TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Bursa'nın son armağanı; Volkan Şen 1.02.2008
Bursanın son armağanı; Volkan Şen

Bursaspor, Türk futboluna kazandırdığı yıldızlarla adeta bir futbolcu fabrikası. O da yeşil-beyazlı kulübün vitrine çıkardığı yeni yıldız adayı. Bu noktaya gelene kadar sürekli inişler ve çıkışlar yaşamış ama sonunda Samet Aybaba tarafından değeri anlaşılarak takıma kazandırılmış. Futbolun mekanikleştiği bir dönemde yüksek top tekniği, oyun zekâsı ve son vuruş ustalığıyla futbolsever gözlere ziyafet çeken 20 yaşında bir genç.

Volkan, bize başladığın zamandan bugüne futbol öykünü anlatır mısın?

Futbola Bursasporlu Profesyonel Futbolcular Dayanışma Derneği'nin okulunda başladım. Orada altı ay geçirdim. Daha sonra öğrenim gördüğüm Akıncıtürk İlköğretim Okulu'nun seçmelerine katıldım. Hocamız Ali Yazır beni takıma seçti. Orada kendimi çok iyi hissettim ve çıkış yakaladım. Sonra Kudret Kar beni Bursaspor'a aldı. 10-12 yaş takımıyla Bursa şampiyonluğunu kazandık. Lisansım kaybolduğu için finalde oynayamadım. Bu büyük bir talihsizlikti benim için. Ardından bir şanssızlık daha yaşadım. Antrenörümüz Yılmaz Burul bize takımda yetersiz buldukları isimleri Merinos'a yollayacaklarını söyledi. Benim de İbrahim diye bir arkadaşım vardı. Bir gün mahallede onu gördüm. Bana Merinos'ta toplanma olduğunu söyledi ve "Senin haberin yok mu?" diye sordu. Beni kimse aramamıştı. Yılmaz Hoca'nın sözleri ise tamamen aklımdan çıkmıştı. Babamı da alıp Merinos'a gittim. Bir baktım Bursaspor'da birlikte oynadığımız ekibin as oyuncularından kimse yok. Çok şaşırdım. Babama "Ne yapayım diye?" sordum. O da bana "Oyna" dedi. Babamdan söz etmişken futbol yaşantımda en büyük destekçimin o olduğunu mutlaka belirtmeliyim. Merinos'ta bize maç yaptırdılar ve Mesut Hoca beni beğendi. Yılmaz Hoca'dan benim Merinos'ta kalmamı istemiş. Yılmaz Hoca bana sordu. Ağladım. Çünkü bütün arkadaşlarım diğer tarafta kalmıştı. Ama Mesut Hoca çok istediği için Merinos'ta devam ettim. Sonra Merinos'tan da gönderildim. Ertesi sene yine bir deneme maçı yapıldı. Sadece son dört dakika forma şansı buldum. Kendimi gösterme fırsatım yoktu. Merinos sonrası Arabayatağı'na gittim ve orada iki sene geçirdim. Bu süreçte hocam Mehmet Güleç bana çok yardımcı oldu. Sonra Fazlı Hoca beni yeniden Bursaspor'a aldı. Ardından dokuz arkadaşla birlikte Bursa Merinos'a gittik. Burada 1.5 sezon oynadım. Bu arada Ümit Milli oldum. Arnavutluk'la oynanan özel maçta forma giydim.

Sonrasında neden Ümit Milli Takım'a çağırılmadın?

Ümit Milli Takım'da biraz tutuktum. Daha iyi olmam gerekirdi. Bunun etkisiyle bir daha şans yakalayamadın.

Geçen sezon Merinos'ta iyi bir çıkış yakaladın. Bunu nasıl başardın?

Dediğiniz gibi Merinos'ta çıkış yaptım. Teknik direktörümüz Şenol Ulusavaş bana çok yardımcı oldu. Kendisi gerçekten çok iyi bir teknik adam. Play-off'a yükseldik ama Değirmendere'ye şanssız bir şekilde elendik.

Sezon başında Bursaspor'la kamplara katıldın. Oradan gelen haberler de kendini kanıtladığın ve bu yılın yıldızlarından olacağın yönündeydi. Fakat lig başladıktan kısa bir süre sonra A takımın dışında kaldın. Bu süreçte neler yaşandı?

Hazırlık dönemini Bursaspor'la geçirdim. Kamplarda çok iyiydim. Çok çalıştım. Hazırlık maçlarında Bülent Korkmaz bana şans verdi. En iyi şekilde değerlendirmeye çalıştım. Kampta biraz bocaladım. Çünkü orada her şey çok düzenliydi. Bursa'da aynı ortamı bulamadım. Fakat tesiste kalmaya başlayıp yeniden o ritmi yakaladım. Ligde iki maç kısa süreli de olsa forma şansı buldum. Çok iyi bir performans sergileyemedim. Galatasaray maçından sonraki karşılaşmada kadroya alınmadım. Önce Merinos'a gittim idmanlara. Ardından ise PAF'a gittim. Oynamam gerekiyordu, çünkü maç eksiğini gidermem lazımdı. Bülent Hoca böyle düşünmüş.

Bülent Korkmaz'la bu karar sonrası konuşma fırsatı buldun mu?

Hocam benimle konuşmadı. Son gün bana "Kendine takım bul" denildi. Tarsus İdman Yurdu beni istiyordu. O dönemki yöneticilerimizden Ekrem Senal'ın yanına gittim. Ona kalmak istediğimi, Bursaspor'da futbol oynamak istediğimi belirttim. Kendime güvendiğimi söyledim. İkinci Başkan Osman Çelik de oradaydı. Bana Bursa'nın çocuğu olduğumu, telefonumu kapatmamı ve gelen teklifleri kabul etmememi söyledi. Ona da teşekkür borçluyum. Kalmamın en büyük nedenlerinden biri Osman Çelik'tir.

Bülent Hoca, seninle görüşse kendini daha iyi hisseder miydin?

PAF'ta oynarken de Bülent Korkmaz benimle görüşmedi. Belki konuşup hatalarımı söylese, benden beklentilerini aktarsa ve düzeltmem gereken şeyleri anlatsa daha iyi olurdu. Her şeye karşın ona teşekkür borçluyum. Çünkü bana şans verdi.

A takımdan uzak kaldığın dönemde PAF Takım'da nasıl bir grafik çizdin?

Bu sezon başında yaşadığım olay büyük tecrübeydi. Sezona ligde başlayıp sonra PAF'a geçmek bir olumsuzluktu belki ama futbolda böyle şeyler oluyor. Gönderildiğimde ilk başlarda kendimi bırakmıştım. Fakat hocalarım ayağa kalkmamı sağladı. İdmanlarda çok istekliydim. PAF takımda çok iyi maçlar oynadım. Hem goller attım hem goller attırdım. Burada antrenörümüz Musa Öztürk de beni iyi yönlendirdi. Çok çalıştım, kendimi bırakmadım ve sonunda geri döndüm.

Bu kadar çabuk geri döneceğini düşünüyor muydun?

Bu kadar erken beklemiyordum. Samet Aybaba sayesinde buralara geldim. Geldiğim hafta Samet Aybaba bana güvendi ve oynattı. Benimle çok yakından ilgilendi. Beklentilerini aktardı ve beni yönlendirdi. Tabii bu arada Adnan Örnek'in katkısından da bahsetmeliyim. Adnan Hoca zaten ben PAF takımdayken de yardımcı oluyor ve yönlendirmeye çalışıyordu.

İlk kez ilk onbirde oynadığın Ankaragücü maçında nasıl duygular içindeydin?

İlk onbirde olduğumu maç günü öğrendim. Çok mutlu oldum. Bu bana verilen büyük bir şanstı. İlk maçımda iyi oynadığımı düşünüyorum. Amacım Bursaspor'u iyi yerlere getirmek, Bursaspor'da iyi yerlere gelmekti. Her altyapı oyuncusu A takımda oynamayı hayal eder. Bunu başarmak gerçekten harika bir duygu.

Bugün dünya futbolunda yaratıcı futbolcuların eksikliği hissediliyor. Sen kendini bu kategoride bir oyuncu olarak görüyor musun?

Yaratıcı bir oyuncu olarak görüyorum. Bu güveni Samet Aybaba'dan aldım. Hocam benden geride basit oynamamı, ileride ise yeteneklerimi kullanmamı istiyor. Yani rakip sahada özgürlük veriyor. Topla oynamayı çok seviyorum. Bunu azaltmaya çalışıyorum.

İleriye dönük hedeflerin neler?

Bursaspor'da kalıcı olmak ve kaptanlık pazubandını takmak. Ümit ediyorum bu hedeflerime ulaşırım.

Seni orta alanın solunda izliyoruz. Daha önce de bu bölgede mi oynuyordun?

Ben uzun süre ileri ikilinin arkasında oynadım. Merinos'ta Şenol Ulusavaş beni sol kanada aldı. İlk başlarda biraz zorlandım ama sonra alıştım. Bursaspor'da da bu mevkide görev yapıyorum.

Eksiklerin neler?

Tabii ki halen çok eksiğim var. Savunma yönüm biraz zayıf. Hücum açısından da tam olarak istediğim seviyede değilim. Hocamdan, ağabeylerimden öğreneceğim çok şey var.

Bursaspor'un orta sahasında Mustafa Sarp ve Sumulikoski gibi iki çalışkan oyuncunun varlığı senin daha rahat oynamanı sağlıyor mu?

Sumulikoski ve Mustafa Sarp çok koşup çok mücadele ediyorlar. Takım için savaşıyorlar. Hem defansif hem de ofansif özellikleri çok iyi. Onların varlığı beni çok rahatlatıyor.

Taraftarın sana bakışı nasıl?

Taraftar bana karşı çok anlayışlı. Maça çıktığımızda büyük destek veriyorlar. Onlara kendimi sevdirdiğimi düşünüyorum. Hata yapsam bile alkışlıyorlar. Onlarla iç içe olmalı, birbirimize sarılmalı ve hedefe birlikte koşmalıyız.

Genç bir oyuncu olarak nasıl vakit geçiriyorsun?

Tesislerde kalıyorum. Hatta izin günlerinde bile burada olmak istiyorum. Çünkü bu sayede futbola daha iyi konsantre oluyorsunuz. Odamda küçük bir topum var, onunla oynuyorum. Yani bir anlamda futboldan hiç kopmuyorum. Bir de diğer gençler gibi playstation oynamayı çok seviyorum. Tabii bolca da uyuyoruz. Çünkü çok yorgun düşüyoruz.