta ilk ikiye gireceği, en kötü
ihtimalle üçüncü olup baraj maçı
oynayarak Fransa’daki yerini ala-
cağı düşünülüyordu. Ancak Porte-
kiz, ilkmaçında kendi saha- sında
Arnavutluk’a 1-0mağlup olunca
tümbu görüşler de bir anda tepe-
taklak oldu. Zira grupta Portekiz’i
zorlaması beklenen takımlar ola-
rak Danimarka ve Sırbistan görül-
mekteydi. Ancak Arnavutluk,
kazandığı bu ekstra üç puanla
zirve mücadelesine dâhil edilme-
mesi için hiçbir sebep olmadığını
da göstermişti. Bu durumda bu
dört takımdan biri grupmaçları
sonunda devre dışında kalacaktı
ve evindeki ilkmaçı, muhtemel
rakiplerinden en zayıfına karşı
kaybetmiş olması da Portekiz’in
işini bir hayli zora sokmaktaydı.
Fernando Santos’tan
müthiş başlangıç
Bunun yanı sıra Arnavutlukmağ-
lubiyeti, Portekiz Futbol Federas-
yonu’nu radikal bir hamlede
bulunmaya da itmiş ve teknik di-
rektör Paolo Bento’nun görevine
son verilip onun yerine göreve
Fernando Santos’un getirilmesi
kararlaştırılmıştı. Fernando San-
tos, son olarak dört yıl süresince
Yunanistan Millî Takımı’nı çalıştır-
mıştı. Onun yönetimindeki Yuna-
nistan, EURO 2012’de çeyrek final
oynarken, 2014 Dünya Kupası’nda
da ilk tur gruplarından çıkmış,
ikinci turdaysa Kosta Rika’ya pen-
altılar sonucunda elenmişti.
10 yıl evvel Otto Rehhagel’in yap-
tığı kadar olmasa da elindeki kı-
sıtlı malzemeye rağmen önemli
işler yapabilen bir teknik adam
sayılabilirdi Fernando Santos ve
Yunanistan’a göre imkânları çok
daha fazla olan Portekiz’le o başa-
rıları elde edip edemeyeceği de
merakla bekleniyordu.
Portekiz’in Avrupa şampiyonlu-
ğuna giden yoldaki belki de en
kritik gollerden biri, Fernando
Santos’un takımın başında çıktığı
ilk eleme grubumaçı olan Dani-
marka deplasmanında gelecekti.
14 Ekim 2014’te oynanan karşılaş-
mada normal süre golsüz tamam-
lanmış ve duraklamaların da
sonuna gelinmişti. Artık hakem
Felix Brych, karşılaşmanın 0-0
sona erdiğini ilân etmek için dü-
düğünü ağzına götürecekti ki sağ
kanattan Ricardo Quaresma’nın
ceza sahası içine kestiği topta
Cristiano Ronaldo altı pas üzerin-
den kafayı vurarak fileleri hava-
landırdı ve 90+5’te gelen bu golle
Portekiz üç puanı alan taraf oldu.
Eğer bu golü bulamasalardı, ikinci
maç sonunda bir puanda kalacak-
lardı ki, şüphesiz bu onları içinden
çıkılması iyice zor bir noktaya ge-
tirecekti.
Bundan sonraki iki maçını içeride
oynayan Portekiz, önce Ermenis-
tan’ı Ronaldo’nun tek golüyle
geçti, ardından da Sırbistan’ı 2-1
mağlup etti. Böylece grubun zir-
vesini Arnavutluk ile birlikte pay-
laşan Portekiz, Sırbistan’ın aldığı
puan silme cezasının da sayesinde
ilk üç sırayı ise büyük ölçüde ga-
rantilemişti. Bir sonraki maçında
Ermenistan deplasmanından da
Ronaldo’nun hat-trick’i sayesinde
3-2’lik galibiyet çıkartmayı başa-
ran Portekiz, artık ilkmaçında
yapmış olduğu kazanın etkilerin-
den tamamen kurtulmuş ve dolu-
dizgin gitmeye başlamıştı. 7 Eylül
2015’te Arnavutluk deplasma-
nında Miguel Veloso’nun 90+2’deki
golüyle gülen Portekiz, tek yenil-
gisinin de rövanşını alıp zirvedeki
yerini iyice sağlamlaştırırken,
8 Ekim’de de Danimarka’yı Joao
46
47
Portekiz,
EURO 2008’in
çeyrek
finalinde
Almanya
engeline
takılmıştı.
Arnavutluk yenilgisinin ardından takımın
başına geçen Fernando Santos, Portekiz’i
toparlamış ve deplasmandaki Danimarka
galibiyetiyle işler rayına girmişti.
Portekiz’in eleme macerası
evindeki Arnavutluk yenilgisiyle
başlamıştı.
1...,26-27,28-29,30-31,32-33,34-35,36-37,38-39,40-41,42-43,44-45 48-49,50-51,52-53,54-55,56-57,58-59,60-61,62-63,64-65,66-67,...128
Powered by FlippingBook