TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Onur Ayık: "Hem golcü hem oyun kurucu" 1.06.2009
Onur Ayık: "Hem golcü hem oyun kurucu"

Almanya'da yetişip Türk futboluna hizmet eden genç bir oyuncu. Önce Almanlar tarafından keşfedilip Genç Milli Takım'a alındı ama "Türk pasaportunda vazgeçmelisin" denildiğinde resti çekti. Werder Bremen'de hem Genç hem de 3. Lig'deki Rezerv Takımda oynuyor. Güçlü fiziği ve yüksek top tekniğiyle forvette görev aldığı gibi 10 numara olarak da son derece faydalı. Türk takımlarının yakından takip ettiği bir oyuncu ama onun gönlü İspanya Ligi'nde.

Röportaj: Nihat Özten / TamSaha

Milli Takımları ve Alman futbolunu yakından takip edenler seni tanıyor. Biz de kamuoyuna senin tanıtmak adına Onur Ayık'ın kim olduğunu sorarak başlayalım röportaja.

Trabzon'un Maçka ilçesinden Almanya'ya yaklaşık 30 yıl önce göç etmiş bir ailenin çocuğuyum. 28 Ocak 1990 Almanya doğdum. 6 kardeşiz ve ailenin en küçüğü benim. 4 ablam ve 1 ağabeyim var. Babam bir fabrikada çalışıyor, annem ise ev hanımı.

Kardeşlerin neler yapıyor?

Çoğu Almanya'da bir meslek okulunu bitirdi. Ablalarımdan üçü evli ve ev hanımı. Bir ablam da halen meslek okulunda okuyor. Ağabeyim ise meslek okulunu bitirdi.

Ailende senin dışında futbolla ilgilenen var mı?

Evet, ağabeyim de futbolcu. 26 yaşında ve halen Bremen bölgesindeki bir amatör takımda futbol hayatını sürdürüyor.

Senin futbola başlaman nasıl oldu? Ağabeyinin o süreçte sana herhangi bir etkisi var mıydı?

Futbola ağabeyim sayesinde başladım diyebilirim. İlk defa futbol oynamaya beni o götürmüştü, Sonrasında da benimle sürekli ilgilendi. 5 yaşındayken doğduğum yerin amatör takımına gitmiştim. Orada uzun bir süre oynadıktan sonra 12 yaşında Werder Bremen'in altyapı yetkilileri beni izlemiş. Werder Bremen'le antrenmana çıkmam için beni davet ettiler. Antrenmana gittim ve beni takıma almak istediklerini söylediler. Ancak oturduğumuz yerle Bremen arasındaki mesafe oldukça uzaktı ve ben de biraz küçük olduğum için devamlı gidemedim. Asıl olarak 14 yaşıma geldiğim zaman, yani 2004 yılında Werder Bremen'in altyapısında tam olarak oynamaya başladım.

Hangi mevkide oynuyorsun?

Oynadığım bölge genelde forvet ama şu andaki takımımda orta sahada görev yapıyorum. Oynadığım mevki, takımın ihtiyacına göre değişiyor. Werder Bremen'in Süper Genç takımında, yani Türkiye'deki karşılığıyla PAF takımda forvet oynuyorum. Rezerv takımda ise forvet arkası bölgede, yani klasik tabirle 10 numara olarak görev yapıyorum. Genç Milli Takımlarda genel olarak forvette değerlendiriliyorum.

Futbola başladığın dönemde kendine örnek aldığın bir oyuncu var mıydı?

Başlangıçtaki idolüm o zamanlar Arsenal'de oynayan Thierry Henry'ydi. Onu çok beğenerek izliyor ve onun gibi bir yıldız olmayı hayal ediyordum. Şimdilerde ise Lionel Messi var. Gerçekten çok farklı ve çok büyük bir oyuncu.

Milli Takımlara ilk olarak ne zaman davet edildin?

