Kadın Millî Takımlarımızın başarılı iki savunma oyuncusu, futbolla tanışmalarını, yükselme ve ay-yıldızlı formaya ulaşma süreçlerini, kadın futbolcu olmanın sıkıntılarını TamSaha'ya anlattı. Girdikleri ortamlarda erkeklerin kendilerine hep meydan okuduğunu söyleyen ikili, "Ancak sahaya çıkınca işler değişiyor ve oynadığımız futbolla ağızlarının payını veriyoruz. Maç sonunda herkes gelip elimizi sıkıyor" diyor.
Röportaj: Rasim Artagan
Futbolla ne zaman ve nasıl tanıştınız?
Berna Yeniçeri: Lisanslı olarak 9 yıldır futbol oynuyorum. Futbola Kdz. Ereğlispor'da başladım. Onun öncesinde de tabiî ki mahalle arasında top oynadım.
Futbola başlamanda idol bir oyuncu mu etkili oldu?
Berna Yeniçeri: Aslında kimse bana idol olmadı. Daha küçük şeyleri kendime örnek aldım. Mesela mahallede iyi futbol oynayan abiler vardı, hep onları izledim. O zaman futbolu bu kadar ileri seviyeye götüreceğimin farkında değildim. Mahallemizde futbolla çok ilgili olan bir abimiz bizi teşvik etti. Futbola, şimdi de takım arkadaşım olan Ebru Topçu ile birlikte başladım. Daha sonra tabiî ki anne ve babamız bizi destekleyince Ereğli'de bir kulübe başvurduk.
Burada ince bir detay var. Normal şartlarda anne-babalar kız çocukları varsa voleybol, hentbol, basketbol oynasın isterler. Ancak sizin anne ve babanız, size çok büyük destek olmuş. Bu konuda çok şanslısınız.
Berna Yeniçeri: Babam bendeki yeteneği görünce zaten başka bir branşla ilgilenmemi istemedi. Evet, okullarda farklı branşlarda da spor yaptım ancak futbolda çok iyiydim.
Peki, annen-baban ne işle meşgul?
Berna Yeniçeri: Babam itfaiyeci, annem ev hanımı. 9 yıl Kdz. Ereğlispor'da forma giydikten sonra bu sezon İzmir'de bulunan Konak Belediyespor'a transfer oldum.
Bahar sana dönelim… 1997 doğumlusun. Antalya Muratpaşa Belediyespor'da oynuyorsun. Bahar Güvenç kimdir, neler yapmıştır?
Bahar Güvenç: Ben futbola Berna abla gibi erkenden başlamadım. 7. sınıftayken kız takımına girdim. Ama daha öncesinde zaten sporcuydum. Atletizmle başladım. Sonrasında basketbol da oynadım. İkisinin birleşimiyle sanırım böyle bir şey oldu. Ayağım da yetenekli olunca futbola döndüm. Atletizmin bana çok katkısı oldu. Basketbolda oyun kurucu görevini üstlenmiştim. O benim için çok önemli bir tecrübe oldu. Çünkü futbol zekâm bu yönde gelişti. Abim basketbolcu. Futbolla hiç alâkası yok. Ama ben dışarıdan abimin yerine koyduğum futbol oynayan insanları izledim. Onlardan uzak kalmak istemediğim için futbola yöneldim.
Peki, futbola hangi kulüpte başladın?
Bahar Güvenç: Medical Park Antalyaspor'da başladım. Daha sonra 1207 Muratpaşa'da devam ettim. Bu sene de Antalya Muratpaşa Belediyespor'da forma giyiyorum. 5 yıldır profesyonelim.
Bir kadın neden futbol oynar?
Berna Yeniçeri: Bunu hayatım boyunca hiç düşünmemiştim. Mesela ben bir atlet olamam, basketbolcu olamam. Bende futbol yeteneği var. Ve bu da bence çok ayrıcalıklı bir şey.
Bahar Güvenç: İnsanlar ayrıcalıklı olmayı çok sever. Allah bir yetenek vermiş bize. Bu yeteneği kullanmamak biraz ayıp olurdu.
Kadın futbolcular olarak karşılaştığınız önyargılar nedir?
Berna Yeniçeri: Bir ortama girdiğimizde sporcu olduğumuz her hâlimizden belli oluyor ve ister istemez bakışlar bize doğru dönüyor. Sonra branşımızı soruyorlar. Futbolcu olduğumuzu söyleyince, "Nasıl yani?" sorusu geliyor. Bizim bir erkek gibi futbol oynayamayacağımızı düşünüyorlar. Hiç izlememişler kadın futbolunu. Beni en çok rahatsız eden konulardan biri de bu diyebilirim. Kadın futbolunun yaygınlaşmasını istiyorum.
İlginç anılarınız var mı?
Berna Yeniçeri: Üniversitede okuyorum. Okulda futbolcu olduğumu söylemekten çekiniyorum. Sonuçta "Sizin oynadığınız futboldan ne olur?" yorumlarına maruz kalıyoruz. Sonrasında çok iddialı olanlarla sahaya çıkıyoruz ve orada oynadığımız futbolla herkesin ağzının payını bir güzel veriyoruz. Maç yapınca her şey bitiyor. Maçtan sonra yorumlar bir anda değişiyor. Herkes yanımıza gelip, "Siz gerçekten çok iyi futbolcusunuz" diyor. "Millî futbolcuyuz" diyoruz. "Sizden nasıl millî olur?" cevabı geliyor. İlla sahaya mı çıkalım? (Gülüyor) Kadın futbolunun yaygınlaşmasını çok istiyorum. Çünkü kadınlar ne kadar çok futbol oynar ve bu spor ne kadar yaygınlaşırsa bize küçümser gözle bakamayacaklar. "Kadından futbolcu mu olur?" yorumları artık son bulacak.
Önyargılar konusunda sen ne düşünüyorsun Bahar?
Bahar Güvenç: Maalesef bu tip önyargılara maruz kalıyoruz. Yurtdışında birçok turnuvaya gidiyoruz. Orada gerçekten seviye çok üst düzeyde. İnsanlar çok bilinçli. Kimseye kadın futbolu garip gelmiyor. Türkiye'de maalesef kadın futbolunu bilmeyen çok büyük bir çoğunluk var. "Futbolcuyuz" diyoruz. "Kendi aranızda mı oynuyorsunuz?" diyorlar. "Hayır, ligimiz var" cevabını verince herkes şaşırıyor. Erkekler, "Bunların en iyisi bile topa vuramaz" yorumunu yapıyor.
Berna Yeniçeri: Ben burada bir anımı anlatmak istiyorum. Önceki gün Riva'ya taksiyle geliyoruz. Taksici sporcu olduğumuzu anladı. "Branşınız ne?" diye sordu. Futbol oynadığımızı söyledik. Adam bize, "Nasıl yani? Siz 22 kişi bir topun peşinden mi koşuyorsunuz? Çığlık mı atıyorsunuz?" dedi. "Hayır, bildiğiniz erkekler gibi oynuyoruz" dediğimizde "Aaaaa öyle mi. Ben bir tane takım biliyorum, o da Şalvarspor" deyip şaşırdı. Yani herkeste çok büyük bir önyargı var. Herkes bu kadar geri zihniyette.
Bahar Güvenç: Ayrıca şöyle bir durum daha var. Futbol oynayan kızların hepsinin erkeksi olduğu sanılıyor. İlla saçlarımız kısa, jöleli olacak, kaslı olacağız gibi düşünülüyor. Ağzımızın bozuk olduğunu sanıyorlar. Ancak tabiî ki böyle bir şey yok.
Berna Yeniçeri: Kesinlikle böyle bir şey yok. Ben sivil hayatımda eteğimi, topuklu ayakkabımı giyiyorum, makyajımı yapıyorum.
Bahar Güvenç: Biz dışarıda bildiğiniz bir kadınız. Herkes nasılsa, biz de öyleyiz. Ama sahaya çıktığımızda işler değişir. Bir erkek gibi de bu oyunu oynuyoruz.
Peki, sahaya çıkarken makyaj yapıyor musunuz?
Bahar Güvenç: Evet, ben yapıyorum.
Berna Yeniçeri: Ben de yapıyorum.
Millî Takım'a dönelim. Kadın U19 Millî Takımımız, 2014-15 UEFA U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası Elit Tur'da 1. Grup'ta İspanya, Finlandiya ve Portekiz'le mücadele edecek. Turnuva, Portekiz'de 4-9 Nisan tarihleri arasında oynanacak. Berna daha tecrübeli bir oyuncu olarak bu rakipler karşısındaki durumumuzu nasıl değerlendiriyorsun?
Berna Yeniçeri: Birçok kez Avrupa Şampiyonaları'nda forma giydim. Geçen hafta A takım kampındaydım. Geçen sene Hollanda'da Elit Turumuz vardı. Herkes o kadar iyiydi ki… Hollanda'ya karşı oynadık. Avustralya ile mücadele ettik. Rakipler çok çok iyiydi. Sahaya çıkarken inanılmaz derecede korkuyorduk. Ancak sahaya çıktığınızda hepsi geçiyor. Kendinizin farkına varıyorsunuz. Ve diyorsunuz ki; "Evet biz Hollanda'yı yenebiliriz." Hepimiz de inanmıştık buna. Onlar bizi çok zor yendi. Ama aslında bizden gerçekten çok üstünler. Çünkü temel eğitimleri çok sağlam. Kadın futboluna büyük bir iş gözüyle bakıyorlar ve büyük yatırım yapıyorlar. Türk futbolcusu çok yetenekli. Ancak temelden eğitim eksikliği var. Bu eğitimi almış olsak, Türkiye'nin başaramayacağı şey yok.
Bahar Güvenç: Berna abla kesinlikle haklı. Yetenek bizde gerçekten daha fazla var. Ama imkânlarımız çok kısıtlı. Onlar kadar profesyonel çalışamıyoruz.
Berna Yeniçeri: Şöyle bir şey de var. Ne kadar yetenekli olursanız olun, bunu eğitimle geliştiremedikten sonra bir anlamı kalmıyor. Rakiplerimiz eğitimli olmaktan gelen büyük bir üstünlüğe sahip. Sahadaki duruşları bile bir başka. Ama bizdeki yürek de onlarda yok. Biz gerçekten de her maçta yüreğimizi sahaya koyuyoruz.
Bahar Güvenç: Gerçekten de bizdeki millî duygunun rakiplerimizde aynı derecede yüksek olduğunu düşünmüyorum. Biz ay-yıldıza ve Türk bayrağına aşığız. Türklük duygumuz çok yoğun. Gücümüzü bayraktan alıyoruz. Çanakkale'de her santimetrekarede destan yazmışız. Sahaya da bu bilinçle çıkıyoruz.
Böyle motivasyon konuşmaları oluyor mu aranızda?
Bahar Güvenç: Hocalarımız zaten verilebilecek en büyük desteği veriyor. Bu tarz motivasyon konuşmaları yapıyorlar. Biz de kendi aramızda konuşuyoruz ve birbirimizi motive ediyoruz.
İspanya, Finlandiya, Portekiz… Grubu değerlendirelim…
Bahar Güvenç: Rakiplerin hepsi ekol ülkeler. Çok üst seviyedeler.
Berna Yeniçeri: Bence rakiplerimizin gerisinde olmamızın en büyük nedenlerinden biri, oynadığımız ligdeki rekabet ortamının eksikliği. Konak Belediyespor'da oynuyorum ve lideriz. Tek rakibimiz de Ataşehir Belediyespor. Diğer takımları asla küçümsemiyorum ancak bizim rakibimiz gerçekten sadece Ataşehir. Düşünebiliyor musunuz, 17 haftada sadece Ataşehir Belediyespor'la oynadığımız iki maçta berabere kalarak puan kaybettik ve 100 gol atarken sadece 3 gol yedik. Bu aslında çok acı bir şey. Olaya böyle bakıyoruz. Çünkü sadece bir-iki kulüp parayı veriyor ve bütün iyi oyuncuları topluyor. Ama diğer kulüpler kendi kendilerine geçiniyor ve bu hâllerinden memnun. Ben böyle nasıl gelişebilirim ki? Benim için sadece Ataşehir Belediyespor maçı önemli. Geri kalan takımları zaten kolaylıkla yeniyoruz.
Bu büyük sıkıntı için ne yapmak lâzım? Ligimizi kaliteli bir hâle getirmek için sizce neler yapılmalı?
Bahar Güvenç: Federasyon burada bütün kulüplere şart koşmalı. Dört büyüklerden sadece Beşiktaş ve Galatasaray'ın kadın takımı var. Galatasaray'ın da sadece küçük takımı var, büyük takımı yok. Bütün takımlara, "Kadın takımı kuracaksınız" şartı koşulsa işler değişir. Küçük bir meblağ da olsa kadın futbolcular da para kazanır.
Berna Yeniçeri: Bazı kulüpler sadece Federasyondan gelecek parayı alabilmek için kadın takımı kuruyor. Kadınlara yatırım yapmak istemiyorlar. Ben şu anda para kazanmaya başladım ve ayaklarımın üzerinde durabiliyorum. Ama diğer kulüplerde böyle bir durum yok. Arkadaşlarım para kazanamıyor. Oysa biz kazanırken onlar da kazanmalı ki bu sayede yarın benim de gidebileceğim bir takım olsun.
Bahar Güvenç: Hepimiz kız olduğumuz için bir yere kadar futbol oynayabiliyoruz. Daha sonra çalışmak zorundayız. Sonuçta geçim sıkıntısı var. Maddi açıdan bir gelir olmayınca aileler ister istemez çocuklarına çalışması konusunda baskı kurmaya başlıyor.
Evlenme konusunda baskı oluyor mu?
Berna Yeniçeri: Yok, hayır hiçbir şekilde olmaz. Bizim ailelerimiz bu konuda çok güzel düşünüyor ve kararı bize bırakıyor.
Bahar Güvenç: Evet benim ailem de o yapıda değil.
Berna Yeniçeri: Benim doğuda da oynayan arkadaşlarım var. Merak ediyorum ve "Aileniz baskı kuruyor mu?" diye soruyorum. Bazılarının aileleri futbol oynamalarına karşı, bazıları ise destekliyor. Destek olmayan aileleri duyduğum zaman çok üzülüyorum. Çünkü benim ailem bana tam destek sağlıyor. Onların da cebine maddi bir kazanç girse eminim aileler destek olur. Ben bu konuda gerçekten çok üzülüyorum. Çünkü para kazanınca kız diyecek ki, "Ben kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorum."
Bahar Güvenç: Bir de şöyle bir durum var. Bizim küçük meblağ olarak bahsettiğimiz şeyler başka aileler için gerçekten çok büyük kazanç. Biliyoruz ki, asgari ücretle geçinmeye çalışan birçok aile var. Futboldan para kazansalar bu onlar için inanılmaz iyi olacaktır.
Kadın futbolu gelişmiş ülkelerde belli bir seviyeye ulaşmış durumda. Bizim de o seviyeye ulaşabilmemiz için en önemli etken medya. Sonuçta medyayı iyi kullanmak gerekir. Sizce nasıl projeler üretilmeli ki, kadın futbolu medyada kendisine daha çok yer bulsun ve bilinirliği artsın?
Bahar Güvenç: Dediğiniz gibi medya çok güzel bir silah. Survivor'a katılan Serenay Aktaş'ı biliyorsunuz. Onunla aynı kulüpteydik. Serenay'ın o programa katılması sayesinde gözler bir anda kulübümüzün üzerine döndü. Daha popüler bir insan olduğu için kadın futbolunun da bilinirliğine ve yaygınlaşmasına katkı sağladı. Mesela Konak Belediyespor Şampiyonlar Ligi'ne gitti ancak bunu kimse bilmiyor. Oysa daha popüler oldukları için bir voleybol takımının ne yaptığını herkes biliyor.
Siz artık birçok seviyeyi atlamış, Millî Takım'a kadar yükselmiş oyuncularsınız. Tecrübeniz her geçen gün daha da artıyor. Yeni futbol oynamaya başlayan kız çocuklarına önerileriniz neler?
Berna Yeniçeri: Bence daha iyi yerlere gelebilmek için profesyonel birileriyle iletişime geçsinler. Bana bile sosyal medyadan çok mesaj atan oluyor. Elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum. Bir kulübe yazılsınlar. Çünkü yetenek varsa hocalar zaten görüyor bunu. Devamı da gelir.
Erkek futboluyla kadın futbolu arasındaki fark nedir?
Berna Yeniçeri: Sadece güç konusunda fark olabilir.
Bahar Güvenç: Erkekler daha seri bir şekilde futbol oynuyor. Kadınlarla erkekler arasında bence çok bir fark yok. Ama erkek futbolu tamamen profesyonelleşmiş.
Berna Yeniçeri: Kadınlar futbolu meslek olarak seçmiyor, seçemiyor. Ama erkekler bunu meslek olarak seçebiliyor ve kendilerini bu yönde eğitiyor. Kadınlar hobi olarak yapabiliyor. Ben kendi adıma konuşayım, hobi olarak yapıyorum. Bu işi meslek olarak seçemem. Bu nedenle de üniversitedeki eğitimime ağırlık verdim.
Bahar Güvenç: Hayatımızı düzene sokabilmek ve devam ettirebilmek için çalışmak zorundayız. Mesela Berna abla beden eğitimi öğretmeni olacak. Bir yandan da futbol oynamaya çalışacak. Ama bir erkek öyle değil. Sadece futbolla hayatını kazanabilir.
Eğitimle birlikte futbolu götürüyorsunuz ama kariyer planınız nedir?
Berna Yeniçeri: Dumlupınar Üniversitesi'nde okuyorum. Beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum. İnşallah dördüncü sınıf bitince atamam olacak. Sonra tabiî ki öğretmenlikle birlikte futbolu da devam ettirmek istiyorum. 10 kez Avrupa Şampiyonası maçı oynayan, istediği yere atanabiliyor ama tabiî şans da lâzım.
Bahar Güvenç: Ben daha lise öğrencisiyim. Ben de beden eğitimi öğretmenliği okumayı planlıyorum vebu yolda yürümek istiyorum.
Şimdi can sıkıcı konuya gelelim… 21. yüzyılda yaşıyor olmamıza rağmen hâlâ kadın cinayetlerini konuşuyoruz…
Berna Yeniçeri: Yarama bastınız şimdi. Ben gerçekten çok hassasım ve bu konu açıldığında çok kötü oluyorum. Mesela taksiye binerken bile korkuyorum. Özgecan cinayetinin ardından ailem de çok kötü etkilendi. Ailemden uzak yaşıyorum, her hafta Kütahya'dan İzmir'e gidip geliyorum. Hayatım yolculuk yapmakla geçiyor. Bu olaydan çok etkilendim. Annem-babam sürekli arıyor. Hepsi telkinde bulunuyor. Onu mu düşüneceğim, futbolumu mu düşüneceğim, derslerimi mi düşüneceğim? Psikolojik olarak çöktüm. Kınıyorum böyle insanları. Böyle bir şey olamaz. Taksiyle Riva'ya gelirken bile korkuyorum. Tabiî ki iki kişiyiz ama bıçak çekse, silah çekse kız başıma ne yapacağım? Biz şort giyiyoruz. Erkekler izlemeye geliyor. Acaba diyorum ki, şortumu biraz daha mı indirsem? Acaba dar mı giyindim? Bunları düşünüyorum. Benim işim, sahada işimi yapmak. Ama ben futbolumun dışında bir şeyi daha düşünmek zorundayım.
Bahar sen ne diyorsun?
Bahar Güvenç: Bence her şey eğitimsizlik yüzünden oluyor. Antalya'da yaşadığım için çok iyi biliyorum. Yabancılar erkekle kızla iç içe oluyor. Onlar sadece işini yapıyor ve dönüp gidiyor. Sahanın ortasında üstlerini değiştiriyorlar. Bizim toplumdan birisi olsa kesinlikle olaya böyle bakmaz. Her şekilde lâf atılır. Berna ablanın dediği gibi, ben bile Antalya'da yaşamama rağmen kısa giymemeye çalışıyorum.
Peki, rol model olarak aldığınız oyuncular var mı?
Berna Yeniçeri: Gökhan Gönül… Bence muhteşem bir oyuncu ve kendime onu örnek alıyorum.
Bahar Güvenç: Gökhan Gönül gerçekten de çok iyi. Bence Türkiye'nin 1 numaralı beki. Dünya futbolunda ise Sergio Ramos'u çok beğeniyorum. İzlemekten keyif aldığım iki oyuncuysa Messi ve İbrahimoviç…
Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri hakkındaki görüşleriniz neler?
Berna Yeniçeri: Uzun zamandır Millî Takım'dayım. Önceden ufak bir tesis vardı burada. O zamanlar bu kadar güzel olacağını hayal dahi edemiyorduk. Mesela İstanbul'a hazırlık kampına geliyorduk. Bir otelde kalıyorduk ama çok uzak yerlere idman yapmaya gidiyorduk. Burası tek kelimeyle mükemmel olmuş.
Bahar Güvenç: Ben de uzun zamandır Millî Takım'dayım. Yeni tesisler mükemmel. Saha yanımızda. Aile ortamı harika. Büyük futbolcuların ayak bastığı yerde antrenman yapmak bile tek başına çok güzel bir şey.