TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Ozan Yılmaz: "Plaj Futbolu, Sponsorlar İçin Keşfedilmemiş Altın Madeni" 1.08.2023
Ozan Yılmaz: "Plaj Futbolu, Sponsorlar İçin Keşfedilmemiş Altın Madeni"

Plaj Futbolu Millî Takımımızın Teknik Direktörü Ozan Yılmaz ile branşın gelişimini ve daha ileri gidilebilmesi için neler yapılması gerektiğini masaya yatırdık. Başarılı teknik adam, Plaj Futbolu Millî Takımı'nın her gittiği turnuvada tanınan, plajın devleriyle oynayan bir ekip olduğunu vurguluyor ve sponsorlara, "Burası henüz keşfedilmemiş büyük bir altın madeni" çağrısında bulunuyor. 

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

Hocam 1976 Almanya, Hannover doğumlusunuz. Öncelikle aileniz ve çocukluğunuzla ilgili bilgi alabilir miyim?

Aslen Kuşadalıyız. Babam 1974 senesinde çalışmak ve okumak için Almanya'ya gidiyor. Orada çalışıyor ve mühendislik okuyor. Sonra kız kardeşimle ben dünyaya geliyoruz. 6 yaşıma kadar Hannover'de yaşamışım. Sonra ben ve kız kardeşim dönmüşüz. Babam ve annem bizden 3-4 sene sonra Türkiye'ye gelmiş. Kuşadası'nda okudum. Liseden sonra Gazi Üniversitesi'nde kısa bir pazarlama maceram oldu ama bitirmedim. Sonrasında futbol oynuyordum zaten.

Futbola nasıl başladınız?

Kuşadasıspor altyapısında oynadım. Zaman zaman A takıma çıktım. Altay altyapısına transfer oldum. 1.5 yıl Altay'da kaldım. Sonra tekrar Kuşadasıspor'da oynadım. Ardından amatör takımlarda Davutlar, Denizli Sarayköyspor derken futbol oynamayı bıraktım.

Antrenörlüğe geçişiniz nasıl oldu?

1999'da Sarayköy'de futbolu bıraktıktan sonra aslında antrenörlüğü hiç düşünmüyordum. Denizli'de Bülent Fil Hocam var. Şu an Denizli TÜFAD Başkanı… Onun zorlamasıyla, Yalova'da C Lisans eğitimi aldım. Denizli'ye dönünce Bülent Fil ve Hasan Ersoy Hocalarım beni Denizli Telekomspor'da antrenörlüğe başlattı. Yaşım artık 27-28 olmuştu. Orada biraz sivrilince Denizlispor altyapısı beni istedi. O dönemde Kenan Atik vardı. Şu an Kenya A Millî Takımı'nda görev yapıyor… Onun altyapı kadrosunda çalıştım. Mini Minik Lig kurulmuştu o dönem. O takımı verdiler. B Genç'te, A Genç'te yardımcılık, analiz derken Denizlispor'da üç yıllık süreçte her kademede çalıştım. Benim için okul oldu. Güzel arkadaşlıklar edindim. Güzel şeyler öğrendim. Ondan sonra 2007 senesinde rahmetli Gündüz Tekin Onay ile Fatih Terim Hocalarımız önderliğinde "Futbol Köyleri Projesi" hayata geçti.

Türkiye Futbol Federasyonu'na 2007 itibarıyla giriyorsunuz değil mi hocam?

Evet… Fatih Hoca o dönemde A Millî Takım'ın başındaydı. Futbol köylerine genelde Futbol Federasyonu'ndan teknik adamlar çağrılıyordu. Van Gevaş'ta başladı ilki… Oraya gönüllülerden de bir-iki kişi aldılar. Ben de o şanslılardan birisiydim. Denizlispor'da çalışırken o dönemki Ege Bölge Antrenörü Coşkun Süer Hocamız beni beğenmiş. Yaş grubuna uygun görmüş. Beni davet ettiler. Hemen Van'a gittim. Benim için inanılmaz bir deneyimdi. Şu an liglerde oynayan birçok oyuncu o köylerden çıktı. Ozan Tufan, Enes Ünal, Recep Niyaz, Oğulcan Çağlayan, Çağlar Söyüncü, Atakan Çankaya, Furkan Bayır, Kazımcan Karataş, Berke Özer ve daha ismini sayamadıklarım… Hatta Recep gelemedi, kolunu kırdı o dönem… Cengiz Ünder bile o futbol köylerinden çıkmıştır.


