TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Burcu Özsoy - Buket Özsoy: Ay-Yıldızın İkizleri 2.06.2024
Burcu Özsoy - Buket Özsoy: Ay-Yıldızın İkizleri
Denizlili ikizler Genç Millî Takımlarımız için ter döküyor. Biri sol bek, diğeri ise orta sahada görev yapan Horozkentspor'un oyuncuları, son olarak U16 Millî Takımımızla Belarus'ta şampiyonluk yaşadı. İkizlerle hayat hikâyelerini, kadın futbolunun gelişimini ve hedeflerini konuştuk.

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

Denizlili Burcu ve Buket Özsoy kardeşler… 28 Ocak 2009 doğumlusunuz. Tek yumurta ikizisiniz. Hanginiz abla? Öncelikle ailenizi anlatır mısınız? Babanız, anneniz ne işle meşgul?

Buket: 1 dakika arayla ben ablayım.

Burcu: Babam Ömer ambulans şoförü. Hastanede çalışıyor. Annem ev hanımı… Denizli Merkezefendi'de yaşıyoruz. Üç kardeşiz. 2001 doğumlu bir ablamız var. Ankara Gazi Üniversitesi'nde hemşirelik okuyor.

Ailenizde spora yetenekli birisi var mıydı?

Burcu: Babam önceden kaleciymiş. Ablam da oynuyormuş ama o dönem babamın ayağı kırılmış ve çok acılar çekmiş. Bu sebeple de ablamın futbola devam etmesine müsaade etmemiş. Bizim oynamamıza ise ablam vesile oldu.

Futbol konusuna girmeden önce, ikiz kardeş olmak nasıl bir şey?

Buket: Çok değişik bir duygu. Senden bir tane daha olduğunu görüyorsun. Sen ona benziyorsun. Ona baktığın zaman kendini görüyorsun ama kişilikler bambaşka…

Burcu: Bedenler aynı ama kişilikler gerçekten çok başka. İnsanların yaklaşımı da çok değişik. Her zaman göz önündeyiz. Hep soru geliyor. Herkes merak ediyor.

İkiz olmaktan dolayı yaşadığınız ilginç anılarız var mı

Burcu: İkimiz farklı mevkilerde oynuyoruz… Bir maçta hakem bana, "Bir oradasın, bir buradasın yorulmuyor musun?" diye sordu. Ben de "Hocam sahada ikizim var, bak orada… Biz sahada iki kişiyiz" karşılığını vermiştim. Çok komikti gerçekten.

Babanız kaleci olduğunu, ablanızın da bir dönem futbol oynadığını söylediniz. Ailenizde futbola bir yatkınlık olmalı...

Buket: Evet, öyle. Ablam, babamın kalecilik yaptığı dönemde futbol oynamaya başlıyor. Ablamın hocaları kulübe gitmesini söylüyor ama babam kendi ayağı kırıldığı için korkuyor ve ona da izin vermiyor.

Burcu: Sonra biz oynamaya başlıyoruz. Ablam Beyza devreye giriyor ve babama, "Bana yaptığını aman bu çocuklara yapma baba, bırak oynasınlar" diyor. Biz de bu şekilde başladık. Babam da bizi destekliyor şu an.

Ablanızı top oynarken görüyordunuz sanırım. Futbol aşkınızın kaynağı o mu oldu?

Burcu: Evet, kesinlikle ablamla başlıyor bu aşk. Ablamızı sokakta futbol oynarken göre göre başladık biz de… Her kadın futbolcu zaten sokakta erkeklerle oynayarak başlıyor.

Sizin yeteneğinizi ilk keşfeden kim oldu?

Buket: İkimiz birlikte erkeklerle her teneffüste top oynuyorduk. Fatih İlköğretim Okulu'nda Muharrem Hocamız vardı. O bizim futbol oynayışımızı çok beğenmişti. Babamla konuştu ve bizi bir kulübe göndermesi konusunda iknâ etti. Babamın da tanıdıkları varmış… Horozkent takımında futbola başladık.

Mevkilerinizi öğrenebilir miyiz?

Burcu: Ben sol bek oynuyorum.

Buket: Ben orta sahayım.

Horozkent'te aynı anda ve aynı takımda başlıyorsunuz… Sonrasında nasıl devam etti futbol yolculuğunuz?

Buket: O dönemlerde kulüp çok profesyonel değildi. A takım 3. Lig'deydi. Ama biz geldik. Yetenekli kızlar da geldi ve altyapı güçlendi. Denizli'de kadın futbolu konusunda çok iyi bir potansiyel var. Horozkent, bu sene Süper Lig'i ucu ucuna kaçırdı.

Peki, Millî Takım'la tanışmanız nasıl gerçekleşti?

Buket: İzmir'de seçmeler yapılıyordu. Takımdan bazı oyuncuları hocalarımız belirleyip o seçmelere götürüyordu. İkimiz de o seçmelere götürülen oyuncular arasındaydık. İlk seçmelerde Aytürk Kıyıcı ve Nazlı Ceylan Demirbağ Hocalarımız vardı. Oynadık ve beğenildik. Böylece kampa davet edildik. O günden bu yana kamplara ve maçlara gidip geliyoruz.

Millî Takım oyuncusu olmak size neler kattı?

Burcu: Teknik olarak gelişimimiz o kadar arttı ki kelimelerle anlatmak zor. U15 Millî Takımı'yla UEFA Gelişim Turnuvası için Makedonya'ya gittiğimiz kampta Nazlı Ceylan Hoca bizimle sürekli konuşuyor ve mevkilerimiz özelliklerini, orada oynarken neler yapmamız gerektiğini anlatıyordu. Futbolun ne olduğunu burada anladık diyebilirim.

Şu an oynadığınız bir lig var mı?

Buket: Bizim ligimiz yok. U17 ligimiz yeni başlayacak ama yaşıtlarımızın sayısı yeterli değil. Seneye direkt A takımdan başlayacağız. Bu sene yaşımız tutmuyordu Horozkent'te oynamaya. Ama seneye direk Horozkent A takımında oynayacağız.

Kendinize rol model aldığınız sporcular var mı?

Burcu: Ben Ronaldocuyum… Onun hayata bakış açısı beni çok etkiliyor.

Buket: Benim örnek aldığım oyuncu Kevin De Bruyne…

Eğitiminize nerede devam ediyorsunuz?

Burcu: Sınav Koleji'nde 9. sınıftayız. Buraya geldiğimizde çok şey kaçırıyoruz ama hocalarımız dönünce bize her şeyi tekrar anlatıyor. Bizden başka millî oyuncu da yok okulda.

Millî oyuncu ve ikiz olarak okulda nasıl karşılanıyorsunuz?

Buket: Bize hep gıptayla bakıyorlar. El üstünde tutuluyoruz. Bu durumdan mutluyuz açıkçası. İkiz olarak zaten özeliz. Millî sporcu olarak daha da özel olduk çok şükür.

Aileniz Millî Takım'a yükselen ikizleri ile neler konuşuyor?

Burcu: Babam genellikle hatalarımızı söylüyor. Ama tabiî çok gururlular.

Buket: Gurur duyuyorlar. Her zaman söylüyorlar. Ablam her gün arıyor. Buradayken de her gün arıyor. Her maçı izliyorlar. Onlar da artık futbola yakınlar. Çok alıştılar ve her mevkii biliyorlar.

Bundan sonraki kariyer planınız nedir?

Burcu: Algımız yeni oturuyor. Kariyer planımız var ama gelen taleplere de bağlı tabiî ki…

Buket: Seneye Horozkent'te oynayacağız kesinlikle. Süper Lig'de Horozkent'le mücadele etmeyi çok istiyoruz. En büyük hayalimiz bu diyebilirim… Oradan devam etmek istiyoruz. Horozkent küçüklükten beri kalbimizde. Bu takımı Süper Lig'e çıkarmayı çok istiyoruz. Yönetim de bizimle aynı şekilde bakıyor.

Sonrası?

Burcu: Sonrasında yurt dışına gitmek istiyoruz. Ama önce burada biraz daha oynamalıyız. Gelişmemiz gerekiyor.

Kadın futbolunun bugün sahip olduğu imkânları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Buket: Son beş senedir çok gelişmiş bir ortamdayız. Daha da geliştiğini özellikle Millî Takım kamplarına geldiğimizde gözlemliyoruz.

Burcu: Ancak hâlâ saha imkânımız az. Bulunduğumuz şehirde erkek takımı çok ve çalışma saatlerimiz çakışıyor. Hâlâ daha fiziksel yetersizlik var diyebilirim. Ama gelişim devam ediyor tabiî…

Kadın oyuncular artık, "Ben kendime bakmazsam başarılı olamam" mantalitesine kavuştular ve profesyonel yaşıyorlar. Siz bunun ne kadar farkındasınız?

Burcu: Biz de imkânlar çerçevesinde uyku ve beslenmemize dikkat ediyoruz. Düzenli bir hayat yaşıyoruz. Profesyonel hayatın artık daha çok farkındayız.

Kendinizde eksik gördüğünüz, tamamlamak için uğraştığınız yönler var mı?

Burcu: Yurt dışında maçlar yapıyoruz ve en belirgin eksikliğimiz fizik ve kuvvet… Benim gelişmem gereken yön fiziksel olarak güçlenmek.

Buket: Milli Takım'da bunun daha çok farkına varıyoruz. Ligimizdeki oyuncuları tanıyoruz ama millî maçlarda boyutların önemi fark ediliyor. Bunun üzerine çalışmalara başladık.

Oynama hayali kurduğunuz takımlar var mı?

Burcu: Manchester City'de oynamak isterim.

Buket: Benim hayalim Barcelona'da oynamak.

Birgül Sadıkoğlu ablanız İspanya Ligi'nde oynuyor. Yani bunu başarmış… Bu sizi nasıl etkiliyor?

Burcu: Önümüzde örnekler olması çok önemli. Gidenler var ve bu da bizi motive ediyor.

Türk oyuncusunun çok yetenekli olması ve maçı bırakmamasına siz ne diyorsunuz? Belarus'u 1-0 geriden gelip yendiniz mesela…

Burcu: Mücadele etmekten vazgeçmezseniz oyun size dönebiliyor. İşin sırrı mücadele etmekte... İyi oynadığınız düşünür ama mücadele etmezseniz kazanamazsın. Takım olarak çok yetenekliyiz. Türk oyuncusunda gerçekten üstün bir yetenek var.

Sahada ilginç şeyler yaşıyor musunuz?

Burcu: Makedonya'da bir kız benimle fotoğraf çekildi. Sonra Buket'i gördü. Bir bana baktı, bir ona baktı. Gülmeye başladık. Sonra da Burcu ile fotoğraf çekildi.

Aranızdaki karakter farkı ne?

Burcu: Ben daha dışa dönüğüm. Daha çok konuşuyorum insanlarla.

Buket: Ben çok fazla sevmiyorum insanlarla konuşmayı… Az konuşurum, öz konuşurum. Dinlemeyi severim.

Burcu: Buket çok sinirlidir. Bir anda patlar. Ben daha sâkinim. Niye böyle diye düşünmedim aslında. Karakter özelliğimiz diyebilirim.

Hobiler ve fobiler neler?

Buket: Bisiklet ve patene binmeyi çok severim. Patene de iyi binerim. Denge açısından çok iyi spor. Fobim ise böcekler ve örümcekler.

Burcu: Ben film izlemeyi ve müzik dinlemeyi çok severim. Fobim ise kusan birisini görmek. O anda bayılabilirim…

Futbola sizinle birlikte başlayan birçok yetenekli arkadaşınız bugün futbolcu olamadı ve kayıp gitti. Ama siz başardınız. Neleri farklı yaptınız?

Burcu: Bir çizginin üstünde gidiyorsunuz ve bazen bırakmak istiyorsunuz. Futbolu çok seviyorum ama bazen çok yoruluyorum. O anda birisi destek çıkınca hemen geri dönüyorum.

Buket: Bence bizi ayakta tutan şey ailemizin bize verdiği destek. Bir de yağmur-kar fark etmez; hiçbir antrenmanı kaçırmadan ciddiyetle çalışıyoruz.

Denizli'den çıkıp Millî Takımlar vesilesiyle yurt dışında bir çok ülkeyi görüyorsunuz. Bu durum size ne katıyor?

Burcu: Başka ülkelerin kültürleriyle tanışmak insanı geliştiriyor. İstanbul'a gelen Botswana takımıyla onların kültürünü gördük mesela. Şimdi Belarus'tayız… Havası, suyu, yemekleri çok farklı. Bu farklılıkları yaşamak genç yaşta gelişiminizi hızlandırıyor.

Eğitimdeki hedefiniz ne?

Buket: Antrenörlük eğitimi almak istiyorum ama Denizli'de değil, başka bir şehirde… Futbolu bırakınca antrenör olarak devam etmek istiyorum.

Burcu: Evet ben de aynı şekilde. BESYO'ya devam ederiz diye düşünüyorum ama sınava da bağlı aslında. Başka meslek de seçebiliriz 12. sınıfta… Sınav iyi geçerse neden olmasın? Benim matematiğim çok iyidir. Futbolla birlikte başka bir meslek insanı baya bir ilerletir aslında. Yapabilen çok az tabiî. Umarım bize de nasip olur.

Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız