TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Teofilo Gutierrez: "Futbolcu kanı taşıyorum" 30.04.2010
Teofilo Gutierrez: "Futbolcu kanı taşıyorum"

Trabzonspor'un Kolombiya'dan getirdiği "gol kralı" unvanlı bir santrfor. Henüz golcülüğünü gösteremese de bordo-mavili kulüp 24 yaşındaki bu oyuncudan çok şey bekliyor. Futbolcu olmasını "topa tutkuyla bakmasına ve futbolcu kanı taşımasına" bağlayan Kolombiyalı, fakir bir mahallede başlayan hayatını bu mesleğin değiştirdiğini söylüyor ve futbola baş koyduğunu anlatıyor. Sahadaki performansı hakkında pek çok şey söylenebilir, ancak oyuna bakışını okuduğunuzda eminiz siz de onu alkışlayacaksınız.

Ülkemize transfer olan ender Kolombiyalı oyunculardan birisin. Daha önce hiçbir yurt dışı deneyimi yaşamadan dünyanın bir ucundan diğerine geldin. Bu transfer nasıl gerçekleşti? Trabzonspor'un teklifini aldığında neler düşündün? Seni buraya getiren para dışındaki ilk faktör neydi?

Bu deneyimi gerçekleştirmek benim için çok önemliydi. Benim kıtamda yani Güney Amerika'da bulunan her genç oyuncu için Avrupa'ya gelmek, özellikle genç yaşta oynamak çok önemli bir adımdır. Bunu ailem ve çocuklarım için yapmam gerekiyordu. Bu, göz önünde bulundurulması gereken bir faktör. 2009 yılında Kolombiya Ligi'nde 30 gol atmış ve ligin en iyi oyuncusu unvanına erişmiştim. Bana kalırsa bu başarıların ardından oradaki misyonumu tamamlamış sayılırdım. Ocak ayında Trabzonspor'dan transfer teklifi geldi. Türkiye ligini zaten Kolombiyalı meslektaşlarımdan biliyordum. Üst düzey bir lig olduğunu düşünüyordum. Tüm bunları değerlendirerek teklifi kabul ettim ve şimdi buradayım. Burada da çok önemli hedeflerim var. Bu hedeflere ulaşabilmek için, Trabzon'a geldiğim ilk günden beri çok sıkı çalışmaya başladım.

Kafandaki Türkiye imajıyla buraya geldikten sonra karşılaştıkların birbiriyle örtüşüyor muydu?

Türkiye'nin Avrupa içinde önemli yer tuttuğunu, tüm koşulları ile futbol oynamak için çok güzel bir ülke olduğunu biliyordum. Milli takıma gittiğimde Cordoba ile çok uzun süren bir sohbetimiz olmuştu. Cordoba Türkiye'den çok olumlu bahsetmiş, özellikle İstanbul hakkında övgü dolu sözler söylemişti. Bana, "Orada insanlar senin futbol oynaman için gerekli tüm uygun koşulları oluşturur. Tek yapman gereken, uyum sağlamak ve çok çalışmak" demişti. Bu dediklerini teyit etmiştim.

Futbol, daha iyi hayatın yoluydu

Biraz geriye dönersek, Kolombiya'da doğan bir çocuk olarak önünde futbol dışında hangi alternatifler vardı ve sen neden futbolcu olmayı seçtin?

Küçüklüğümden beri futbol topuna çok büyük ilgim vardı. Ona tutkuyla bakardım. Futbolcu kanı taşırdım. Babam da Juniors genç takımlarında kalecilik yapmıştı. Bana sürekli futbolcu olmam gerektiğini, bu yeteneğe ve kapasiteye sahip olduğumu söylüyordu. Nihayetinde yaşadığım mahalle oldukça yoksul bir yerdi. Oradan çıkmanın, ailemi, sevdiklerimi daha iyi koşullarda yaşatabilmenin tek yolu futboldu. Küçük yaşlardan itibaren bunun bilincindeydim. Daha prestijli bir hayat yaşamanın, aileme de yaşatmanın yolu buydu.

Bize biraz ailenden söz eder misin? Kaç kardeşsiniz, Annen, baban ne iş yapıyor? Futbolcu olma isteğini nasıl karşıladılar?

Ailemin geçimini benimle aynı adı taşıyan babam sağlıyor. Ben ailenin ikinci çocuğuyum. 2 kız, 4 erkek, 6 kardeşiz. Ailem küçüklüğümden bu yana futbolla ilgilenmeme sıcak baktı. Aileyi daha iyi şartlarda, daha iyi imkânlarla yaşatmanın yolu buydu. Bu yola baş koydum. Ailemin ve benim yaşamak istediğimiz güzellikler vardı. Yeni ülkeler görmek, yeni yerler keşfetmek, en basitinden ABD'ye gitme hayallerini gerçekleştirmek için futbol iyi bir fırsattı. Ailem de bu açıdan beni destekledi ve şimdi bu güzellikleri birlikte yaşıyoruz.

Futbola başladığında idolün kimdi?

Çok büyük iki idolüm vardı. Maradona dünyanın en iyi oyuncusu. Teknik yönleriyle, futbol becerileriyle onu örnek alıyordum. Ama bir bütün halinde karakter ve futboluyla kendime örnek aldığım futbolcu Carlos Valderrama'dır. Bizim ülke futbolumuzun en büyük figürü, fenomeniydi. Hâlâ da öyle. Çocukluğumda özel zamanlar vardı. Fransa'da oynayıp Juniors'a döndüğünde maç günleri stada gitmek için can atardık. Bilet bulamayınca stada girmek için türlü türlü çılgınlıklar yapardık. Valderrama'yı bir dakika görebilmek için tellere tırmanırdık. Onu görebilmek hayaliyle yaşardık. O benim için hem saha için de hem saha dışında gerçek bir idoldü. Hayatım boyunca da öyle kalacak.

Kolombiya'da üst üste gol krallığı yaşayan bir oyuncusun, Trabzonspor'a gelmeden önce başka transfer teklifleri de almış mıydın?

Almanya ve Meksika'dan birçok teklif aldım. Ama benim önceliğim Avrupa'da sportif ve maddi anlamda en iyi imkânı sağlayan kulübe gitmekti. Trabzonspor da bu anlamda en iyi teklifi yapan kulüptü ve ben de buraya gelmeyi seçtim. Tercihimin doğru olduğunu da buraya gelince gördüm.

Türk futbolcusuna zihinsel destek gerek

Türk futbolunu dünya futbolunun neresine koyabilirsin? Türk oyuncuların dünyadaki meslektaşlarına göre en belirgin artı ve eksileri neler sence?

Türk futbolunun yeri dünya futbolunda üst sıralarda. İngiltere ve İspanya'nın ardından bir kaç lig sayacaksak olursak Türkiye bunların içinde yer alıyor. Çok önemli oyuncuların, kariyerlerinin önemli bir bölümünde Türkiye'ye gelip oynamaları çok ciddi bir gösterge. Türk oyuncuların oldukça profesyonel anlayışa sahip olmaları, iş disiplinleri ve çalışma istekleri artı yanları. Tek bir eksi yanlarını görüyorum; işler istedikleri gibi gitmediği zaman bu durumla başa çıkmayı beceremiyorlar. Kendi takım arkadaşlarına kırıcı davranıyorlar ya da rakip takım oyuncularına karşı gereğinden fazla sert oynuyorlar. Futbolun ihtimallerle dolu bir oyun olduğunu fark edemiyorlar ve zihinsel kontrollerini kaybediyorlar. Bu durum özellikle büyük maçlarda, derbilerde daha çok göze batıyor. Oyuncular böyle davranınca seyirciler ve futbol kamuoyu da şiddetle doldurulmuş oluyor. Oyuncular bu bağlamda etraftakilere olumsuz etki taşıyor. Futbolcuların bu durumla başa çıkabilmeleri için zihinsel bir desteğe ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum.

Şenol Güneş'le daha önce çalıştığın teknik adamları karşılaştırdığında ne söyleyebilirsin?

Şenol Hocayla olumlu bir diyaloğumuz var. Aynı dili kullanamadığımız için üzüntü duyuyorum. Türkçeyi öğrenip onunla direkt iletişim kurmayı istiyorum. Onun çok akıllı ve olgun biri olduğunu gözlemliyorum. Hatta bilge bir havası var. Bize çok saygılı davranıyor. Özellikle buraya ilk geldiğimde herkesten çok yardımcı oldu. Oynamak istediğimi, zor dönemde olduğumu biliyordu ve o dönemi sorunsuz atlatmam için bana oldukça yumuşak ve hoşgörülü davrandı. Bunun için sonsuz teşekkür ediyorum. Çalıştığım her teknik adamdan farklı unsurlar öğrendim. Saha içinde ve dışında ne yapmam gerektiği konusunda hocalarım farklı bilgiler aktardı. Saha dışında kazandığım yeni statüyle ve parayla neler yapmam, nasıl yaşamam gerektiği konularında onlardan çok farklı şeyler öğrendim ve şu ana kadar hiçbir hocamla sorun yaşamadım.

Kolombiya futbolunun Valderrama'lı, Higuiata'lı, Rincon'lu, Asprilla'lı dönemini bugün fazlasıyla aradığını görüyoruz. Sence Kolombiya futbolunun yaşadığı bu durgunluğun sebepleri neler olabilir?

Bahsettiğiniz isim yapmış futbolcuları barındıran o dönemde milli takım çok iyi birliktelik yakalamıştı. Çok hırslı ve arzulu oynuyorlardı. Şimdi milli takımda yaşadığımız sürekli oyuncu değişikliği, takıma olumsuz yansıyor. Valderrama'nın bir tespiti var. Milli takım kampına giden oyuncuların yeteri kadar uzun kamp dönemi geçirmediklerini, birbirlerini yeterince tanıyamadıklarını ve birlikte bir ruh oluşturamadıklarını söylemişti. Ben de bu tespite gönülden katılıyorum. Şimdi yeni bir hocamız olacak. Büyük ihtimalle Francisco Maturana takımın başına getirilecek. Maturana ülkedeki oyuncu profilini çok iyi biliyor. Onun etrafında milli takım ruhunu yeniden oluşturabileceğimizi düşünüyorum

Kolombiya ve Türk futbolunu karşılaştırdığında neler söyleyebilirsin?

Kolombiya'da futbol daha çok yan pasa dayanıyor ve daha düşük tempoda oynanıyor. Türk futboluna göre bireysel yetenekler daha ön plana çıkıyor. Türk futbolu çok daha hızlı ve dikine oynanan bir futbol. Teknik ve taktik açıdan Kolombiya futboluna göre oldukça ileride bulunduğunu söyleyebilirim.

Kolombiya'da art arda gol kralı olan bir oyuncu olarak Türkiye'de oynadığın maçlarda henüz gol atamaman insanları kuşkuya düşürüyor. Bunu nasıl açıklayabilirsin? Sorun nerede sence?

Burada takım arkadaşlarımı, zihniyeti, kültürü, takımın oyun biçimini ve rakip takımların oyun biçimini tanımak, takdir edersiniz ki önemli bir zamanımı aldı. Ben de takımın vazgeçilmez bir oyuncusu olmak istiyorum. Açıkçası ilk golü atmaktan çok buna önem veriyorum. Çünkü bunu başarırsam ilk gol zaten gelecektir. Bu ritmi yakaladığımı düşünüyorum ve ilk gol çok uzakta değil.

Hücum hattındaki takım arkadaşlarının önemli bir kısmıyla aynı dili konuşamamak da senin için bir sorun oluşturuyor mu?

Bu bir sorun oluşturuyor. Futbolda saha içi hareket ve dinamikler iletişime ve diyaloğa dayalı. Dolayısıyla hücum hattındaki oyuncularla aynı dili konuşamamak sorun oluşturuyor. Yapacağımız hareketlenmeleri, nereye koşacağımızı, topu nerede alıp nerede vereceğimizi aynı dilde aktarmak daha iyi olurdu. Ama dili yavaş yavaş öğrendikçe bu sorunun üstesinden geleceğime eminim.

Trabzonspor taraftarlarıyla ilişkilerin nasıl? Onların çok da sabırlı insanlar olmadığını biliyoruz. Şehre indiğinde veya herhangi bir yerde karşılaştığınızda aranızda nasıl diyaloglar geçiyor?

Taraftarlar bizim için çok büyük fedakârlık yapıyor. Bizim buradaki varlık sebebimiz onlar. Bizim topu filelerle buluşturduğumuz anı görmek için ellerinden geleni yapıyorlar. İşler yolunda gitmediğinde bizleri eleştirmek onların hakkı. Futbol böyledir. İyiysen herkes seninledir. Eğer kötüysen sadece eleştiriler seninle birliktedir. Taraftar davranışlarında dikkatimi çeken en önemli şey, beni ya da ailemi gördüklerinde şefkat ve merhametle yaklaşıyorlar. Bu davranış biçimi, Trabzon'daki hayatımızı oldukça kolaylaştırıyor.

Yedek kalmak oyuncuya neler düşündürüyor? Geçtiğimiz sezon aynı dönemlerde gol krallığına koşan bir oyuncu olarak bugün arkadaşlarını çoğunlukla kenardan izlemek sana neler hissettiriyor?

Yedek kalmak karmaşık bir durum. İlk 11'de yer alma mücadelesi hayatta kalma mücadelesidir. Bir futbolcu olarak her daim güçlü, kuvvetli olmanız gerekir. Buraya geldiğimde yedek kalmam anlaşılır bir şey. Geldiğimde takımın bir oyun şablonu vardı. Takım da olumlu sonuçlar alıyor. Benim hedefim, sürekliliği yakaladığım anda bu şansı çok iyi kullanarak takımın vazgeçilmezleri arasında yer almak.

Trabzonspor'daki sezon performansın sana Kolombiya Milli Takımı'nın kapılarını açar mı?

Şurası gerçek ki, Trabzonspor'daki performansım milli takımdaki başarı için çok önemli bir gösterge olacak. Burada ortaya koyacağım randıman milli takım yetkilileri tarafından çok yakından izlenecek. Bunu kendileri söylediler. Performansım uzun milli takım kariyerimde etkileri olacak.

Trabzon'daki hayatından bize biraz söz eder misin? Burada neler yapıyorsun, nelerden hoşlanıyorsun? Şehrin sana farklı ve çarpıcı gelen yönleri var mı?

Buraya gelmek benim ve ailem için çok zor bir karardı. Ailem için özellikle zordu. Ben takımla birlikte olduğumda ya da deplasmana gittiğimde, dil problemi nedeniyle yalnız kaldılar. Ama takım arkadaşlarım ve komşuların yardımıyla bu problemi hallediyoruz. Trabzon'da beni en çok etkileyen deniz ve doğal güzellikler. Deniz kıyısında bir kentten gelmiş biri olarak denizi yeniden bulmak benim için çok önemli.

Takımda en iyi arkadaşların kimler?

Güney Amerikalı olarak ortak diller konuştuğumuz Alanzinho ve Colman en iyi anlaştığım, dertlerimi, sıkıntılarımı paylaştığım arkadaşlar.

Türkiye'de hangi futbolcuları beğeniyorsun?

Galatasaraylı Arda ve gol krallığına giden Makukula'yı çok beğeniyorum.

Kariyer planlamanda neler var?

Golümü ve gollerimi atmak. Buradakileri iyi futbolcu olduğuma ikna etmek istiyorum. Basamak basamak giderek her geçen gün daha olgun futbolcu olarak, daha üst düzey lig ve kulüplerde oynamak istiyorum. Buradaki uyum sürecimi tamamladım. İnsan yapısını, insan zihniyetini, havasını suyunu çok iyi biliyorum. Buradaki olgunlaşma düzeyimi tamamlayıp bir üst basamağa çıkmak istiyorum.