TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Aylin Ersürmeli: "Kadın Futbolunun Profesyonelliğe Geçmesi Gerekiyor" 1.09.2025
Aylin Ersürmeli: "Kadın Futbolunun Profesyonelliğe Geçmesi Gerekiyor"
Uzun yıllar futbolcu olarak sahalarda ter döktükten sonra kadın futbolunun Gaziantep'teki temsilcisi ve sorumlusu oldu. Kadın futbolunun ilerleyebilmesi için profesyonel statüye geçilmesi gerektiğini savunuyor ve "Sporcular paralarını alamadıklarında hak talep edemiyor. Herhangi zorunlu bir sağlık güvenceleri de olmuyor. Yol ve konaklama destekleri yetersiz ve lige katılım ücreti yüksek. Tüm liglerde yer alan sporcularımız bana göre aynı haklara ve şartlara sahip olmalı. Bunun için gerekli destekler verilmeli diye düşünüyorum" diyor.

Röportaj: TamSaha / İsmail Keleş

Türkiye Futbol Federasyonu çatısı altında yeni bir göreviniz var. Bize bu görevinizin tanımını ve kapsamını kısaca anlatır mısınız?

Kadın futbolunun Gaziantep ilindeki temsilcisi ve sorumlusu oldum. Öncelikle bu göreve lâyık görüldüğüm için emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Şehrimizde şu an 12 takımımız var. Bu takımlarımızın maçlarını takip edeceğim, oyuncularla, takımlarla ve yöneticilerle istişare hâlinde olup notlar alacağım. Eksiklerimiz neler, neler yapabiliriz, neleri değiştirebiliriz, bunları gözlemleyeceğim. Ve sonrasında ise hemen faaliyete geçeceğim.


Gaziantep kadın bir belediye başkanına sahip. Şimdi de bir kadın futbol temsilcisi var. Bu yeni göreviniz şehirde nasıl değerlendirildi?

Belediye başkanımız gerçekten Gaziantep'te spora dair çok önemli projeler gerçekleştiriyor. Bu alanda kendisini çok başarılı buluyorum ve takip ediyorum. Kendisiyle bu süreçte görüşme fırsatım da oldu. Kadın futbolu adına güzel bir sohbet gerçekleştirdik ve kendisi de kadınların bu işin içerisinde olmasından yana çok mutlu olduğunu söyledi ve bana desteklerini iletti. Kendisine şahsım adına çok teşekkür ediyorum. Belediye başkanımız, şehrimizdeki kurum ve kuruluşlar, kadın futbolcularımız ve en önemlisi de ailem tebrik etti; mutlu oldular ve benim açımdan hak edilmiş bir görev olduğunu tarafıma ilettiler. Bu da benim için gerçekten çok gurur verici. Ayrıca bu süreçte bana çok desteği olan TÜFAD Başkanımız Sayın İsmet Savcılıoğlu'na da buradan tekrar teşekkür etmek istiyorum.

Eski bir millî futbolcusunuz? Futbola nasıl başladınız? Sizi futbola yönlendiren etkenler nelerdi? İlham kaynağınız olan kişi ya da kişileri öğrenebilir miyiz?

Benim futbola olan tutkum aslında babamın da eski bir futbolcu olmasıyla birlikte bebeklik yaşlarımda başlamış. Sadece topla oynarmışım. Yürümeye başladığımdan itibaren hep sokakta top oynamak istermişim. Daha sonra ise okulda ve mahallede erkeklerle, kuzenimle sürekli top oynamaya devam ettim. O dönem evimin yanındaki altyapı tesislerindeki hocaların dikkatini çekmiştim. Ama gidip konuşmaya da çekiniyordum. O sıralarda annemle beraber bir belediyemize gidip takım kurulması için talep bırakmıştık ve çok şaşırmışlardı. Çünkü ilk kez böyle bir şey olmuştu. Sağ olsunlar onlar da dikkate almışlar. Daha sonra takımı kuran Cesim Hocam benimle altyapı hocalarının vasıtasıyla iletişime geçti. Anneme danışmış ve o zaman futbola başlamıştım. Ama tek başımaydım, ilk başlarda kimse yoktu. Daha sonra arkadaşlarımıza söyledik, onlar da geldi. 4-5 kişiyle başladık ve bir sene boyunca böyle devam ettik. Erkek takımıyla idman yaptık. Hocamız da bu süreçte okullara gidip kendini anlattı, takımdan bahsetti. Yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başladık ve bir senenin sonunda çok iyi bir takım kurduk. O dönemde bir arkadaşımla birlikte Millî Takım daveti aldık. İlham kaynağım olarak da küçük yaşlardan itibaren sol ayağından, mevkiinden ve stilinden dolayı Lionel Messi'yi kendime örnek alırdım. Babamın da tavsiyesiyle her akşam ve maçlardan bir gün önce Messi'yi izleyerek uyurdum. Kariyerim boyunca Gazikentspor, Gaziantep Fıstıkspor, Dörtyol Belediyespor, Dicle Aslan, Osmaniye Kadın Spor, Bitexen Adana İdmanyurdu, Çaykur Rizespor, Kireçburnu, Gaziantep Alfa, Megapol ve Gaziantep Özçalışkan takımlarında forma giydim.

Kariyerinizin dönüm noktaları nelerdi? Çıkış anlarınızdan ve zorlayıcı süreçlerden bahseder misiniz?

Kariyerimin en zorlu süreci Millî Takım'a seçildiğim ve tekrar gideceğim dönemde çapraz bağlarımın kopması oldu. İlk kez yaşamıştım ve ne yapmam gerektiğini, nasıl bir sakatlık olduğunu bilmiyordum. O süreçte kendi kendime iyileştiğimi düşünüp tekrar futbola başladım ve aynı sene içerisinde ikinci kez bağlarımı kopardım. İki sene futboldan uzak kaldım. Psikolojik olarak aşırı zorlandığım bir dönemdi. Bu dönemde alanında fazlasıyla uzman ve üst düzey donanıma sahip Millî Takım ve profesyonel takım geçmişi olan, hâlâ da beraber olduğum ve çalıştığım, bilgisine tecrübesine sonsuz güvendiğim fizyoterapistim Aydan Niziplioğlu ile tanıştım. Gerek mental gerek fiziksel anlamda kendimi toparlamam için türlü fedakârlıklarla benimle fazlasıyla ilgilendi. Onun sayesinde ve ailemin de destekleriyle tekrar Süper Lig'e döndüm. 10 yıldır A'dan Z'ye sezon öncesi, sezon içerisi her türlü planlamamda ve çalışmamda beraberiz.

Gaziantep'in ilk kadın futbol temsilcisi olarak bu ünvanın sizde oluşturduğu sorumluluk hissini nasıl tanımlarsınız? Bölgenizde kadın futbolu adına neler yapmak istiyorsunuz?

Bana verilen sorumluluktan ötürü öncelikle çok mutlu ve heyecanlıyım. Kendi hayatımda da sorumluluk almaktan asla çekinmem. Bunca yıldır verilen emeğin bir karşılığı olduğunu düşünüyorum. Futbolu bıraktıktan sonra daima işin mutfağında olup, kadın futbolcu kardeşlerime faydalı olabilmeyi, projeler yapabilmeyi hayal etmiştim. Çünkü temelden bu yana işin içerisindeyim ve onların problemlerini, eksiklerini, ihtiyaçlarını biliyorum ve konuya hâkimim. Ağır bir sakatlık yaşadım ve bu süreçte yeterli sağlık kurum ve kuruluşlarının olmadığını gördüm. Hâlâ da yeterli değil ve olanlara da herkes eşit şekilde erişemiyor. Bu konuda çalışmalar yapabilmeyi istiyorum. Onları bir araya toplamak, gerekirse bir dernek oluşturmak istiyorum. Şehir genelinde tanınırlığı ve farkındalığı artırmak adına çalışmalar yapmak ve bu sayede de sanayi şehri olan ilimizde takımlarımıza olan desteğin artırılmasını hedefliyorum.

Ülkemizde kadın futbolunun alması gereken mesafeler neler? Bu mesafelerin kısalması için neler yapılmalı? Sizin nasıl projeleriniz var?

Öncelikle profesyonel statüye geçmemiz gerekiyor; hâlâ amatör statüde yer alıyoruz. Bu sebepten ötürü de sözleşme yapılmıyor ve sporcular paralarını alamadıklarında hak talep edemiyor. Herhangi zorunlu bir sağlık güvenceleri de olmuyor. Yol ve konaklama destekleri yetersiz ve lige katılım ücreti yüksek. Tüm liglerde yer alan sporcularımız bana göre aynı haklara ve şartlara sahip olmalı. Bunun için gerekli destekler verilmeli diye düşünüyorum.

Futbolun yanı sıra başka spor branşlarıyla da ilgilisiniz. Futbola duyduğunuz bağlılığı diğer sporlarla kıyasladığınızda sizin için futbol ne anlam ifade ediyor?

Gaziantep'te kadın futbolu kurulana kadar lisanslı olarak basketbolla da ilgileniyordum. Kurulduktan sonra tercihim futboldan yana oldu. Basketbolda da güzel bir kariyerim vardı ve daha ileriye taşıyabilirdim ama temelden bu yana futbol aşkım olduğu için futbolu seçtim. Basketbolu da lisede ve üniversitede okul takımlarında devam ettirdim. Aynı zamanda antrenörlük belgesini de aldım, hakemlik de yaptım. Şu an ise maç istatistiği kursuna katılacağım. Üniversite döneminde çim hokeyi hakemliği yaptım. İkinci kademe badminton antrenörlük belgesine sahibim. Wellness pilates ve fitness belgelerim de mevcut. Yani kısacası sporun her alanında olmayı çok seviyorum ama futbol çok başka tabiî ki…

Kadın futbolunun erkek futboluyla statü-kazanç eşitliğine ulaşması için neler yapılmalı? Sizin önerileriniz, çözüm yollarınız neler olurdu?

Kadın futbolunun erkek futboluyla statü ve kazanç eşitliğine ulaşması, yalnızca sahadaki performansla değil, sistemli bir dönüşümle mümkün olur. Bunun için birincisi medya ve görünürlük… Yayın anlaşmaları, eşit tanıtım bütçesi ve hikâye anlatımı. İkincisi altyapı ve yatırım… Zorunlu kadın takımı uygulaması, altyapıda eşit olanaklar, kulüp tesislerine eşit erişim. Üçüncüsü ücret ve sözleşme standartları… Taban maaş düzenlemesi, prim ve ödül eşitliği, sigorta ve sosyal haklar. Dördüncüsü taraftar kültürü ve etkinlikler… Bilet fiyatı politikaları, ortak etkinlikler, okul iş birlikleri. Beşincisi uluslararası örneklerden yararlanma… ABD ve İskandinav modeli, FIFA ve UEFA fonları. Altıncısı toplumsal algı değişimi… Önyargı ile mücadele, rol modeller ve aile desteği. Kazanç eşitliği ancak görünürlük, taraftar ilgisi ve sponsorluk üçlüsünün dengeli gelişmesiyle kalıcı hâle gelir. Yani tek başına maaşları eşitlemek değil, kadın futbolunun ekonomik değerini artırmak da şart.

Futbola yeni başlayacak kız çocuklarına tavsiyeleriniz neler olur?

Öncelikle futbol oynarken bundan keyif almayı unutma. Sabırlı ol ve gelişimini zamana bırak ama çalışmaya da devam et. Unutma, gelişim disiplin ister. Kendine daima güven ve başkalarının eleştirilerinden ve olumsuz yorumlarından asla korkma. İlham aldığın bir rol modelin olsun.

Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız