Bayern Münih'in oyuncusu olan ancak kiralık olarak Nürnberg'in formasını giyen 20 yaşındaki oyuncu, yeniden yapılanan Millî Takımımızın önemli parçalarından biri olarak düşünülüyor. Almanya Genç ve Ümit Millî Takımlarında yer aldıktan sonra A Millî Takım tercihini Türkiye'den yana yaptı ve Hollanda'ya karşı ilk defa ay-yıldızlı formayı giydi. Orta sahanın her tarafında görev yapabiliyor. Kariyer planlamasını ise futbol hayatını Bundesliga'da sürdürüp Alman Ligi'nin yıldızlarından biri olmak üzerine kuruyor.
Röportaj: Türker Tozar / TamSaha
Futbola nasıl başladın, ailende sporla ilgilenen başka kimse var mıydı?
Futbola 5 yaşında Unterhaching'de başladım. Kısa bir süre sonra da Bayern Münih'e geçtim. Sene 1997'ydi ve 6.5 yaşındaydım. Geçen sezona kadar hep Bayern'de oynadım. Bu sene deneyim kazanmam, kendimi geliştirmem ve Bundesliga'ya adapte olmam için beni Nürnberg'e kiraladılar. Her şey yolunda giderse sezon sonunda Bayern'e geri dönmek istiyorum. Ailemizde aslında herkes futbolla ilgileniyor. Babam zamanında amatör olarak futbol oynamış. Hâlâ da arkadaşlarıyla oynar. Bunun dışında, babamdan dedeme kadar tüm aile bireyleri futbola çok sıcak bakıyor. Benim her maçımı hiç kaçırmadan izlerler. Bana futbolda kendimi geliştirmem için destek veren aileme minnettarım. İyi ve kötü günlerimde hep yanımda oldular.
Almanya'daki birçok Türk ailesi çocuklarını mutlaka bir futbol takımının altyapısına yazdırıyor. Ancak gençlerin oynadıkları seviye yükseldikçe ayrımcılık nedeniyle bazı zorluklar yaşadıklarından bahsediliyor. Sen hiç bu tür zorluklar yaşadın mı?
En başta ailelerin çocuklarını futbola yazdırmalarının sebebi onları kötü alışkanlıklardan ve arkadaşlardan uzak tutmak istemeleri. Gençler de kendilerini futbola verince doğal olarak bu alanda yükselmek istiyorlar. Allah'a şükür ben bahsettiğiniz türde bir zorluk yaşamadım. Adım adım seviyemi yükselttim. Ayrımcılık konusuna gelirsek, bence bu konuda genelleme yapmamak lâzım. Ayrımcılık Almanya'da da Türkiye'de de olabilir. Bence bundan kaçış yoktur. Bizim kendi işimize konsantre olmamız gerekir. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmalıyız.
Kalbimin sesini dinledim
Genç ve Ümit Millî Takım seviyelerinde Almanya formasını giymiş olmana rağmen, A Millîde Türkiye için oynamayı tercih ettin. Bu kararı almanda hangi faktörler etkili oldu?
Benim için hiç de kolay bir karar olmadı ama kalbimin sesini dinledim.
Türkiye'yi seçtiğin için hukuki anlamda Almanya'da herhangi bir kaybın oldu mu? Bu konu ülkemizde tam anlamıyla anlaşılamıyor çünkü…
Hayır, hiçbir kayba uğramadım. Çok olumlu tepkiler aldım ve Türk Millî Takımı için oynamayı tercih ettiğim için çok mutluyum. Ülkemin formasını giydiğim için de gurur duyuyorum.
Teknik Direktör Hiddink'le bir görüşmen olduğunu biliyoruz. Bu görüşmede sana neler söyledi?
Millî Takım'la ilgili kararımı vermeden önce, sağ olsun bana telefon etti. Oğuz Çetin ve Erdal Keser de benimle görüşmeye geldi. Bu görüşme çok sıcak bir ortamda gelişti ve çok olumlu bir izlenim edindim. Bu görüşmelerden sonra da kararımı verdim zaten.
Hiddink'le çalışacak olmak seni heyecanlandırıyor mu? Sence nasıl bir hoca?
Kariyeri tartışılmaz ve çalıştırdığı takımları hep üst seviyelere ulaştırmış bir hocayla birlikteyiz. Oyuncularına sahada hep pozitif bir enerji gönderiyor. Bence çok iyi bir teknik adam. Bu tür bir teknik direktörle birlikte çalışmak herkese nasip olmaz. Bu yüzden benim de içimde bir heyecan var. Ama aynı zamanda mutluluk verici. Elimden geldiği kadar kendimi göstermeye çalışacağım.
"Bana en büyük desteği Mehmet Scholl verdi" şeklinde bir açıklamanı okuduk. Scholl'un sana ne tür bir yardımı olduğunu ve ne öğütler verdiğini merak ediyoruz.
Kendisi benim de formasını giydiğim Bayern Münih'in ikinci takımının teknik direktörüydü. Sağ olsun, hocamız geçen sene bana çok yardımcı oldu. Ondan çok şeyler öğrendim. Normal antrenmanlarımızın bitiminden sonra birlikte özel çalışmalar yaptık. Frikik atışları üzerine çalıştık. Sahadaki duruşum ve nasıl koşular yapmam gerektiği konusunda bana tavsiyelerde bulundu. Ona çok minnettarım.
Mehmet Scholl demişken, örnek aldığın, seni etkileyen bir futbolcu var mı?
Aslında çocukluğumdan beri Mehmet Scholl beni etkilemiştir. Öncelikle aynı ismi taşıdığımızdan, daha sonra da teknik bir futbolcu olduğu için. Onun dışında Zinedine Zidane var. Tekniği ve sahadaki duruşuyla bence dünyada 1 numaraydı. İsmi adeta bir marka gibi.
Orta sahanın her yerinde oynarım
İsmin uzun süredir Millî Takım için anıldığından hangi mevkide oynadığını bilsek de oyun karakterin ve stilin hakkında çoğu kişi bilgi sahibi değil. Bu konuda bizlere neler söyleyebilirsin?
Aslında altyapıdan itibaren klasik bir 6 numara oyuncusu olarak yetiştim. Bayern Münih'in ikinci takımında ise 10 numara olarak oynadım. Şu an Nürnberg'de sağ açık olarak forma giyiyorum. Orta sahanın her tarafında oynayabilecek kabiliyete sahibim. 6 numara olarak oynadığımda top dağıtan bir kimliğe bürünüyorum, 10 numarada ise daha gole dönüğüm ve takım arkadaşlarımı daha çok gol pozisyonuna sokabiliyorum.
Kuvvetli olduğun ve geliştirmen gereken yönlerin neler?
Bir futbolcu ister 20, isterse 35 yaşında olsun, her zaman kendisini geliştirebilir. Futbolda hiçbir insan dört dörtlük değildir. Yeni şeyler öğrenmek her zaman için mümkündür. Kendimle ilgili ise konuşmak istemiyorum. Bu konuyu uzmanlara ve seyircilere bırakmak gerekir diye düşünüyorum. Onların benim hakkımda yorum yapmaları daha doğru olur.
Bayern Münih'te forma giyen Hamit Altıntop'la ilişkiniz nasıl? Takım için ne ifade ediyor? Millî Takım'a gelişinde sana yol gösterici oldu mu?
Millî Takım'a gelmem konusunda kendisinin bir etkisi olmadı. Ancak Bayern'in ikinci takımından birinci takımına çıkarken, Hamit ağabeyin büyük yardımı oldu. Ona da teşekkür etmem gerekir. Hamit ağabey, Münih'te performansıyla kendisine saygın bir yer edindi. Üstelik karakter olarak da çok iyi bir insan.
Takım arkadaşın İlkay Gündoğan'ın da Türk Millî Takımı için ismi geçiyor. Sen kararını Türkiye'den yana kullandıktan sonra onunla herhangi bir şekilde bu konuyu konuştun mu?
Benim bu konuda onun için yapabileceğim çok fazla bir şey yok. Çünkü bu onun kararıdır. İyice düşünüp kendisinin karar vermesi gerekiyor. Onun üstüne fazla gitmek istemiyorum.
Almanya doğumlu Türk asıllı yeni jenerasyon oyuncuların millî takım kariyerlerine yön verme konusunda aldıkları kararlar sıkça tartışılıyor. Sen de bunlardan biri olarak, mevcut durumda futbolcuların konuya yaklaşımını bizlere anlatır mısın?
Yeni jenerasyon Türk gençleri Almanya'da doğuyor ve orada okula gidiyor. Alman arkadaşlarının sayısı da yabana atılmayacak kadar fazla. Bu noktada "Türkiye mi yoksa Almanya mı?" diye seçim yapmak oldukça zor oluyor. Profesyonel faktörleri de hesaba katmak gerekir. Ancak burada yaşayanların sosyo-kültürel çevresi esas belirleyici faktör. Bizler, Almanya'da büyüdüğümüz için ne de olsa Alman kültürünün bazı yanlarını alıyoruz. Bu arada tabii ki kendi kültürümüzü de kaybetmiyoruz. İki kültürü birden birlikte yürütünce seçim yapmak güçleşiyor.
Rezerv takımda oynadığın 2008-09 ve 2009-10 sezonlarında Bayern Münih'in Şampiyonlar Ligi kadrosunda yer almıştın. Hiç maç oynamadın sanırım. Peki, kadroya girebildin mi? Nasıl bir deneyimdi?
Evet. Listede ismim vardı. Kadroya da birkaç kez girdim ama hiç oynama fırsatı bulamadım. Ama hiç moralimi bozmuyorum, çünkü daha kariyerimin başındayım ve inşallah Şampiyonlar Ligi'nde forma giymek için daha çok şansım olacak.
Bayern Münih'in profesyonel takımının Asya'da yaptığı turların da kadrosunda yer almıştın. Bunlar sana ne kattı?
Öncelikle, profesyonel takımla idmana çıkmanın bile bana çok şey kattığını söylemeliyim. Bu sayede, karakter olarak ve sportif anlamda kendimi çok geliştirebildim. Louis Van Gaal'ın antrenman sisteminin de bunda etkisi oldu.
Geçtiğimiz Şubat ayında Bayern Münih'le profesyonel sözleşme imzalayıp A takıma çıkmıştın. Bu beklediğin bir şey miydi, yoksa senin için sürpriz mi oldu?
Aslında bekliyordum. Bütün altyapı eğitimini Bayern Münih'te aldım sayılır. Performansımı artırıp, kendimi geliştirmiştim. Ancak sezonun sonuna doğru bir kasık sakatlığı yaşadım. Sezon sonuna kadar oynamaya devam edebilirdim ama olay başka şekilde gelişti. Bayern'in rezerv takımı 3. Lig'de ilk başta küme düşmeme mücadelesi veriyordu. Sonra durumu toparladık. Takımın hali iyileşince hem rezerv takımdan hocalarım hem de Van Gaal bana, "Şimdi ameliyat ol. Seni sezon başına kadar hazır görmek istiyoruz" dediler. Bu yüzden operasyonu erkene çektik.
Daha fazla oynamak için Nürnberg'e gittim
13 yıldır bir parçası olduğun Bayern'den ayrılıp neden Nürnberg'e kiralık gitmeye karar verdin?
Van Gaal'ın yanına gittim ve kendisiyle konuştum. İlk başta benim Bayern'de kalmam gerektiğini, bana forma şansı vermeyi düşündüğünü söyledi. Ancak ben 15-20 dakikadan daha fazla süre almak istediğimden, kiralık olarak başka takıma gitmek istediğimi söyledim. O da benim kararımı saygıyla karşıladı. Bunun üzerine Nürnberg'e gittim. Sözleşmemde satın alma opsiyonu bulunmuyor. Bu yüzden her durumda sezon sonunda Bayern'e döneceğim. Bayern'e döndükten sonra yeni bir kontrat yapmayı düşünüyoruz. Tabii bu biraz da bana ve kendimi nasıl geliştirdiğime bağlı olacak. Bayern Münih dünyada bir marka. Orada her futbolcu oynamak ister. Ben de bana sunulan bu imkânı değerlendirmek istiyorum.
Senin durumunda olan, "Takımda mı kalsam yoksa kiralık mı gitsem" tereddüdünü yaşayan birçok futbolcu var. Herhalde onlara önerin senin yaptığını yapmaları olacak, değil mi?
Bunun zor bir karar olduğunu kabul ediyorum. Gençler aileleriyle birlikte büyüyor. Hep onların yanında duruyorlar. Bir futbolcu eğer giderse yalnız olarak başının çaresine bakmak zorunda. Bence böylesi daha iyi, çünkü bir gencin karakterinin gelişmesine çok büyük katkısı oluyor. Kendi ayaklarının üstünde durmayı öğreniyor insan. İşin bir yanı da sportif gelişim. Düzenli oynadıkça kendini geliştirebiliyorsun ve genç futbolcuların da en çok buna ihtiyacı var. Tüm gençlere "Eğer takımınızda yeterince forma şansı bulamıyorsanız, başka takıma kiralık gidin ve kendinizi geliştirin" diyorum.
3. Lig'den 1. Lig'e çıktığında oynanan futbol arasında ne gibi farklar gördün? Bir bocalama yaşadın mı?
İlk başlarda tempo yüksekliğinden dolayı zorluk çektim. Ayrıca, taktiksel yönden 1. Lig'de oyuncuların daha gelişmiş olduğunu söyleyebilirim. Yine de, 1. Lig'e kolay adapte olduğumu düşünüyorum. İnşallah bu şekilde devam ederim.
Geçtiğimiz ay Bayern'e karşı 3-0 yenildiğiniz maçta 73 dakika forma giydin? Nasıl bir duyguydu kiralık geldiğin takıma karşı oynamak?
Bayern'e karşı oynamak güzel bir duyguydu. Maçtan önce arkadaşlarımı gördüm ve benim için çok anlamlı bir karşılaşma oldu. Müsabakadan önce biraz hasta olduğum için sadece iki gün antrenman yapabilmiştim. Bu yüzden de maçta 90 dakika görev alamadım. O kadar gücüm yoktu. 73'üncü dakikada oyundan çıktım, zaten maçı da kaybettik. Gönül isterdi ki Bayern'i mağlup edelim ama olmadı. Bayern gibi bir marka karşısında işimizin hiç de kolay olmayacağını daha en baştan biliyorduk.
Takım arkadaşın Per Nilsson senin için, "Tam bir puan oyuncusu" değerlendirmesini yaptı. Bu yoruma ne dersin?
Nilsson'un benimle ilgili bu yorumundan gurur duydum. Benim ne kadar olumlu bir performans gösterdiğimin bir kanıtı diyebilirim.
Kendine bir kariyer planlaması yaptın mı? Bayern Münih'te kendini ispat ettikten sonra ne yapacaksın?
Her futbolcu dünya çapında şöhrete kavuşmak ister. Bense daha çok genç olduğum için şimdiki zamana odaklanmak istiyorum. Şimdilik Nürnberg'de oynayıp kendimi geliştirmek, gerisini ilerleyen döneme bırakmak istiyorum. Uzak gelecekle ilgili plan yapmıyorum. Ne olacağını şimdiden söyleyemem. Yakın gelecekle ilgili planım, Bayern'e dönüp ilk on birin değişmez oyuncusu olmak.
Spor Toto Süper Lig'de oynanan maçları takip ediyor musun?
Tabii izliyorum. Son yıllarda Türkiye'de futbol açısından birçok olumlu değişim yaşandı. Gittikçe daha çok değişiklik oluyor. Bütçeleri büyük takımlara göre son derece az olan Anadolu takımlarının gerçekleştirdiği çıkış bunun bir göstergesi.
Spor Toto Süper Lig takımları Almanya'da forma giyen başarılı oyunculara ciddi teklifler yapıyor. Sana da böyle bir öneri gelmesi halinde Türkiye'ye gelmeyi düşünür müsün?
Türkiye'den teklifler daha önce de gelmişti. Ancak Türkiye'ye gelmek için henüz çok erken olduğunu düşünüyorum. Benim için öncelikli hedef Bundesliga'da kendimi ispat etmek, bu ligin önemli futbolcularından bir tanesi olmak.
A Millî Takım'ın gençleştirme operasyonunun bir parçası olmaktan dolayı ne düşünüyorsun?
Yıllarca televizyonda izlediğim ve başarılarına alkış tuttuğum Millî Takım'ın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Ülkem için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Almanya-Türkiye maçı sırasında nasıl duygular hissettin?
Çok zor duygular yaşadım. O sırada Alman Ümit Millî Takımı ile kamptaydım ve maçı diğer takım arkadaşlarımla birlikte izledim. Maçı 3-0 kaybettik ama ilerleyen maçlarda daha iyi skorlar elde edeceğimize inanıyorum.
Euro 2012 finallerine gidebilmek için gruptaki şansımızı nasıl görüyorsun?
Grupta henüz hiçbir şey belli olmadı. Sonuçta ne olacağı bize bağlı. Amacımız kalan her maçı kazanmak olmalı. Tüm taraftarlara böyle bir borcumuz olduğunu düşünüyorum.
Hobilerin neler? Boş vakitlerini nasıl değerlendiriyorsun?
Antrenman olmadığı zamanlarda Münih'e gidip ailemi görüyorum. Kız arkadaşımla zaman geçiriyorum. Bir de PlayStation oynamayı çok seviyorum.
Futbolda unutamadığın bir hatıranı bizimle paylaşır mısın?
2007 yılında Bayern Münih'in U17 Takımı ile Dortmund'la Almanya finalinde karşılaştık. Rakibimizi yenerek şampiyon olduk. Bu final maçını hiç unutamam. O sezon kimse bizim Almanya şampiyonu olacağımızı ummuyordu. Final maçında gol atamasam da sezonun başından sonuna kadar takım olarak müthiş bir performans sergiledik.