TFF ile yollarınız o dönemde kesişti yani. 

Evet, orada dikkat çektim. O zamanki adıyla "Herkes İçin Futbol" birimi kuruluyordu. Oradaki değerli hocalarım sayesinde beni o birime almak istediler. Gündüz Tekin Onay Hocamız da buna onay verdi. Bir CV gönderdim. İki-üç ay sonra bir daha CV istediler ve 2008 yılında İzmir Bölge Müdürlüğü'nde bilâbedel işe başlamış oldum. 2009'da resmî girişim yapıldı. Herkes İçin Futbol Ege Bölge Sorumlusu olarak işe başladım. Görev yaparken işimiz çocuklarlaydı. Ayrıca dezavantajlılar, engelli bireyler, kadın futbolu, çocuk futbolu, Futsal, plaj futbolu, veteran futbolunun içinde olduğu birçok organizasyonda görev aldım. Bunu 2012'ye kadar sürdürdüm. 2012'den sonra Bölge Antrenörü olarak görev tanımım değişti. Artık maç izleme, oyuncu raporlama, analiz yapma görevlerim vardı. Bölgedeki işleri yapıyordum ama bunlar da benim alanıma girdi. 2009'da şimdiki Genç Millî Takımlar Teknik Koordinatörümüz Selman Coşkun ve Bölge Antrenörümüz Kemal Coşkun'la aynı gün işe başladık. 2015 yılında Denizli'ye maç izlemeye giderken çok ciddi bir trafik kazası geçirdim. Çok ağır yaralandım. Bir yıl kadar yattım. O süreçte Türkiye Futbol Federasyonu arkamda durdu. Bir nevi öldüm, sonra hayata döndüm diyebiliriz.

Evet hocam, şahsen hatırlıyorum arabanın hâlini…

Evet, siz de biliyorsunuz, çok kötüydü. Yaklaşık 8 ay yattım. Ciddi kırıklarım oldu, camlar çıktı vücudumdan. Ama sağ olsun Türkiye Futbol Federasyonu bana destek oldu. Sonra rehabilitasyon sürecim başladı ve işime geri döndüm. "Herkes İçin Futbol"un içinde plaj futbolu ve Futsal da var… Plaj Futboluyla ben ilgileniyordum. Sorumlu kişi de Sertan Kıragası'ydı. İşleri onunla yürütüyorduk. 2018'de Plaj Futbolu Millî Takımı'nda bir seçme kampı yapıldı. O dönemki teknik direktör Emrah Aykurt tarafından kampa antrenör olarak davet edildim. 2020'de ise dünya olarak pandemi sürecini yaşadık. Çok kötü bir süreçti. Pandemi nedeniyle yeterince kamp yapamadan A Ligi maçlarına gittik ve maalesef ligden düştük. Ardından Emrah Aykurt ile birlikte görevden ayrıldıktan sonra Futbol Gelişim Direktörümüz Sayın Oğuz Çetin, bana Plaj Futbolu Millî Takım Teknik Direktörlüğü görevini teklif etti. Kendisinin büyük desteği ve katkısıyla bu göreve başladım.

Aynı zamanda eğitimci bir yanınız da var…

Evet, o zaten çok önemli. Şu anda UEFA A Lisans sahibiyim ve Pro Lisans hakkı bekliyorum. TFF sayesinde 2009'da Paris'te aynı zamanda Fransa Millî Takımlarının tesisleri olan Claire Fontaine Futbol Akademisi'nde dönemin birim müdürleri ile FIFA çalıştayına katıldım. Eğitimlerim bununla birlikte başladı diyebilirim. Yine zaman zaman hem ülkemizde hem de yurt dışında UEFA çalışma gruplarına katıldım. Halen FIFA Çocuk Futbolu Eğitmenliği Sertifikasına sahibim. Ardından gelinen süreçte Sayın Oğuz Çetin bizlere destek oldu ve sorumluk kazandırdı. Aynı zamanda antrenör eğitimcisiyim. Birçok eğitimde görev aldım. TFF C Eğitimleri, UEFA B, A eğitimlerinde görev aldım. Son dönemde Futsal ve plaj futbolu teknik heyetleri birleşti. Şu anda programımız dâhilinde yoğunluğumuz oluyor. Futsala da gidiyoruz Murat Kaya hocamla beraber… Oradan dönüyoruz, plaja gidiyoruz. Ama boşluklarda Oğuz Çetin Hocamızın görev vermesi hâlinde antrenör eğitimlerinde yer almaya devam edeceğiz.

Plaj futbolu ülkemizde hak ettiği yerde değil. Sizinle birlikte birçok turnuvaya geldikçe bunu ben de çok iyi gördüm. Dünyada plaj futboluna nasıl bakılıyor; bizde nasıl bakılıyor?

Aslında ülkelere göre değişiyor. Bu işe çok önem verenler de var, sıkıntı yaşayanlar da… Biz tam aradaki bir ülkeyiz. Türkiye Futbol Federasyonu aslında hem kamplarımız hem de ligimiz için yeterli desteği veriyor. Sadece tanınırlık konusunda medya bize çok destek olmuyor. Bu konuda size çok teşekkür ediyorum. Sizin katkılarınız çok değerli. Böyle ciddi organizasyonlarda çok daha fazla tanıtımımız oluyor. Kendi kurumumuz gereken desteği veriyor ama dışarıdan destek alamıyoruz. Bizim Millî Takımımız geçen sene B Ligi'nden yeniden A Ligi'ne çıktı. Çok ciddi maçlar oynayarak hak ettiğimiz yere döndük. A Ligi'nde elit takımlarla oynuyoruz. Avrupa'da ilk 12'nin içindeyiz. Hatta bu sayede FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde ön eleme oynamadık, gruplardan başladık. Çok önemli bir başarı elde edip ilk 10 içerisinde kaldık. Son Dünya Kupası üçüncüsü, son Avrupa Şampiyonu ve Avrupa Plaj Oyunları birincisi altın madalyalı İsviçre'yi tarihimizde ilk defa mağlup ettik. Yine futbolun her kademesinde başarılı olan Almanya'ya ve pandemi sürecinde kendilerine mağlup olup düşmemize sebep olan Estonya'ya karşı da kazandık. Bizim ülkemizde bu işe biraz daha profesyonellerin çekilmesi gerekiyor.

Hocam bir algıyı kırmamız gerekiyor. Belarus, Rusya, Norveç, Danimarka gibi soğuk ülkeler, plaj futboluna inanılmaz yatırımlar yapıyor. Ancak biz bu takımlardan bir tanesine yenildiğimiz zaman sosyal medyada, "Karlar ülkesine bile yenildiler" gibi yorumlar dönüyor. Bizim insanımız coğrafî bakıyor olaya… Oraları gören, yaşayan birisi olarak meselenin aslını anlatır mısınız?

Dediğiniz gibi insanların bakış açısı çok önemli. Bizim Millî Takımımız, çok iyi bir takım. Şu an Avrupa'da 9'uncu sıradayız. Dünyada 33'üncü sıradayız ki 103 tane Plaj Futbolu Millî Takımı olan ülke var… Bakın bunlar büyük başarılardır… Ciddi yerlerdeyiz. Daha da yukarı tırmanmaya çalışıyoruz. O ülkelerde dediğiniz gibi bakış açıları çok farklı. Çok fazla sayıda sponsor bulabiliyorlar. Bu işe gönül veren insanlar bulabiliyorlar. Ciddi yatırım yapıyorlar. Dışarıdan gelen oyunculara büyük paralar verebiliyorlar. Rusya, NBA standartlarında kapalı plaj futbolu salonu yaptı. Dışarısı -30 derece, içerisi +30 derece… Yani soğuk ülke dersiniz ama adamlar olaya bu kadar profesyonel bakıyor. Kapalı alanlarda antrenman yapıyorlar. Bunlar için mevsim, kar, kış önemli değil. Bu iş gönül işi… İnsanların bilmesi gereken şey, bu sporun denizi, kumu olmayan ülkelerde de çok üst düzeyde yapılabildiği. Bu spor çok seviliyor. Dünyada futbolda alt sıralarda olan birçok takım, plaj futbolunda üst sıralarda yer alabiliyor. İsviçre ve Belarus çok iyi takımlar mesela… İsviçre son Avrupa Şampiyonu… İnsanlar bunları takip etmedikleri için tam bilmiyorlar. Fransa ve Almanya biraz daha bizim kademelerde… Biz bu işe gönül veren sporcularla oynuyoruz şu an… Bizim takımımız çok yetenekli. Gönülden oynuyorlar. Amatör ruhla mücadele ediyorlar. Takımımızda iki öğretmen var. Daha önce avukat vardı, işletme sahibi vardı… Bunlar plaj futboluna gönül veren sporcular… Ciddi ve önemli bir detay bu…

Geçen sene Özer Hurmacı gelmişti takıma… Profesyonelleri de almak istemiştiniz. 

Evet, profesyonelleri bu işin içine çekmeye çalışıyoruz. Özer Hurmacı futbolu bırakmıştı. Bizle iki kamp geçirdi. Tam da buraya alışıyordu. Ancak futbol aşkı depreşti ve geri döndü. Plaj futbolu sayesinde futbola geri döndü diyebiliriz. Şu an bize destek oluyor. Aramızda "Seni futbola döndürdüm" diye espri yapıyoruz. Özer'le ilgili iki detay var. Medyatik anlamda önemli bir oyuncuydu. Kendisini takıma katınca bir anda plaj futbolunun adı duyuldu. Özer ikinci kampın sonunda yanıma geldi, "Hocam Fenerbahçe'de Roberto Carlos'a çalım attım, burada ikinci kamp bitiyor daha kimseyi çalımlayamadım" dedi. Yani bu işin zorluğunu anlattı. Üst düzey bir oyuncudan bahsediyoruz. Hiç kolay değil plaj futbolu… Aramıza sıfır egoyla geldi, plajda oynamaya çalıştı. "Hocam bir gün ciddi bir teknik direktör olursam, takımıma plaj futbolu sahası yaptırmak ilk işim" dedi. Yani plaj futbolu aslında oyuncuya çok şey katıyor. Bu tip oyuncuları zaman zaman kadromuza almaya çalışıyoruz. Mert Nobre'yi, Olcan Adın'ı almak istedik ama olmadı. Bu yıl da Çağlar Birinci ile görüşüyoruz. Bu tip sentezler iyi oluyor. 

Plajın zorluğunu, koşullarını, zevkini ve kurallarını anlatmak lâzım...

Kumda insanın yürümesi bile zorken bu çocuklar futbol oynuyor. Bizim oyuncularımızın en az millî olanı 30-40 maça çıkmıştır. Burası gönül işi. Çoğunun mesleği var. Amatör takımlarda oynayanlar var. Plaj Futbolu Ligi çok uzun soluklu olmadığı için bu çocukları kamplarla hazırlamaya çalışıyoruz. Ama şimdi Sayın Başkanımız Mehmet Büyükekşi, Hamit Altıntop ve Oğuz Çetin sayesinde Plaj Ligi konusunda bir yol alacağız. Seneye daha uzun soluklu bir lig olacak. Riva'da sahamızın olması inanılmaz bir şey. Orada kamp yapıyoruz. Şartlarımız daha iyi şu anda. 

İnsanlar burayı gelip görmediği için bilmiyorlar. Azerbaycan'dayız şu an ve inanılmaz bir stat, harika bir gençlik merkezi yapmışlar. Burası akşamları gençlerle dolup taşıyor ve TV'lerde oyuncumuz Cem Keskin'in reklamları dönüyor. Buna da değinelim hocam…

Erkek ve Kadın A Millî Takımlarımızın ciddi sponsorları var. Yakın gelecekte bizlerin de ciddi sponsorlar elde edebileceğini düşünüyorum. Çünkü biz gerçekten her gittiğimiz turnuvada tanınan, plajın devleriyle oynayan bir takımız. Birçok takımla karşılaşıyoruz ve bu takımların maçları kendi ülkelerinde yayınlanıyor. Yayın olunca da birçok ülkeye ulaşabiliyoruz ve bizim oyunumuzu görebiliyorlar. Aslında sponsorlar için plaj futbolu, henüz keşfedilmemiş büyük bir altın madeni diyebiliriz. Muhakkak ki TFF'nin çalışmaları var. Sponsorlar bunlara da dikkat etmeli. Bu sene ilk kez U19 Plaj Futbolu Millî Takımımızı kuruyoruz. Burada Oğuz Çetin Hocamızın büyük desteği var. Önümüzdeki ay A ve U19 Millî Takımları ortak bir kamp düzenlemeyi planlıyoruz. Böylelikle sporcu havuzumuz da derinleşecek. Tespit ettiğimiz oyuncuları çağıracağız. 35 oyunculuk bir havuzumuz var. Her oyuncuyu alamıyoruz ama her sene bir-ikisini buraya kazandırmaya çalışacağız. Genç kalecilerimiz var. İyi oyuncularımız var. Ortak kamplar düzenleyeceğiz. İspanya ve Portekiz de böyle ortak kamplar yapıyor. Futsal Millî Takımları Teknik Direktörümüz Murat Kaya ortak kampları başlatmıştı. Biz de başlatacağız. Her detayı düşünmeye çalışıyoruz. Bizle birlikte olan Beşiktaş'ın eski kalecisi Ramazan Kurşunlu Hocamız da bize büyük katkı veriyor. Kendisi kaleci antrenörümüz… İdarî Sorumlumuz Can Günal'ın görevlendirilmesi hayatımızı kolaylaştırdı resmen. Kendisi A Millî Takımımızın eski idarî sorumlusu… Çok profesyonel. Bize inanılmaz bir katkısı var. Hiçbir detayı kaçırmıyor. Yine Malzeme Sorumlumuz ve Masörlerimiz A Millî Takımımızdan geliyorlar. Çok profesyoneller. Yani A Millî Takım'da ne varsa Plaj Futbolu Millî Takımımızda da aynı sistem var. Bu sebeple Türkiye Futbol Federasyonumuza çok teşekkür ediyoruz. Doktorumuz Yavuz Lima yıllardır bu işin içinde. Kendisinin spor hekimliği üzerine 7-8 uluslararası hakem heyeti onaylı makalesi var. Bize çok büyük destek veriyor sağ olsun. Üstüne katarak gidiyoruz. Asıl amacımız geleceği kurtarmak. Şu anki yerimizden daha iyi yerlerde olacağız. Gidersek, gelenlere iyi bir jenerasyon bırakmak istiyoruz. U19 Millî Takımımızdan çok umutluyuz.

Peki hayaller, hedefler?.. 

İlk hedefimiz A Ligi'nde kalıcı olmak… Ondan sonraki hedefimiz artık çok fazla oyuncu aramayan bir yapıya kavuşmak… Oyuncuya biz burada öğretiyoruz plaj futbolunu… Bu çok zor bir iş…

Cengiz Ünder'i alıp A Milli Takım'da futbol öğretmeye çalışmak gibi aslında…

Evet, kesinlikle öyle… Bu sebeple U19 Millî Takımımızı kurmak çok büyük önem taşıyor. Oyuncu öğrenip gelecek. Biz burada adama top kaldırmayı öğretmeye çalışmayacağız. Dışarıdan ekstra oyuncu bulacağız ama havuzumuz garantör olacak. Çok önemli bir takımımız var. Benden önceki hocalar bu kadronun temellerini attılar. Kendilerinden çok büyük destek aldık. Teşekkür ediyoruz. Bazı formatlarda değişiklikler yaptık. Çok iyi bir arkadaşlığımız var. Daha iyi olacağız.

Sponsorlara mesaj vermeliyiz biraz da hocam… Adı "Plaj Futbolu" olsa da aslında bu spor Taksim Meydanı'nda da yapılabilir. 

Kesinlikle öyle. Oynadık da zaten… İstanbul'da kum olmayan yerlerde, Eskişehir'de etap yapıldı. Örnekleri var. İzmir Merkez Etabı yapıldı. Bu iş sadece kumla alâkalı değil. Belediyelerimize de büyük iş düşüyor. Tanıtım yapmak isteyen, etkinlik yapmak isteyen belediyelerimiz de bu sporu kendi ilçelerine getirebilir. Plaj futbolu aslında bir temâşâ sanatı… Röveşatacılar var, kaleciler gol atıyor, çok zevkli bir oyun. İzleyen bırakamıyor. Sponsorlara şu mesajı verebilirim. Biz tanınan bir Millî Takımız. Geliyorlar, bizimle röportaj yapıyorlar. Bizi biliyor herkes… Buna sponsorların katkı verebileceğini düşünüyorum. Bizim oyuncumuz yabancıların reklamlarında oynuyor. Neden bizim ülkemizde reklamlarda oynamasınlar? Unutmadan şunu söylemek istiyorum. Dönem dönem 24 etaba çıktık. Bu takımın kurulmasında asıl büyük emek belediye çalışanlarının. Oradaki hocaların… Bazı antrenörler bu işi dışardan yapıyor. Bize çok ciddi emekleri ve katkıları var. Çoğu oyuncuyu bu insanların sayesinde buluyoruz. Bu Millî Takım sadece bizim Millî Takımımız değil, herkesin Millî Takımı… Biz işe buradan bakıyoruz. Bugün ben olurum, yarın başkası olur. Mottomuz "Bizim Çocuklar…" Bizim oyuncumuz dışarıda kaldığında sitemi olmuyor. Daha çok destek oluyor. "Bugün benim sıram değil, yarın sıra gelir" diyor.

Bakü'deyiz şu an. Buradaki spor kompleksine gittiğimizde çok sayıda aktivite alanı gördük. Formula 1 simülasyonları, masa tenisleri, Play-Station köşeleri, konser alanları gibi birçok yer gördük. Aslında spor şenliği yapıyorlar.

Kesinlikle öyle. Azerbaycan'ın yaklaşımı çok güzel. Spor şenliği havasında geçiyor. Öyle bakıyorlar olaya… Tamamen bir şenlik. Siz de fark ettiniz.  Bizim potansiyelimiz çok yüksek. Bizde neden olmasın? Desteklerin çok artacağını, Futsal ve Plaj Millî Takımlarımıza çok daha fazla önem verileceğini düşünüyorum.

Futsal ve plaj futbolunun, normal futbola katkılarını anlatmaya kalkarsak çok örnek vermemiz lâzım. 2002'de Brezilyalı efsane Ronaldo'nun Rüştü Reçber'e attığı gol için herkes, "Pis burun vurdu, gol attı" dedi. Ama oysaki o gol futsal golü… Ronaldo eski futsalcı…


Aynen söylediğiniz gibi… Futsal ve plaj futbolunun futbola katkılarını teknik olarak ele alırsak, sabaha kadar konuşmamız lâzım… İspanya bir model geliştiriyor. Bunu Selman Coşkun Hocamızla da konuştuk. İspanya, 17-18-19 yaş gruplarındaki oyuncular için bir kamp yapıyor. Bu kamplarda 40-50 kadar oyuncuyu bir araya topluyorlar. Bütün millî takım antrenörleri davet ediliyor. Plaj Futbolu Teknik Direktörü ve Futsal Teknik Direktörü'nü de davet ediyorlar. Yatkınlığı olanı takımlarına alsınlar diye… Belki oyuncunun ileri gitme, elit oyuncu olma şansı yok. Ama plaja veya Futsala yatkın… Onlara da oyuncu bulma şansı veriliyor. Belki bizde de olabilir bu işler. Plaj ve Futsaldan normal futbola geçen çok sayıda elit oyuncu var. Bünyamin mesela Antalyaspor'da oynuyor… Futsaldan geçme… Bodrumspor'dan Cenk Şen futsal oyuncusu… Bandırma'daki Mahmut Berkan Keskin Futsaldan gitme… Birçok örneği var. Geçen sene plaj futboluna gelen Özcan Kocaman, 2. Lig'e gitti. Efe Lorenzo, 2. Lig'de profesyonel oldu. 

 
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız