Yerel Organizasyon Komitesi... 90 dakika boyunca gözümüzü kırpmadan izlediğimiz futbol karşılaşmalarının altyapısını hazırlayan takım! İşin mutfağı olarak tâbir edebileceğimiz sahnenin arkasında yer alan ekipte birçok iş bölüm var. İlk aklımıza gelenleri sayarsak Lojistik, Sportif, Pazarlama, İletişim, Biletleme, Akreditasyon, Mâli İşler, Ağırlama ve Bilgi Teknolojileri. Her bölümün kendine özel ve önemli işleri mevcut. Ancak bütün departmanların ortak olarak kullandığı destek hizmetlerinin başında Bilgi Teknolojileri geliyor.
Yazı: Aybars Canbay
Bir futbol müsabakasına bütünüyle baktığımızda tanıtım faaliyetleri, farklı iletişim konseptleri, yeni nesil reklam panoları ve pazarlama faaliyetleri, skorboard ve taraftara yönelik organizasyonlarla futbol istatistiği olarak tanımlayabileceğimiz işlerde teknolojinin derin izlerini görebiliriz.
Yeni nesil planlanan stadyum konseptlerinde uçtan uca tek bir konsept kullanılmaktadır. Tek konseptin en büyük avantajı ise stadyum içerisinde yer alan birbirinden bağımsız kurulan sistemlerin birbirleri ile entegre çalışabilmesidir. Bu konuda Cisco, Sony, Philips, Ericsson, IBM gibi birçok büyük firmanın akıllı stadyum, şehir, ev gibi konsept projeleri mevcut.
Bu konseptin en büyük faydasını, olası bir risk durumunda görebiliriz. Örneğin stadyumdaki anons sistemi ile seyirci giriş sistemleri ve yangın sistemlerinin ortak hareket edebiliyor olması herhangi bir yangın anında farklı dillerde yangın anonsunun otomatik olarak yapılması ve tahliye kapılarının otomatik olarak açılmasını sağlayacaktır. Bu sayede olabildiğince erken uyarılan seyirci, güvenli bir şekilde stadyumu boşaltabilir.
Teknoloji kullanımı pazarlama alanında da kendisini ölçeklenebilir şekilde gösteriyor. AEG'nin işlettiği Los Angeles'ta yer alan Staples Center bünyesinde iki NBA takımı LA Lakers, LA Clippers, 1 WNBA takımı LA Sparks ve NHL takımı Kings yer almaktadır. Staples'ta bir hafta içerisinde iki farklı takımın, bazen farklı bir branşın (buz hokeyi) maçı olduğu düşünüldüğünde, reklam alanlarının değişimi, takımların sponsor alanlarının değişimi, taraftar dükkânlarındaki görsellerin değişimi gibi konularda sıkıntılı ve potansiyel olarak mâliyetli bir zaman planı ortaya çıkmaktadır. Bunu aşmanın yolunu ise dijital çözümlerle bulmuş ve tüm reklam alanlarını dijital panellerle oluşturmuşlar. Bu da değişim sürecini 10 dakikaya indirmiş, mâliyetini ise sıfırlamıştır. Özellikle büfe alanlarının arkasında yer alan ve reklamlarla donatılmış olan ekranlarda, istenildiğinde anlık olarak kampanyalar düzenlenmekte, yönetimi ve raporlaması tamamen mobil sistemler üzerinden takip edilmektedir. Standart raporlamaların dışında Staples Center VIP katında yer alan localara hizmet veren barın arkasında yer alan üç dijital panelde, salonda oynanan maç yayına verildiğinde satılan ürün hacmi ile golf veya tenis maçı yayınladıklarında satılan ürün hacmini karşılaştırmalı olarak raporlayabiliyorlar. Bu kadar veriye kolayca ulaşan pazarlama uzmanları gelecek için pazarlama stratejilerini çok kolay biçimde ve hedef odaklı olarak oluşturabiliyorlar.
Maç öncesi taraftarı olduğunuz takım hakkında bilgilerle beraber sizi maça davet eden bir mail ne kadar ilginizi çeker? Ya da maça gelmeniz halinde büfeden alacağınız ilk yemeğin sadece size özel ücretsiz olması? Büyük kuruluşların benzeri kampanyaları düzenlediğini biliyoruz. Hedefe yönelik yapılan bu kampanyaları planlayan sistemleri Oracle, Microsoft gibi büyük bilişim devleri hazırlamakta. Kampanya sonuç raporları, hedef raporlar, oran ve istatistiki raporlarla geleceğe dönük öngörü sistemleri takımları, şirketleri güçlendirmekte. Yeni nesin kampanya örnekleriyle taraftarların maça ilgileri arttırılmakla beraber tanıtım faaliyetleri hedef kitleye özel ve seçkin olabilmekte. A millî takım maçlarında bu uygulamaya örnek olarak Nike ve NTV Spor'un yapmış olduğu Twitter / Facebook uygulaması gösterilebilir. Sosyal mecralardan resmi sosyal medya hesaplarına gelen taraftar mesajlarından seçilenlerin maç öncesi ve devre arasında skorboard ve Led panolarda gösterilmesi taraftarın takımla bütünleşmesini arttırmakta.
29 Mayıs 2010'da A Millî Takımımız ile ABD arasında Lincoln Financial Field sahasında özel bir maç vardı. Bu organizasyon stadyumun rekorları arasında yer aldı. 55 bin 407 biletli futbol seyircisi ile stadyumdaki en çok izleyiciye sahip futbol maçı unvanını bu maç kazandı. Maç sırasında Led ve skorboard kullanımını yakından gözlemleme şansım oldu. Stadyumda yer alan skorboard devasa büyüklükte olmakla beraber sürekli olarak farklı reklamlar yer almaktaydı. Maç sırasında skor, süre gibi bilgileri skorboard yerine bloklar arasına boydan boya monte edilmiş Led panellerden görebiliyordunuz. Servis alanları ve sportif dükkanların olduğu alanlardaki TV'ler ise skorboardla senkronize çalışmaktaydı ve reklam görselini 1 dakika bile kaçırmanıza izin vermeyen bir şekilde kurgulanmıştı.
Medya, yapısı gereği iletişim kanalları en açık ve hızlı olması gereken çalışan grubu. Yazılı basın, foto muhabiri, TV, radyo çalışanı hepsinin kendine göre öncelikleri ve gereksinimleri mevcut. Özellikle futbol müsabakalarında foto muhabirlerinin ajanslarına en hızlı şekilde fotoğraf geçebilmeleri için maçın oynandığı stadyumda yüksek kapasiteli bir bağlantı olması gerekmekte. UEFA kendi organizasyonlarında çeyrek final, yarı final ve finallerde birbirinden ayrı sayılarda teknolojik gereksinimleri belirlemiş durumda. Eğer tuttuğunuz takım UEFA Avrupa Ligi'nde çeyrek final oynayacaksa, medya çalışma odasında en az 50 mb internet hattı ve çok sayıda radyo ve maç anlatım pozisyonları için ISDN BA bağlantısı sağlanması gerekmekte. Birçok stadyumda medya çalışma odası, foto muhabirleri için ayrı bir çalışma odası mevcut. Kale arkasında fotoğraf çekip hemen göndermek isteyenler için kablosuz internet hizmeti artık olmazsa olmazlardan. "Kendi işimi kendim çözerim" diyenler için 3G bulunmaz nimet ancak eğer 50 bin kişi aynı stadyumdaysa ve operatör yeteri kadar önlem almamışsa ne yazık ki sağlıklı bir data bağlantısı gerçekleştirebilme şansınız imkânsıza yakın. UEFA kendi organizasyonlarında her maça VDC (Venue Data Coordinator) görevinde bir kişi görevlendirmektedir. Gelen kişinin görevi maçı izleyerek önündeki notebook'ta kurulu program üzerinden UEFA.com'a canlı maç verisi göndermektir. Maç sonunda hakeme verilen özel şifre sisteme girilerek girişler kontrol edilir ve resmiyet kazanır. Türkiye'de UEFA adına bu işi yapan 3 kişi mevcut.
TV yayıncılarının son dönemde önemli maçlarda kullandığı iki yenilik ise 3 boyutlu yayın ve örümcek kameradır. A millî maçların yayınında da kullanılan örümcek kamera, özel bir ekip tarafından çatı yapısı uygun stadyumlara kurulabilen ve bilgisayar sistemi ile yönetilen özel bir kamera tipidir. Görsel olarak normal kamera açılarından çok farklı görüntü alabildiğinden dolayı seyir zevkini arttırmaktadır. 3 boyutlu yayın ülkemizde geçen sezon oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında yayıncı kuruluş tarafından uygulanmış ve güzel geri dönüşler alınmıştır. Dünyanın en değerli ligi Premier Lig'de uzun zamandan beri yayıncı kuruluş tarafından uygulanan hizmet, taraftarların 3. boyutla beraber kendilerini oyunun içerisinde daha fazla hissetmelerini sağlıyor.
Müsabakalar dışında spor camiasının en önemli etkinliklerinin başında gelen kongreler de teknolojiden olabildiğince faydalanmaktadır. Geçen ay İstanbul' un ev sahipliği yaptığı UEFA Kongresi'nde yapılan enfes sunumlar, klasik Power point sunumu yerine Apple üzerinde Keynote programı ile hazırlanmıştı. Dev iki projeksiyonun tek ekrana yansıtmış olduğu sunum içerisinde konuşmacının görüntüsünü çok başarılı bir içerikle beraber hayranlıkla izledik. Organizasyon öncesinde kurgusu hazırlanmış olan video şablonunun içerisine kongre başlamadan 1 saat öncesine kadar çekilen bütün görsellerin dâhil edilerek katılımcılara tâbiri caizse sıcak sıcak servis edilmesi takdir edilecek bir işti. Katılımcıların gözlerindeki şaşkınlık herkesin çok etkilendiğinin bir göstergesiydi.
Saha içerisinde en zor görevi icra eden hakemler için de teknolojinin faydaları mevcut. Hakemin yaptığı işi kolaylaştırmak veya daha efektif karar vermesini sağlayacak her teknolojik yeniliğin, insan hatasını minimuma indireceği bir gerçek. Son dönemde FIFA ve UEFA'nın üzerinde durduğu "Gol Çizgisi" teknolojileri ve "Futbola bu kadar teknoloji girmeli mi?" soruları bir kenara dursun, Spor Toto Süper Lig'de de iki seneden beri kullanılan hakemlerin kendi aralarında iletişimlerini sağladıkları telsiz mikrofonlar bazı durumlarda hayat kurtarmakta. Konuşmaların şifreli olarak radyo sinyalleri ile hakemler arasında sağlandığını ve yan hakemlerdeki sinyallerle de birbirlerini uyarabildiklerini biliyoruz. Bu uygulama sayesinde hakemler en azından pozisyon hakkında fikirlerini en hızlı şekilde birbirlerine aktarabiliyor.
Türkiye Futbol Federasyonu pek çok ligi aynı anda oynatıyor. Her sezon binlerce maç pek çok yaş grubuna göre oluşturulan liglerde oynanıyor. Futsal ve plaj futbolunu da düşünürsek kuralları farklı, birbirine benzer pek çok organizasyonumuz var. Bu maçların kayıt altına alınması, kontrol edilmesi, gol krallığı, puan cetveli, fikstür, sarı-kırmızı kart cezaları, PFDK, Tahkim Kurulu kararları, cezaların uygulanması, hakem, gözlemci, temsilci raporları, futbolun bütün paydaşlarının lisanslaması gibi iş yükleri mevcut. Bu işlerin hepsi tek bir veri tabanı üzerinde toplanarak gerekli departmanlara her gün otomatik olarak servis edilmekte. Bugün yıllık 40 milyon sayfa gösterimi olan TFF'nin resmi internet sitesi tff.org adresindeki birçok bilgi otomatik olarak hakem, gözlemci ve temsilcilerimizin doldurduğu dijital raporlardan gelmekte. 7 bin kullanıcısı olan portal sisteminde lisanslama işlemi yapılabilmekte ve futbolun dijital tarihi yazılmakta.
Ülkemizde teknolojiden faydalanan sadece profesyonel futbol değil. Amatör futbol da teknolojin nimetlerinden faydalanmakta. Türkiye'de yıllık 95 bin amatör maç oynanmakta. Maç fikstürlerinin oluşturulması, bu maçlarda görev alan hakem ve gözlemci görevlendirmeleri, ücretlerinin şahsi hesaplarına ödenmesi gibi birçok gereksinime çözüm bulan sistemler federasyonumuz tarafından hazırlanmış ve kullanılmakta.
Ülkemizde yapılan en fazla katılımlı halı saha organizasyonu olan Nike Halı Saha Ligi geçen sene 2 yaş kategorisinde 4 bin 500 takımla yaklaşık 35 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. İnternet üzerinden kayıt olunan organizasyonda 66 merkezde ve 93 halı sahada maçlar oynandı. Kendi şehrinde şampiyon olmaya çalışan takımlar daha sonra Türkiye Şampiyonluğu için mücadele verdi. Final maçı NTV Spor'dan canlı yayınlandı ve milyonlara ulaştı. Maçlardan önce takımlar karşılaşacakları takımın kadrolarını internet üzerinden görebiliyor, daha önce yapmış oldukları maçlarda aldıkları sonuçları inceleyebiliyordu. Bu organizasyonun bu kadar bilinir ve popüler olmasının en önemli nedeni olarak sosyal medyada insanların birbirlerini hızlı ve kolayca etkileyerek bilinirliğin arttırılması ve kayıt aşamasının internet üzerinden bitirilmesi olduğunu gördük.
Euro 2016'yı bir oyla kaybeden ve Euro 2020'ye aday olan Türkiye'nin futbolla teknolojiyi en efektif şekilde birçok alanda buluşturması, yaşadığımız dönemde artık gereksinim haline gelmiştir. UEFA'nın ayrı bir şirket olarak kurmuş olduğu ICT'nin (Information Communication Technologies ) kurulma amacının temelinde de yukarıda anlatılan futbolla teknolojinin bütünleşmesi ve artık olmazsa olmaz işlerin tek bir operasyon merkezinde çözüm bulması yatmaktadır. Euro 2020'de Türkiye'de en iyi şekilde teknolojiyi futbolla harmanlayacağımıza inancımız yüksek!