Bursaspor'un yabancı oyuncu adresi olarak belirlediği Arjantin'den gelen en kariyerli lejyoneri. Ülkesinin millî takımına 2010 Dünya Kupası kapılarını açan Peru maçında, Palermo'nun attığı golün asistini yaparak yıldızlaştı. Bir oyuncunun uyum sağlaması için takımın dilini öğrenmesine vurgu yapıyor ve Türkçe öğrenmeye başladığını söylüyor. Sağ ve sol kanatlarda performans düşüklüğü yaşadığını belirterek, ideal yerinin 10 numara olduğunu anlatıyor.
Röportaj: Koray Kundakçılar / TamSaha
Şampiyon bir takıma geldin. O unvanı korumak isteyen ve Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek Bursaspor'da hedeflerin neler?
Kişisel hedefim, en kısa sürede takımın bir parçası olabilmek. Bunun için çok çalışmam gerektiğinin farkındayım. Takımla bütünleşmenin en kestirme yolu, oyunun vazgeçilmez bir unsuru olmaktır ve buna alışabilmek için de zamana ihtiyacım olduğunu düşünüyorum. Elbette ülkemle Türkiye arasında kültürel farklılıklar var ve dolayısıyla uyum sağlamak da dışarıdan görüldüğü kadar kolay değil. Ancak takımdaki diğer Arjantinli arkadaşlarımın varlığı, bu uyum sürecini en kısa sürede tamamlayabilmek için bir şans.
Talihsiz bir sakatlık geçirdin. Ne zaman tam anlamıyla hazır olacağını düşünüyorsun?
Bursaspor maceramın hiç ummadığım, şanssız bir sakatlıkla başlamış olması elbette beni üzdü. Avusturya kampında antrenman sırasında sakatlandım ama o günden bugüne kesinlikle ne fizik ne de moral olarak bir düşüş içindeydim. Takımdan ayrı olmam çalışmamı engelleyecek bir durum değildi ve form durumumu muhafaza ettiğimi düşünüyorum. Bu arada üzgün olsam da olaya hep pozitif bakmaya çalıştım. Kupayla birlikte, ligin ilk maçlarında hazır olmadığım için oynamam mümkün değildi. Ancak şu anda arkadaşlarımla birlikte çalışıyorum ve Ertuğrul Sağlam'ın beni takımda görmek istemesi durumunda, oynamam için önümde hiçbir engel kalmadı.
Doğru takıma geldim
Bursaspor'u nasıl buldun? Takımın kalitesi ve teknik adam Ertuğrul Sağlam ile ilgili görüşlerin neler?
Avusturya kampında bulunduğum süre içinde takımın havası, futbolcular arasındaki dayanışma hemen dikkatimi çekti. Bu da doğru takıma geldiğimin kanıtıydı. Sürekli kazanmaya yönelik bir hedefi olan takımda forma giymek müthiş güzel bir duygu. Bu arada elbette lige ilk maçı kazanarak adım atmış olmak da biz futbolcular için büyük moral oldu. Hatalarımız, eksiklerimiz olduğunu görüyoruz. Bunları her yakın maçta biraz daha ortadan kaldırarak, avantajlarımızı arttırmak istiyoruz.
Spor Toto Süper Lig'le ilgili ilk izlenimlerin neler?
Bunları konuşmak ve üzerinde yorum yapmak için henüz erken olduğunu düşünüyorum. Ancak önceki bilgilerime dayanarak, zor bir lig olduğunu ve Bundesliga'ya benzediğimi biliyorum.
Daha önce de adın Türk kulüpleriyle çok sık anılmıştı. O zaman transferin neden gerçekleşmedi? Hangi kulüpler seni renklerine bağlamak istedi?
Doğrusunu söylemek gerekirse, kendimi hazır hissetmediğim için Avrupa kulüplerinin transfer tekliflerini kabul etmedim. O dönemde öğrenmem gereken daha çok şey olduğunu düşünüyordum ve genç bir futbolcu olarak, bunu kendi ülkemde daha rahat yapabileceğime inanıyordum. Doğal olarak tercihimi Boca Juniors'tan yana kullandım. Boca, Arjantin'de gerçekten çok prestijli bir takım. Nitekim kendimi kulübümde geliştirdim ve kariyer yapma imkânı buldum.
Kariyerini incelediğimizde ülken Arjantin'de parlak günler geçirdiğini ancak yurt dışı serüvenlerinin o denli iyi geçmediğini görüyoruz. Bunu neye bağlıyorsun. Uyum sorunu mu yaşadın yoksa yanlış kulüp tercihleri mi yaptın?
Yurt dışında oynadığım ilk gün 23 yaşındaydım. İspanya'da dil sorunu olmadığından problem yaşamadım ve özellikle orada iyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Daha sonra Almanya'ya gittim ve 34 maçın 32'sinde forma giydim. Buna rağmen Almanya koşullarına uyum sağlamam kolay oldu diyemem. Dilin ne denli önemli olduğunu o günlerde anlamış oldum. Eğer takım başarılıysa ve işler iyi gidiyorsa futbolcular da iyidir ve sorun yoktur. Ancak işler kötü gittiğinde, itiraf ediyorum en çok ben etkilendim. Ayrıca Meksika'da, Güney Amerika Kupası'nda finale kadar çıktık ki, orada da iyi bir performans gösterdiğimi sanırım anlatmama gerek yok.
Bursaspor'daki Arjantinli oyuncuları daha önceden tanıyor musun? Bu futbolcularla hiç birlikte oynadın mı? Özellikle bu sezon transfer edilen Nunez ve Steinert nasıl katkı yapacaklar?
Bursaspor'daki arkadaşlarımla aynı takımda değilse bile, aynı ligde oynadım. Gerçi rakip olmak tabii ki farklı bir durum. Nunez ve Damien gerçekten çok iyi oyuncular. Takımın yapısını düşünürseniz, onların görev alacağı pozisyonlarda bazı eksiklikler var ve eğer forma giyerlerse, Bursaspor'a çok büyük katkı sağlayacaklarına eminim.
Şampiyonluğa yabancı değilim
Kariyerinde hangi başarılar var. Şampiyonluklar yaşadın mı?
Şampiyonluğa yabancı değilim. Indipendiente'de bir kez, Boca Juniors'ta dört kez ve Meksika Kulübü Americano'da da bir kez şampiyonluk yaşadım.
Arjantin Millî Takımı formasını giydin. Millî takım forması altındaki performansın nasıldı?
Aslını isterseniz, millî takımda fazla oynama fırsatı bulamadım. Benim görev yaptığım bölgede çok sayıda kaliteli oyuncu vardı ve millî takım kariyerim bu yüzden çok parlak değil. Ancak buna rağmen çok büyük kazançlarım oldu. O iyi futbolcularla birlikte olmak ve millî takım duygusunu paylaşmak çok önemliydi. Benim de oynadığım ve kazandığımız Peru maçını asla unutamam. O maçta Palermo'ya yaptığım asist, bizim bir üst tura çıkmamızı sağladı. O maç, kendi açımdan unutulmaz bir maçtı.
Dünya Kupası'nda Arjantin bekleneni veremedi. Bunu neye bağlıyorsun? Maradona'nın hataları var mıydı?
Bu sorunun bence muhatabı Maradona'dır. Benim millî takım dışından bir yorum yapmam ya da olaya eleştirel açıdan bakmam doğru olmaz. Ancak şunu söyleyebilirim; Almanya maçına kadar Arjantin Millî Takımı iyi oynadı ve sonrasında otoriteler iki takıma da yüzde 50 şans tanıdı. Almanya, Arjantin'e oranla çok daha iyi bir futbol ve disiplinli bir oyun sergileyince, hak ettikleri bir galibiyet elde ettiler.
Kendine örnek aldığın futbolcu kim?
Küçükken aklımda hep Maradona gibi olmak vardı ve onu örnek aldığımı söyleyebilirim.
Oyun tarzı olarak artıların ve eksilerin neler?
Kendi pozisyonumda oynadığım her maçta istikrarlı bir görüntü verdim ve başarılı bir performans sergiledim. Rakip kaleye yakın olduğum anlarda bireysel becerilerimi daha iyi gösterme fırsatı buluyor olmam en güçlü yanım. Eksilerim ise değişik pozisyonlarda oynadığım zaman, yani sağ veya sol kanatta görev verildiğinde ortaya çıkıyor. En iyisini yapmaya çalışıyor olsam da fonksiyonlarda farklılık olduğundan, asıl mevkiimde gösterdiğim başarıyı o bölgelerde tekrarlayamıyorum.
Ertuğrul Sağlam'ın oyun felsefesi senin kendini göstermen için uygun mu? Bursaspor'da nasıl bir rol üstleneceksin?
Ertuğrul Sağlam'ın oyun felsefesi, benim alışkın olduğum felsefeye çok benziyor. Benim futbol karakterim ofansif tarza daha yatkın. Eminim, Arjantinli arkadaşlarımla birlikte oynadığımda, takıma üst düzey katkı sağlayacağım.
Babasının oğlu
Güney Amerikalı oyuncuların ilginç lâkapları oluyor. Senin de bir lâkabın var mı?
Babam Boca Juniors'ta oynarken lakabı Pocho (Poşo) idi… Ben de Boca'da oynadığım zaman, futbol stilimin babama benzemesi nedeniyle Pocho lakabını aldım.
Futbolun dışında kalan zamanlarda ne yapmayı seversin?
Doğrusunu söylemek gerekirse özel hayatımla ilgili konuşmaktan pek hoşlanmam. Ancak ben de herkes gibi boş zamanlarımda televizyon ya da film izlerim ve ailemle vakit geçirmeyi severim. Bu arada tabii şimdi de Türkçe öğrenmeye çalışıyorum.
Bursaspor'un çok ateşli bir taraftarı var. Atatürk Stadı'ndaki atmosferden etkilendin mi?
Bursaspor taraftarı beni gerçekten çok etkiledi. Arjantin'de olduğu gibi, takımını çok seven ve her zaman destekleyen bir taraftar topluluğu var. Bu bir futbolcu için maç motivasyonu olarak harika bir artı değer.
Futbol yaşantında senin için en özel yeri olan kulüp hangisi?
Arjantin Junior Takımı'nda 10 ile 22 yaşları arasında oynadım. Ama beni ben yapan Independiente ve Boca Juniors takımları oldu.
Sanıyoruz Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez oynayacaksın. Bunun için heyecanlı mısın?
Doğru biliyorsunuz. Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez oynama fırsatı bulacağım için çok mutluyum. Bu benim kariyerimde çok önemli bir başarı olacak. Bundan önce dört ayrı ülkede futbol oynadım ama bu kadar büyük bir heyecanı elbette yaşamadım.
Sadece Bursasporlular değil, tüm futbolseverler seni merakla bekliyor. Futbol dünyasına nasıl bir mesaj vermek istersin?
Taraftarın ve futbolseverlerin beklentisinden çok, kendi açımdan benim de bir an önce takımla birlikte olma ve oynama isteğim var. Sahaya çıkmak ve en iyi futbolu oynamak istiyorum.