Futbolu icat eden İngilizler, bun-
dan yaklaşık bir asır sonra oynan-
maya başlayacak olanAvrupa
Şampiyonası’ndamillî takımları-
nın alacağı skorlardan haberdar
olsalardı herhalde icatları husu-
sunda oturup bir kez daha düşü-
nürlerdi. Bugüne dek 15 kez
düzenlenenAvrupa Şampiyonala-
rı’nda tam 10 farklı şampiyon çıktı.
İspanya ve Almanya üçer kez bu
mutluluğu yaşarken, Fransa da
onları iki şampiyonlukla takip
ediyor. Son şampiyon Portekiz ile
birlikte İtalya, SSCB, Çekoslo-
vakya, Hollanda, Danimarka ve
Yunanistan’ın da birer şampiyon-
lukları var. Lâkin bu kadar ülke bu
turnuvayı en az bir kez de olsa ka-
zanırken, İngiltere’nin şu ana
kadar şampiyonluğu bırakın bu
turnuvada final oynamışlığı dahi
yok. Bu noktada, şampiyonluğu
olmayan fakat iki kez final oyna-
yan Yugoslavya ile yine bir kez fi-
nalde boy gösteren Belçika’nın
bile gerisindeler. İngiltere’nin tur-
nuva tarihinde şu ana dek elde et-
tiği en büyük başarıysa, 1968’de
kazandıkları üçüncülük. Yarı fi-
nalde Yugoslavya’ya yenilen İngil-
tere, bunun ardından o dönem
oynanan üçüncülükmaçında
SSCB karşısına çıkmış ve rakibini
2-0mağlup ederek kendisi adına
artık ‘tarihî’ diye nitelendirilecek
bu dereceyi elde etmişti. İngilizle-
rin finale çok yaklaştığı bir başka
turnuvaysa, ev sahipliğini üstlen-
dikleri EURO 96 olmuştu fakat bu-
rada da yarı finalde Almanya’ya
penaltılar sonucunda boyun eğ-
mişlerdi. Turnuva tarihinde İngil-
tere gibi final göremeyen fakat
yarı final oynayan diğer ülkelerse
Macaristan (iki kez), İsveç, Tür-
kiye ve Galler.
Shaqiri’den olağanüstü gol
İngilizlerin bitmek bilmeyen çilesi
Turnuvanın büyük ihtimalle en güzel golü, ikinci
turda Polonya ile İsviçre’yi karşı karşıya getiren
mücadelede Xherdan Shaqiri’nin Polonya filelerine
gönderdiği goldü. Takımının 1-0 yenik götürdüğü
maçta son sekiz dakikaya girilmek üzereyken ceza
sahası üzerindenmüthiş bir yarımvoleyle topu ağ-
lara göndermeyi başaran Shaqiri çoğu kişiye göre
sadece bu turnuvanın değil, tümAvrupa Şampiyo-
nası tarihinin en güzel birkaç golünden birisine im-
zasını atmayı başarmıştı. Golle ilgili bir başka ilginç
detay ise çoğunluk tarafından Avrupa Şampiyona-
larının gelmiş geçmiş en güzel golü kabul edilen,
EURO 88 finalinde Marco van Basten’in SSCB filele-
rine bıraktığı gol gibi Shaqiri’nin golünün de bir 25
Haziran’da gelmiş olmasıydı! Turnuvadaki diğer
güzel gollerse Zoltan Gera’nın Portekiz’e, Hal Rob-
son-Kanu’nun Belçika’ya, Radja Nainggolan’ın Gal-
ler’e, Dimitri Payet’in Romanya’ya, Marek
Hamsik’in Rusya’ya, Luka Modric’in Türkiye’ye ve
Cristiano Ronaldo’nun Macaristan’a attığı (ikincisi)
goller olarak sıralanabilir.
Ev sahipliğinin getirdiği lânet
Avrupa Şampiyonaları, uzun sü-
redir ev sahiplerinin istediği neti-
celeri elde edememeleriyle de
dikkat çekiyor. Turnuva tarihinde
mutlu sona ulaşan son ev sahibi
ülke, 1984’te bunu başaran Fran-
sa’ydı. O günden sonraysa ev sa-
hipleri adına işler hep ters gitti
(Öncesinde de İtalya ile İspanya
birer kez evlerinde şampiyon ol-
muşlardı).
1988’de Federal Almanya, evin-
deki turnuvaya yarı finalde, ezeli
rakibi Hollanda’ya son dakika go-
lüyle 2-1 yenilerek veda ederken,
1992’deyse İsveç, yarı finalde Al-
manya’ya elenirken, turnuva so-
nunda, karşı kıyısında yer alan
Danimarka’nın gelip kupayı alıp
gitmesine tanıklık edecekti.
1996’da da İngiltere yine yarı
finalde Almanya’ya penaltılarla
boyun eğdi.
2000 yılında Avrupa Şampiyonası
ilk kez bir ortaklık tarafından or-
ganize ediliyordu ve turnuvanın
yarısı Belçika’da, yarısı da Hollan-
da’da oynanacaktı. Ev sahiplerin-
den Belçika; İtalya ve Türkiye’nin
gerisinde kalarak henüz ilk tur
sonunda devre dışı kalırken, Hol-
landa ise yarı finale kadar bütün
maçlarını kazanmış fakat bu turda
İtalya’ya penaltılar sonunda
boyun eğmek zorunda kalmıştı.
Ev sahibi ülkelerden 1984’te Fran-
sa’nın elde ettiği başarıyı tekrar-
lamaya, aradan 20 yıl geçtikten
sonra Portekiz çok yaklaşmıştı.
Fransa’dan sonra ilk kez kendi
evinde final gören ev sahibi, EURO
2004’te Portekiz olmuştu. Fakat
onlar da turnuva tarihininmuhte-
melen en büyükmucizesinin kur-
banı oldular ve Lizbon’daki finalde
Yunanistan’a 1-0 yenilerek çok
büyük bir hayal kırıklığı yaşadılar.
Bundan sonraki iki turnuvaysa ev
sahipleri adına adeta skandal de-
nebilecek türden performanslara
sahip oldu. EURO 2008’de Avus-
turya-İsviçre, EURO 2012’de de
Ukrayna-Polonya ortaklıkları
turnuvayı düzenlemişlerdi ve bu
dört ülkeninmillî takımları da
turnuvaya ilk turdan veda etti.
Hatta Ukrayna hariç üçü, ilk tur
gruplarını son sırada tamamladı.
Dört takım, oynadığı 12maçın sa-
dece ikisini kazanabilirken, yedi-
sinde sahadanmağlubiyetle
ayrıldı.
EURO 2016’da Fransa’nın artık ev
sahipleri adına da şeytanın baca-
ğını kırmasını birçok kişi bekli-
yordu belki ama onlar da yüzüp
yüzüp kuyruğuna kadar gelmele-
rine karşın finalde Portekiz enge-
line takıldı. EURO 2020’nin de
Avrupa genelinde düzenleneceği
düşünüldüğünde, ev sahibi ülke-
lerin bu lâneti bitirebilmesi için en
az 40 yıllık bir sürenin geçmesi
gerektiği de şimdiden netleşmiş
oluyor.
56
57
