Seferihisar'da doğduğu ev, plaj futbolu sahasının yanı başındaydı. O sahada hayranlıkla ve imrenerek izlediği ağabeylerinin oynadığı plaj futboluna adeta âşık oldu ve o aşk sayesinde kısa bir süre sonra da kendisini Millî Takım'da buldu. Şimdi sadece topu tutan değil çok şık goller atan bir kaleci olarak da plaj futboluna renk katan aktörlerden birisi.
Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan
İzmir Seferihisar doğumlusun. Bize ailenden ve futbol öncesi hayatından biraz söz eder misin?
Seferihisar'da 30 Mayıs 1999'da doğdum. Yaşadığımız yer sahil kısmı. Babam bir sitede güvenlik görevlisi. Annem ev hanımı. Çocukluğum hep hareketli geçti. Seferihisar sessiz sakin bir yer olduğu için çocukluğumu güzel yaşadım. Liseye kadar Seferihisar'da okudum. Liseyi Güzelbahçe'de Denizcilik Lisesi'nde okudum. Gemi kaptanı olacaktım. Sonra sürekli denizin içinde olmak, altı ay evinden uzak kalmak bana çok zor gelmeye başladı. İlk başta bunlar beni çekiyordu ama okumaya başlayınca biraz uzaklaştım. Asıl istediğim şey sporun içinde olmaktı. Beni tanıyan herkes de spora ne kadar düşkün olduğumu bilir zaten. İstediğim şey oldu. Aydın'da Adnan Menderes Üniversitesi'nde Beden Eğitimi Öğretmenliği okuyorum. Bu sene mezun olacağım.
Futbola ve kaleciliğe nasıl başladın?
2010'da arkadaşlarım sayesinde başladım. İsteyerek olmadı aslında. Mahallede futbol oynuyordum ama kalecilik düşünmüyordum. Kaleci değil, forvettim. Lisede bile hep forvet oynuyordum. Yaşıtlarıma göre daha güçlüydüm. Bu yüzden hep forvette oynuyordum. Kendimden 3-4 yaş büyüklerle mücadele ediyordum. Bir arkadaşım sayesinde kaleye geçtim ve iyi olduğumu gördüm. Seferihisarspor'da oynuyorduk. Orada başladım kaleciliğe. Sonra devamı geldi. Aydın'da amatör olarak oynuyorum.
Millî Takım'a seni kim kazandırdı? Plaj Futbolu Millî Takımı serüvenin nasıl başladı?
Aslında hikâye ben henüz plaj futbolu oynamazken başladı. Evimin 100 metre ilerisinde plaj futbolu sahası var. Yani ben plaj futbolunun içine doğdum diyebiliriz. Orada sürekli büyüklerimi izliyordum. Şu an Millî Takım'daki ağabeylerimi küçük bir çocuk olarak merakla seyrediyor ve ben de onlarla birlikte oynamanın hayallerini kuruyordum. Plaj futbolunu çok sevmiştim. Oynamayı çok istiyordum ve yapabileceğime de inanıyordum. Sonra Seferihisar'ın B takımında oynamaya başladım. A takımda ise millî ağabeylerim oynuyordu. Bir süre sonra ben de A takıma yükseldim. Ozan Yılmaz Hocam o dönemde bölge sorumlusuydu. Onun da izlediği bir final maçında iyi performans sergiledim. Bu sayede de Millî Takımlara davet edildim. Seferihisar 2018 yılında finallere çıkamamıştı. Ben de Alanya'daki Türkiye Şampiyonası'na Gümüldürspor'la gitmiştim. Başarı yakalayamadık ama kendimi göstermiş oldum. Yaşım da çok gençti. Sonra seçme kampı oldu ve sürekli Millî Takım'a gelmeye başladım.
Çok iyi bir fiziğe sahipsin ve özellikle ayağın bir kaleciye göre müthiş derecede iyi… Çok da güzel goller atıyorsun. Bu özelliklerin nasıl gelişti?
Aslında ilk başlarda plaj futbolu adına hiçbir şey bilmiyorsunuz. Futboldan gelip plaj futbolu oynamak çok zor. Kurallar sürekli değişiyor ve kumda oynamak zaten başlı başına bir mesele. Bana çok yardımcı olan ağabeylerim var. Onlarla sürekli idmana çıka çıka neler yapacağımı öğrendim. Millî Takım'a seçilince öğrenme bilincim daha da yükseldi. Ekstra idmanlar yaptım. Ayaklarım çok iyi ve şutlarımı geliştirdim. Kalecilik de çok önemli ama benim özelliğimin ayaklarım olduğunu düşünüyorum.
Senin gözünde plaj futbolu nasıl gelişti? Nereye gitmesi lâzım?
Şu an gerçekten yoğun bir çabaya rağmen fazla ilerleyemiyoruz. Aynı yerde sekiyormuşuz gibi geliyor. Çünkü plaj futbolu bilinmedik bir spor. Halkımızın bu spora ilgisi yok. Çok değer görmeyen bir spor. Ozan Yılmaz Hocamın gelmesiyle birlikte yurt dışında kamplar başladı. Daha çok yurt dışı turnuvaya gidiyoruz. Başarı yakalayınca çok daha iyi seviyelere gelecektir diye düşünüyorum. Türkiye Futbol Federasyonu bize imkân tanıyor. Bize kendimizi değerli hissettiriyor. İmkânlar çoğaldıkça biz de daha başarılı olacağız.
Normal futbolda kalecilerin uzaktan gol atabilmesine alışkın değiliz. Demin de konuştuğumuz gibi senin en büyük özelliğin şutların ve gollerin. Bu goller bir kaleci olarak seni nasıl motive ediyor?
Ben ileri oyuncusuydum. Sonradan kaleci olduğum için şuta alışkınım. Plaj futboluyla tanıştıktan sonra beni bu spora çeken de buydu aslında. Plajda kaleciyim ama oyunun yüzde 50'si benim. Kurtarış yapabiliyorum, pas verebiliyorum, oyun kurabiliyorum, şut çekebiliyorum, gol atabiliyorum. Her şeyi yapabiliyorum. Bu kısım beni çok çekiyor. Gol atmaya devam edeceğim inşallah.
Kendine örnek aldığın karakterler, futbolcular, kaleciler var mı?
Kaleci olarak Portekiz Plaj Futbolu Millî Takım kalecisi Andrade ve İsviçre Plaj Futbolu Millî Takım kalecisi Elliott Mounoud var… Özelliklerimiz aşağı yukarı aynı. Onların da ayakları inanılmaz. Elimden geldiğince üst seviyede oynamak istiyorum.
Okulu bitirdikten sonraki hedefin nedir?
Öncelikle hedefim okulu bitirmek. Okuldan sonra antrenörlük yapmak istiyorum. Öğretmenlik benim için ikinci planda. Futbolun içinde kalmak istiyorum. Kaleci antrenörü olabilirim. Aklımdan geçen tek şey antrenörlük… Amatör oynamayı da istiyorum bir yandan. Geçen sene Aydınspor'daydım. Bu sene de Koçarlı'da oynadım. Profesyonel de oynamak isterim. O olmasa bile hep sahada olmak istiyorum.
Plajın kaleciye kattığı büyük artılar var. Bazen gözüne kum kaçıyor ve topu görmeden sadece hislerinle kurtarış yapabiliyorsun.
Plajdan çime gittiğim zaman bir alışma süreci oluyor ama alıştıktan sonra çok rahat ediyorum. Çünkü plajda güçleniyoruz. Bacaklar güçleniyor, bel güçleniyor. Plaj futbolu çok ekstra bir kuvvet gerektiriyor. Çok yorucu bir spor. Bu yüzden de çok avantajı var. Çabukluk ve refleks gelişiyor. Top sekiyor ve nereye gideceği belli değil. Son ana kadar topu bekliyorsun. Çünkü her an sekebilir diye kafanda alışkanlık var.
Ben kendi payıma yeşil sahada maç izlerken plajdan alışkanlık olarak röveşata bekliyorum.
Evet, plaj futbolu göze çok hoş geliyor. Çime gidince bunu göremiyorsun. Çime alışınca da burası bir değişik geliyor.
Gün gelir de teklif alırsan Avrupa'yı düşünür müsün?
Çalışmalarımda ve hedeflerimde hep Avrupa var zaten. Hedeflerimin ilk sırası hep Millî Takım'dı. İkinci hedefim Avrupa'ya gitmek. Biz kendimizi çok gösteremiyoruz maalesef. Ama Rusya mesela 11 ay lig oynayabiliyor.
Plaj futbolunda U19 Millî Takımı kurulması planı var. Havuzun genişlemesi ve çocukların bu spora yönelmesi için neler söylersin?
Gerçekten Ozan Yılmaz Hocam olsun, Murat Kaya Hocam olsun çok başarılılar. Çünkü şu an plaj futboluna kim gelirse gelsin adaptasyon süreci yaşıyor. Plajı öğrenmek 2-3 sene sürüyor. 16-17 yaşındaki gençler gelip geliştiği zaman bu durum A Millî Takım'a çok faydalı olacak. Benim zamanımdayken U19 yoktu. Ama biz genç gelerek şanslıydık. Daha önce gelenler 26 yaşında oluyordu. Alışana kadar 28'i buluyor. 33'te bitiyor zaten… U19 projesi muhteşem olacak. Çok iyi olacağını düşünüyorum.
Antrenörlükle ilgili sertifikasyona başladın mı?
Şu an ilk düşüncem kursa gitmek… Plaj maçları bittikten sonra ilk düşüncem sertifika almak. C Belgesi'ne başvurmak istiyorum.
Ümit Millî Takım Teknik Direktörümüz Levent Sürme Hocamız 21 yaşından beri antrenör… Yani antrenörlük kendini geliştirmenle alâkalı kesinlikle…
Seferihisar'da yardımcı hocalık yapıyorum. Ama bu süreç bitince hemen sertifikasyona gideceğim.
Metotlar üzerinde çalışıyor musun?
Plajda küçük alan olduğu için çalışma şekli kolay ama yeşil sahada kendini daha fazla geliştirmen gerekiyor.
İzmir'de nasıl bir hayatın var?
Genelde Aydın'dayım. Seferihisar'a gidip geliyorum tabiî… Bu sene bittikten sonra farklı düşüncelerim var.
Anne baban ay-yıldızlı formayı giyen evlatları için ne diyor?
Bizim ailede ilgiyi saklarlar. Ben yurt dışına gittiysem babam fotoğraflarımı insanlara gösteriyormuş. Babamla tanımadığım bir ortama girince herkes, "Bu senin millî olan oğlun mu?" diye soruyorlar. Babamın gurur duyduğunu anlıyorum. Çok gururlanıyorlar. Elimden geldiğince onları mutlu etmeye çalışıyorum.
Yaşın genç olmasına rağmen Millî Takım kampları sayesinde önemli bir tecrübeye sahipsin.
Evet, belli bir tecrübeye ulaştım. Tek dezavantajım ligimizin kısa olması. Uzun olsaydı daha güzel olacaktı eminim. Plaj futboluna biraz daha önem verilmesi gerekiyor. Biz çok çalışıyoruz. Sabah antrenman yapıyoruz. Herkesin kendi işi var. Çünkü plaj futbolu profesyonel bir iş değil. Herkes kendi işini bırakıp idmana geliyor. Tek istediğimiz plaj futboluna biraz daha değer verilmesi, üzerimize biraz daha düşülmesi.
Azerbaycan'da gençlik merkezi kurmuşlar, gençler geliyor ve bu spor şenliğinde eğleniyor. Belediyelerimiz de aynı projeyi hayata geçirebilir. Üstelik ülkemizin buna müsait harika bir coğrafyası var.
Kesinlikle doğru söylüyorsunuz. Rusya'da kar var ama kapalı salonlarda plaj futbolu oynuyorlar. Daha çok üzerine düşüldüğünde başarının da kaçınılmaz olarak geleceğini düşünüyorum.