Beni ilk keşfeden, Almanya'da Milli Takımlar adına görev yapan Metin Tekin Hocaydı. Beni Almanya'da izlemiş ve beğenmiş. Riva'da 2006 yılında yapılan kampa katılmamı sağladı. O zamanki hocamız Abdullah Avcı'ydı. Abdullah Hoca da beni kampta beğendikten sonra Milli Takım'a çağrılmaya başladım. Ama 2006'dan sonra yapılan 10 kampın yalnızca 2'sine katılabildim. O dönemde çapraz bağlarımdan bir sakatlık geçirmiştim. O nedenle Milli Takım kamplarına pek gelemedim. 2007'den sonra ise sürekli olarak gelmeye başladım.

Almanları reddettim

Almanlar seni kendi milli takımlarında değerlendirmek istedi mi?

Aslına bakarsanız evet. Ben Almanya Milli Takımı'nın U15 Takımında bir kampa katılmıştım. Orada beni Almanya Milli Takımlarında oynatmak istediklerini, ancak bunun için Türk pasaportunu bırakıp Alman pasaportu almamı istediler. Ben de o teklifi direkt olarak reddettim. Türk pasaportundan vazgeçmem söz konusu olamazdı.

Son dönemde sürekli tartışılan bir konunun tam ortasında gelişmeler yaşamışsın. Almanya'da yetişen oyuncuların bir süre sonra Milli Takımlar arasında tercih yapması isteniyor. Sen tercihini Türkiye'den yana kullandın ama senin oynadığın Werder Bremen'in A takımında yer alan Mesut Özil Almanya'yı tercih etti. Onun bu tercihi hakkındaki düşüncelerin nelerdir?

Mesut Özil'in Almanya'yı tercih etmesi kendi düşüncesi. Onun bu tercihine saygı duyuyorum ama bence eğer Türk'sen öncelikli tercihin Türkiye'den yana olmalı. İnsanın kendini Türk hissedip başka bir takımda oynamaması gerekir. Almanya'da doğduk, futbola orada başladık ve kariyerimizi orada sürdürüyoruz. Yani Almanların üzerimizde emeği var. Ancak yine de bence insan kendini Türk hissediyorsa Türkiye Milli Takımlarında oynamalı.

Peki, senin gibi tercihini Türkiye'den yana kullanan oyuncuların Almanya'daki futbol kariyerleri olumsuz etkileniyor mu? Mesela Almanya'yı tercih etseydin oynadığın takımda daha çabuk yükseleceğini düşünüyor musun?

"Eğer Almanya'yı tercih edersen, daha çabuk yükselirsin" diyorlar. Zaten siz de bunu hissediyorsunuz. Sanırım onların şansı bize nazaran biraz daha yüksek. Ama bu bir ayrımcılık yapıldığı anlamına gelmesin. Sonuçta hepimize şans tanınıyor. Ancak bizim gibi tercihini Türkiye'den yana kullananlar sürekli olarak kendilerini ispatlamak zorunda. Eğer bir yerlere gelmek istiyorsanız ayağınız hiç sürçmemeli, hep iyi olmalısınız.

Werder Bremen'in A takımında oynayan Mesut Özil'le bir diyaloğunuz var mı?

Mesut ile hiç özel olarak görüşmedim. Sadece bazı antrenmanlarımız aynı sahada peşpeşe oluyor. Onların antrenmanı biterken biz sahaya giriyoruz. O zaman A takım oyuncuları ile görüşüyoruz ve ayaküstü konuşuyoruz ama dediğim gibi Mesut'la özel olarak tanışmamız, konuşmamız yok.

Takımda başka Türk oyuncular var mı?

Benim oynadığım takımda Serhan Zengin var. O da çok iyi bir oyuncu. Hocalarımız onu da yakından takip ediyor. Umarım o da en kısa zamanda benim gibi Türk Milli Takım formasını giyme onuruna ulaşır.

Werder Bremen'deki geleceğini nasıl görüyorsun? A takıma kadar yükselebilecek misin?

Oradaki hocalarım çalışmalarıma bu şekilde devam edersem, ilerleyen yıllarda beni A takıma çıkartacaklarını söylüyor. İnşallah söyledikleri gibi A takıma yükselebilirim. Şu anda rezerv takımla 3. Lig'de oynuyorum. Önümüzdeki sezon A takımla kampa götürüleceğimi söylüyorlar. Eğer kampa çağrılırsam, orada kendimi ispatlamam gerek. Sanırım Almanya'da A takıma yükselmek Türkiye'deki kadar kolay olmuyor. Bakalım, inşallah hayırlısı olur.

Hayalim Barcelona'da oynamak

Kendine kısa ve uzun vadede koyduğun hedefler neler?

Başta Werder Bremen forması ile çok kaliteli bir lig olan Bundesliga'da oynamak istiyorum. Orada kendimi ispatladıktan sonra da İspanya Ligi'nde gidebilmek muhteşem olur. İspanya'da oynanan futbolu çok beğeniyorum. İspanya'da da tabii ki Barcelona'da oynamak en büyük hayalim. Onun için çalışıyorum.

Süper Lig'i takip edebiliyor musun?

Evet, düzenli olarak takip ediyorum. Her hafta sonu arkadaşlarla maçları izlemek için dört gözle bekliyoruz. Özellikle büyük takımların maçlarını kaçırmamaya çalışıyorum. Tabii zaman sıkıntısından dolayı bazen izleyemiyorum ama genel olarak yakından takip etmeye çalışıyorum.

Türkiye'de oynanan futbolla Almanya'daki arasında sence ne gibi farklılıklar var?

Bence Türkiye'de oynanan futbolun Almanya'yı yakalayabilmesi için biraz daha zamana ve çalışmaya ihtiyacı var. Almanya'da fizik güç ve kondisyon çok üst düzeyde. Alman takımları, Türk takımlarına göre çok daha fazla koşuyor.

Tek fark kondisyon mu?

Hayır, tek fark kondisyon değil. Futbol anlayışı da farklı. Alman futbolu taktik uyum ve takım oyunu açısından da Türk futbolunun biraz daha önünde.

Türkiye'de herhangi bir takıma sempatin var mı?

Söylediğim gibi biz Trabzonluyuz. Doğal olarak da Türkiye'de Trabzonspor'u destekliyorum. Ama Avrupa kupası maçlarında hangi Türk takımı olursa olsun mutlaka onu desteklerim.

Türkiye'den herhangi bir teklif aldın mı?

Resmi olarak değil ama birkaç takım bana talip olmuştu. Menajerim aracılığıyla Trabzonspor ve Kayserispor'un beni istediğini duymuştum.

Eğitimini de sürdürüyor musun?

Almanya'da meslek okuluna gidiyorum. Spor ve fitness bölümünde okuyorum. Normal okulu bitirdikten sonra geçen sene meslek okuluna başladım. Önümüzdeki yıl Allah izin verirse mezun olacağım.

Futbolla okulu bir arada götürmek zor oluyor mu?

Aslında o kadar zor olduğunu düşünmüyorum. Sabah saat 09.00'da okula gidiyorum. Antrenmanlarımız ise genellikle saat 17.00'de başlıyor. Okuldan çıkıktan sonra antrenmana yetişmem zor olmuyor. Zaten hayatta başarılı olmak istiyorsanız bu tip zorlukların üstesinden gelmeniz gerekiyor.

Futbol ve okulun dışında neler yapıyorsun?

Boş zamanlarımı ailemle geçirmeye çalışıyorum. Bremen'de onlardan ayrı kalıyorum. Onların yaşadığı yer Bremen'e 60 kilometre uzaklıkta bir yer. Fırsat buldukça hemen onların yanına gidiyorum. Futboldan uzaklaşmak istiyorum. Sürekli futbol insanı bazen sıkıyor. Başka şeylerle ilgilenmek bana iyi geliyor.

Hobilerin var mı?

Yüzmeyi, tenis oynamayı, sinemaya gitmeyi ve müzik dinlemeyi seviyorum. Türk popu ve İngiliz şarkılarını dinlerim.

Karadeniz kökenli biri olarak Karadeniz müziği dinler misin?

Dinliyorum tabii. Volkan Konak'ın şarkılarını çok beğeniyorum.