Futbol antrenörlüğü bölümünden mezun oldu ve Seferihisar Belediyesi'nde antrenör olarak çalışıyor. Bir yandan Seferihisar Belediyespor'da futbol, diğer yandan kumun son şampiyonu Seferihisar Citta Slow'da plaj futbolu oynuyor. Plaj futbolunun gelişimi için 12 aya yayılan bir lige ihtiyaç duyulduğunu söylüyor ve "85 milyonluk ülkeyiz. Kapalı bir plaj futbolu sahası yapılabilir mi? Yapılabilir… Binlerce halı saha var. O sahanın birisine kum dök; al sana plaj sahası" diyor.
Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan
İzmir Seferihisar'da 1997'de doğduğunu biliyoruz. Öncelikle seni ve aileni biraz tanıyabilir miyiz?
Annem Selanik göçmeni, babam Arnavut… Sığacık'ta restoran işi yapıyoruz. Sakin ve sessiz bir yerde yaşıyoruz. Ben ayrıca Seferihisar Belediyesi'nde çalışıyorum, futbol antrenörlüğü yapıyorum. Okulu İzmir'de okudum. Göztepe'de oynarken Boluspor'a transfer oldum ve lisenin son senesini Bolu'da okumak durumunda kaldım. 15 yaşında gitmiştim Bolu'ya. Güzel zamanlardı benim için.
Eğitim hayatını nereye kadar devam ettirdin?
Manisa'da Celal Bayar Üniversitesi'nde okudum. Futbol antrenörlüğü bölümünü bitirdim.
Doğduğundan beri futbolun içindesin. Futbola kumda mı başlamıştın?
Hayır, kumda başlamadım. Şimdi benim de görev yaptığım Seferihisar Belediyesi'nin yaz spor okulları oluyor. Çocukken çok hevesliydim ve anneme çok direttim. Beni de seçtiler. 12 yaşına kadar orada oynadım. Göztepe'nin seçmesi vardı. Annemden rica ettim. Bindik dolmuşa gittik. 40 lira forma ücretini verdik. Normalde iki hafta sonra açıklanıyor sonuçlar. Beni hemen yarışmacı takıma dâhil ettiler. Bir yaş büyüklerde oynadım. Dört sene boyunca oradaydım. Sığacık'tan gittim geldim dört sene boyunca… Sonra Boluspor'a transfer oldum. Bolu'dan döndüğüm yaz da plaj futboluyla tanıştım. Yazın boş sezonda Seferihisar'da plaj futbolu turnuvası varmış. Beni de çağırdılar. Duyuyordum ama hiç oynamamıştım. Sayıl Özkan Hocam var. O beni çağırdı. "Anlamam abi" dedim ama gittim ve oynadım. TEOS Cup diye bir plaj futbolu turnuva organizasyonu var. Göztepe, Altay, Buca gibi takımlar da oluyor. Yazın hem eğlence amaçlı hem çocuklar denize girsin çıksın diye güzel bir turnuva yapılıyor. Turnuvayla tanıştım. 10-12 gol atmıştım. Ben de şaşırmıştım. Şu anki takım arkadaşlarım Semih abimle, Volkan abimle, Recep abimle oynadım. Otelde kampa giriyorlardı. Onlarla antrenman yapa yapa başladık oynamaya. Emrah Aykurt Hocam davet etti seçme kampına… İkinci seçme kampından A Millî Takım'a geçiş yaptım.
Boluspor'da nasıl oynadın?
Orada yaş grubu takımlarında oynadım. A Takım antrenmanlarına da katıldım. O zaman Ali Beykoz Hocam vardı takımın başında. A takımla idmanlara çıkmıştım. Sarıyer'e gittim sonra. Üniversiteyi kazanınca Sarıyer'i de bırakmak zorunda kaldım. Sonra 3. Lig'de Manisa Büyükşehir Belediyespor'da oynadım. 1.5 ay kampa girdim ama bazı sebeplerden dolayı olmadı. Biraz şanssızlık da vardı. Sonra amatöre döndüm. Seferihisar Belediyesi'nin süper amatör takımında oynuyorum. BAL'ı hedefliyoruz. Takım kaptanıyım. Kendi memleketimdeyim. Geçen sene Seferihisar Citta Slow ile plaj futbolunda Türkiye Şampiyonu olduk. Böyle bir başarıya imza attık.
Çok güçlü bir oyuncusun. Hırslı bir karakterin var. Senin gözünde plaj futbolu nereden nereye geldi, nereye gitmeli?
Yükselişte olan bir grafiğimiz var. Fakat Avrupa çapında baktığımızda büyük eksikliklerimiz var ve gidermeye çalışıyoruz.
Büyük eksiklikler neler?
Tempo olarak düşük kaldığımızı düşünüyorum. İyi mücadele ediyoruz ki, Türk halkının geninde var bu… Pes etmiyoruz da… Fakat bu oyun kumda olduğu için ona göre bir antrenman periyodu hazırlayıp daha bilinçli çalışmamız lâzım. Kamptan kampa birbirimizle oynayabiliyoruz. Şimdi bir de ülke büyük… Danimarka mesela ha deyince toplanıyor. İstanbul, Samsun, Van, Antalya derken toplanamıyoruz. Biz mesela Seferihisar'daki genç çocuklarla antrenman yapabiliyoruz. O da ne kadar verimli oluyor? Gelişmesi gereken şeyler oyun bilgimiz ve tempomuzun artması. Tempon artınca fark yaratıyorsun.
Lig hakkında ne düşünüyorsun?
Etap etap oynadığımız için bir lig olmuyor aslında. Plaj Futbolu Ligi diye geçiyor ama etap etap olunca mesela Seferihisar kısmı iki gün sürüyor. Bizi orada yenecek takım zaten yok. Gelişim olmuyor aslında. Alanya, Manavgat, Van, Sakarya etapları oluyor. Hepsi bitince Alanya'da toplanılıyor. Orada bir haftalık süreçte Süper Finaller oynanıyor. Dörderli gruplar oluyor ve gruptan çıkanlar finale kadar gidiyor.
Aslında totalde Türkiye coğrafyasında 20 gün plaj futbolu oynanıyor değil mi?
Öyle maalesef. Rusya diyoruz mesela; karlar ülkesi. 12 ay boyunca lig var orada… Bunu anlatmamız gerek. Plaj futbolu popüler olmadığı için insanlar takip etmiyor ama biz ediyoruz. Rusya, Belarus, Ukrayna, İsviçre, İspanya, Portekiz'de 12 ay boyunca lig var. Rusya kapalı salonlarda karda, kışta ligini devam ettiriyor. 12 ay boyunca adamların tek işi o. Biz buradan çıkınca kendi hayatımıza dönüyoruz. Hepimizin ailesi var, geçinmek için çalışmalıyız. Kuma bir daha kaç ay sonra giriyoruz. Yaz ayları geldiğinde oynuyoruz evet ama kışın oynayamıyoruz. Rusya'da adam profesyonel sözleşmeye imza atıyor. 12 ayda maksimum dinlendiği süre 20-25 gündür. O da en fazla.
Sen 365 günün 20'sinde maç yapıyorsun. O adam 365 günün 20'sinde boş kalıyor. Bu çok trajik bir durum.
Kesinlikle öyle… İnsanlar bunları bilmeden sosyal medyada yorum yapıyor. Hele ki yenildiysek neler yazıyorlar neler… Halkımızın bilmesi gereken tek şey bu. Tamam, bize ne derlerse başımızın üstüne. Ama elimizden geldiğince mücadele ettiğimizi ve rakiplerimizin de hangi şartlara sahip olduğunu bilsinler istiyoruz.
Sadece 20 gün oynamanıza rağmen son Avrupa Şampiyonu ve dünya üçüncüsü İsviçre'yi yenebildiniz. Buna da değinmek lâzım.
İsviçre, Azerbaycan'da onları yenmemizden hemen önce Avrupa Oyunları'nda altın madalya aldı. Geçen sene Avrupa şampiyonu oldular. Hep bir aradalar ve sürekli oynuyorlar. Brezilya'ya kampa gidiyorlar. Biz savaştık, mücadele ettik ve yendik. Yenebiliyoruz. Bunu yapabiliyoruz. Bu yeteneğe sahibiz. Yetenek sıralamasında Avrupa'da ilk beşe gireriz. Bu oyunu az oynadığımız için geri kalıyoruz. Tam adapte oluyorsun, süreç bitiyor. Çime dönüyorsun; kumdan döndüğün için sakatlık oluyor. Sert zemine geçiyoruz. Adalelerde problem yaşıyoruz. Geçen sene iki defa arka adalemi yırttım. Sakat sakat oynadım. Oynamam lâzım… Sonuçta bir para alıyorsun ve karşılığını vermek zorundasın. Buraya geliyorsun. Kuma adapte olmak zaman alıyor. Tempomuzu ayarlamamız, nefesimizi açmamız zaman alıyor. Göründüğü gibi değil asla… Kolay değil kumla mücadele etmek. Yeri geliyor dizine kadar kuma giriyorsun. Umarım plaj futbolu ülkemizde daha iyi yerlere gelir. Çünkü gerçekten yetenekli oyuncularımız var. Arkadan gelen yeni çocuklar var. Umarım herkes hak ettiği değeri görür. Gelişmek için resmen seferberlik ilân edilmeli.
Kadın futbolu aslında en güzel örnek bence… İki yılda nereden nereye geldi kadın futbolu. Plaj futbolundaki potansiyelimiz de anlattığın gibi inanılmaz yüksek.
Federasyonumuz sağ olsun elinden geldiğince imkânlarını seferber ediyor. Başkanımız, yönetimimiz, Oğuz Çetin Hocamız, sizler çok emek veriyorsunuz. Sesimizi duyurmaya çalışıyorsunuz. Gerçekten büyük bir seferberlik ilân edilmeli. Azerbaycan'da çok destek gördük. Oradaki kardeşlerimiz bizi çok mutlu etti. Onlara teşekkür ediyoruz. 85 milyonluk ülkeyiz. Kapalı bir plaj futbolu sahası yapılabilir mi? Yapılabilir… Bunların düşünülmesi lâzım. Binlerce halı saha var. O sahanın birisine kum dök; al sana plaj sahası. Adam, "Belarus'a nasıl yeniliyorsun?" diye yorum yapıyor. Ama bilmiyor ki orada 12 ay boyunca lig var. Bizde lig 20 gün. Ciddi rakamlar kazanıyor orada oynayanlar.
Ülkemizden gidip orada oynayanlar var.
Evet, Cem Keskin abi ile Efe Lorenzo gidip oynadılar. Bizi çok güzel temsil ettiler. Bizi gururlandırdılar. Bizim için çok iyi bir tecrübeydi. Oyuncularımızın Avrupa'da oynaması kalitemizi de gösteriyor.
Sen plaj futbolu için daha gençsin. Hedefin ne kadar daha devam etmek?
Vücudum elverdiği sürece oynamak istiyorum. 40'a kadar oynayan var. En verimli olabileceğim süreç 36-37 olur. Mehmet Aşlamacı abim 38 yaşında. Çok örnek bir insan. Kendisine çok iyi bakıyor. Antrenörüm zaten ben. Plaj futbolu branşı açtım. Döndüğümde oradaki küçük çocuklara ders vereceğim iki gün. Sahamızda temelden eğitim vereceğiz. Ülkemizin alttan yetişen oyuncusu az olduğu için problem yaşıyoruz. Semih, Serkan ve ben plaj akademisi kurmayı düşünüyoruz. Bu çocuklara plajın altyapı eğitimini versek bile çok büyük aşama kaydederiz. Buraya gelen öğrenene kadar iki ay geçiyor.
Ozan Yılmaz Hocam, "A Millî Takım'da oyunculara öğretmeye çalışıyoruz" dedi.
Evet, kesinlikle öyle. Millî Takım'da öğreniyor oyuncular plaj futbolunu. İşte ben bunu temelden eğitim vererek biraz olsun başarmak istiyorum.
Çok güzel goller oluyor. Fotoğrafların hepsi birbirinden güzel çıkıyor. Mücadele yüksek.
Kas sakatlığı çok nadir rastlanan bir durum. İnsanlar, "Kum kasları yorar" diye düşünüyor; öyle bir şey yok. Aksine daha da güçlendiriyor. Darbeye bağlı sakatlık zaten her branşta olabiliyor.
Plaj futbolu sana yeşil sahada ne kattı?
Öne çıkan özelliğim fiziğim ve gücüm. Fiziğime göre çok çabuk bir oyuncuyum. Yeşil sahadaki patlayıcı özelliğimi geliştirdi plaj… Yeşil sahada önceden stoper oynuyordum. Plajdan sonra forvet oynamaya başladım. Çok rahat pozisyona giriyorum. Daha da güçlendim. Bana plajın çok büyük artısı oldu. Barcelona'nın mesela kum sahası var. Sezon başı haftada bir kuma giriyorlar. Bizim branşlarımızda sponsorlarımız olsa inanın bana muhteşem işler ortaya çıkar. Federasyonumuzdan Allah razı olsun. Bize her imkânı sağlıyor. Ama sponsorsuz bu iş olmuyor. Onların girmesi lâzım. İnsan değer görmek istiyor. Burada bizim maddî bir beklentimiz yok. Amatör bir branş sonuçta. Sponsor olsa, reklam olsa daha cezbedici olur. Maçlarımız herhangi bir kanalda yayınlansa muhteşem olur. Kolayca ulaşabilse insanlar daha etkileyici olur. Bunun bilinmesi için maç yayını ve sponsorlar çok önemli.
Kadın liginden örnek olarak gidersek; kadın ligindeki gelişim o kadar hızlı ki reklamlarda bile oyuncularımızı görebiliyoruz. Neden plajı da futsalı da geliştirmeyelim?
Kesinlikle… Ben futsalı üniversitede oynamıştım. Orada da iyiydim. O sayede dar alanda etkili olabiliyorum. Futbol oynarken futsalın da faydasını görüyorum.