Ligimizin Almanya'da yetişen çok sayıdaki oyuncusu arasında en istikrarlı oynayanlardan birisi o. Geçtiğimiz sezon Orduspor'da, bu sezon da Bursaspor'da ön libero mevkiinde sert ve mücadeleci futboluyla dikkat çekiyor. Alman eğitimi almış olması sayesinde Daum'la kolay anlaşması ve geçmişte iki takımın kaptanlığını yapmış olması onu Bursaspor'un da doğal yönetmeni yaptı. 28 yaşındaki oyuncunun hayalinde ise Millî Takım formasını giymek var.
TamSaha
Öncelikle seni tanıyarak başlayalım röportaja. Almanya'da Nürnberg'de doğduğunu biliyoruz. Ailen ne zaman ve neden Almanya'ya göç etti? Aslen nereliler?
1986 Nürnberg doğumluyum. Orada büyüdüm ve yetiştim. Üniversiteye kadar eğitimimi orada aldım. Ailem 1970'li yıllarda Bursa'dan Almanya'ya göç etmiş. Belirli bir süre çalışıp geri dönme niyetiyle gitseler de halen orada yaşıyorlar. Ama Türkiye'deki bir ayağımız da hiç kesilmedi. Tatillerde her zaman ülkemize geldik.
Futbola hangi vesileyle başladın? Neler etkili oldu bu kararında?
Her çocuk gibi ben de mahallede top oynayarak başladım futbola. Komşu çocuklarıyla mahallede ya da okul bahçesinde arkadaşlarımla oynardım. 7 yaşına geldiğimde aynı mahallede oturduğumuz Ahmet ismindeki bir abi, futbol konusunda yetenekli olduğumu düşünerek beni bir kulübün altyapısına yazdırdı. O günden sonra da futboldan hiç kopmadım ve profesyonelliğe kadar yükseldim.
Profesyonel olduğun Nürnberg kulübünden önce başka takımda oynadın mı?
Futbola posta işletmelerinin takımında başlamıştım. Nürnberg'den önce ise altyapıda Greuther Fürth'te oynadım. Orada iki sezon kaldım. Greuther Fürth bildiğiniz gibi geçtiğimiz sezon Bundesliga'da yer almış bir takım. Benim altyapıda olduğum dönemde ise 2. Bundesliga'da mücadele ediyordu. Daha sonra Nürnberg'de profesyonel oldum.
Nürnberg'e geçişin nasıl gerçekleşti?
Nürnberg, Bavyera eyaletinde Bayern Münih'ten sonra altyapısı en sağlam kulüptü. Bölgedeki en yetenekli gençleri toplayıp eğitiyorlardı. Beni de Greuther Fürth'te oynadığım süreçte izleyip beğenmişler. Transferim bu sayede gerçekleşti.
Nürnberg'den sonra yaklaşık beş sezon iki Alman kulübünde oynadıktan sonra Türkiye'ye transfer oldun. Bu 5 sezon senin için nasıl geçti? Ne gibi anıların oldu?
Nürnberg'den sonra üç sezon Doğu Almanya'nın Rot-Weis Erfurt takımında oynadım. Son iki sezonumda da takımın kaptanlığını yaptım. Erfurt bir 3. Lig takımıydı. Benim gençliğimde Almanya'da direkt 1. veya 2. Lig'e sıçrayabilmek oldukça zordu. Genç oyuncular daha alt liglerde oynayıp tecrübe kazanarak ve kendilerini göstererek Bundesliga'ya çıkmaya çalışıyordu. Ben de Erfurt'ta oynadığım dönemde profesyonel futbol hayatımın ilk adımlarını attım. İki sezon takım kaptanlığını yaptıktan sonra 2. Lig takımlarından teklifler aldım. Bu teklifler arasında en cazip olanı FSV Frankfurt'tan geleniydi. Ben de bu teklifi kabul ettim. Çünkü futbol hayatımı Almanya'da sürdürmek istiyordum. İki sezon kaldığım Frankfurt'taki ikinci sezonumda yine takım kaptanlığına getirildim. Zaten o sezon hem ben hem de takımım çok başarılı bir performans çizdik. Daha öncesinde de Süper Lig'den teklifler almıştım ama o sezonun sonunda Orduspor'dan aldığım teklif bana çok cazip geldi. Çünkü takımın başında Hector Cuper gibi dünyaca ünlü, çok usta bir teknik direktör vardı ve ben de onunla çalışmamın kariyerimi olumlu etkileyeceğini düşünerek bu teklifi kabul ettim.
Daha öncesinde Süper Lig'de oynamak gibi bir düşünce yok muydu aklında?
Elbette Spor Toto Süper Lig çok kaliteli bir lig. Son yıllarda sadece yerli oyuncuların değil lige gelen yabancı oyuncuların da kalitesi çok yükseldi. Doğal olarak böyle bir ligde oynamak benim de hayallerimden birisiydi. Dediğim gibi Hector Cuper gibi önemli bir teknik adamın çalıştırdığı bir takımdan teklif almak da Süper Lig'e gelme kararımın güçlenmesini sağladı.
Geçen sezon Orduspor lige çok iyi bir başlangıç yapmıştı. Ancak sezon sonunda küme düşmekten kurtulamadı. Sana göre bu düşüşte etkili olan faktörler nelerdi?
Sezon başında Orduspor çok sayıda oyuncu transferi yapmıştı. Hemen hemen yeni baştan kurulan bir ekip vardı ortada. Takım sezona çok iyi başlasa da yazık ki istikrarlı bir grafik çizemedi. İkinci yarıda başlayan düşüşü durduramadık. Aslında kadro kalitemiz yüksekti. Bireysel olarak oyunculara baktığımızda hepsi de çok kaliteli futbolculardı. İsim isim bakıldığında bu kadronun düşmesi sürpriz sayılırdı. Ancak üst üste kötü sonuçlar aldığınızda toparlanmak ve geri dönmek kolay olmuyor. Biz de böyle bir girdabın içine düştük diyebilirim. Kötü gidişatı durduramayınca baskı altında kalıyorsunuz ve geri dönmeniz de giderek zorlaşıyor.
Hector Cuper gibi bir dönem dünya futbolunun en önemli teknik direktörleri arasına girmiş bir teknik direktörle çalışmak nasıldı?
Dediğim gibi, Türkiye'ye ilk adım atışımdaki en büyük etken Hector Cuper'di. Çünkü ismi, kariyeri, duruşu, karakteri ve futbol bilgisi ilk görüşmemizde bile beni çok etkilemişti. Teknik adam olarak da gerçekten çok bilgili ve karakterli bir hoca. Şimdi siz, "O kadar iyi bir hocaysa neden küme düştünüz?" diye sorabilirsiniz ancak futbolda bazen anlatamadığınız, anlam veremediğiniz etkenler de devreye girebiliyor. Ama hoca olarak Hector Cuper'le çalıştığım için hem çok memnunum hem de kendimi çok şanslı hissediyorum.
Orduspor'dan Bursaspor'a geçişin nasıl oldu?
Orduspor'un küme düşmesinin ardından bonservisim elimdeydi. O süreçte üç-dört kulüple görüşüyordum. O sırada Bursaspor'un teklifi gelince diğer teklifler benim için ikinci plana düştü. Çünkü Bursaspor'un benim için başka bir anlamı var. Bunu zaten daha önce de bir kaç kez söylemiştim. Memleketimin takımı söz konusu olunca karar vermekte hiç de zorlanmadım.
Bursaspor'la bu sezonki hedeflerinizi anlatabilir misin?
Bu sezonki ilk hedefimiz ilk etapta Avrupa kupalarına katılmak. Bu da en kötü ihtimalle dördüncü veya beşinci olmayı gerektiriyor. Diğer yandan kupada yarı final oynuyoruz ve kupayı kazanma hedefimiz devam ediyor. Bu iki hedefimize de istikrarlı bir biçimde yöneleceğiz.
Alman ekolünden gelmiş olman Daum'un sistemindeki konumunu nasıl etkiliyordu?
Almanya'da disiplinli bir şekilde yetişiyorsunuz ve hocanın bizden beklentileri, çalışma stili ve felsefesi benim açımdan yeni değildi. Çünkü Almanya'da da benzerlerini yaşadım ve bu tecrübe de benim için avantaj sağladı.
Daum'un saha içinde senden bekledikleri tam olarak neydi?
Hocamız taktik disipline çok önem veriyordu. Bilhassa kilit bir pozisyonda oynadığım için hem defansın hem de yanımda ve önümde oynayan arkadaşlarımın sahadaki durumlarını koordine etmemi istiyordu. Disiplinli oynamamı ve hata oranımı minimum düzeyde tutmamı istiyordu.
Bu sezon gol bulmakta zorlanıyorsunuz. İç sahada gol bulamadığınız için puan bıraktığınız maçlar oldu. Bunun nedeni nedir sana göre?
Maalesef dediğiniz gibi bir gol sıkıntısı yaşıyoruz. Yakaladığımız pozisyonları gole çevirmekte zorlanıyoruz. Ama asıl önemli olan şey pozisyonlara girebilmek. Eğer hiç pozisyona giremeden gol atamamış olsaydık daha büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalabilirdik. Bugün yaşadığımız sorunun çözümü ise daha kolay. Girdiğimiz pozisyonlarda son vuruşları daha dikkatli, daha konsantre ve daha inanarak yapmalıyız. Bunu başardığımız takdirde önümüzdeki haftalarda işimiz çok daha kolay olacak diye düşünüyorum.
Ziraat Türkiye Kupası'nı kazanmak için sana göre yapmanız gerekenler neler?
İlk etapta yarı finalde Galatasaray'ı elememiz gerekiyor. İstanbul'da oynadığımız ilk maçta 2-0 geriye düşmemize rağmen çok üst düzeyde bir performans gösterdiğimizi düşünüyorum. Bu sayede de Galatasaray gibi bir takım karşısında iki farklı geriden gelip 2-2'lik avantajlı bir skor yakaladık. Rövanşta da takım olarak birlikte hareket etmemiz, var gücümüzü yüreğimizle ve futbol kabiliyetimizle birleştirip çok iyi oynamamız lâzım. Finale çıktığımız takdirde o maçın havası çok farklı olacak. O maçtaki motivasyonumuz gerisini getirecektir.
Önümüzdeki yıllarla ilgili kariyer planlamanda neler var?
İlk etapta bu sezon kupa kaldırmak ve Avrupa kupalarına katılmak istiyorum. Her Türk futbolcusu gibi Millî Takım'a yükselmek istiyorum. Bu hedefimi ve hayalimi gerçekleştirmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğim.
Oynadığın mevki itibariyle Türkiye'de ve dünyada en beğendiğin oyuncular kimler?
Real Madrid'de Xabi Alonso, Real Madrid'de Michael Carrick, oyun stillerini beğendiğim, yakından izlediğim ve bir şeyler öğrenmeye çalıştığım oyuncular. Türkiye'de ise benim mevkiimde Mehmet Topal çok başarılı bir performans gösteriyor.
Boş zamanlarında neler yaparsın? Hobilerin var mı?
Genelde internette vakit geçiriyorum. Gündemi takip etmeye çalışıyorum. Sinemaya gitmeyi ya da DVD'den film izlemeyi seviyorum.